Peygamberimiz, cömertlikte de müslümanlara örnekti. Bu hususta şöyle
buyurmaktadır: “Allah cömerttir, cömertliği sever.” (Tirmizî, “Edeb”, 41)
Yine ona göre cömert kişi, Allah’a, cennete ve insanlara yakın, cehennem
ateşinden ise uzaktır.
Hz. Peygamber’den dünya ile ilgili bir şey istenilince reddetmezdi;
istenilen şey varsa verir, yoksa vaat ederdi; duruma göre kimine yemek
yedirir, kimine elbise giydirir, kimine para verirdi. Yardım isteyen kişi,
sağlıklı ve çalışabilecek durumda ise onu çalışma hayatına yönlendirerek
kendi kazancıyla ayakta durmasını sağlardı.
Kendisine bir hediye verildiği zaman daha değerlisiyle karşılık verirdi.
Ashâb-ı Kiram, Hz. Peygamber’in cömertliğini bereketli yağmur taşıyan
rüzgârlara benzetirdi. Onun cömertliği, Ramazan ayında daha da artardı.
Peygamber Efendimiz, cömert kişinin rızkının bereketleneceğini,
cömertliğin yoksulluk sebebi olmayacağını söylerdi. Ona göre cömertlik,
sağlıklı bir toplum inşasında önemli bir etken olup, cimrilik de toplumların
zayıflayıp çökmesine sebeptir. Cimrilik, kişiyi mal hırsına götürür, demir bir
zırh gibi sıkar ve rahatsız eder. İnsanı bu huzursuzluktan kurtaracak erdem
ise cömertliktir. Bir defasında yanına gelen bir kişiye Hz. Peygamber bol
miktarda yardımda bulununca o kişi kabilesine giderek “Ey kavmim,
Müslüman olun! Çünkü Muhammed yoksul düşmekten korkmaksızın büyük
iyilik yapıyor” demiştir. (Müslim, “Fedâil”, 57)