hasret gönül pınarlarının en cömerdi,en heyecanlısı.
çünkü o aktıkca azalacağı yerde,sürekli artan,kaynağı volkan gibi kanayan,akışını hergün biraz daha coşkunlaştırarak devam ettiren bir ırmaktır.
hasret,zaman gözünün derman gözyaşlarıdır.nitekim hasret ırmağının her damlası,hasret duyanla hasret duyulan arasında sessiz,fakat kor sıcaklığında bir habercidir.
hasret,marifet tacının destarıdır.
hasret pişmedir,hasret olmadır,hasret yanmadır.hasret kemiyetten keyfiyete yükseliştir.
hasret var oluş ilmidir.
hasret küçücük bir ırmağın deryayı özleyişi gibi,her damlacığında tutuşan alevlerle menzil-i maksuda ulaşmanın heyecanını,bütün hücrelere sindirerek,bir daha geri dönülmeyecek mekana ve yollara baş koymanın adıdır.
hasret bütün kokuları aynı acı ve aynı tatlılıkla teneffüs etmektir.hasretin kavurduğu bir gönül,gönül kazanında kaynayan ruh ve kemale erişmiş bir nefis için her her durum tevekkülle karşılanacağından,tüm kokular aynı lezzeti verecektir.
hasret,ruhi idrakin ilk merhalesidir.
hasret,uçurumun derinliklerinde,her türlü maddi çarenin tükendiği yukarıya çıkabilmenin bütün imkanların birer birer yok olduğu ümitsizlik anında,göğün masmavi çehresine serpiştirilmiş yalnızlıkları,kendi yalnızlığına katık ederek yolunu kaybedenlere Kutub veya Süreyya yıldızlarının parlaklığını sunan yanık türkünün nağmesidir.
hasret,tutunabilmenin,asli gayenin rengidir.
hasret bir kere bakıp,hakikiyi görebilmektir.
hasret,aşk koridorunda yürüyebilmeyi öğrenmektir.
hasret,arzdan Arş'a,Arş'tan arza bilebildiğimiz,his ve idrak edebildiğimiz her güzel şeyin,gönül telimizi daimi bir titreyiş içindeki nağmenin adıdır..
hasret ömürdür.
Ömrümdür.....