Hukuk Sözlüğü

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Hukuk Sözlüğü
« Yanıtla #25 : 22 Ağustos 2013, 09:35:38 »
- Y -

Yabancı
Bir devletin ülkesinde oturan ve o devletin uyruğunu iddia etmek hakkı olmayan kimselerdir. 

Yalamuk
Çam ağacının reçineli kabuğu; soymuk 

Yapı
(imar hukukunda) karada ve suda, sürekli veya geçici, resmî veya özel yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve hareketli tesisler 

Yapı alacaklısı ipoteği
Bir yapıyı yapanların, o yapıdan doğan alacaklarını teminat altına almak için koydurdukları gayrimenkul rehni 

Yapı kullanma izni
Iskân belgesi 

Yapı malikinin sorumluluğu
Bir binanın veya diğer yapı eseri malikinin, bunların çürük yapılmasından veya korunmasındaki kusurundan dolayı sorumlu tutulması 

Yapı ruhsatı
Inşaat izni; inşaat ruhsatı 

Yargı
Hukuk kurallarının bağımsız ve tarafsız mahkemelerce belli bir olaya uygulanmasıdır. 

yargıç
hakim 

YARGITAY
Temyiz mahkemesi, bir üst derece mahkemesidir. Hukuk ve ceza mahkemelerinden verilen kararların denetim mercii. Hukuk ve cezâ dairelerinden oluşur. Her daire bir başkan ve en az dört üyeden ibârettir. Askerî ceza yargısında ise bu mahkeme askerî yargıtay 

Yayla
Çevresi dik bayırlarla çevrili, düz ve yüksek yer; genellikle yüksek platolarda yer alan, insanların serinlemek ve hayvanlarını otlatmak için yaz aylarında gidip kaldıkları yer 

Yaylak
Bir veya birkaç köy ya da beldeye, ayrı ayrı veya ortak olarak, yaz mevsimini geçirmeleri ve hayvanlarını otlatmaları için tahsis edilen veya öteden beri bu amaçla kullanılagelen arazi. hayvanların yayılıp otlamasına uygun yer; otlak 

Yed
El ;elinde bulundurma 

Yed'i istirdat
Mal üzerindeki yitirlmiş egemenliği, tasarruf gücünü geri almak, yeniden ele geçirmek 

Yediemin
Uyuşmazlık konusu şeyin saklanması ve idaresi kendisine verilen kişi; güvenilir kişi; yediadl 

yeknesak
HER TARAFI DÜZ, TEK DÜZE, BİR İHTİLAF VE PÜRÜZ BULUNMAYAN YAPI TEK DÜZEN, BİR PARÇA HALİNDE OLUP KARIŞIK OLMAYAN. 

Yekûn
Toplam 

Yeni arazi teşekkülü
Kimsenin mülkiyetinde olmayan yerlerde birikme, dolma, kayma ya da kamunun malı olan akarsuların yatak veya seviyelerinin değişmesi gibi olaylarla oluşan toprak parçası. 

Yeniden değerleme
Vergi matrahının hesaplanmasıyla ilgili ekonomik kıymetlerin takdir ve tespiti; paranın değer kaybı gözönüne alınarak, bilançolardaki stoklar, sabit varlıklar gibi kalemlerde düzeltmeler yapılması. 

Yerleşme alanı
Imar Plânı sınırı içindeki yerleşik ve gelişme alanlarının tümü 

Yeşil alan
Şehir imar plânlarında toplumun yararlanması için ayrılan ve üzerinde inşaat yapılması mümkün olmayan ve ileride veya şimdiden park, çocuk parkı vb. hizmet alanı olarak ayrılmış alan 

Yokluk
Keen-lem-yekûn, sanki hiç olmamış. Mutlak butlan. Bir çeşit yaptırım türüdür. Emredici kurallara uymama durumunda bir kısım işlemlerin geçerli kabul edilmemesi. Meselâ resmî nikâhla evlenmeme, tapulu gayrı menkûlün el senediyle satışı gibi. 

Yönetim planı
Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre anagayrimenkulün yönetimini düzenleyici hükümler içeren ve bütün kat maliklerini bağlayan sözleşme 

yürürlük
Mer'iyet, tatbikâta girme. Bir kanunun yayımından sonra pratiğe konulması. Bu da ya belirtilen tarihte olur ya da yayımından 45 gün sonra. 

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Hukuk Sözlüğü
« Yanıtla #26 : 22 Ağustos 2013, 09:36:32 »
- Z -

Zabıt defteri
Eski hukukta, tapu sicili gibi kullanılan defter. 

Zabıtname
Tutanak 

Zahir
Açık 

Zâhire
Yiyecek; gerektiği zaman harcanmak üzere ambarda saklanan hubûbat 

Zâhirî
Görünen; görünüşte 

Zail
Zeval bulma; bitme 

Zamanaşımı
Kanunda öngörülen ve belirli koşullar altında geçmekle, bir hakkın kazanılmasını, kaybedilmesini veya bir yükümlülükten kurtulmayı sağlayan süre. 

Zaman-i rücu
Cayma akçesi, Pismanlik akçesi; Sözlesenlerden birinin sözlesmeden caymasi halinde diger tarafin alikoyma hakkina sahip oldugu miktar   

Zamin
Bir şeyi tazmin eden; kefil 

zanlı
sanık, şüpheli 

Zarar-ı Has
Genel zarar 

zayi
KAYIP, YİTİK. ÇOