YGS Tarih - OSMANLI DEVLETİ (1453–1579) Dönem - Konu Anlatımı ve Çözümlü Sorular

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sult@n

  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Ankara
  • 3097
  • +189/-0
  • Cinsiyet: Bayan
    • Uyanan Gençlik
DÜNYA GÜCÜ OSMANLI DEVLETİ (1453–1579)
DEVRİN ÖZELLİKLERİ:

1) Fatih döneminde, Osmanlı Devleti Anadolu’da Türk birliğini sağlama yolunda büyük başarılar kazanmış, Balkan yarımadasını ve Ege adalarını ele geçirmiştir. Donanmasını giderek güçlendirerek Venedik ve Ceneviz gibi İtalyan devletlerine karşı üstünlük sağlamıştır. Karadeniz kıyısında Fetihler yapan Osmanlı Devleti Karadeniz’i bir Türk gölü haline getirmiş ve Boğazları egemenlik altına almıştır.
2) II. Bayezid döneminde Cem Sultan olayının uluslar arası bir sorun haline gelmesi Osmanlı Devleti’nin pasif bir politika gütmesine sebep olmuştur. Bu dönemde Memluk Devletiyle savaşlar olmuştur. II. Bayezid’in son zamanlarında Şah İsmail’in Anadolu’daki faaliyetleri Osmanlı Devleti’ni tehdit etmeye başlamıştır.
3) Yavuz Sultan Selim döneminde Safevi tehlikesi önlenmiş, Memluk Devleti ortadan kaldırılarak Suriye, Filistin, Mısır ve Arabistan Osmanlı egemenliğine girmiştir. Osmanlı Devleti İslam dünyasının en güçlü devleti haline gelmiştir.
4) Kanuni dönemi Osmanlıların zirvede olduğu dönemdir. Osmanlı Devleti Orta Avrupa’da Avusturya sınırına dayanmış ve Avrupa’nın en güçlü devleti Almanya’ya karşı meydan okumuştur. Doğuda İran ile yapılan mücadeleler sonucunda İran’a karşı üstünlüğü sağlamışlardır. Osmanlılar denizlerde yaptıkları savaşlar ve fetihlerle Akdeniz’de üstünlüğü ele geçirmişlerdir.
5) II. Selim döneminde Osmanlı Devletinin kara ve denizlerdeki üstünlüğü devam etmiştir.

DEVRİN PADİŞAHLARI:
7) II. Mehmed(Fatih) (1451–1481)
8) II. Bayezid, (1481–1512)
9) I. Selim(Yavuz) (1512–1520)
10) I. Süleyman(Kanuni) (1520–1566)
11) II. Selim (1566–1574)
12) III. Murad (1574–1595)
13) III. Mehmed (1595–1603)
 
II. MEHMET DÖNEMİ (1451–1481)
Fatih’in amacı; İstanbul’u fethetmek, Anadolu’da Türk birliğini sağlamak ve Karadeniz ticaret yoluna hâkim olmaktı. Fatih, Yükselme Dönemi’nin ilk padişahıdır. Fatih döneminde ilk Osmanlı altın parası basılmıştır.
Karamanoğlu Üzerine Sefer Yapılması:
II. Mehmed, Karamanoğlu İbrahim Bey’in Venedik ile anlaşma yapması ve Anadolu beyliklerini Osmanlılara karşı kışkırtması üzerine sefere çıktı. Karamanoğlu barış istedi; Akşehir, Beyşehir ve Seydişehir’i Osmanlılara bırakmayı ve savaşlarda asker vermeyi kabul etti.

İstanbul’un Fethi (6 Nisan–29 Mayıs 1453)
İstanbul’un fethinin sebepleri:
a) İstanbul’un Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli topraklarını birleştiren bir noktada bulunması (stratejik sebep),
b) (siyasi sebep)
c) Bizans’ın, Avrupa devletlerini kışkırtarak Haçlı seferlerine sebep olması (siyasi sebep),
d) Bizans, Osmanlıların Rumeli’den Anadolu’ya, Anadolu’dan Rumeli’ye asker geçişine engel olması
e) İstanbul’un önemli kara ve deniz ticaret yollarının üzerinde bulunması sebebiyle ticari önem taşıması (ekonomik sebep),
f) Peygamberimizin İstanbul’un fethedileceğini haber veren ve bu şehri fetheden komutanı öven hadis-i şerifi (dini sebep).
 
Osmanlı Devleti’nin fetih için yaptığı hazırlıklar:
a) Karadeniz’den gelecek yardımları önlemek ve kuşatma sırasında üs olarak kullanılmak üzere Anadolu Hisarı’nın karşısına Boğazkesen adı verilen Rumeli Hisarı yapıldı.
b) Bizans’ın İstanbul dışındaki toprakları (Silivri ile Vize kaleleri) alınarak batı ile bağlantısı kesildi.
c) Surları aşmak için yürüyen tekerlekli kuleler yapıldı.
d) Kuşatmayı denizden desteklemek için 400 gemiden oluşan donanma hazırlandı. Gemilere toplar yerleştirildi.
e) Saruca, Muslihiddin ve Macar Urban gibi top ustalarının teklifleriyle Edirne’de büyük toplar döküldü. Bu topların en büyüğüne şahi denilmiştir.
f) Avrupa’dan gelecek saldırılara karşı Mora ve Balkanlara kuvvet gönderildi.

Bizans’ın hazırlıkları:
a) İmparator XI. Konstantin, Katolik ve Ortodoks kiliselerini birleştirmek istedi. Böylece papanın yardımıyla Avrupa devletlerinin desteğini sağlamak istiyordu.
b) Haliç’in girişi kalın zincirle kapatıldı.
c) Halk silahlandırılıp surlar tamir edildi.
d) Grejuva (Rum ateşi) adı verilen bir silah geliştirildi.
İstanbul Kuşatması (6 Nisan- 29 Mayıs1453):
6 Nisan 1453 tarihinde kuşatma başladı. 54 ünlük bir kuşatmadan sonra şehir ele geçirildi. Padişah, Ayasofya Kilisesi’ne giderek burada; halka can ve mal güvenliğinin sağlandığını bildirdi. Din ve inanç özgürlüğü sağladı ve Ortodoks Kilisesi’ni himayesi altına aldı. Şehri yeniden imar etti, ekonomisini canlandırmak ve Türk nüfusu artırmak için çalıştı.
 
