- T -
tard (A) [ 1 [ طرد kovma 2görevden uzaklaştırma
tard etmek kovmak
târem (F) [ تارم ] kubbe
tarf (A) [ طرف ] akış
tarfe (A) [ طرفه ] göz açıp kapayış
tarfetülayn (A) [ طرفة العين ] göz açıp kapayıncaya dek, bir anda
tarh (A) [ 1 [ طرح atma 2düzenleme 3desen 4plan
târık (A) [ طارق ] Çulpan, Zühre, Venüs
târihnüvis (A-F) [ تاریخ نویس ] tarihçi, tarih yazarı
târihşinâs (A-F) [ تاریخ شناس ] tarihçi
tarîk (A) [ 1 [ طریق yol 2yöntem 3meslek 4tarikat
târîk (F) [ تاریک ] karanlık
tarrâr (A) [ طرار ] yankesici
târümâr (F) [ 1 [ تارومار dağınık 2perişan
târümâr etmek 1dağıtmak, karıştırmak 2perişan etmek
tarümâr olmak 1dağılmak, karışmak 2perişan olmak
târüpûd (F) [ 1 [ تار و پود kumaşın çözgü ve atkısı 2doku
tarz (A) [ 1 [ طرز şekil, biçim 2yöntem
tâs (F) [ تاس ] tas
tasaddî (A) [ تصدی ] girişme, başlama, el atma
tasaddî etmek girişmek, başlamak, el atmak
tasallut (A) [ تسلط ] musallat olma
tasannu (A) [ تصنع ] yapmacık
tasarruf (A) [ 1 [ تصرف tutum 2elinde bulundurma 3para arttırma
tasâvîr (A) [ تصاویر ] resimler
tasavvufî (A) [ تصوفی ] tasavvuf ile ilgili
tasavvur (A) [ تصور ] zihinde kurma
tasavvurât (A) [ تصورات ] tasavvurlar
tasdî’ (A) [ تصدیع ] baş ağrıtma, rahatsız etme
tasdî’ etmek baş ağrıtmak, rahatsız etmek
tasdîk (A) [ تصدیق ] onay, doğrulama
tasdîk etmek onaylamak
tâse (F) [ تاسه ] tasa
tasfiye (A) [ 1 [ تصفيه arıtma 2temizleme
tasfiye edilmek 1arıtılmak 2temizlenmek
tasfiye etmek 1arıtmak 2temizlemek
tasfiyehane (A-F) [ تصفيه خانه ] rafineri
tasgîr (A) [ تصغير ] küçültme
tashîf (A) [ تصحيف ] kelimeyi yanlış yazma
tashih (A) [ تصحيح ] düzelti
tashih edilmek düzeltilmek
tashih etmek düzeltmek
tâsi’ (A) [ تاسع ] dokuzuncu
tâsi’an (A) [ تاسعا ] dokuzuncusu
tâsme (F) [ تاسمه ] tasma
tasmîm (A) [ تصميم ] kesin karar
tasmîm ittihaz etmek karar almak
tasmîmât (A) [ تصميمات ] kesin kararlar
tasnî’ (A) [ 1 [ تصنيع yapma 2uydurma
tasnî’ olunmak yapılmak, oluşturulmak
tasnîf (A) [ تصنيف ] sınıflandırma
tasrîf (A) [ تصریف ] fiil çekimi
tasrîf etmek fiil çekmek
tasrîh (A) [ تصریح ] açıkça belirtme
tasrîh etmek açıkça belirtmek
tasrîhen (A) [ تصریحا ] açıkça bildirerek
tasvib (A) [ تصویب ] uygun görme
tasvîb edilmek uygun görülmek
tasvîb etmek uygun görmek
tasvîb olunmak uygun görülmek
tasvîr (A) [ 1 [ تصویر resmetme 2resim 3niteleme
tasvirkâr (A-F) [ تصویرکار ] tasvir edici, tasvir eden
taşt (F) [ طشت ] leğen
tatbîk (A) [ تطبيق ] uygulama
tatbîkan (A) [ تطبيقا ] uygulayarak
tatbîkat (A) [ 1 [ تطبيقات uygulamalar 2tatbikat
tatbîkat yapmak uygulama yapmak
tatbîkî (A) [ تطبيقی ] uygulamalı
