YGS Tarih - Ortaçağ Avrupa Tarihi - Konu Anlatımı ve Çözümlü Sorular

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sult@n

  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Ankara
  • 3097
  • +189/-0
  • Cinsiyet: Bayan
    • Uyanan Gençlik
ORTAÇAĞDA AVRUPA
FEODALİTE (DEREBEYLİK):
Kavimler Göçü (375) sonrasında Avrupa’da meydana gelen karışıklılar sebebiyle halk ve büyük toprak sahipleri hayatlarını devam ettirebilmek için güçlü kişilerin koruması altına girmiştir.
Halkın himayesi altına girdiği kişilere süzeren, himayeyi kabul edenlere vassal denildi.
Senyörler vassallara kira karşılığında toprağı işleme hakkını verdiler. Böylece feodalite ortaya çıktı. Senyörlerin içinde yaşadıkları kaleleri (şato) vardı.
Feodalite Ortaçağ boyunca devam etti.

Feodal toplum düzeninde sınıflar:
Asiller: En imtiyazlı sınıftır. Kendi aralarında şöyle sıralanırlardı: Kral, Dük, Kont, Baron, Vikont, Şövalye. Asiller devlet işleri ve askerlikle uğraşırlardı.
Rahipler: Papaya ağlı olarak çalışırlar, vergi vermezler. Kiliselerde din işleri ile uğraşırlardı. Aforoz, enterdi ve krallara taç giydirme yetkileri vardı.
Burjuvalar: Şehir ve kasabalarda yaşarlar, ticaret ve sanayi ile uğraşırlardı. Senyörlere vergi vererek onların himayesinde yaşarlardı.
Köylüler: Serbest ve köle (serf) köylüler olmak üzere ikiye ayrılırdı. Serflerin hiçbir hakkı yoktu ve toprakla birlikte alınır ve satılırlardı.

HIRİSTİYANLIK:
Hıristiyanlık, Hz. İsa tarafından Filistin’de vahyedilen ilahi bir dindir. Roma İmparatorluğu’nda Milano Fermanı(313) ile serbest bırakıldı. 381 yılında Roma’nın resmi dini oldu. Kavimler göçünden sonra Kilise sayesinde Avrupa’da hızla yayıldı.
İlk mezhep ayrılıkları 325 İznik Konsülü ile başlamıştır. Bu mezhepler Arianizm, Nasturizm ve Monofisizm’dir.
451 yılında Kadıköy Konsülü’yle İstanbul Kilisesi Roma’dan ayrıldı. Böylece Hıristiyanlık dünyasında iki büyük mezhep ortaya çıktı:
a) Katolik Kilisesi (merkezi: Roma, ruhani lideri: Papa)
b) Ortodoks Kilisesi (merkezi: İstanbul, ruhani lideri: Patrik).
Ortaçağda Papalık bir devlet olarak varlığını sürdürdü. Papaların krallara taç giydirme, Katolik kiliseleri denetleme yetkileri vardı. Bu sebeple papalarla krallar arasında sürekli mücadele yaşanmıştır.

ORTAÇAĞDA BİLİM VE SANAT:
Ortaçağ Avrupası, eğitim ve bilim alanında doğuya göre çok geriydi.
Yalnız din adamları okuma ve yazma bilirlerdi. Çünkü eğitim ve öğretim kilisenin elinde idi. Eğitim dili Latince’ydi.
Bilim alanında Skolâstik düşünce egemendi. Skolâstik düşünce kaynağını Hıristiyanlık ve eski Yunan düşüncesinden alıyordu.
Özgür düşünmeye kapalı, dogmatik düşünceydi.
Sanat tarzı olarak Roman ve Gotik tarzında mimari eserler verilmiştir. Avrupa’da bazı okullarda İslam filozoflarının eserleri okutuluyordu (Farabi, İbni Sina, İbni Rüşd gibi).

SİYASİ YAPI:
Ortaçağda Fransa'da; Frank İmparatorluğu, İstanbul'da; Bizans İmparatorluğu en güçlü devletlerdi.
Frank İmparatorluğu’nun parçalanmasından sonra kurulan Mukaddes Roma-Germen İmparatorluğu ile Papa arasında tevcih (din adamlarını atama) kavgaları yaşandı.
Frank İmparatorluğu’nun temeli Merovenjler zamanında atıldı Bu hanedan zamanında İspanya Müslümanları, Puvatye Savaşında(732) Franklara yenildiler. Daha sonra Karolenjler yönetime egemen oldular. Karolenjler yönetiminde kardeş kavgalarına Strazburg Yemini ile son verilmesine rağmen savaşlar yeniden başladı. Verdün Anlaşması (843) ile Frank İmparatorluğu parçalandı ve bugünkü Fransa, Almanya ve İtalya devletlerinin temeli atıldı.
Frank İmparatorluğunun parçalandığı IX. yüzyılda Normanlar kuzeyden gelerek Avrupa'yı istilaya başladılar. Normanlar, Feodalitenin İngiltere ve İtalya'ya geçmesine neden oldular.