Türk tarihi açısından sonuçları:
a) Osmanlı Devleti için yükselme dönemi başladı.
b) İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti oldu.
c) Boğazlar Osmanlı hâkimiyetine girdi.
d) Karadeniz ticaret yolu Osmanlıların eline geçti.
e) Türklerin Avrupa’ya yerleşmeleri hızlandı.
f) II. Mehmet, Fatih unvanını aldı.
g) Osmanlıların Rumeli ve Anadolu’daki toprakları bütünleşti.
h) Osmanlıların İslam dünyasındaki saygınlığı arttı.
 
Dünya tarihi açısından sonuçları:
1) Şehirleri çevreleyen surların toplarla yıkılacağı anlaşıldı. Avrupalı krallar derebeylerinin şatolarını toplar ile yıkarak Ortaçağ feodalite rejimine son verdiler.
2) İpek ve baharat yolları Türklerin eline geçince Avrupalı denizciler başka deniz yolları aramak zorunda kaldılar ve coğrafi keşifler başladı.
3) 1058 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla Roma imparatorluğu tarihe karıştı.
4) İstanbul’un fethinden sonra İtalya’ya kaçan bilginler orada Rönesans hareketini başlattılar.
5) İstanbul’un fethi Ortaçağ’ın sonu, Yeniçağ’ın başlangıcı olarak kabul edilir.
 
Anadolu’da Yapılan Fetihler:
Fatih’in amacı, Anadolu Türk birliğini sağlamak ve Karadeniz ticaretini kontrol altına almaktı. 1460’da Cenevizlilerin elinde bulunan Amasra alındı. 1461’de Sinop ele geçirilerek İsfendiyar Beyliği’ne son verildi. 1461’de Trabzon Rum Devleti’ne son verildi. 1466 yılında sefere çıkan Fatih, Konya ve Karaman’ın bir kısmını Osmanlılara kattı.

Otlukbeli Savaşı (1473):
Savaşın sebepleri:
a) Akkoyunluların Uzun Hasan zamanında çok güçlenmesi,
b) Uzun Hasan’ın yanına kaçan Pir Ahmed’i desteklemesi,
c) Venedik ile Osmanlı aleyhine ittifak yapması,
Sebepleriyle sefere çıkan Osmanlı ordusu, Erzincan Otlukbeli mevkiinde Akkoyunlu ordusunu birkaç saat içinde bozguna uğrattı. Uzun Hasan savaş meydanından kaçmak zorunda kaldı. Bu zaferle Akkoyunlu Devleti dağılma sürecine girdi.

Ege Adalarının Fethi:
a) Fatih, Akdeniz ve Karadeniz ticaret yollarına egemen olmak,
b) Avrupa’yı ekonomik yönden Osmanlı Devletine bağımlı hale getirmek,
c) Boğazların ve Ege kıyılarının güvenliğini sağlamak istiyordu.
Bunun için Osmanlı donanmasının Venedik ve Ceneviz devletleriyle mücadele etmesi gerekiyordu. Donanma güçlendirilerek denizlerde fetihlere başlandı.
1456’da Cenevizlilerden; İmroz, Taşoz, Limni, Bozcaada Gökçeada, Limni, Semadirek alındı. Venediklilerden Midilli (1462) ve Eğriboz (1479) adaları alındı.

Osmanlı-Venedik Savaşı (1463–1479):
Osmanlıların Ege adalarını ele geçirmeleri Venedik’in doğu ticaretine zarar veriyordu. 16 yıl süren savaş sonunda Eğriboz başta olmak üzere birçok ada ele geçirildi.
Venediklilerin isteği üzerine barış yapıldı.
1) Arnavutluk’taki Kroya ve İşkodra Türklere bırakıldı.
2) Venedik savaş aldığı yerleri vermeyi ve tazminat ödemeyi kabul etti.
3) Türkler, Dalmaçya, Arnavutluk ve Mora’da Venedik’ten aldıkları yerleri geri verecekti.
4) Venedik, İstanbul’da bir elçi (balyos) bulundurmayı ve Osmanlı ülkesinde ticaret yapma hakkını elde etti.
Böylece Fatih döneminde Veneklilere kapitülasyonlar verilmiştir. Bunun sebebi, Venedik’in Avrupa Hıristiyan birliğine girmesini önlemek ve Osmanlı limanlarını canlandırmaktı.

Fatih döneminde fethedilen Balkan ülkeleri;
Sırbistan 1454, Mora 1460, Eflak 1462, Bosna-Hersek 1463, Arnavutluk 1479’da fethedildi.
Fatih, Mora ve Trabzon’u alarak Bizans’ın yeniden dirilme umutlarını sona erdirmiştir.

Kırımın Fethi (1475):
Fatih Karadeniz ticareti ve İpek Yolu limanlarına sahip olmak için Gedik Ahmed Paşa emrinde bir donanmayı Kırım’a gönderdi. Gedik Ahmed Paşa önce Kefe, Azak ve Menküb kolonilerini ele geçirdi(1475). Daha sonra Kırım’ı Osmanlı Devleti’ne bağladı (1477).
Böylece;
1) Karadeniz bir Türk gölü haline geldi.
2) Karadeniz kıyılarındaki doğu ticaret yolları Osmanlıların eline geçti.
Yunan Adalarının Alınması:
1479 yılında sefere çıkan Osmanlı donanması Zenta, Kefalonya, Ayamavra adaları fethedildi.

Otranto Seferi (1480):
Venedik ile Napoli Krallığı arasındaki savaştan yararlanmak için gönderilen Gedik Ahmed Paşa emrindeki Osmanlı donanması Otranto’yu fethetti. Ancak Fatih’in ölümüyle sefer yarıda kaldı.