tathîr (A) [ تطهير ] temizleme
tathîrat (A) [ تطهيرات ] temizlik
tatlîk (A) [ تطليق ] boşama
tatmin (A) [ 1 [ تطمين doyurma 2doyma
tatvîl (A) [ تطویل ] uzatma
tâûn (A) [ طاعون ] veba
tav’ (A) [ طوع ] boyun eğme, itaat
tav’an (A) [ طوعا ] isteyerek
tav’î (A) [ طوعی ] kendiliğinden
tavâf (A) [ طواف ] etrafında dönme
tavâf etmek etrafında dönmek
tavâif (A) [ 1 [ طوائف zümreler 2tayfalar 3kavimler
tavassut (A) [ توسط ] aracılık
tavassut etmek aracılık etmek, aracı olmak
tavattun (A) [ توطن ] yerleşme, yurt tutma
tavattun etmek yerleşmek, yurt tutmak
tavîl (A) [ 1 [ طویل uzun 2uzun süreli
tavk (A) [ 1 [ طوق kolye, gerdanlık 2tasma
tavr (A) [ طور ] tavır
tavsîf (A) [ توصيف ] vasıflandırma, niteleme
tavsîf edilmek vasıflandırılmak, nitelenmek
tavsîf etmek vasıflandırmak, nitelemek
tavsiye (A) [ 1 [ توصيه vasiyet etme 2ısmarlama 3öğüt verme
tâvus (A) [ طاوس ] tavus kuşu
tavzîf (A) [ توظيف ] görevlendirme
tavzîh (A) [ توضيح ] açıklama
tavzîh etmek açıklamak, açıklığa kavuşturmak
tavzîhat (A) [ توضيحات ] açıklamalar
tây (F) [ تای ] denk, eşit
taylasan (A) [ طيلسان ] sarığın sarkan ucu
tayr (A) [ طير ] kuş
tayy (A) [ 1 [ طی geçip gitme 2katlama, dürme 3silme 4yok etme
tayyâr (A) [ طيار ] uçucu
tayyâre (A) [ طياره ] uçak
tayyib (A) [ طيب ] güzel, hoş
tayyibe (A) [ طيبه ] iyi davranış
tâz (F) [ تاز ] koşma, koşuşturma
taz’îf (A) [ 1 [ تضعيف zayıf düşürme 2iki kat yapma
tazallüm (A) [ تظلم ] sızlanma, yakınma
tazallüm etmek sızlanmak, yakınmak
tazammun (A) [ 1 [ تضمن içinde bulundurma 2kefil olma
tazammun etmek 1içinde bulundurmak 2kefil olmak
tazarru’ (A) [ تضرع ] yalvarıp yakarma
tazarru’ât (A) [ تضرعات ] yalvarıp yakarmalar
tazarrur (A) [ تضرر ] zarar görme, zarar etme
tâze (F) [ 1 [ تازه körpe, taze 2genç 3yeni
tâzegî (F) [ 1 [ تازگی körpelik, tazelik 2gençlik 3yenilik
tâzî (F) [ 1 [ تازی Arapça 2tazı
tâziyân (F) [ تازیان ] araplar
tâziyâne (F) [ 1 [ تازیانه kırbaç 2tezene
tazmîn (A) [ 1 [ تضمين zarar ödeme, tazminat verme, zarar karşılama 2bir
başka şaire ait beyti sahibinin adını da bildirerek kendi şiirinde kullanma
tazmîn edilmek tazminat verilmek, zarar karşılanmak
tazmîn etmek 1tazminat vermek, zararı karşılamak 2içinde bulundurmak,
içermek
tazmînât (A) [ تضمينات ] zarar ödemeleri, tazminat
tazmînat vermek zarar ödemesinde bulunmak
tazyîk (A) [ 1 [ تضييق sıkıştırma, daraltma 2basınç yapma, bastırma 3basınç
tehâsum (A) [ تخاصم ] birbirine düşmanlık gütme
te’hîrli (A-T) gecikmeli
te’cîl (A) [ تأجيل ] geciktirme, erteleme
te’cîl edilmek geciktirilmek, ertelenmek
