Konu: Selvi Boylum Dar Açılım

[hamlet]

Kaldığım otelde televizyonu açtım PKK' nın siyasi kanadının başındaki bir adam mecliste konuşuyordu.

Dinlemeye başlayınca direkt beyniniz uyuşuyor bir süre sonra bende açılayım ferahlayım demeye başlıyorsunuz. Çünkü standart kelimeler var onları tekrarlıyor ve onlar da harbiden iyi şeyler “Barış, kardeşlik, beraberlik bi daha barış”

Kapattıktan sonra düşündüm biz hiç küsmedik ki; sürüyle komşumuz oldu hangisi Sünni, hangisi Kürt, hangisi Alevi, hangisi Türk, hangisi Ermeni, hiç ilgilenmedik onlar da bizim inancımıza, ırkımıza hiç karışmadılar.

Bu yazıyı okurken de benim etnik kökenimi, anamın nereli olduğunu babamın havraya mı, cemevine mi gittiğini merak eden olduğunu hiç sanmıyorum. Bu ülkede insanlar ettiler, birbirlerine Müslüman Museviye aşure götürdü, Hristiyan Müslüman’a paskalya çöreği! Ramazanda hristiyan terzi çırağının gözü önünde öğle yemeği yemedi.

Fotoğraflar var, Trabzon’da Hristiyan mezarlığında bir defin yapılıyor Müslüman, Hristiyan beraber dua ediyorlar.

1950’li yıllar Büyükada’da mevlit var camide Müslüman, Hristiyan, Musevi beraberce mevlit dinliyorlar çıkışta hüngür hüngür sarılıp birbirlerine ağlıyorlar.

Çünkü ortak dil konuşuyorlar;

Türkçe, Sevgi ve Hoşgörü

Çanakkale’ye gidiyorsun 250.000 şehit! Birinin yanında Çerkez yazmıyor, birinin yanında Türk birinin yanında Kürt. 250.000 dedemiz şu bayrak altında yaşayalım diye öldüler. 50 yılda Güneydoğudaki gençlere okuma yazma öğretemeyen, ülkeyi batının, uzakdoğunun yüzlerce yıl gerisinde bırakan, strateji, yönetim nedir bilmeyen eğitimsiz cahil adamlar şimdi açılım yapıyorlar.

PKK' nın askeri kıyafetli ve zafer işaretleri yaparak dağdan inen adamları, ayaklarına helikopterle gelen hâkim ve savcılara; inatla “ Biz pişman değiliz kardeşim” demelerine rağmen pişmanlık yasasından serbest bırakılan teröristler. Öte yanda dökülen şehit babaları.

Güven Hastanesi’nin sahibi işadamı Çeşme’deki yazlığında denizde kalp krizi geçirip öldü. Aynı yazlıkta yaşayan adamları gazete haberinde görünce şok oldum. Ahmet Türk, bilmem ne Sakık, bilmem ne bişey. Ben onları Güneydoğuda gariban gariban yaşıyor zannediyordum meğerse Çeşme’nin trilyonluk sitelerinde tatil yapıyorlarmış.

Öte yandan polisten dayak yiyen şehit yakınları.

Barış, insanlık, hoşgörü, barış.

Bunları Türkiye’den bahsederken Kuzey Kürdistan diyen Ahmet Türk söylüyor.

İstanbul’da dershaneden dönen 17 yaşındaki kızın yüzü cayır cayır yandı bir hafta önce PKK’lı gençler İstanbul’un orta yerinde otobüse molotof kokteyli attılar. O kızcağızın anne babası olduğunuzu düşünün. Ne gelinlik hayali kaldı ne üniversite isteği.

.......                                   
                                                                   
Ahmet Şerif İZGÖREN


You are not allowed to view links. Register or Login