Gülay Öztürk yazıları

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #20 : 23 Aralık 2009, 21:21:57 »
Sevgi bir güldür çöllerde açan
Onsuz gönüllerin hepsi perişan
Nasibim varsa sevgiden yana
Gül’ü verin başka şey istemem bana
Ümidim,hasretim,gülden yanadır.
Lezzetim kederim aşkım onadır.
 
.Bir yürekte bulunan sevgi çeşidi bir
bahçe içindeki çiçekler kadar çeşitlidir.
Gül’ü ayrı severiz,Leylağı ayrı Nergis’i ayrı Nergisi ayrı,Sümbül’ü ayrı
severiz.
Küçücük yüreğimiz hepsini alır.Annenin yerini tutmaz bir baba,babanın yerini
tutmaz bir anne,arkadaşın yerini tutmaz bir başka arkadaş.
Sevginin dereceside farklı farklıdır,merdivenin basamakları gibi.(sonuçta
BİR ŞEYE gider….)
Bazen sarılarak ifade ederiz sevgimizi,bazen dookunarak, bazen elimizdekini,
bazende içimizdekini paylaşmaktır SEVGİ.

Ekmeyi,tuzu,suyu paylaştığımız gibi,acımızı mutluluklarımızı paylaşmaktır
SEVGİ.
Varlığında mutlu olmak,yokluğunda özlemektir sevgi.
Bir telefon ahizesinde, bir mektubun zarfında bembeyaz bir kağıtta sevginin
izleri vardır.

Sevgi yaşadıkça çoğalır.Hep birlikte olmak deyildir sevgi,o
yanımızda yokkende YÜREĞİMİZDEDİR. çünkü BEDENLER ÖTESİDİR SEVGİ…
Ümit can verir sevgiye,şüphe öldürür,yok eder.Uzaklıksa küçük sevgileri yok
eder, büyük sevgileri artırır. Tıpkı rüzgarın ateşi alevlendirip, mumu
söndürdüğü gibi…Bugüzel duyguyu sıcacık yüreğinde taşıyanlara ne mutlu.


TÜM CANLARIN BU GÜZEL DUYGULARLA KALMASINI DİLİYORUM VESSELAM….

Gülay Öztürk

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #21 : 23 Aralık 2009, 21:22:34 »
Büyüklerimiz,göz ile gönül arasındaki irtıbata çok önem vermislerdir..
her insanın asıl niyeti,gerçek sevgisi,ulaşmak istediği hedefi gönlünde gizlidir..
gönülle ile kalp aynı şeydir..
gönül degerini ölçemeyeceğimiz bir cevherdir..
çünkü gönül,kainatta Yüce Allah’ın nazar ettiği çok özel bir yerdir..
insan,gönlü ile Yüce Allah’a tanır,sever ve O’nun yakınlığını hisseder..
göz ise,gönlün dişa açılan penceresi ve habercisidir..
gönül en çok gözden etkilenir..
gözün her hareketi gönlü ingilendirir..
gönül,göz yüzünden pek çok şey kazanır veya kaybeder..
onun için gönlünü düşünen kimse ,gözüne sahip olmalıdır..
Allah dosları bu konuda bütün Hak yolu yolcularını uyarmıştır..
hedefe ulaşmak için bir çok usül öğretmişler..
bu usüller ,Kur’an ve sünnet edebinden alınmıştır..
Hak yolu yolcusu,yolda yürürken,edepli olmalı,adımlarını sakin atmalı,
kibirli tavırlardan şiddetle sakınmalıdır..
bu konuda sünnete uymalıdır..
Alemlere Rahmet olan Rasulüllah s.a.v Efendimiz,yolda yürürken sağa-sola bakmazdı..
önüne nazar buyurur,gideceği yöne yönelirdi..
yürüyüşü çok dengeli ve intizami idi..
Hak yolu yolcusu,gözünü haramdan ve kalbini karıştıracak şeylerden korumalıdır..
kendisini ingilendirmeyen şeylere takılmamalıdır..
gözünü haramdan korumayanın gönlü İlahi muhabbetten mahrum kalır..
Hazret Rasulüllah s.a.v. Efendimiz,harama bakmayı şeytanın kalbe fırlattığı zehirli
bir ok olarak tanıtmıştır..
kalbi bu okların zehirinden ve zararından korumanın tek yolu
gözü muhafaza etmektir..
bunun için kalbe katılık verecek işlerden,görüntülerden,şekil ve suretlerden gözü
uzak tutmalıdır..
gözünü ve dilini haramdan korumayan kimse,iyi bir mü’min olamaz..
Hak yolcusunun gözü ve gönlü aynı hedefte toplamalıdır..
buna hedefte kilitlemek denir..
dünya ve ahiret işlerinde başarılı olmak isteyen herkes,bu hal elde etmelidir..
Hak yolu yolcusunun,kilitleneceği biricik hedefi Allah rızası olmalıdır..
bütün gayretini bu yolda kulanmalıdır..
ve hayır olarak her ne yaparsa,sadece ve sadece Yüce Allah’ın rızasına
ve sevgisi için yapmalıdır..
 
selam ve dua ile

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #22 : 23 Aralık 2009, 21:23:50 »
Kalabalık bir şehirde yaşayan bir genç, bir gezi esnasında tanıştığı köylü arkadaşını yanına şehre çağırır.
Şehrin en güzel yerlerini arkadaşına gezdirirken, çok kalabalık bir cadde de köylü genç aniden durur.
"Cırcır böceğinin sesini duyuyor musun?" deyince, şehirli çocuk hem güler
hem de, "Şehrin en kalabalık caddesindeyiz.

