Allah'ı unutmak!

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Allah'ı unutmak!
« : 02 Ekim 2010, 23:32:35 »
Toplumsal gaflete giden noktaları ifade edercesine Rabbimiz; �Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.� (Haşir, 59/19) ayetiyle bizleri ikaz etmektedir.

Bir Müslüman için namaz, Allah�ı hatırlamanın en gerekli ve mecburi yönüdür. Etrafımıza bir bakalım, dört bir yandan haydin namaza, �haydin felaha� davetine icabet edebilenlerimizin sayısı ne kadar? Peki, bu davete uyduğunu düşünenler arasında; �(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.� (Ankebut, 29/45) hükmü gereği kötülüklerden uzaklaşabilenlerimizin sayısı ne kadar?

Dindar olduğunu düşünenlerin durumu, toplumda dindar kimliğiyle ilgili kanaatleri oluşturmaktadır. Eğer, �sen onun en ön safta namaz kıldığına, defalarca hacca gittiğine bakma�� diye başlanan sözleri etrafımızda sık duyar hale gelmişsek, silkinip toparlanmamız gerektiğini anlamamız gerekiyor.

Kendimizi hesaba çekelim

Kimse kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi hissetmemeli, hesaba çekilmeden önce nefislerimizi hesaba çekmeliyiz. Günahına pişmanlık duyup gözyaşı dökebilen ne kadar müslümanımız var? Bizim böyle bir derdimiz var mı? Yoksa o kanal senin bu kanal benim veya o kahvehane köşesi senin burası benim diye mi ömrümüz geçiyor?...

Toplumumuzun dini açıdan nasıl bir durumda olduğunu hepimiz görüyoruz. İnsanlarımız kitle iletişim araçlarıyla uyuşturulmuş, batılı hayat tarzı içerisinde kaybolmuş bir durumda. Bir kısım halk da ekmek derdi peşinde... Akıllar bir karış havada; bazıları köşe dönme, bazıları makam mevki sevdasında, bazıları gününü gün etmeye çalışıyor ve bazılarının akılları ise belden aşağısı ile meşgul olur hale gelmiş!...

Müslüman kendi günah ve hatalarını, birinci derecede öncelikli problem olarak görmelidir. İnanmayanların hakkından gelecek olan bizzat Allah�tır. Onlara geçici hayatta verilen mühlet, inananları yanıltmamalıdır.

Evet, müslümanlar güçlü olmalıdırlar, ancak bu güç onları kuru kibire ve Allah yolunda gayretten geri durmaya sevk etmemeli, bilakis bazı şeyleri Allah yolunda feda edebilmek için harekete geçirmelidir.

Zilletimizin sebebi

Nitekim Rabbimiz; �De ki: "Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, akrabanız, elde ettiğiniz mallar, durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden evler, sizce Allah'tan peygamberinden ve Allah yolunda gayretten daha sevgili ise, Allah'ın buyruğu gelene kadar bekleyin. Allah fâsık kimseleri doğru yola eriştirmez� (Tevbe, 9/24).

Burada etrafında olup biten kötülüklerle ilgilenmeyerek gaflete düşen müslümanlara güçlü bir uyarı ve tehdit vardır. Görüldüğü gibi böylesine ihmalkârlığın neticesi, fasıklığa kadar gidebilmektedir.

Eğer Allah�ın dini için çaba gösterip cihada �Çıkmazsanız Allah size can yakıcı azapla azap eder ve yerinize başka bir millet getirir. O'na bir şey de yapamazsınız. Allah her şeye kadirdir.� (Tevbe, 9/39). Müslümanların bugünkü zilletinin en önemli sebeplerinden biri, bu ayetin hükmüne göre hareket etmiyor olmalarıdır.

Kendini kötülüklerden alıkoymaya gayret etmeyen kimsenin topluma verebileceği pek bir şey yoktur. Asıl mücahit, Allah�a itaat uğrunda nefsi ile mücahede edendir. Nefsine söz dinletebilenlerin, söz dinletemeyeceği insan pek az bulunur. Bunu kişi, bizzat kendi tatbik ettiği gibi gelecek nesillere de aktarmak durumundadır. Ferdi ve toplumsal gafletten kurtulmak ancak böylelikle mümkün olabilir.

DR.HÜSEYİN EMİN SERT

Çevrimdışı inzar

  • ***
  • Join Date: Ağu 2008
  • Yer: Eskişehir
  • 107
  • +6/-0
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Allah’ı unutmak!
« Yanıtla #1 : 03 Ekim 2010, 01:04:33 »
bazıları gününü gün etmeye çalışıyor günler geçiyor  cry2