Alm. Flak (f), Fr. Dèfense (f), Contre avions (D.C. A.), İng. Anti-aircraft.
Düşman hava araçlarına karşı kullanılmak üzere özel olarak imâl edilen, ateş sürati, mermi ilk hızı ve tahrip gücü yüksek namlulu silâhlarla güdümlü füzeler. Bunların hepsi uçaksavar silâhları olarak adlandırılırlar.
İlk defâ 1794 yılında bir balona açılan ateşle başlayan uçaksavar silâhları günümüzde üstün performanslı uçakların gelişmesine paralel olarak sürekli bir tekâmül içerisindedir. Bu silâhlardaki gelişmeler, daha çok ses üstü hıza sâhip yüksek manevra kâbiliyetli uçaklara karşı etkili olabilmek için yeni sistemler meydana getirme yönünde olmaktadır. Radarlar ve bilgisayarların uçaksavar silâh sistemlerinde kullanılmaları sebebiyle hedef tâkibi, dost ve düşman uçakların ayırt edilme imkânları artmış ve uçaksavar silâhları yüksek hızdaki uçaklara karşı etkili olacak şekilde kullanılmaya başlanmıştır.
Uçaklardaki hızlı gelişmeye karşı ne kadar modern olursa olsun sâdece bir silâhın mükemmel olması kâfi gelmemektedir. Çağımızda hava savunması ancak radar, muhâbere şebekesi ve uçaksavar silâhı üçlüsünün koordineli olarak çalışması sonunda başarılabilir. Teknolojideki her gelişme, bu üçlüyü etkilemek sûretiyle düşman uçaklarının meydandan kalktığı andan îtibâren faaliyete geçecek bir hava savunma sistemiyle doğrudan ilgilidir.
Bugün uçaksavar silâhları kendilerinden istenilen görevleri müessir bir şekilde yapabilmeleri için bâzı özelliklere sâhip olmaları gerekir. Bu özelliklere göre uçaksavar silâhları: Yüksek bir ateş gücüne; sür’atle hareket eden hava hedeflerine karşı ateş açma kâbiliyetine; uzak mesâfelerden havan hedeflerini tâkip ve tahrip gücüne sâhip olmalıdırlar; hareket kabiliyetleri yüksek, tahrip güçleri fazla olmalıdır; radarlarla teçhiz edilmelidirler; alçak irtifalardan uçan uçaklara karşı etkili, basit ve ekonomik olmalıdırlar.
Uçaksavar silâhları genel olarak namlulu uçaksavar silâhları ve güdümlü füzeler olarak (ASM-Surface To Air Missile veya AAM-Air To Air Missile) tasnif edilebilirler. Namlulu silâhlar da, uçaksavar makinalı tüfekleri ve uçaksavar topları şeklinde sınıflandırılmaktadırlar. Güdümlü füzeler uçuş hâlindeyken hedeflerine uyarak, sâhip oldukları güdüm sistemleriyle yolları değiştirilen veya düzeltilen silâhlar olup, bu nitelikleriyle namlulu silâhlara nazaran daha fazla isâbet ihtimâline sâhiptirler. Güdümlü füzelerde; komuta ile güdüm, radar hüzmesiyle güdüm ve hedefin özelliğinden istifâde etmek sûretiyle güdüm sistemleri kullanılmaktadır.
Bugün muhtelif ordularda kullanılmakta olan uçaksavar silâh ve füzelerinden bâzılarının özellikleri şöyledir:
12,7 mm makinalı tüfek: Alçak hava taarruzlarına karşı kullanılan bir silahtır. Hava hedeflerine menzili 1000 m’dir. Dakikada 500 atım atabilir. 4 adet makinalı tüfeğin bir araya getirildiği sistemlere TARET denilmektedir.
35 mm uçaksavar topu: İsviçre yapısı elektronik ateş idare sistemli ve çift namlulu, modern bir hava savunma silâhıdır. Menzili radarla 4000 m optik olarak 3000 m’dir. Dakikada 1100-1500 atım atabilir.
Roland hava savunma füzesi: Otomatik enfraruj tâkipli, Alman, Fransız ortak yapımı 6500 m menzilli bir füzedir. Hâlen Avrupa ordularında kullanılmakta olan diğer hava savunma silâhları HAWK-CHAPPARAL-NİKE-AJAKS-NİKE HERCULES gibi isimler almışlardır.
Doğu ülkelerindeki silâhlar ise SAM-2, SAM-3, SAM-GUİLD FROG-5 ve 7 güdümlü füzeleri, 12,7 mm’lik 14,5 mm’lik uçaksavar makinalı tüfekleriyle 100 mm’lik ve 130 mm’lik uçaksavar toplarıdır.