te’cîl etmek geciktirmek, ertelemek
te’dîb (A) [ 1 [ تأدیب eğitme, terbiye etme 2cezalandırma
te’dîb etmek 1eğitmek, terbiye etmek 2cezalandırmak
te’dîb olunmak 1eğitilmek, terbiye edilmek 2cezalandırılmak
te’diyât (A) [ تأدیات ] ödemeler
te’diye (A) [ تأدیه ] ödeme
te’diye edilmek ödenmek
te’diye etmek ödemek
te’hîr (A) [ 1 [ تأخير geciktirme 2gecikme
te’hîr edilmek geciktirilmek
te’hîr etmek geciktirmek
te’kîd (A) [ تأکيد ] pekiştirme, sağlamlaştırma
te’kîd etmek 1pekiştirmek, sağlamlaştırmak 2önceki yazıyı tekrarlamak
te’lîf (A) [ 1 [ تأليف yanyana getirme, alıştırma 2kaleme alma, yazma
te’lîf edilmek 1bir araya getirilmek, birleştirilmek 2kaleme alınmak, yazılmak
te’lîf etmek 1bir araya getirmek 2kaleme almak, yazmak
te’lîf olunmak 1bir araya getirilmek, birleştirilmek 2kaleme alınmak
te’lîfât (A) [ تأليفات ] kaleme alınmış eserler
te’lifbîn (A-F) [ تأليف بين ] uzlaştırıcı, birleşirici
te’lîfkerde (F) [ تأليف کرده ] biri tarafından kaleme alınmış
te’nîs (A) [ تأنيس ] alıştırma
te’sîr (A) [ 1 [ تأثير iz bırakma 2etkileme 3etki
te’sîrât (A) [ تأثيرات ] etkiler
te’sîs (A) [ 1 [ تأسيس kurma 2temel atma 3kuruluş
te’sîs edilmek kurulmak
te’sîs etmek kurmak
te’sîsât (A) [ 1 [ تأسيسات kuruluşlar 2düzenek
te’vîl (A) [ تأویل ] başka bir yorum getirme
te’vîl etmek başka bir yorum getirmek
te’yîd (A) [ تأیيد ] pekiştirme
te’yîd edilmek pekiştirilmek
te’yîd etmek pekiştirmek
teâdül (A) [ تعادل ] denklik
teâkub (A) [ تعاقب ] birbirini izleme
teâkub etmek birbirini izlemek
teâkud etmek karşılıklı akitleşmek
teâlî (A) [ تعالی ] yükselme
teâmül (A) [ 1 [ تعامل alışılagelmiş uygulama 2iş 3tepkime
teâmülât (A) [ تعاملات ] alışılagelmiş uygulamalar
tearrî (A) [ 1 [ تعری arınma 2çıplaklaşma
teâruz (A) [ تعارض ] karşılıklı zıtlık, çelişme
teâruz etmek çelişmek
teârüf (A) [ 1 [ تعارف birbirini bilme 2herkesçe bilinme
teâtî (A) [ تعاطی ] birbirine verme
teâtî edilmek birbirine verilmek
teâvün (A) [ تعاون ] yardımlaşma
teb (F) [ 1 [ تب ateş, hastalık harareti 2sıtma
teb’îd (A) [ 1 [ تبعيد uzaklaştırma 2sürgün etme
teb’îd edilmek 1uzaklaştırılmak 2sürgün edilmek
teb’îd etmek 1uzaklaştırmak 2sürgün etmek
tebaa (A) [ تبعه ] uyruk, teba
tebâh (F) [ 1 [ تباه yok olmuş 2yıkılmış 3bozulmuş, çürümüş
tebâh etmek 1yok etmek 2yıkmak 3bozmak, çürütmek
tebâh olmak 1yok olmak 2yıkılmak 3bozulmak, çürümek
tebahhur (A) [ تبخر ] buharlanma
tebahhur (A) [ 1 [ تبحر göllenme 2derin bilgi sahibi olma, uzmanlaşma
tebahhur etmek buharlanmak
tebâhkâr (F) [ تباهکار ] yok eden, mahveden, yıkan