 Bu gürültünün ortasında cırcır
böceğinin sesi duyulmaz ki! Korna sesleri, araba sesleri, insan gürültüleri
var buralarda.

 Sen galiba köyünü özledin?" der.
Köylü genç "bir dakika!" diyerek yolun karşısına geçer. Dev binaların
arasındaki çalılığa elini uzatır. Avucuna aldığı cırcır böceğini arkadaşına
gösterir.
Arkadaşı iyice şaşırır.
"Bu kalabalığın ve gürültünün ortasında cırcır böceğinin sesini nasıl
duydun?

 Sende de amma kulak varmış!" deyince, köylü genç arkadaşına "İnsan
önem verdiği her şeyin sesini kalabalıklar arasında bile duyar" dedikten
sonra arkadaşından biraz demir para ister.
"Bak, şimdi sana bunu ispat edeceğim" dedikten sonra avucunda ki demir
paraları, yürüyen insanların bulunduğu tarafa doğru atar.

Paraları yere
düşünce şangır şungur ses çıkartır.

İnsanların büyük bir kısmı ellerini
ceplerine atarak arkaya doğru dönerler.
Köylü genç arkadaşına dönerek; "Gördün mü?

İnsan önem verdiği her şeyin
sesini, kalabalıklar arasında bile duyar " der

 peki siz neyi önem veriyorsunuz sevgili dostlar??

bir tefekkür edelim..varsa cesaredimiz...
daha çok neyi önem veriyoruz bu dünyada.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #23 : 23 Aralık 2009, 21:24:25 »
Her insan doğal olarak sevmek ve sevilmek ister,

 bu Allah’ın insana bahşetmiş olduğu en güzel hediyelerden biridir
 
Allah kullarını sevmektedir ve kullarından da istediği birbirlerini sevmeleridir.
İmam Bakır'ın (a.s) buyurduğuna göre; din sevmekten ibarettir.
Allah’ın insana vermiş olduğu bu hediyeyi, insan da eşine vermelidir.
Eşinize vereceğiniz en güzel ve en kıymetli hediye ona olan sevginizi
göstermektir. Bu hususta imam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır:


“İnsanın kalbinde eşine karşı beslediği sevgi çoğaldıkça, imanı da çoğalmıştır.”
Kadın ve erkek birbiriyle evlendiklerinde, nikâh akdi okunur okunmaz,
Allah tarafından aralarına çok üstün ve tarif edilmez bir sevgi yerleştirilir.


“İçinizden, kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp; aranızda
muhabbet ve rahmet var etmesi, O'nun varlığının belgelerindendir.
Bunlarda, düşünen toplum için dersler vardır.”Rum–21


Bundan sonrasında ise, karı kocanın vazifesi bu ilahi aşkı koruyarak,
gün be gün çoğaltmaktır.

Evlilikte sevgi için değişik dönemler
bulunmaktadır; bir dönemde sevgi en had seviyede kendisini göstermekte,
eşler birbirlerini çok sevmekte, beraber olmaktan keyif almakta ve aşkla
ilişkilerini sürdürmektedirler.

 Fakat bir dönemde ise; sevgi ilk heyecan ve
yoğunluğu kaybetmektedir, bu aşamada sevgiyi koruyup, çoğaltmak için
çabalamak gerekir.
Hayatımızın devamı, mutlu bir yaşam için sevgiye ihtiyacımız var,
öyleyse kendi kalbimizi ve eşimizin kalbini sonsuz bir aşk ve sevgiyle
dolduralım.

 Kadının belki de en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgidir,
erkekler bu ihtiyacı eşlerinden esirgememelidirler, O hiçbir beklenti
içerisinde olmadan tüm sevgisini sana vermektedir, öyleyse sende tüm
sevgini ona vermelisin.

 Bunun içinde her iki tarafında yapması gereken
çok basit, ama çok önemli olan şu iki adım atılmalıdır:
 
Bir: Sevginizi Göster


Peygamber efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: “Karşı tarafa s
evgisini ilk gösteren, Ona minnet koymaya da en fazla layık olandır.”
Sevgi sadece kalpte bulunmakla bir önemi arz etmez, sevgi gösterildiği
takdirde değer kazanır.

