icmâ’ (A) [ اجماع ] bir araya getirme
icmâl (A) [ 1 [ اجمال özetleme 2özet 3toplam
icmâl edilmek öçetlenmek
icmâl etmek özetlemek
icmâlen (A) [ اجمالا ] özetle, özetleyerek
icmâlî (A) [ اجمالی ] derli toplu, özet halinde
icrâ (A) [ 1 [ اجرا yürütme, yapma, yerine getirme 2yapılma, yerine getirilme,
yürütülme
icrâ edilmek yürütülmek, yapılmak, yerine getirilmek
icrâ etmek yürütmek, yapmak, yerine getirmek
icrâât (A) [ اجراآت ] yapılanlar
ictihâd (A) [ 1 [ اجتهاد çalışma, çabalama 2görüş 3dinî kaynaklar ışığında
görüş bildirme
ictimâ’ (A) [ 1 [ اجتماع toplanma, bir araya gelme, toplantı 2toplum
ictimâ’ etmek toplanmak, bir araya gelmek
ictimâât (A) [ اجتماعات ] toplantılar, bir araya gelişler
ictimâî (A) [ اجتماعی ] toplumsal, sosyal, toplumbilimsel
ictimâileşme (A-T) sosyalleşme, sosyalizasyon
ictimâîleşmek sosyalleşmek
ictimâiyyât (A) [ اجتماعيات ] sosyoloji, toplumbilim
ictimâiyyâtçı (A-T) sosyolog, toplumbilimci
ictimâiyyûn (A) [ اجتماعيون ] sosyologlar, toplumbilimciler
ictinâb (A) [ اجتناب ] kaçınma, uzak durma, çekinme
ictinâb etmek kaçınmak, uzak durmak, çekinmek
ictisâr (A) [ اجتسار ] yüreklenme, cesaret bulma
ictisâr etmek cesaretlenmek, cesaret bulmak
îd (A) [ عيد ] bayram
îd -i adhâ [ عيد اضحی ] kurban bayramı
îd -i fıtr [ عيد فطر ] ramazan bayramı, şeker bayramı
idâme (A) [ ادامه ] devam ettirme, sürdürme
idâme edilmek sürdürülmek, devam edilmek
idâre (A) [ 1 [ اداره döndürme 2çekip çevirme, yönetme 3devlet dairesi
4yönetim
idâre -i maslahat etmek işleri öyle veya böyle idare etmek
idâre -i örfiyye [ اداره عرفيه ] sıkıyönetim
idârehâne (A-F) [ اداره خانه ] yönetim bürosu
idârî (A) [ اداری ] yönetimsel
idbâr (A) [ ادبار ] talihsizlik
iddiâ (A) [ 1 [ ادعا düşüncesinde ısrar etme 2dava etme 3inat
idhâl (A) [ 1 [ ادخال içeri alma, sokma 2yurt dışından getirme, dışalım, ithal
idhâl edilmek 1içeri alınmak, sokulmak 2dışalım yapılmak
idhâl etmek 1içeri almak, sokmak 2yurt dışından getirmek, dışalım yapmak,
ithal etmek
idhâlât (A) [ ادخالات ] ithalat, dışalım malları
îdiyye (A) [ عيدیه ] bayramlık, bayram bahşişi
idmân (A) [ 1 [ ادمان alıştırma 2spor, egzersiz
idrâk (A) [ 1 [ ادراک kavrama, anlama 2erişme
idrâk edilmek 1kavranmak, anlaşılmak 2yaşanmak
idrak etmek1kavramak, anlamak 2yaşamak, görmek
idrâr (A) [ ادرار ] sidik
îfâ (A) [ 1 [ ایفا yapma, yerine getirme 2ödeme
îfâ edilmek 1yapılmak, yerine getirilmek 2ödenmek
îfâ etmek 1yapmak, yerine getirmek 2ödemek
îfâ -yı vazife [ ایفای وظيفه ] görev yapma
îfâ -yı vazife etmek görev yapmak, görevini yerine getirmek
ifâdât (A) [ افادات ] ifadeler
ifâde (A) [ افاده ] söylem, anlatım, dile getirme
ifâde edilmek anlatılmak, belirtilmek, dile getirilmek
ifâde etmek anlatmak, belirtmek, dile getirmek
ifâkat (A) [ افاقت ] iyileşme
ifâkat bulmak iyileşmek
ifâze (A) [ 1 [ افاضه taşma 2bereketlendirme
iffet (A) [ عفت ] namusluluk, namus düşkünlüğü
ifhâm (A) [ افهام ] anlatma
ifhâm etmek anlatmak
iflâh (A) [ افلاح ] rahata erme, kurtulma