tebahtur (A) [ تبختر ] kibirlenerek yürüme
tebaiyyet (A) [ تبعيت ] uyrukluk
tebaiyyeten (A) [ تبعية ] uyarak
tebâr (F) [ تبار ] soy
tebâşîr (F) [ تباشير ] tebeşir
tebâüd (A) [ تباعد ] uzaklaşma
tebâüd etmek uzaklaşmak
tebâyün (A) [ تباین ] zıtlık, aykırılık
tebcîl (A) [ تبجيل ] ululama
tebcîl edilmek ululanmak
tebcîl etmek ululamak
tebcilkârlık (A-F-T) yüceltme, ululama
tebdîl (A) [ تبدیل ] değiştirme, dönüştürme, değişiklik
tebdîl edilmek değiştirilmek, dönüştürülmek
tebdîl etmek değiştirmek, dönüştürmek
tebdîl olmak dönüşmek
tebdîlen (A) [ 1 [ تبدیلا değiştirerek, dönüştürerek 2değiştirilerek,
dönüştürülerek
tebe’a (A) [ تبعه ] tebalar, uyruklar
tebe’an (A) [ تبعا ] uyarak
tebeddül (A) [ تبدل ] değişim
tebeddül etmek değişmek
tebeddülât (A) [ تبدلات ] değişimler, değişiklikler
tebellüğ (A) [ تبلغ ] alma
tebellüğ etmek bizzat almak
teber (F) [ تبر ] balta
teberdâr (F) [ تبردار ] baltacı
teberrâ (A) [ تبرا ] uzak durma
teberru (A) [ تبرع ] bağış
teberruan (A) [ تبرعا ] bağışlayarak
teberruât (A) [ تبرعات ] bağışlar
teberrüd (A) [ تبرد ] soğuma
teberrüd etmek soğumak
teberrük (A) [ تبرک ] mübarek görme, kutlu sayma
teberrüken (A) [ تبرکا ] mübarek görerek,uğur sayarak
teberzin (F) [ تبرزین ] savaş baltası
tebessüm (A) [ تبسم ] gülümseme
tebessüm etmek gülümsemek
tebettül (A) [ تبتل ] köşesine çekilme
tebettül etmek köşesine çekilmek
tebevvül (A) [ تبول ] idrar yapma, işeme
tebeyyün (A) [ تبين ] ortaya çıkma, anlaşılma
tebeyyün etmek ortaya çıkmak, anlaşılmak
tebhâl (A) [ تبخال ] uçuk
tebhîr (A) [ تبخير ] buharlaştırma
teblerze (F) [ تب لرزه ] sıtma nöbeti
teblîğ (A) [ 1 [ تبليغ bildiri 2yetiştirme
teblîğât (A) [ تبليغات ] bildiriler
tebrîd (A) [ تبرید ] soğutma
tebrie (A) [ تبرئه ] arındırma, temize çıkarma
tebrie etmek temize çıkarmak
tebrîk (A) [ تبریک ] kutlama
tebrîk edilmek kutlanmak
tebrîk etmek kutlamak
tebrîkât (A) [ تبریکات ] kutlamalar
tebrîkname (A-F) [ تبریک نامه ] kutlama yazısı
tebşîr (A) [ تبشير ] müjdeleme
tebşîr etmek müjdelemek
tebyîn etmek açıklığa kavuşturmak
tebyîz etmek temize çekmek
tebzîr etmek savurganlık etmek, israf etmek
tecâhül (A) [ تجاهل ] bilmezlikten gelme
tecârib (A) [ تجارب ] tecrübeler, denemeler
tecâsür (A) [ تجاسر ] yüreklenme
tecâvüz (A) [ 1 [ تجاوز haddini aşma, sınırı geçme 2sarkıntılık etme
tecâvüz etmek 1sınırı geçmek, başkasının haklarını hiçe saymak 2ırza geçmek
tecavüzkâr (A-F) [ 1 [ تجاوزکار sınırı geçen, saldırgan 2sarkıntılık eden
tecdîd (A) [ 1 [ تجدید yenileme 2yenilenme
tecdîd edilmek yenilenmek
tecdîd etmek yenilemek
tecdîd olunmak yinelenmek
