Öncelikle üniversite öğrencisi olduğunuz zaman, herkesce kabul edilen, kendi ayakları üzerinde durabilir, güçlü bireyler durumuna geçersiniz. Muhtemelen ailenizden ayrılır, başka bir şehirde kendi kendinize yaşamaya başlarsınız.Şehre alışmanız başta zor olabilir ama alışırsınız. Büyük şehir olsa da mutlaka alışırsınız. Yeni yollar, sokaklar, trafik lambaları, herşeyiyle yeni bir şehir sizi beklemektedir. Öğrenirsiniz. Bir çok şeyin artık belli olduğunu görürsünüz.
Mesleğiniz konusundaki belirsizlikler ortadan kalkmıştır. Hayatınızın geri kalanı büyük ölçüde belli olmuştur. Hayatınızdan eksilenler de olur tabi eklenenler de. Çözmeniz gereken öss kitapları, dersaneler, çalış çalış diyen insanlar geride kalmıştır. Burdan sonrası sizin içindir. Yazılılar yoktur, vizeler finaller vardır. Sözlüler yoktur.Genelde Hocalar isminizi cisminizi bile bilmez.
Bazı üniversitelerde devam zorunluluğu bile yoktur. Sadece sınavlara girmeniz gerekir. Sınav dönemleri okula gitmeniz gerekmez. Sadece sınav saati gidersiniz. Diğer zamanlar ders çalışırsınız. İzin almanız gereken saatler ortadan kalkmıştır. Akşamları arkadaşlarınızla buluşabilirsiniz. Burs vs. de ayarlayabilirseniz üniversite hayatınız mükemmel olur Ayrı eve çıkabilirsiniz. Yemek pişirmeyi, yanmış yemeğe katlanmayı, yaptığınızı beğenmeyi beğenmemeyi öğrenirsiniz. (yemek üniversite öğrencisi için en büyük problemlerden biridir ama bir çaresine bakılır. Mesela domatesli biberli yumurta ile biberli domatesli yumurtayı birbirinden farklı yemekler görüp, bugün başka bir şey yaptım diyebilirsiniz.
En çok makarna tüketilen yıllardır. Annenizin yemekleri hayatınızdan eksilmiştir. Bunu çok ararsınız:) Ekonomik hayatınız değişir. Aileniz ve burslarınız vardır. Belki bir işe girebilirsiniz parttime. Yurtkurdan kredi burs vs. alırsanız; hayatınızın ilk senedini imzalarsınız. Artık 18 yaşınızı geçtiğiniz için devlete borcunuz olur, okul bittikten iki sene sonra ödemek üzere. Ulaşım masraflarınız da olacaktır.( zaten yemek ve ulaşım masrafları ortaktır) Okul üniformanız hayatınızdan eksilir.Kıyafet zorunluluğu yoktur, sivil gidersiniz. Kimse ne giydiğinize çok önem vermez, önem verenlere zaten siz önem vermezsiniz. Kısacası büyürsünüz, içiniz çocuk kalsa da başkalarınca da büyük kabul edilirsiniz. Bazılarınız için bu büyük bir hayal olabilir. Alanınıza göre bilimsel konulara dalarsınız, araştırmalar yapar, çalışırsınız. Gocunmazsınız çalışmaktan. Mesleğiniz içindir. Çalışmayı seversiniz.Arkadaşlıklarınız, dostluklarınız değişir.
Zaman zaman lise dostluklarını çok özlersiniz. Memlekete gittiğinizde uzun uzun buluşmalar ayarlarsınız, o buluşmalar da hep eski günler yad edilir. Şu yazılı da nasıl kopya çekmiştik, o gün ne gülmüştük gibi. Herşey hatırlanır.Zaten genelde içinizde liseye ait hiç kötü bir şey bulunmaz. hep iyi anıları hatırlarsınız. Tatillerde aileniz tarafından kahraman gibi karşılanma şansınız da olur ilk yıl. Sonraları onlar da alışıyor gelip gitmelerinizi farketmeyebiliyorlar.
Zaman zaman özlersiniz.Size dur, otur diyen yoktur. Özgürlük bazen güzel olsa da bazen canınızı sıkar. Ama gene de güzeldir. Üniversite yılları çalışmaya başlamadan önce genç olduğunuz son yıllardır. Güzel değerlendirmeye bakarsınız. Her türden her cinsten insan görür tanışırsınız, tecrübeleriniz artar. Güvenmeyi ve güvenmemeyi de iyice öğrendiğiniz yıllardır. Aslına bakarsak üniversite yılları en çok öğrenci olduğumuz yıllardır.
Çok şey öğrenirsiniz. Dahası kendinizi en çok geliştirme fırsatınızın olduğu ve gerektiği yıllardır üniversite. Bulabildiğiniz kültürel- sosyal konuşmalara dahil olmak istersiniz, kitap okursunuz dilediğinizce. Konuşur tartışır düşünürsünüz. Güzel zamanlardır.
Bazen güzel söylenmiş bir sözün, iyi yazılmış bir şiirin, makalenin sarmadan mantıdan daha doyurucu olduğunu hissedersiniz. Daha yazabilirim ama gerisini kendiniz yaşamalısınız.Umarım hayallerinize yardımcı olabilmiştir bu yazı, şimdi derse.
Az kaldı sıkın dişinizi.Umarım hakettiğiniz sıralarda olacaksınız eylülde...
Başarılar diliyorum.İyi çalışmalar.
Dr.Yasemin.