iflâh etmek ondurmak, dertten kurtarmak
iflâh olmak iyileşmek, kurtulmak
iflâs (A) [ افلاس ] her şeyini yitirme, bitip tükenme
ifnâ (A) [ افنا ] yok etme
ifrâğ (A) [ افراغ ] dökme, boşaltma
ifrât (A) [ افراط ] aşırıya kaçma
ifrâtkâr (A-F) [ افراطکار ] aşırıya kaçan
ifratperestî (A) [ افراط پرستی ] aşırıcılık
ifrâz (A) [ 1 [ افراز parçalara bölme 2parselleme 3salgı
ifraz edilmek salgılanmak, çıkarılmak
ifrâzât (A) [ 1 [ افراضات salgılar 2parsellemeler
ifrît (A) [ عفریت ] mitolojik canavar
ifsâd (A) [ 1 [ افساد bozma 2bozgunculuk yapma
ifsâd etmek bozmak, fesada sürüklemek
ifşâ (A) [ افشا ] açığa vurma
ifşâ edilmek açığa vurulmak
ifşâ etmek açığa vurmak
ifşâât (A) [ افشاآت ] açığa vurmalar
iftâr (A) [ 1 [ افطار oruç açma 2Ramazan ayında verilen akşam yemeği
iftâr etmek oruç açmak
iftâriyye (A) [ افطاریه ] iftarlık, iftar için hazırlanan yiyecek
iftihâr (A) [ افتخار ] övünme, kıvanma, kıvanç
iftihar etmek övünmek, gurur duymak
iftihâr etmek övünmek, kıvanç duymak
iftikâr (A) [ افتقار ]yoksulluk çekme
iftirâ (A) [ افترا ] birine işlemediği suçu yıkma
iftirâk (A) [ افتراق ] ayrılık
iftirâs (A) [ افتراس ] parçalama
iftitâh (A) [ 1 [ افتتاح açılış 2başlama
iftizâh (A) [ افتضاح ] rezillik, skandal
iğbirâr (A) [ اغبرار ] kırılma, alınma, gücenme
iğfâl (A) [ 1 [ اغفال aldatma, kandırma 2ırza geçme
iğfâl edilmek 1aldatılmak, kandırılmak 2ırzına geçilmek
iğfâl etmek 1aldatmak, kandırmak 2ırzına geçmek
iğlâk (A) [ اغلاق ] üstü kapalı konuşma
iğlât (A) [ اغلاط ] yanıltma
iğmâz (A) [ اغماض ] görmezden gelme, göz yumma
iğnâ (A) [ اغنا ] zengin etme, kimseye muhtaç olmayacak hale getirme
iğrâk (A) [ 1 [ اغراق boğma 2abartma
iğtinâm (A) [ 1 [ اغتنام ganimet bilme 2ganimet alma
iğtişâş (A) [ اغتشاش ] karışıklık, kargaşa, anarşi
iğtişâşât (A) [ اغتشاشات ] karışıklıklar, anarşiler
iğvâ (A) [ اغوا ] azdırma, ayartma
iğvâ etmek azdırmak, ayartmak
ihâle (A) [ احاله ] havale etme, bırakma
îhâm (A) [ ایهام ] iki anlama gelen kelimenin uzak anlamını kasdetme
ihânet (A) [ اهانت ] hainlik
ihâta (A) [ 1 [ احاطه kavrama 2kuşatma, sarma
ihâta edilmek çevrelenmek, sarılmak, kuşatılmak
ihâta etmek 1kavramak 2kuşatmak, sarmak
ihbâr (A) [ اخبار ] bildirme, haber verme
ihbar etmek bildirmek, haber vermek
ihbârnâme (A-F) [ اخبارنامه ] bildiri kağıdı
ihdâ (A) [ اهدا ] hediye etme
ihdâ edilmek hediye edilmek
ihdâ etmek hediye etmek
ihdâs (A) [ احداث ] kurma, oluşturma, meydana getirme
ihdâs edilmek kurulmak, oluşturulmak, meydana getirilmek
ihdâs etmek kurmak, oluşturmak, meydana getirmek
ihdas olunmak kurulmak, oluşturulmak, konulmak
ihfâ (A) [ اخفا ] gizleme, saklama
ihfâf (A) [ اخفاف ] hafife alma
ihkâk (A) [ احقاق ] hakkını verme
ihkâk -ı hak [ احقاق حق ] hakkını verme
ihlâ (A) [ اخلا ] boşaltma
ihlâk (A) [ اهلاک ] helak etme, yok etme, öldürme
ihlâl (A) [ اخلال ] bozma, lekeleme, halel getirme
ihlâl edilmek bozulmak, halel getirilmek
ihlâl etmek bozmak, halel getirmek
ihlâs (A) [ اخلاص ] içtenlik, dürüstlük
ihmâl (A) [ اهمال ] önemsememe, savsaklatma