teceddüd (A) [ تجدد ] yenilenme, yenilik
teceddüdât (A) [ تجددات ] yenilenmeler, yenilikler
tecellî (A) [ 1 [ تجلی görünme, ortaya çıkma 2kader
tecellî etmek görünmek
tecellîgâh (A-F) [ تجليگاه ] görünme yeri, zuhur yeri, ortaya çıkış yeri
tecemmu (A) [ تجمع ] toplanma, bir araya gelme
tecemmu etmek toplanmak, bir araya gelmek
tecemmül (A) [ تجمل ] süslenme
tecennün (A) [ تجنن ] cinnet geçirme
tecerru’ (A) [ تجرع ] yudumlama
tecerru’ etmek yudumlamak
tecerrüd (A) [ 1 [ تجرد bekarlık 2çıplaklık 3soyutlanma
tecerrüd etmek 1çıplak kalmak 2soyutlanmak
tecessüm (A) [ تجسم ] cisimleşme, şekillenme
tecessüm etmek cisim halinde ortaya çıkmak
tecessüs (A) [ 1 [ تجسس araştırma 2merak
tecessüs etmek araştırmak
tecessüskâr (A-F) [ تجسسکار ] meraklı, mütecessis
tecevvüf (A) [ تجوف ] kofluk
tecezzî (A) [ تجزی ] bölünme, parçalanma, ayrışma
techîl (A) [ تجهيل ] bilgisizliğini çıkarma
techîz (A) [ تجهيز ] donatım
techîz edilmek donatılmak
techîz etmek donatmak
techîzât (A) [ تجهيزات ] donatım
tecnîs (A) [ تجنيس ] cinas yapma, iki anlamlı söz kullanma
tecribe (A) [ 1 [ تجربه deneme, sınama 2deneyim
tecribî (A) [ تجربی ] deneysel, tecrübî
tecrîd (A) [ تجرید ] soyutlama
tecrîd edilmek soyutlanmak
tecrîd etmek soyutlamak
tecrîden (A) [ تجریدا ] soyutlayarak
tecrübe (A) [ 1 [ تجربه deneme, sınama 2deneyim
tecrübe edilmek denenmek, sınanmak
tecrübe etmek denemek, sınamak
tecvîd (A) [ تجوید ] Kur’ân’ı usûlüne göre okuma
tecvîz (A) [ 1 [ تجویز uygun görme 2izin verme
teczie (A) [ تجزئه ] parçalara ayırma, bölme
teczîr (A) [ تجذیر ] karekök alma
tecziye (A) [ تجزیه ] cezalandırma
tecziye edilmek cezalandırılmak
tecziye etmek cezalandırmak
tecziye olunmak cezalandırılmak
tedâbir (A) [ تدابير ] çareler, tedbirler
tedâfü (A) [ تدافع ] savunma
tedâfüî (A) [ تدافعی ] savunma ile ilgili
tedâhül (A) [ 1 [ تداخل karışma 2yığılışma
tedâî (A) [ تداعی ] çağrışım
tedarikât (A) [ تدارکات ] hazırlıklar
tedârukât (A) [ تدارکات ] hazırlıklar
tedârük (A) [ تدارک ] hazırlama, temin etme
tedâvül (A) [ تداول ] dolaşım
tedbîr (A) [ تدبير ] çare, önlem
tedbîrülmenzil (A) [ تدبيرالمنزل ] ekonomi
tedennî (A) [ تدنی ] gerileme, alçalma, düşüş
tedennî etmek gerilemek, alçalmak
tederrüs (A) [ تدرس ] ders alma
tedfîn (A) [ تدفين ] gömme
tedfîn edilmek gömülmek
tedfîn etmek gömmek
tedhîn (A) [ 1 [ تدخين dumanlama 2tütsüleme
tedhîn (A) [ تدهين ] yağ sürme
tedhîş (A) [ تدهيش ] dehşet salma, dehşete düşürme
tedkîk (A) [ تدقيق ] inceleme, tetkik
tedkîk edilmek incelenmek
tedkîk etmek incelemek
tedkîk olunmak incelenmek