 İnsan, birisini sevdiğinde bunu hal ve
hareketleriyle, davranışlarıyla ve sözleriyle göstermelidir. Bir güler yüz,
güzel ahlak, dinlemek, ilgilenmek, Onu anlamaya çalışmak, edepte kusur
etmemek, saygı göstermek, hakkında olumlu düşünmek, teşekkür etmek
v.b tüm bunlar sevginin göstergelerindendir.
Peygamberin arkadaşları, Allah Resulün’e (s.a.a) şöyle sordular:
Bir Müslüman’a verilebilecek en güzel hediye nedir? Buyurdu:
“ Güzel ahlak.”
İslam’ın özellikle üstünde durduğu ve kadınlardan mutlaka yapmasını
istediği en önemli tavsiye; kocanız eve geldiğinde hemen Onu güler yüzle
karşılayın, Onun biran önce eve gelmesini beklediğinizi belli ettirin,
çünkü böyle yaptığınız takdirde eşinizin size karşı olan sevgisi çoğalacaktır.
Bir kaç adım atarak gidip kapıyı açmanız sizin sevginizin göstergesidir,
sevildiğini bilen her insanda ister istemez karşı tarafı sevecektir.
İnsanların kalbinde gerçek aşkı oluşturan güzel yüz değildir, sadece
fiziksel güzellikler hiçbir zaman eşinizi size bağlamaz.

Gerçek aşk yalnızca
güzel ahlakla oluşur ve güzel ahlakla kalıcı olur. Fiziksel olarak çok güzel
olmasanız dahi, güzel ahlaklı, gönlü sevgi dolu ve eşini seven birisi
olduğunuz sürece, eşinizde sizi sevecektir.

Bu özelliklere sahip bir eşi,
Allah resulü (s.a.a) en üstün kadın olarak tanımlamaktadır.
Sakın sevginizi göstermekle değerinizi kaybettiğinizi sanmayın, aksine
eşinize sevginizi göstermekle onun gözündeki değeriniz kat kat çoğalacaktır.
Evde onu seven ve bekleyen birinin olduğunu bilen bir erkek, biran
önce eve varmak için sabırsızlanır.
Erkeğin her alanda gelişmesi, ilerlemesi ve hayatta mutlu olabilmesinin
yolu eşinin onu sevmesidir, eşi tarafından sevilen bir erkek geleceğe çok
daha fazla umutla bakacaktır.
Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Gönlü sevgi dolu olan bir kadın,
sizler için en güzel ve en üstün eştir.”
 
İki: Eşinize Değer Verin


Eşinize karşı ilk adım olan sevginizi gösterdikten sonra, ikinci adımı atmanız
gerekir; ona değer vermek, kıymetini bilmek ve saygı göstermek.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor. “En mutlu kadın, eşine saygı gösteren
ve onu incitmeyen kadındır.”
Eşiniz size bir iyilik yaptığı zaman, sizin için zahmet çekip, bir takım
zorluklara tahammül ettiğinde, yapmanız gereken hemen teşekkür etmenizdir.
Ona değer verdiğinizi, yaptıklarının sizin için ne kadar önemli olduğunu
gösterin. Teşekkür edin, çünkü teşekkür değer vermenin ve kadir kıymet
bilmenin en güzel göstergesidir.


“Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım.”
“Kula teşekkür etmesini bilmeyen, Allah’a da teşekkür edemez.”


Siz, Ona değer verdikçe ve zahmetlerine karşılık teşekkür ettikçe; o hem
sizi daha çok sevecektir ve hem de sizin için çalışmaktan hiçbir
zaman yorulmayacaktır. Ona teşekkür etmek için büyük bir iş
başarmasını beklemeyin, yaptığı en ufak işlerde dahi beğendiğinizi
gösterin ve teşekkür edin.


Erkekler, sevmek ve sevgisini göstermek için değerli olduğunu bilmek ister.
Yaptığı işlerin eşi için önemli olduğunu anladıklarında daha çok
çalışırlar ve yaşamdan daha çok keyif alırlar.


selam ile

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #24 : 23 Aralık 2009, 21:26:37 »
Evlilik güzel şeydir...
 Evlilik paylaşmaktır, hayat yükünü birlikte taşımak, keder ve sevinçlere ortak olmaktır.
"Biz" şuuruyla hareket etmektir.
Evlilik binasının ana direği ise eşlerdir... Binayı onlar donatır, onlar onarır, onlar yüceltir.
Ufak tefek şeyler yüzünden de yine onlar yıkar.
Çoğu fındık kabuğunu doldurmayan şeyler için yıkarlar.
Sonra da sızlanmaya başlarlar:
 "Mutlu olabilirdik" ..."Sebepsiz yere hayatımız zehir oldu" "Birbirimizin kıymetini bilemedik..." "Ahh! Keşke..." Keşkelerle, eyvahlar sürüp gider...
Çoğu kez evlendiklerinin farkına varamayan eşler, soluğu mahkeme kapısında alırlar.
Mahkeme kayıtlarına bir not düşülür:
 "Şiddetli geçimsizlik" Şiddetli geçimsizliğin temelinde yatan sebep ise koskoca bir "hiç" tir.
 "Ah Şu Eşler" ..
Neden eften püften şeylerden o sığınağı parçalarsınız?
Niye basit şeylerden dolayı o cennet bahçesini hazana çevirirsiniz?
"Ah Şu Eşler!"
 Ortada çözülmeyecek ne var ki?