Doğru beslenmeyle güzelleşmek mümkün. Pahalı kozmetik malzemelere ya da estetik ameliyatlara gerek kalmadan, daha canlı, sağlıklı, çekici, genç ve güzel görünebiliriz; yeter ki doğal besinler tüketelim.
Beslenme uzmanları besinlerin güzellik faktörlerini şöyle sıralıyorlar:
KURU CİLTLERE KARŞI: Cildi dış etkilere karşı koruyan A vitamini içeren sardunya ve uskumru gibi balıklar ve zeytinyağı yenmesi gerekiyor. Ayrıca, her gün bolca su içilmesi öneriliyor.
YAĞLI CİLTLERE KARŞI: İçlerinde, yağ dengeleyici özelliğe sahip sitrik asit bulunan, portakal ya da limon gibi asitli meyvelerin yenmesi gerekiyor.
PARLAK SAÇLAR İÇİN: Saçı parlatan, B vitamini ve kükürt deposu yumurta ve yine B vitamini ve protein deposu balığın salatayla birlikte yenmesi gerekiyor (saçın yüzde 97'si protein maddesi keratinden oluşur).
KEPEKLİ SAÇLAR İÇİN: Kepek yapan androjen hormonu seviyesini düşüren kırmızı şarap içmek gerekiyor.
GÖZLER İÇİN: Göz altındaki torbalar için, günde en az 2 litre su içmek; şiş gözler için, limon ve salatalık yemek; canlı göz beyazları için, elma yemek; kırmızı ve kanlı gözler için, buğday ve mısır ekmeği yemek; parlak gözler için, A ve E vitamini deposu havuç yemek gerekiyor.
AĞIZ KENARINDAKİ ÇATLAKLARA KARŞI: Çikolata ve kırmızı et yemek gerekiyor.
SAĞLIKLI DİŞLER İÇİN: Dişetini kuvvetlendiren kalsiyum deposu peynir ve dişlerin sağlam olmasını sağlayan fosfor deposu balık ve kümes hayvanları yemek gerekiyor. Beyaz dişler içinse; diş çürümelerini engelleyen benzoat içeriğine sahip olan böğürtlenin suyunu içmek gerekiyor.
SAĞLIKLI TIRNAKLAR İÇİN: Tırnakları güçlendirip koruyan A vitamini deposu kalkan balığı yemek gerekiyor. Ayrıca, içinde tırnakların oluşumu için önemli olan proteinin bolca bulunduğu yoğurt yemek gerekiyor. Kırılan tırnaklar için de, tırnakları sertleştiren biotin içeren fıstık ve ceviz yemek gerekiyor.
GERGİN GÖĞÜSLER İÇİN: Göğüslerdeki sağlıklı hücrelerin gelişmesini sağlayan yulaf, arpa, buğday, çavdar, mısır ve şerbetçiotu yemek ve ananas suyu içmek gerekiyor.
KIRIŞIKLIKLARA KARŞI: Cildin deforme olmasını önleyerek nefes almasını sağlayan soya, avokado, kayısı, dut, böğürtlen, ahududu ve çilek yemek gerekiyor.
SİVİLCELERE KARŞI: Sivilceyle mücadele eden çinko deposu ceviz ve fındık yemek gerekiyor. Ayrıca, demir içeren ıspanak ve benzeri yeşil sebzeler de öneriliyor.
YAŞLILIK LEKELERİNE KARŞI: Posası bol, taze meyve ve sebze yemek gerekiyor.
GÜNEŞ LEKELERİNE KARŞI: İçerdiği C vitaminiyle ciltteki lekelerin iyileşmesini hızlandıran kivi yemek gerekiyor.
SOLGUN TENLER İÇİN: Kanın vücuda oksijen taşımasında büyük önem taşıyan demir depoları mercimek ve karaciğer yemek gerekiyor.
DÜZ KARIN İÇİN: Karının şişmesine neden olan bakterileri azaltmak için bol miktarda yoğurt yemek gerekiyor.