Osmanlı-Memluk İlişkilerinin Bozulması:
a) Osmanlıların İstanbul’un fethiyle birlikte İslam dünyasındaki gücünü artırması,
b) Osmanlıların Dulkadiroğullarının iç işlerine karışmaları,
c) Osmanlıların Hicaz su kuyularını tamir etmek istemeleri,
d) Memluklerin Akkoyunlularla işbirliği yapması,
Gibi sebeplerle Osmanlı Devletiyle Memluk Devleti arasındaki ilişkiler bozuldu. Ancak iki taraf arasında savaş olmadı.
 
II. BAYEZİD (1481–1512)
Cem Olayı:
Fatih öldüğünde büyük oğlu Bayezid Amasya valisi, küçük oğlu Cem ise Konya valisiydi. Devşirme kökenli devlet adamlarının desteğiyle II. Bayezid padişah oldu. Ancak kardeşi şehzade Cem, bunu kabul etmedi ve saltanat mücadelesine girişti. Başarılı olmayarak Memluklara sığındı. Daha sonra bir kez daha mücadele eden şehzade Cem yine başarılı olamadı ve Rodos şövalyelerine sığındı. Şövalyeler Cem Sultan’ı Papa’ya teslim ettiler. Avrupalı devletler Cem Sultan’dan yararlanmaya çalıştılar. Papa, Cem Sultan’ın komutasında Türkler üzerine bir Haçlı seferi düzenleyecekti. Bu teklifi Cem Sultan kabul etmeyince zehirlenerek öldürülmüştür (1495).
Cem olayı başlangıçta Osmanlı Devleti’nin bir iç sorunu iken daha sonra uluslararası bir soruna dönüştü ve Osmanlı Devleti’nin dış politikada pasif bir siyaset izlemesine sebep oldu.

Boğdan Seferi (1484):

Boğdan Beyliğinin Macarlarla işbirliği yapması üzerine sefere çıkılarak Kili ve Akkerman kaleleri ele geçirildi. Böylece;
1) Karadeniz’in batı kıyılarında Osmanlı egemenliği sağlandı.
2) Balkanlardaki Osmanlı toprakları Kırım toprakları ile birleşti.
3) Boğdan yıllık vergi vermeyi kabul ederek Osmanlı egemenliğine girdi.
Karamanoğlu Beyliğine Son Verilmesi:
Karamanoğlu Kasım Bey’in Cem Sultanı desteklemesi üzerine yapılan bir seferle beyliğe son verildi ve toprakları Osmanlı devletine katıldı(1487).

Osmanlı- Memluk Savaşı (1485–1491):
a) Memluklerin, şehzade Cem’i desteklemesi,
b) Karamanoğlu Kasım Bey ile işbirliği yapması,
c) Dulkadiroğlu Beyliğinin içişlerine karışmaları,
d) Ramazanoğulları Beyliğini egemenlik altına almak istemeleri,
e) Hindistan hâkimi II. Mahmut Şah’ın Osmanlılara yolladığı hediyelere Memluklerin el koyması,
II. Bayezid döneminde Çukurova bölgesinde Memlukler ile yapılan savaşlar altı yıl sürdü. Taraflar birbirine üstünlük sağlayamadı. Tunus hükümdarının arabulucuğuyla anlaşma yapıldı. Osmanlı Devleti savaşta aldığı Adana ve Tarsus’u Hicaz bölgesinin vakıf toprağı olduğu için geri vermeyi kabul etti.

Osmanlı-Venedik Savaşı (1499–1502):
Venedikliler Mora halkını Osmanlılara karşı isyana teşvik ediyorlardı. Yapılan deniz seferi ile İnebahtı, Modon, Koron ve Navarin kaleleri Osmanlılara geçti.
II. Bayezid’in Müslüman ve Yahudilere Yardımı:
Kastilya ve Aragon krallıklarının birleşmesinden sonra birliği sağlayan İspanyollar yarımadanın en güney ucundaki Beni Ahmer Devleti’ni yıkmışlar ve burada bulunan Müslüman ve Musevilere baskı ve işkencelere başlamışlardı. Endülüs Müslümanlarının Osmanlılardan yardım istemesi üzerine Kemal Reis emrindeki Osmanlı donanması İspanya’ya giderek Burada bulunan Müslümanları Kuzey Afrika’ya, Musevileri de İstanbul ve Selanik’e taşıdı(1505).

Şahkulu İsyanı (1511):
Akkoyunlu Devleti’nin yıkılmasından sonra, İran, Azerbaycan ve Doğu Anadolu’da Safevi Devleti kurulmuştu(1502). Devletin kurucusu olan Şah İsmail’in, dedesi Erdebil şeyhi Safiyyüddin’in ismine izafeten bu devlete Safevi Devleti denildi.
Şah İsmail, Şii mezhebini yaymak ve Anadolu’yu ele geçirmek istiyordu. Anadolu’ya adamlarını göndererek Şiilik mezhebini yaymaya başladı. Bunun sonucunda Şahkulu büyük bir isyan çıkardı(1511). İsyancılar Antalya, Elmalı, Burdur ve Keçiborlu’yu ele geçirdiler. Osmanlı kuvvetleri bu isyanı güçlükle bastırdılar ve Şahkulu öldürüldü.
Şahkulu isyanın güçlükle bastırılması II. Bayezid’in etkisini kaybetmesine ve otoritesinin sarsılmasına sebep oldu ve şehzadeler arasında taht mücadelesi başladı.

Şehzadeler Arası Taht Mücadelesi:
II. Bayezid’in üç oğlundan Ahmed Amasya’da, Korkut Manisa’da, Selim de Trabzon’da sancak beyi idiler. Tahta geçen şehzadenin diğer kardeşlerini öldüreceği düşüncesi Selim’i harekete geçirdi. Selim, Rumeli’de kendisine sancak verilmesini istedi. Bu isteği reddedilince kayın pederi Kırım hanı Mengli Giray’dan aldığı kuvvetlerle Trakya’ya geldi ve Karıştıran ovasında yaptığı savaşta yenilerek Kefe’ye kaçtı. II. Bayezid yerine Ahmed’i tahta geçirmek için İstanbul’a çağırdı. Ancak yeniçerilerin Selim’in padişah olmasını istemeleri üzerine II. Bayezid tahtı oğlu Selim’e bırakmak zorunda kaldı (1512).

