Mekkelilerin Hz. Peygamber’in tebliğine yönelik tepkileri, onlarla iletişim
kurabilmesine imkân vermez duruma gelmişti. Hz. Peygamber’in amcası Ebû
Tâlib vefat ettikten sonra diğer amcası Ebû Leheb Hâşimoğulları’nın lideri
olmuştu. Ebû Leheb, başından beri Hz. Peygamber’in getirdiği dine karşı
çıkmıştı. Kabile lideri olduktan sonra bir süre lider olmanın gerektirdiği
şekilde Hz. Peygamber’i koruduğu imajını verdiyse de daha sonra desteğini
geri çekti.
Hz. Peygamber Taif’e giderek burada yaşayan Sakif kabilesi
mensuplarından destek almaya karar verdi. Yanına evlatlığı Zeyd b. Hârise’yi
alarak Taif’e gitti (Nübüvvetin 10. yılı/M. 620). Şehrin ileri gelenleriyle
görüşerek desteklerini istedi. Ancak umduğu desteği bulamadı.
Taif’te görüştüğü kişiler ona destek vermedikleri gibi insanları kendisine
karşı kışkırttılar. Hz. Peygamber ve Zeyd şehirden ayrılırken saldırıya maruz
kaldılar. Saldırılardan kaçarlarken müşrik olan Mekkeli Utbe ve Şeybe
kardeşlerin bağına sığındılar.
Utbe ve Şeybe, köleleri Addâs’la Hz. Peygamber’e üzüm gönderdiler.
Addâs, Hz. Peygamber’le bir süre sohbet ettikten sonra Müslüman oldu.
Hz. Peygamber Mekke’ye dönünce şehirden birinin korumasına ihtiyaç
duydu. Koruma vermeleri için birkaç kişiye haber gönderdiyse de olumlu
yanıt alamadı. Son olarak Nevfeloğulları’ndan Mut‘im b. ‘Adî’ye haber
gönderdi. Mut‘im, koruma vermeyi kabul etti. Hz. Peygamber geceyi
Mut‘im’in evinde geçirdi. Sabah Mut‘im ve çocukları silahlarını kuşanarak
Hz. Peygamber’le birlikte Mescid-i Harâm’a gittiler. Mut’im, Hz.
Peygamber’i himayesi altına aldığını ilan etti. Hz. Peygamber, tavaf yaptı ve
iki rekât namaz kıldı.
Hz. Peygamber, bundan sonra hicret edinceye kadar Mut‘im’in verdiği
korumayla Mekke’de kaldı. Ancak müşrik Kureyşlilerin Hz. Peygamber’in
çağrısına verdikleri tepkide değişiklik olmadı.