MAGNA CARTA (1215):
Kavimler Göçüyle birlikte İngiltere'de yedi krallık kuruldu (Briton, İskoç, Galler gibi). Yurtsuz John, halkın baskısıyla 1215 yılında Magna Carta’yı (Büyük Şart) ilan etti. Bu fermandan sonra İngiltere’de Parlamento açıldı(1295).
Buna göre halkın rızası olmadan vergi alınmayacak, özgürler haksız yere tutuklamayacak, hapis ve sürgün edilemeyecekti. Bu belge Avrupa’da ilk demokrasi hareketi ve ilk anayasa olarak kabul edilir.

HAÇLI SEFERLERİ (1096–1270):
Hıristiyan Avrupalıların kutsal yerleri ele geçirmek için İslam Dünyası üzerine yaptıkları seferlerdir. Sekiz Haçlı Seferi yapılmıştır.
Haçlı Seferlerinin Sebepleri:
a) Hıristiyanların kutsal saydıkları şehirleri (Kudüs, Antakya, Urfa) Müslümanlardan almak istemeleri,
b) Papaların ve din adamlarının halkı Müslümanlara karşı kışkırtmaları,
c) Kluni tarikatının çalışmaları,
d) İslam dünyasının zenginliğine karşı Avrupalıların yoksul olması ve doğunun zenginliğine ulaşmak istemeleri,
e) Bizans’ın Avrupa’dan yardım istemesi,
f) Avrupa’daki derebeylerin şan ve şöhret kazanmak istemeleri ve macera arayışları,
g) Papaların Hıristiyanları birleştirip nüfuz alanlarını genişletmeyi düşünmeleri,

I. Haçlı Seferi(1096–1099):
Keşiş Piyer L’Hermit komutasındaki ilk düzensiz Haçlı ordusu Bizans tarafından Anadolu’ya geçirildi. Bu Haçlı kuvvetleri Anadolu Selçukluları tarafından yok edildi.
Fransız Senyörü Godfruva dö Buyyon komutasındaki 600.000 kişilik ikinci Haçlı ordusu, Bizans ile anlaşarak Anadolu’ya geçti. I. Kılıç Arslan Haçlıları yenemeyeceğini anlayınca İznik’ten Konya’ya çekildi. Böylece Türkiye Selçuklu devleti başkenti Konya oldu.
Haçlılar büyük kayıplar vererek Anadolu’dan geçebildiler. I. Haçlı Seferi sonunda; Bizanslılar Antalya-Eskişehir hattına kadar tüm Batı Anadolu’yu ele geçirdiler. Daha sonra Kudüs’e ulaştılar.
I. Haçlı Seferi başarıya ulaştı ve Haçlılar Kudüs, Antakya, Urfa, Trablusşam ve Yafa şehirlerinde küçük devletler kurdular.

II. Haçlı Seferi (1147- 1149):
Musul Atabeyi İmadeddin Zengi’nin 1144’de Urfa’yı Haçlılardan alması 2. Haçlı seferine sebep oldu.
Alman İmparatoru III. Konrad ve Fransa Kralı VII. Louis bu sefere katıldılar ve Anadolu’ya geldiler. Alman imparatoru I. Mesut tarafından büyük bir bozguna uğratıldı.
Selçuklu ülkesinden geçmenin imkânsız olduğunu anlayan Fransa kralı Efes, Denizli ve Antalya yönünden ilerledi.
Burada Haçlıların bir kısmı gemilere binerek Suriye’ye ulaştılar, Şam’ı kuşattılarsa da başarılı olamadılar. II. Haçlı Seferine ilk defa krallar ve imparatorlar katılmıştır.