I. SELİM DÖNEMİ (1512–1520)
Selim padişah olduktan sonra kardeşlerini ortadan kaldırarak iktidarını sağlamlaştırdı. Yavuz Sultan Selim, doğu siyasetine önem verdi. Bu yüzden Avrupa devletleriyle dostane ilişkiler kurdu. Sultan Selim’in amacı, Türk-İslam dünyasını bir yönetim altında toplamaktı. Bunun için Safevi Devleti’ni yıkarak Türkistan’a ulaşmayı ve İpek yolunu kontrol altına almayı amaçlıyordu. Ayrıca, Mısır seferiyle İslam dünyasını ele geçirip ve Baharat yolunu kontrol altına almak istiyordu.

Çaldıran Savaşı (1514):
Şah İsmail’in Şii mezhebini Osmanlı topraklarında yaymak ve Osmanlı devletini yıkarak Anadolu’yu ele geçirmek istemesi üzerine padişah sefere çıktı. Çaldıran ovasında yapılan savaşı Osmanlılar kazandı. Sonuçları:
1) Doğu Anadolu Osmanlı idaresi altına girdi.
2) Dulkadiroğlu beyliğine son verildi ve toprakları Osmanlı hâkimiyetine girdi.
3) Tebriz-Halep, Tebriz-Bursa İpek yolu Osmanlı kontrolüne geçti.
4) Şah İsmail hazinesini bırakarak kaçtığı için Osmanlılar büyük ganimet elde ettiler.
5) Şiiliğin Anadolu’da yayılması geçici olarak önlenmiştir.

Turnadağ Savaşı (1515) (Osmanlı- Dulkadiroğlu):
Yavuz Sultan Selim Çaldıran seferine giderken Dulkadiroğulları kuvvetlerinin yanında yer almasını istemiş, Dulkadiroğulları bu teklifi kabul etmemişlerdi. Sefer dönüşünde bu beyliğe son verildi. Böylece; Dulkadiroğulları toprakları Osmanlılara katıldı. Osmanlılar Memluklerle komşu oldular. Anadolu Türk birliği kesin olarak sağlanmıştır.

Mısır Seferi:

Mercidabık Savaşı (1516) (Osmanlı-Memluk):
Savaşın Sebepleri:
a) Yavuz’un İslam dünyasının liderliğini ele geçirmek istemesi,
b) Hint Okyanusu’ndaki Portekiz korsanlarının İslam’ın kutsal şehirlerine saldırmaları,
c) Osmanlıların Baharat yolunu eline geçirmek istemeleri,
Sonuçları:
1) Suriye, Filistin ve Lübnan Osmanlıların eline geçti.
2) Mısır yolu Osmanlılara açıldı.
3) Ramazanoğulları Osmanlılara katıldı.
4) Kansu Gavri öldürüldü.

Ridaniye savaşı (1517) (Osmanlı-Memluk):
Yavuz Sultan Selim Memluklere son darbeyi vurmak üzere Sina yarımadasını geçerek Mısır’a girdi. Kahire fethedilerek Memluk Devleti’ne son verildi.
Mısır Seferinin Sonuçları:
1) Mısır, Suriye, Filistin, Lübnan ve Hicaz Osmanlı topraklarına katıldı.
2) Kutsal emanetler, Mekke ve Medine’nin anahtarları Osmanlılara teslim edildi. Halifelik Osmanlılara geçti.
3) Baharat ticaret yolu Osmanlılara geçti (Ancak coğrafi keşiflerin yapılmasından dolayı Osmanlılar Baharat yolundan istedikleri gibi faydalanamamışlardır).
4) Mısır seferi sonunda Osmanlı hazinesi doldu.
5) Venedikliler Kıbrıs için Memlukler’e verecekleri vergiyi bundan sonra Osmanlılara ödemeye başladılar.
6) Mısır’ın fethi ile Kuzey Afrika seferleri için önemli bir üs elde edildi.
7) Yavuz, savaştan sonra halife ve akrabalarını idari tedbir olarak, İstanbul’a getirdi.
 
I. SÜLEYMAN DÖNEMİ (1520–1566)
46 yıl padişahlık yapan Kanuni dönemi Osmanlıların en güçlü dönemidir. Bu dönemde Osmanlı Devleti doğuda ve batıda rakipsiz güçlü bir devlet haline geldi.
İç İsyanlar:
Canberdi Gazali İsyanı: Memluk kumandanlarından Canberdi Gazali Memluk Devleti’ni yeniden kurmak için Şam’da isyan etti ise de isyan bastırıldı.
Ahmet Paşa İsyanı: Sadrazam olması gerekirken Mısır valiliğine atanmış ve burada isyan etmiştir. İsyan bastırıldı.
Kalenderoğlu İsyanı: Maraş civarında çıkan dini karakterli bir Şii isyanıdır. Bu isyana tımarlarının ellerinden alınmasını bahane eden Dulkadiroğlu sipahileri de katılmıştır. İsyan bastırılmış, Kalenderoğlu İran’a kaçmıştır.
Baba Zünnun İsyanı: Vergilerinin ağırlığını bahane eden Baba Zünnun Yozgat (Bozok)’ta isyan ettiyse de isyan bastırılmıştır.

Belgrat’ın Fethi (1521):
Avrupa üzerinde baskı kurabilmek ve siyasi-askeri gelişmelere anında müdahale edebilmek için Macaristan’ın önemli bir kalesi olan Belgrat’ın fethi gerekliydi. Fatih Sırbistan seferinde Belgrat hariç bütün Sırbistan’ı fethetmişti (1459). Kanuni, Belgrat’ı, 1521’de Tuna’dan ve karadan kuşatarak fethetti.
Önemi:
1) Belgrat Orta Avrupa’ya yapılacak seferler için önemli bir üs olmuştur.
2) Macaristan yolu Türklere açıldı.
3) Belgrat’ın fethiyle Osmanlılar Balkanlarda kesin olarak hâkimiyet kurmuş oldu.