tedkîkât (A) [ تدقيقات ] incelemeler, tetkikler
tedrîcen (A) [ تدریجا ] gitgide, adım adım, yavaş yavaş
tedrîcî (A) [ تدریجی ] yavaş yavaş, azar azar, gittikçe
tedrîs (A) [ تدریس ] ders verme
tedrîs etmek ders vermek
tedrîsât (A) [ تدریسات ] öğretim
tedvîn edilmek kitap haline getirilmek
tedvîr (A) [ 1 [ تدویر döndürme 2idare etme
tedviye etmek ilaç vermek
teeddüb (A) [ تأدب ] utanma, terbiye ile çekinme
teeddüb etmek utanmak
teeddüben (A) [ تأدبا ] terbiye ile çekinerek, utanarak
teehhül (A) [ 1 [ تأهل evlenme 2evcilleşme
teehhül etmek evlenmek
teehhür (A) [ تأخر ] gecikme
teehhür etmek gecikmek
teekküd etmek (A-T) pekişmek, tekid edilmek
teemmül (A) [ تأمل ] enikonu düşünme
teemmül etmek enikonu düşünmek
teennî (A) [ 1 [ تأنی yavaşlama, duraksama 2dikkat gösterme
teessüf (A) [ تأسف ] üzülme, hayıflanma
teessüf etmek üzülmek, hayıflanmak
teessür (A) [ 1 [ تأثر üzülme, üzüntü 2etkilenme
teessüs (A) [ تأسس ] kurulma
teessüs etmek kurulmak
teeyyüd etmek pekişmek
tefahhur (A) [ تفخر ] şişinme, övünme
tefahhus (A) [ تفحص ] derinlemesine araştırma
tefâhür (A) [ تفاخر ] övünme
tefakkud (A) [ تفقد ] arkasını arayıp sorma
tefâsîl (A) [ تفاصيل ] ayrıntılar
tefâsîr (A) [ تفاسير ] tefsirler, yorumlar
tefâvüt (A) [ تفاوت ] farklılık
tefavvuk (A) [ تفوق ] üstünlük
tefazzul (A) [ تفضل ] üstünlük taslama
tefe’ül (A) [ 1 [ تفأل fal açma 2hayra yorma, uğur sayma
tefe’ül etmek 1fal açmak 2hayra yormak, uğur saymak
tefehhüm (A) [ تفهم ] anlama
tefehhüm etmek anlamak, farkına varmak
tefekkür (A) [ تفکر ] düşünme, kafa yorma
tefekkür etmek düşünmek, kafa yormak
tefekkürât (A) [ تفکرات ] düşünmeler, düşünceler
tefelsüf (A) [ تفلسف ] felsefe yapma
teferru’ât (A) [ تفرعات ] ayrıntılar
teferrüc (A) [ تفرج ] gezinti
teferrücgâh (A-F) [ تفرجگاه ] gezinti yeri
teferrüd (A) [ 1 [ تفرد yalnızlık 2benzersizlik
tefessüh (A) [ تفسخ ] çürüme, çürüyerek dağılma
tefessüh etmek çürümek, çürüyerek dağılmak
tefevvuh (A) [ تفوه ] dile getirme
tefevvuk (A) [ تفوق ] üstünlük
tefhîm (A) [ تفخيم ] yüceltme, ululama
tefhîm (A) [ تفهيم ] anlatma
tefhîm etmek anlatmak
tefrîh (A) [ تفریح ] ferahlık verme
tefrîk (A) [ تفریق ] ayırma, ayırdetme
tefrîk edilmek ayırılmak, ayırt edilmek
tefrîk etmek ayırmak, ayırt etmek
tefrîk olunmak ayrılmak
tefrika (A) [ 1 [ تفرقه bölücülük 2ayrılma 3bölüm bölüm yayınlama
tefriş (A) [ تفریش ] döşeme
tefriş edilmek döşenmek
tefriş etmek döşemek
tefrişat (A) [ تفریشات ] döşemeler
tefrît (A) [ تفریط ] aşırılık
tefsir (A) [ تفسير ] yorum
tefsir edilmek yorumlanmak
tefsir etmek yorumlamak