III. Haçlı Seferi (1189- 1192):
Selahaddin Eyyubi’nin Hıttin Savaşı’nı kazanarak(1187) Kudüs’ü Haçlılardan geri alması üzerine düzenlendi.
Bu sefere Alman imparatoru Frederik Barbarossa, Fransa kralı Filip Ogüst ve İngiltere kralı Arslan Yürekli Richard katıldı.
Haçlılar karadan ve denizden harekete geçtiler. Alman İmparatoru Anadolu’da II. Kılıç Arslan’ın gerilla savaşıyla yıprandı ve Silifke nehrinde boğuldu.
Deniz yoluyla gelenler ise Akka’yı ele geçirerek Kudüs’ü almak için savaştılar ancak başarılı olamadılar.

IV. Haçlı Seferi(1202- 1204):
Filistin’deki Yafa ve sahil şeridindeki bazı kalelerin Eyyubilerin eline geçmesi üzerine Papa III. İnosent’in çağrısıyla 4. Haçlı seferi düzenlendi.
Haçlılar Bizans tahtından indirilen İzak Ancelos’un yardım isteği üzerine İstanbul’a gelerek onu ve oğlu IV. Aleksios’u tahta çıkardılar.
Fakat İstanbul’da bir isyanın çıkması üzerine Haçlılar İstanbul’u yağmaladılar ve bir Latin İmparatorluğu kurdular.
Bizans hanedan üyelerinden bazı kimseler Anadolu’ya kaçarak İznik İmparatorluğu (1204–1261) ve Trabzon Rum İmparatorluğu’nu (1204–1461) kurdular.
İznik İmparatorluğu 1261 yılında Latin İmparatorluğu’na son vererek Bizans’ı yeniden canlandırdı. Trabzon Rum İmparatorluğu ise Fatih’in Trabzon’u almasına kadar devam etti.
IV. Haçlı Seferinden sonra dört büyük haçlı seferi daha düzenlenmiş ancak bu seferler Anadolu üzerinden yapılmamış ve Haçlılar bir başarı elde edememişlerdir.

Haçlı Seferlerinin Sonuçları:
a) Kilise ve din adamlarına güven azaldı.
b) Skolâstik düşünce zayıfladı. Kilise ve Papanın otoritesi sarsıldı.
c) Seferler sırasında pek çok haçlı askeri, senyör ve şövalye öldü. Sağ kalanların bir kısmı topraklarını kaybetti. Böylece feodalite rejimi zayıfladı.
d) Merkezi krallıklar güç kazanmaya başladılar.
e) Türklerin batıya doğru ilerleyişleri bir süre için durdu.
f) Bizans batı Anadolu’daki toprakların bir kısmını ele geçirdi.
g) Haçlılarla yapılan mücadeleler, İslam dünyasını Moğol saldırısı karşısında güçsüz bıraktı.
h) Doğu-Batı ticareti gelişti. Marsilya, Cenova, Venedik gibi Akdeniz limanları önem kazandı.
i) Avrupalılar dokuma, deri ve cam işleme sanatını öğrendiler.
j) Papaların ve kralların seferlere mali destek sağlamak için İtalyan bankerlerine başvurmaları bankacılığı geliştirdi.
k) Avrupa’da hayat standardı yükseldi. Ticaretle uğraşmaya başlayan şehir halkı zenginleşerek burjuva sınıfını oluşturdular.
l) Anadolu, Suriye ve Filistin zarar gördü.
m) Pusula, barut, kâğıt ve matbaa gibi buluşlar Avrupa’ya taşındı. Bunlar Avrupa’da bilim ve teknik alanında gelişmelere yol açtı.
n) Avrupalılar İslam medeniyetini yakından tanıdılar ve faydalandılar.
o) Avrupa’da kültürel hayat canlandı.

YÜZYIL SAVAŞLARI (1337- 1457):
İngiltere’nin Fransa topraklarına göz koyup saldırıya geçmesiyle başlayan ve 116 yıl süren bu savaşların başlangıcında İngiltere başarılı olarak Fransa’nın bir bölümünü işgal etti.
Kresy savaşında(1346) İngilizler ilk defa topu kullandılar.
Zaman zaman ara verilen savaşlar sırasında Jan Dark adlı genç bir kızın milli ruhu canlandırmasıyla Fransızlar galip geldi.
Yüzyıl savaşlarında Fransa’da derebeylik güç kaybetti. Derebeyleriyle mücadele sonucunda mutlak krallık kurularak siyasi birlik sağlandı.
İngiltere’de yüzyıl savaşlarındaki yenilgiden sonra iç savaş çıktı.
30 yıl süren Çifte Gül (1455-1485) savaşında derebeylik rejimi zayıfladı