Mohaç Meydan Muharebesi (29 Ağustos 1526):
Savaşın Sebepleri:
a) Macar Kralının düşmanca tutumu,
b) Pavia Savaşı’nda Alman İmparatoru Şarlken’e esir düşen Fransız kralı Fransuva’yı kurtarmak,
c) Kanuni Fransuva’yı kurtararak Avrupa’daki Haçlı birliğine Fransa’nın katılmasını engellemek
Savaşın Sonuçları:
1) Macar ordusu yenilgiye uğratıldı ve Macar Kralı II. Layoş savaş meydanında öldü.
2) Macaristan’ın ele geçirildi ve Osmanlı Devleti’ne bağlı bir krallık haline geldi.
3) Madrid Antlaşması ile I. Fransuva serbest bırakıldı.
4) Orta Avrupa’da Osmanlı egemenliği güçlendi.
5) Osmanlı Devleti ile Avusturya sınır komşusu oldu ve uzun yıllar devam edecek Osmanlı- Avusturya savaşları başladı.

I. Viyana Kuşatması (1529):
Yanoş Zapolya’nın Macar kralı olmasını Avusturya arşidükü Ferdinad’ın istemiyordu ve Ferdinand, Budin’i ele geçirdi. Kanuni sefere çıkarak Budin’i geri aldı ve arkasından Osmanlı ordusu Viyana’yı kuşattı. Ancak ordu, kuşatma için hazırlıksız gelmişti ve kış mevsimi yaklaşmıştı. Bu sebeple Osmanlı ordusu İstanbul’a geri döndü.

Alman Seferi (1533):
a) Alman imparatoru Şarlken’in desteğini alan Avusturya kralı Ferdinand’ın, Kanuni’ye elçi göndererek kendisinin Macar kralı olarak tanınmasını istemesi,
b) Ferdinand’ın Budin’i kuşatması,
c) Kanuni’nin, Şarlken’in Ferdinand üzerindeki desteğini kesin bir şekilde ortadan kaldırmak istemesi,
Avusturya kralı Ferdinand, Macar kralı olmak için tekrar Budin’i kuşatması üzerine Kanuni tekrar sefere çıkarak Avusturya ve Almanya içlerine kadar ilerledi. Osmanlı ordusunun karşısına Ferdinand veya Şarlken çıkmadığı için ordu geri döndü.

İstanbul Antlaşması (1533)(Osmanlılar- Avusturya):
1) Avusturya kralı protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk olacaktır.
2) Avusturya, Yanoş’un Macar kralı olmasını kabul etti.
3) Avusturya, Osmanlılara yılda 30 bin duka altın vermeyi kabul etti.
4) Avusturya, elinde bulundurduğu Macar toprakları için Osmanlı Devleti’ne yılda 30 bin duka altın vergi verecektir.

Macaristan’ın Osmanlılara Katılması:
Ölen Macar kralı Yanoş’un yerine küçük yaştaki oğlu Sigismund geçti. Ferdinand Sigismund’un krallığını tanımayarak antlaşmayı bozdu. Sigismund’un annesinin yardım istemesi üzerine Kanuni tekrar sefere çıkarak Macaristan’ı tekrar fethetti. Ferdinand’ın barış isteği kabul edilerek

Macaristan üç bölgeye ayrıldı(1541):
 Kuzey Macaristan Avusturya’ya,
45
 Orta Macaristan Erdel beyliği adı altında Osmanlı himayesindeki Sigismund’a,
 Güney Macaristan ise Budin Eyaleti olarak Osmanlı Devleti’ne bağlandı.
 
Macaristan Seferi (1543):
Ferdinand’ın Osmanlı egemenliğindeki Macaristan topraklarını istemesi ve isteği kabul edilmeyince Budin’i kuşatması üzerine sefere çıkan Osmanlı ordusu Estergon ve İstoni- Belgrat kalelerini fethetti. 1547’de antlaşma yapılarak savaşa son verildi.

Erdel Seferi (1551):
Ferdinand’ın 1551’de yeniden Erdel’in içişlerine karışmasıyla Osmanlı kuvvetleri Segedin ve Temeşvar kaleleri önünde Avusturya kuvvetlerini yendiler. Ferdinand’ın isteğiyle 1562’de yeniden antlaşma yapıldı.

Zigetvar Seferi (1566):
Avusturya’nın barışı bozarak Erdel’e saldırması üzerine sefere çıkan padişah Zigetvar kalesini kuşattı. Kuşatma sırasında padişah öldü fakat sadrazam Sokullu Mehmed Paşa onun ölümünü gizledi. Kuşatmaya devam edilerek kale zapt edildi.

Fransa’ya Kapitülasyonların Verilmesi (1535):
Kanuni Sultan Süleyman’ın Mohaç Meydan Muharebesi ile I. Fransuva’yı Şarlken’den kurtarması, Osmanlı Devleti ile Fransa’yı birbirine yakınlaştırmıştı. Osmanlı Devleti ile Fransa arasında bir ticaret antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre Osmanlılar Fransa’ya kapitülasyonlar verdiler.
Kapitülasyonların Verilme Sebepleri:
a) Fransa’yı kendi yanına çekerek Avrupa Hıristiyan birliğini bozmak,
b) Akdeniz ticaretini canlandırmak,
c) Osmanlı ticaret mallarını Fransızlar aracılığıyla pazarlamak,
 
Osmanlı-Fransız Ticaret Antlaşması:
1) Fransız ticaret gemileri Osmanlı sularında serbestçe dolaşabilecek ve istedikleri limanlara girebilecektir.
2) Fransız tüccar diğer tüccara göre daha düşük vergi ödeyecektir.
3) Fransız vatandaşları arasındaki davalara Fransız hâkim bakacak.
4) Fransız vatandaşları ile Türkler arasındaki davalara Türk hâkim bakacak, ancak davada Fransız tercüman bulunacak.
5) Osmanlı topraklarında ölen veya gemisi batan Fransız tacirlerin malları Fransa’daki varislerine verilecek.
6) Fransa topraklarında bulunan Osmanlı tüccarı da aynı haklardan yararlanacak.
7) Bu antlaşma her iki hükümdarlar hayatta kaldığı sürece geçerli olacaktı.
Kapitülasyonlar 1740 yılında sürekli hale getirilmiş ve başka devletlere de verilmiştir. Bu da Osmanlı ekonomisinin çökmesine sebep olmuştur. Lozan anlaşması ile kaldırılabilmiştir.

