Dede Korkut

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Dj_BOZKURT

  • **
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: ANTAKYA
  • 59
  • +6/-1
  • Cinsiyet: Bay
Dede Korkut
« : 27 Nisan 2008, 00:39:34 »
DEDE KORKUT

Türklerin masalcı dedesi!  Türk'ün geleneklerini, göreneklerini, âdetlerini,    inançlarını,   başka uluslardan  farklarını velhasıl sosyal karakterini masallarına işleyen, onu günümüze kadar güzel bir üslup içinde yaşatarak getiren büyük sanatçı!..
 
Ne doğduğu yıl bellidir, ne de öldüğü yıl... Hatta yaşadığı yüzyıl bile tartışmalıdır. Masallara karışmış bir masalcıdır Dede Korkut... Ama canlıdır. Nesre benzeyen şiiri, şiire benzeyen nesriyle bezeli hikâyeleri, günümüzde yazılanlardan bile daha diri, daha hayata yakındır.
 
KESİN OLARAK  NE ZAMAN YAŞADIĞI BİLİNMEMEKTEDİR
 
Bazı araştırmacılar, Hz. Peygamberin çağında yaşadığını söylerler ve eserleri içinde, bu fikirlerini destekleyen bölümler gösterirler. Bazı araştırmacılar, Uzun Hasan döneminde yaşadığını savunurlar ve eserlerinde, Uzun Hasan'ın yaptığı savaşları ve savaştığı kavimleri düşüncelerine kanıt olarak gösterirler. Bazı araştırmacılar da Oğuz Türklerinin masalcı ve destancısı olduğuna inanır. Bu düşüncede olanlar, bugün elimizde mevcut 12 destan-hikâyesinden, kendi fikirlerini ispat edecek belgeyi bol bol bulurlar.
 
Eğer bir sanat eseri, her çağın insanlarının hayatlarına, düşüncelerine denk düşüyorsa, ölümsüz demektir. Dede Korkut destan-masalları,  böylece gerçek bir sanat eseri olduklarını çağımıza kadar tazeliğini yitirmeden gelmeleriyle ispatlamışlardır.
 
Pertev Naili Boratav, Dede Korkut Masalları için İslâm Ansiklopedisi’ne yazdığı makalede, bu masalların 15. yüzyıla kadar sözlü aktarmalarla geldiğini ve 15. yüzyılın ikinci yarısında Akkoyunlular tarafından yazıya geçirildiğini hatırlattıktan sonra, elimizde mevcut metinlerde iki ayrı dönemin olayları bulunduğunu işaret ediyor.
 
DEDE KORKUT MASALLARINI BİR AKKOYUNLU   OZAN ELE ALMIŞTIR
 
Oğuz Türklerinin Sir-Derya kuzeyindeki (vatanlarında 9.-11. yüzyıllar arasında ge-çirdikleri hayatları, bu masal - destanlara yansımıştır. Birde bu masal - destanlar, yazıya geçirildikleri 15. yüzyılın Akkoyunlu beyliğinde oluşmuş olayları kapsamaktadır. Dede Korkut masallarının temeli, Oğuz Türklerinin hayatları üzerine oturtulmuştur ve bu dönemin örf, adet, gelenek ve yaşayış biçimlerini yansıtır ama aynı gelenek ve görenekleri yaşayışlarında sürdüren Akkoyunlular, masalları yazılı biçime sokarken, bazı hikâyeleri, o günlerin olayları üzerine oturtarak adapte etmişlerdir.
 
Dede Korkut masallarını kaleme alan Akkoyunlu Ozan, herhalde yüksek bir edebî bilgiye ve maharete sahipti. Belki kendi düşüncelerini de bu masallara katarak onları zenginleştirmiş, âdeta yeniden hayata kavuşturmuştur. Vatikan Kitaplığı’ndaki en eski nüshasında "Korkut Ata Ağzından, Ozan Aydur" kaydının bulunması bunun kanıtıdır.
 
Dede Korkut'un hayatı üzerinde kurulmuş bir efsaneye göre, Dede Korkut, Afrika taraflarında doğmuş, yaşamış ve günün birinde kendisine bir mezar kazıldığını görmüştür. Ö-lümden kim korkmaz! Dede Korkut da bu mezardan ve mezar kazıcılarından kurtulmak için diyar diyar kaçmış, her gittiği yerde mezarını ve kazıcılarını kendisini bekler görünce daha da uzaklara gitmiş ve sonunda Sir-Derya nehrinin ağzına yakın bir yere gelip hırkasını suya yatırmış ve burada tam yüz yıl yaşamış.
 
Bazı önsözlerde, Dede Korkut'un Peygambere elçi gönderildiği yazılıdır. Bu eklemelerin, Türklerin İslâmiyet’i kabul ettikleri yıllarda yapıldığı sanılıyor.
 
DEDE KORKUT'UN GÜNÜMÜZE KADAR 12 HİKAYESİ GELMİŞTİR
 
Dede Korkut, Oğuz Türklerinin "bilicisi" olarak tanınır. Nitekim kendisi: "Oğuz halkının başına hayır gelesini, şer gelesini dedim..." diyerek, söylediği hikmetlerle Oğuz Türklerine yol gösterdiğini açıklıyor ve bir Şaman olması ihtimalini kuvvetlendiriyor. Şamanlar, aynı zamanda ozan oluyorlar, geçmiş zamanların hikâyelerini anlatıyorlar, gelecekten haber veriyorlardı