ihmâlkâr (A-F) [ اهمالکار ] ihmalci
ihrâc (A) [ 1 [ اخراج çıkartma 2dışsatım, yurt dışına gönderme
ihrâc edilmek 1çıkarılmak 2dışsatım yapılmak, ihraç edilmek
ihrâc etmek 1çıkarmak 2dışsatım yapmak, ihraç etmek
ihrac olunmak çıkarılmak
ihrâcât (A) [ 1 [ اخراجات çıkarmalar 2dışsatımlar
ihrâk (A) [ احراق ] yakma
ihrak edilmek yakılmak
ihrak olunmak yakılmak
ihrâm (A) [ احرام ] hac zamanı giyilen beyaz giysi
ihrâz (A) [ احراز ] kazanma, elde etme
ihraz etmek kazanmak, elde etmek
ihsâ (A) [ احصا ] sayma
ihsâî (A) [ احصائی ] sayım ile ilgili, istatistik
ihsâiyyât (A) [ احصائيات ] istatistik
ihsâiyye (A) [ احصائيه ] istatistik
ihsân (A) [ 1 [ احسان bağış 2iyilik
ihsâs (A) [ احساس ] hissettirme
ihtâr (A) [ اخطار ] uyarı, hatırlatma
ihtâr edilmek uyarılmak, hatırlatılmak
ihtâr etmek uyarmak, hatırlatmak
ihticâc (A) [ احتجاج ] kanıt gösterme
ihtidâ (A) [ اهتدا ] hidayete erme, müslüman olma
ihtidâ etmek hidayete ermek, müslüman olmak
ihtifâ (A) [ اختفا ] gizlenme
ihtifâl (A) [ احتفال ] anma töreni
ihtikâr (A) [ احتکار ] vurgun
ihtilâc (A) [ 1 [ اختلاج çırpınma 2seğirme
ihtilâf (A) [ اختلاف ] uyuşmazlık
ihtilâfat (A) [ اختلافات ] uyuşmazlıklar
ihtilâl (A) [ 1 [ اختلال bozukluk, arıza 2ihtilal
ihtilâlat (A) [ 1 [ اختلالات bozukluklar 2ihtilaller
ihtilâm (A) [ احتلام ] düşazma, şeytan aldatması
ihtilâs (A) [ اختلاس ] zimmetine para geçirme, para çalma
ihtilât (A) [ 1 [ اختلاط karışma 2görüşme, kaynaşma
ihtilât etmek karışmak
ihtimâl (A) [ 1 [ احتمال olasılık 2yüklenme 3belki
ihtimal ki (A-F) [ احتمال که ] belki de, muhtemelen
ihtimal vermek sanmak, tahmin etmek
ihtimâlât (A) [ احتمالات ] olasılıklar
ihtimâm (A) [ اهتمام ] özen
ihtinâk (A) [ اختناق ] boğulma
ihtirâ (A) [ اختراع ] icat, buluş
ihtirâat (A) [ اختراعات ] buluşlar
ihtirak (A) [ احتراق ] yanma
ihtirâm (A) [ احترام ] saygı duyma, hürmet etme
ihtirâmen (A) [ احتراما ] saygıyla, saygı duyarak
ihtirâs (A) [ احتراص ] aşırı hırs
ihtirâz (A) [ احتراز ] kaçınma, çekinme, uzak durma, geri duma
ihtirâz etmek kaçınmak, çekinmek, uzak durmak, geri durmak
ihtisâr (A) [ اختصار ] kısaltma, özetleme
ihtisâr edilmek kısaltılmak, özetlenmek
ihtisâr etmek kısaltmak, özetlemek
ihtisâren (A) [ اختصارا ] özetle, kısaltarak, kısaca
ihtisâs (A) [ اختصاص ] uzmanlık
ihtişâm (A) [ احتشام ] görkem
ihtitâm (A) [ اختتام ] sona erme
ihtivâ (A) [ احتوا ] içerme
ihtivâ etmek içermek
ihtiyâc (A) [ 1 [ احتياج gereksinim2yoksulluk
ihtiyâcât (A) [ احتياجات ] gereksinimler
ihtiyâl (A) [ احتيال ] hile yapma
ihtiyâr (A) [ 1 [ اختيار seçme 2seçilme 3seçme hakky 4yaşlı
ihtiyârî (A) [ اختياری ] kişisel seçime bağlı, isteğe bağlı
ihtiyât (A) [ 1 [ احتياط tedbirli davranış 2yedek
ihtiyâten (A) [ احتياطا ] tedbirli davranarak, ihtiyatlı olarak
ihtiyatkâr (A-F) [ احتياط کار ] tedbirli, ihtiyatlı
ihtizâr (A) [ احتضار ] can çekişme
ihtizâz (A) [ اهتزاز ] titreme, titreyiş
ihvân (A) [ اخوان ] dostlar
ihyâ (A) [ 1 [ احيا diriltme, yaşatma 2canlılık kazandırma 3geceyi ibadet
ederek geçirme