Osmanlı-İran Savaşları:
I. İran Seferi (Irakeyn Seferi) (1534–1535):
Sebepleri:
a) Şah Tahmasb’ın Osmanlıya karşı, Avusturya ve Almanya’ya ittifak teklifinde bulunması,
b) Anadolu’daki bazı beyleri Osmanlılara karşı kışkırtması,
c) Doğu Anadolu’da iki devlet arasındaki hâkimiyet mücadelesi,
d) Bitlis beyi Şeref Han’ın Safevilere, İran beylerinden Olama Paşa’nın da Osmanlılara sığınması.
Bunun üzerine Kanuni İran üzerine sefere çıktı. Önce sadrazam İbrahim Paşa ordusuyla Tebriz’e girdi. Arkasından padişah da Tebriz’e geldi ve Azerbaycan’ı ele geçirdi. Kanuni daha güneye inerek Bağdad’ı fethetti(1534).
Sonuçları:
1) Bu seferde Van, Tebriz ve Bağdad, Osmanlı topraklarına katıldı.
2) İpek yolu ticareti kontrol altına alındı.
3) Hint Deniz ticaret yolunun Basra Körfezi kısmı Osmanlı denetimine girdi.
4) Türk şairi Fuzuli Osmanlı hizmetine girdi.

II. İran Seferi (1548):
Safeviler Van ve Tebriz’i alması ve bu sırada şah ile kardeşi arasında taht mücadelesinin başlaması üzerine Kanuni yeniden sefere çıktı. Van, Tebriz ile Gürcistan’daki bazı kaleleri alarak geri döndü.

III. İran Seferi (1553):
Şah Tahmasb’ın Muş’a kadar olan yerleri ele geçirmesi üzerine Kanuni üçüncü defa İran seferine çıktı. İran şahı yine kaçtı. Osmanlı kuvvetleri Nahcivan, Revan ve Karabağ’ı ele geçirdi. Kış mevsiminin yaklaşması üzerine Osmanlı ordusu Amasya’ya döndü. Şah Tahmasb elçi göndererek barış teklif etti.

Amasya Antlaşması (1555):
1) Doğu Anadolu, Azerbaycan, Tebriz ve Bağdad Osmanlı Devleti’nde kalacaktı.
2) Osmanlı Devleti ile İran arasında yapılan ilk resmi antlaşmadır.
Denizlerde Fetihler:

Rodos’un Fethi (1522):
a) Rodos adasında bulunan Saint Jan Şövalyelerinin korsanlık yaparak Akdeniz ticaretine engel olmaları
b) Batı Anadolu kıyılarını tehdit etmeleri
c) Osmanlıların Mısır ve Suriye’den Anadolu’ya ulaşan deniz yolunun güvenliği sağlamak istemeleri
Sebepleriyle Kanuni sefere çıkarak adayı zorlu bir kuşatmadan sonra zapt etti. Rodos adası Türk sancağı haline geldi. Şövalyeler, Şarlken tarafından Malta adasına yerleştirildi.

Cezayir’in Osmanlılara Katılması(1533):
Bir Türk denizcisi olan Hızır Reis kardeşi Oruç ile birlikte Cezayir’i İspanyollardan alarak burada bir hükümet kurmuşlardı. Kanuni Sultan Süleyman, Şarlken’e ve onun desteğindeki Haçlı donanmasına karşı mücadele edebilmek için Hızır Reis’i İstanbul’a çağırdı ve kaptan-ı deryalık ve Cezayir beylerbeyliği görevine getirdi. Böylece Cezayir, Osmanlı topraklarına katılmış oldu.

Preveze Deniz Savaşı (1538):
Sebepleri:
a) Osmanlı Devleti ile Avrupa devletleri arasında Akdeniz’deki hâkimiyet mücadelesi,
b) Türk donanmasının Ege denizindeki ait bazı kaleleri alıp İtalya kıyılarına baskınlar düzenlemesi,
Venedik, Malta, İspanya ve Portekiz kuvvetlerinden oluşan birleşik Haçlı donanmasının başına Andrea Doria getirildi ve haçlı donanması Korfu adasında toplandı. Barbaros Hayreddin Paşa komutasındaki Türk donanmasıyla Haçlı Donanması Preveze önlerinde karşılaştı. Haçlı donanması büyük bir yenilgiye uğradı. Andrea Doria kaçmak zorunda kaldı.
Şavaşın Sonuçları:
1) Şarlken’in Akdeniz’deki üstünlüğü sona erdi.
2) Akdeniz’de üstünlük Osmanlılara geçti.
3) Venedik anlaşma yaparak Mora ve Dalmaçya kıyılarındaki bazı kaleleri Osmanlılara bıraktı.
4) Türk tarihinin en büyük deniz zaferidir.
Preveze Deniz Savaşı’nın tarihi olan 28 Eylül, Türk Denizcilik Günü olarak kutlanmaktadır.

Trablusgarp’ın Alınması (1551):
Saint Jan Şövalyelerinin elinde bulunan Trablusgarp’ı Turgut Reis fethetti. Buranın beylerbeyi oldu ve daha sonra Korsika adasını ele geçirdi (1553).