tefsirât (A) [ تفسيرات ] yorumlar
tefte (F) [ تفته ] kızgın
teftîn (A) [ 1 [ تفتين fitne sokma 2meftun etme
teftiş (A) [ تفتيش ] denetleme
teftiş edilmek denetlenmek
teftiş etmek denetlemek
tefviz (A) [ 1 [ تفویض birine bırakma 2ihale etme
tefviz edilmek 1birine bırakılmak 2ihale edilmek
tegaddî etmek beslenmek
tegafül (A) [ تغافل ] bilmezlikten gelme, anlamazlıktan gelme
tegafül etmek anlamazlıktan gelmek
tegayür (A) [ تغایر ] zıtlık
tegayyür (A) [ تغير ] değişme, başkalaşma
tegayyür etmek değişmek, başkalaşmak
tegazzî etmek beslenmek
tegazzül (A) [ تغزل ] gazel söyleme
teh (F) [ ته ] dip
tehâcî (A) [ تهاجی ] hicivleşme
tehâcüm (A) [ 1 [ تهاجم saldırı 2üşüşme
tehâcüm etmek üşüşmek
tehallüf (A) [ تخلف ] uygunsuzluk, uymama
tehallüs (A) [ تخلص ] mahlas kullanma
tehâlüf (A) [ 1 [ تخالف uygunsuzluk, uymama 2farklılık
tehâlük (A) [ تهالک ] can atış, can atma, atılma, çok arzu etme
tehâsum (A) [ تخاصم ] birbirine düşmanlık gütme
tehâşî (A) [ تحاشی ] çekinme
tehâvün (A) [ تهاون ] hafife alma
tehcîr (A) [ تهجير ] göçe zorlama, göç ettirme
tehcîr etmek göç ettirmek
tehdîd (A) [ تهدید ] gözdağı
tehdîd edilmek gözdağı verilmek
tehdîd etmek gözdağı vermek
tehdîdâmîz (A-F) [ تهدید آميز ] gözdağı vererek, tehdit edici
tehdîden (A) [ تهدیدا ] gözdağı vererek tehdit ederek
tehdîdkâr (A-F) [ تهدیدکار ] gözdağı verici, tehdit edici
tehdîdkârâne (A-F) [ تهدیدکارانه ] tehdit ederek
teheccî (A) [ تهجی ] heceleme
teheccî etmek hecelemek
tehevvu (A) [ تهوع ] kusma
tehevvu etmek kusmak
tehevvür (A) [ تهور ] küplere binme, köpürme
tehevvür etmek küplere binmek, köpürmek
teheyyüc (A) [ تهيج ] heyecanlanma
tehî (F) [ 1 [ تهی boş 2anlamsız, yararsız
tehîdest (F) [ 1 [ تهی دست yoksul 2eli boş
tehîdestî (F) [ 1 [ تهيدستی yoksulluk 2eli boşluk
tehîmağz (F) [ تهی مغز ] samankafalı, boşkafalı
tehîmiyân (F) [ 1 [ تهی ميان içi boş 2kof
tehiyye (A) [ تهيه ] hazırlama
tehiyye edilmek hazırlanmak
tehiyye etmek hazırlamak
tehniyet (A) [ تهنيت ] kutlama
tehyie (A) [ تهيئه ] hazırlama
tehzîb (A) [ تهذیب ] süsleme
tehzîl (A) [ تهزیل ] alaya alış
tehzîz (A) [ تهزیز ] titretme
tekabül (A) [ تقابل ] karşılama
tekabül etmek karşılamak
tekâlîf (A) [ 1 [ تکاليف öneriler, teklifler 2vergiler 3ibadetler
tekâmül (A) [ 1 [ تکامل olgunlaşma 2evrim
tekâmül etmek olgunlaşmak, gelişmek
tekâpu (F) [ 1 [ تکاپو telaş, koşuşturma 2dalkavukluk
tekârîr (A) [ تقاریر ] önergeler
tekârub (A) [ تقارب ] yakınlaşma
tekâsüf (A) [ 1 [ تکاثف yoğunlaşma 2koyulaşma
tekâsüf etmek yoğunlaşmak
tekâsül (A) [ تکاسل ] üşengeçlik, tembellik