SELÜLİTLERE KARŞI: Vitamin ve mineral bakımından zengin oldukları için, yağ birikimini azaltan havuç, domates, kırmızı biber ve ıspanak yemek gerekiyor.
Normal olarak çevrede bulunan serbest radikaller vücut hücrelerine de zarar vermektedirler. Egzersiz yapılırken, nefes alırken, besin sindirilirken ya da yalnızca uyurken bile vücuda zararlı olan serbest radikaller üretilir. Vücuttaki serbest radikal zincirleri bir gün içinde defalarca gerçekleşir. Ayrıca stres, çevre ve hava kirliliği nedeniyle karşılaşılan toksik maddeler, sigara (pasif içicilik de dahil) ve ultraviyole ışınları serbest radikallerin oluşmasına sebep olurlar. Serbest radikallerin zararlı etkilerinden korunmak için, doğada birçok besin bulunur. Bu besin ve maddeler antioksidanlardır. Antioksidanlar, serbest radikalleri engelleyip nötralize ederek kontrol altına alırlar. Böylelikle, moleküler onarım sağlanır, hücre ömrü uzar ve yaşlılık etkileri yavaşlatılır. Ama, yaşlanma hiçbir zaman durmaz. Yaşlanma durmaz ama, yaşlılık etkilerini azaltmak için antioksidan içeren yiyecekleri de yeterince tüketmeliyiz.
Patlıcan, böğürtlen, üzüm, şarap, kırmızı lahana ve mürdüm eriği gibi mor besinler, çok güçlü antioksidanlardır (yani sağlıklı dokuları ve hücreleri koruyucu maddeler içerir. Domates, karpuz, kan portakalı gibi kırmızı besinler, prostat kanserine karşı koruyan likopen maddesi içerir. Kayısı, kavun, havuç, mango ve balkabağı gibi turuncu besinlerdeki betakaroten maddesi hücreleri zararlı maddelerden koruyor. Limon, portakal, armut, mandalina ve greyfurt gibi sarı-turuncu besinler çok güçlü bir antioksidan madde içerirler ve hücreyi yaşlanmaya karşı korurlar. Kabak, salatalık, bezelye, kivi, kıvırcık salata, ıspanak, bakla ve avokado gibi sarı-yeşil besinler lutein adlı antioksidan maddeler içerirler ve katarakt gibi çeşitli göz hastalıklarına karşı korurlar. Brokoli, lahana ve Brüksel lahanası gibi yeşil besinlerin toksinlerden arındırıcı özellikleri vardır ve içerdikleri flavonid sayesinde kansere ve kalp hastalıklarına karşı koruyucudurlar. Pırasa, turp, sarımsak, mantar, soğan ve kereviz gibi beyaz besinler alisin ve flavonid içerirler ve çeşitli hastalıklara ve tümörlere karşı bağışıklık sistemini güçlendirirler.
Güzel görünebilmek için antioksidan içeren maddeleri yeterince tüketmemizin yanı sıra mümkün olduğunca stresten uzak durmalıyız ve bizi stresten koruyan yiyecekleri de tüketmeliyiz. Bunlar A, C ve E vitaminleri, çinko ve selenyum içeren besinlerdir.
A vitamini içeren besinlerden, özellikle, balıkyağı, ciğer, havuç, koyu yeşil sebzeler (ıspanak, roka, lahana), taze-kuru kayısı, brokoli ve peyniri; C vitamini içeren besinlerden, özellikle, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı ve yeşil biber (turunçgillerin 4 katı C vitamini içeriyor), brokoli, domates, Brüksel lahanası, lahana, çilek ,kivi, portakal, mandalina, greyfurt ve limonu; E vitamini içeren besinlerden, özellikle, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve bütün sebze yağlarını (ayçiçek, zeytinyağı, mısırözü, ceviz, fındık yağı); Çinko içeren besinlerden, özellikle, istiridye, badem, buğday ürünleri (rafine edilmemiş kaba un, köy ekmeği), ciğer, kabuklu deniz ürünleri, susam, ayçiçeği tohumu ve baklagilleri ve Selenyum içeren besinlerden, özellikle, deniz ürünleri ve susamı yemeliyiz.