Cerbe Deniz Savaşı (1560):
Turgut Reis’in İspanyolların elindeki Cerbe adasını kuşattığı sırada Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanmasının Cerbe önlerine gelmesi durumu zorlaştırdı. Turgut Reis Trablusgarp’a çekilerek İstanbul’dan yardım istedi. Kaptan-ı Derya Piyale Paşa komutasındaki Osmanlı donanması da Cerbe önlerine geldi ve burada yapılan savaşı Osmanlı donanması kazandı.
Sonuçları:
1) Cerbe adası fethedildi.
2) Batı Akdeniz ve Kuzey Afrika’daki Türk egemenliği kesinleşti.
3) Cerbe zaferi, Preveze zaferinden sonra Türklerin ikinci büyük zaferdir.

Hint Deniz Seferleri (1538–1553):
Portekizlilerin Basra Körfezi’ni kapatarak Baharat yolunu kontrol etmeleri ve Hint Okyanusu’ndaki Müslüman ticaret gemilerine saldırmaları üzerine Kanuni deniz seferlerini başlattı. Bunlar:
1) Hadım Süleyman Paşa (1538)
2) Piri Reis (1551)
3) Murad Reis (1552)
4) Seydi Ali Reis (1553)
Seferlerin Sonuçları:
1) Kızıldeniz, Basra Körfezi, Eritre, Sudan ve Habeşistan’ın bir kısmı Osmanlı topraklarına katıldı.
2) Hint deniz seferleri başarılı olamamış ve Hint Denizinde Portekizlilerin üstünlüğüne son verilememiştir.
Hint deniz seferlerinin başarılı olmamasında;
a) Osmanlı devlet adamlarının seferlere gereken önemi vermemeleri,
b) Osmanlı gemilerinin Okyanus sularına dayanıklı olmaması,
c) Hindistan’daki Müslüman devletlerin Osmanlı Devleti’ne gereken desteği vermemeleri etkili olmuştur.

II. SELİM DÖNEMİ (1566–1574)
II. Selim savaşlara katılmamış ve ömrünü genelde sarayda geçirmiştir. Döneminde veziriazam Sokullu Mehmet Paşa devlet işlerini yürütmüştür.

Yemen İsyanı (1568):
Kanuni zamanında Zeydiyye ailesinden İmam Mutahhar’a bazı imtiyazlar verilmişti. Sana beylerbeyi Murad Paşa’nın bu imtiyazları geri almaya çalışması üzerine İmam Mutahhar isyan etti. Serdar Sinan Paşa ve Habeşistan beylerbeyi Özdemiroğlu Osman Paşa tarafından isyan bastırıldı. Yemen bir eyalet haline getirilerek Özdemiroğlu Osman Paşa vali olarak tayin edildi.

Endonezya Seferi (1569):
Sumatra adasında bulunan Açe Sultanlığı Portekiz baskısı sebebiyle Osmanlı Devleti’nden yardım istedi. Süveyş kaptanı Kurdoğlu Hızır Reis emrindeki Osmanlı donanması Sumatra’ya gönderildi. Açe Sultanlığı’na çok miktarda silah ve silah ustası gönderildi.

Kıbrıs’ın Fethi (1571):
Kıbrıs Venediklilerin elindeydi ve adada bulunan korsanlar Türk gemilerine saldırıyorlardı. Doğu Akdeniz ticaret yolunun güvenliği açısından Kıbrıs’ın fethi şarttı. Ancak Sokullu Mehmed Paşa Avrupa devletlerinin Osmanlıya karşı ittifak kurmasından kaygılandığı için adanın fethedilmesine karşıydı. Buna rağmen Padişah adanın fethedilmesi için Lala Mustafa Paşa’yı görevlendirdi. Bir yıllık bir kuşatmadan sonra ada zapt edildi. Adaya Konya, Karaman, Niğde, Kayseri ve Bozok sancaklarından getirilen Türkler iskân edildi.

İnebahtı Savaşı (1571):
Osmanlıların Kıbrıs’ı fethetmeleri üzerine Papa önderliğinde İspanya ve Malta, Venedik ve diğer İtalyan devletleri bir Haçlı donanması oluşturdular.
Don Juan komutasındaki Haçlı donanması İnebahtı’da Osmanlı donanmasını yakarak imha etti. Osmanlı donanmasının yenilmesinde, kaptan-ı derya Müezzinzade Ali Paşa’nın deniz askeri (levent) ile değil kara askeri ile savaşa katılması etkili oldu.
Cezayir beylerbeyi Uluç Ali Paşa kalan gemileri kurtararak İstanbul’a getirdi. Bu başarısından dolayı Kılıç unvanı verilerek kaptan-ı deryalığa getirildi. İnebahtı yenilgisinden sonra Osmanlı Devleti daha güçlü bir donanmayı hazırlayarak Akdeniz’e indirdi.

Tunus’un Alınması (1574):
Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa, yeni donanmayla Akdeniz’e açılarak İspanyolların eline geçmiş olan Tunus’u fethetti. Böylece, Kuzey Afrika Osmanlı egemenliğine girdi.
II. Selim ve III. Murad Dönemi Kanal Projeleri:

Süveyş Kanalı Projesi:
Akdeniz ile Kızıl deniz arasında bir kanal kazıyarak birleştirme projesiydi. 1568 yılında girişimde bulunulmuş; bölgede incelemeler yapılmış ancak uygulamaya geçilememiştir. Fransızlar 1869 yılında kanalı açmışlardır.
Osmanlı Devleti bu proje ile;
a) Hindistan üzerindeki Portekiz baskısını önlemeyi,
b) Baharat Yolu’nu Akdeniz’e çevirerek Osmanlı ekonomisini canlandırmayı,
c) Hint deniz yolunu kısaltmayı amaçlamıştır.

Don Volga Kanal Projesi:
Osmanlı Devleti Don ve Volga ırmaklarını bir kanal kazıyarak birleştirmek istedi. Kanal mesafesinin üçte biri kazıldı ancak kış mevsiminin yaklaşması, asker arasında erzak sıkıntısı, Kırım hanının isteksiz davranması ve Rusların saldırıları sebebiyle teşebbüs yarıda kaldı. Kanal ancak 1952 yılında Ruslar tarafından açıldı.
Osmanlı Devleti bu proje ile;
a) İpek yolunu canlandırmayı,
b) İran savaşlarında donanmadan yararlanmayı,
c) Rusya’nın güneye doğru yayılmasını önlemeyi,
d) Orta Asya’daki Türklerle yakın ilişkiler kurmayı amaçlamıştır.
a) Marmara Kanal Projesi:
Bu proje ile Marmara Denizi- İznik Gölü- Sapanca Gölü arasında bir kanal açılması öngörülüyordu. Böylece, Marmara Denizi ile Karadeniz arasında yeni bir bağlantı sağlanacak, gemi yapımı için Doğu Karadeniz’den gelecek kereste bu yolla sağlanacak ve İstanbul Boğazı’nın trafiği rahatlayacaktı.

III. MURAT DÖNEMİ (1574–1595)
Lehistan’ın Osmanlı Topraklarına Katılması (1575):
Osmanlı Devleti Fransa’nın desteğini alarak Erdel prensi Baturi’yi kral seçtirdi. Böylece Lehistan, Osmanlı himayesine girdi (1575- 1587). Osmanlı Devleti’nin hâkimiyet sahası Baltık Denizi kıyılarına kadar ulaştı.

Fas’ın Osmanlı Himayesine Girmesi (1578):
Ramazan Paşa emrindeki Osmanlı donanması, Portekiz kralını Tanca yakınlarında Kasrülkebir (Vadiüsseyl) savaşında yenilgiye uğrattı (1578). Böylece Fas’ta Osmanlı hâkimiyeti kuruldu. Osmanlı sınırları Atlas Okyanusu’na ulaştı.
İngiltere’ye Ticari İmtiyazların Verilmesi:
II. Murad devrinde, İngiltere’ye bazı ticari imtiyazlar verildi.

Osmanlı- İran Savaşı (1578–1590):
Sebepleri: İran’ın Osmanlı sınırlarına saldırması, daha sonra şahın ölümü üzerine taht kavgalarının yaşanması, Osmanlı Devleti’nin yapacağı doğu seferlerinde; asker desteği sağlamak için Kırım ile doğudan kara bağlantısı kurmak ve Kafkasları ele geçirerek Rusların güneye inmesini engellemek istemesi.
Lala Mustafa Paşa ve Özdemiroğlu Osman Paşa komutasındaki Türk ordusu İran üzerine gönderildi. 1578’de Çıldır ovasında Safeviler mağlup edilerek Tiflis alındı. Meşaleler savaşında büyük bir zafer kazandı. Bu savaşta tüm Gürcistan fethedilerek Tiflis Osmanlı vilayeti durumuna getirildi (1578). Aynı yıl Şirvan da Osmanlı topraklarına katıldı. Bu gelişmeler üzerine İran barış istemek zorunda kaldı.

Ferhad Paşa Antlaşması (1590):
1. Gürcistan, Şirvan, Tebriz, Karabağ ve Dağıstan Osmanlı Devleti’nde kalacaktı.
2. Bu antlaşma ile Osmanlı devleti doğuda en geniş sınırlarına ulaşmış oluyordu.

Osmanlı-Avusturya Savaşları (1593–1606):
a) Avusturya’nın ödemesi gereken vergiyi ödememesi,
b) Osmanlı sınırlarına saldırması,
c) Eflak, Boğdan ve Erdel beylerini Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtması,
d) Bosna beylerbeyi Telli Hasan Paşa’nın öldürülmesi,
Sebepleriyle Sadrazam Koca Sinan Paşa emrindeki Osmanlı ordusu Avusturya üzerine sefere çıktı. Sadrazam Koca Sinan Paşa başlangıçta bazı başarılar kazandı. Ancak Eflak, Boğdan ve Erdel beylerinin isyan etmeleri Osmanlıları zor duruma düşürdü.
 
III. MEHMET DÖNEMİ (1595–1603)
III. Murad’ın ölümü üzerine Manisa’da sancak beyi olan oğlu III. Mehmed, 1595’de tahta çıktı. III. Mehmed, Anadolu’da sancak beyliği yapan son padişahtır.

Osmanlı-Avusturya Savaşları:
III. Mehmed tahta çıktığında Osmanlı-Avusturya savaşları devam ediyordu. Avusturya kuvvetlerinin Estergon ve Vişegrad kalelerini ele geçirmesi ve Avusturya cephesindeki bu başarısızlıklar üzerine devlet erkânı ve yeniçerilerin baskısıyla padişah III. Mehmed sefere çıktı. Osmanlı ordusu 1596 yılında Eğri kalesini zapt etti.

Haçova Meydan Muharebesi (1596):
Osmanlı 15 Ekim 1596 günü Haçova'da büyük bir Haçlı ordusu (Avusturya, Alman, Erdel, İspanyol, Fransız, Çek ve Leh) ile karşılaştı. Avusturya Arşidükü Maximilien komutasındaki düşman ordusu ile yapılan savaş kaybedilmek üzereyken, saray çalışanları ve geri hizmet bölüklerinin de savaşa katılması üzerine düşman ordusu dağıldı ve Osmanlı ordusu büyük bir zafer kazandı.

Kanije Müdafaası (1600):
Damat İbrahim Paşa, Kanije kalesi'ni kuşatarak ele geçirdi (1600). Kale komutanlığına Tiryaki Hasan Paşa getirildi. Avusturya önderliğindeki yeni bir Haçlı ordusu kaleyi geri almak için kuşattı. Tiryaki Hasan Paşa emrindeki az sayıda bir kuvvetle, kaleyi düşmana karşı kahramanca savundu ve yaptığı karşı hücumla düşman ordusunu Kanije kalesi önünde yenilgiye uğrattı (18 Kasım 1601). Bu zaferden sonra İstoni-Belgrad ve Estergon, 1603'de de Uyvar fethedildi.

Osmanlı-İran Savaşları (1603–1611):
İran şahı I. Abbas Anadolu’daki Celali isyanlarını fırsat bilerek Ferhat Paşa Antlaşmasıyla kaybettiği toprakları geri almak istiyordu.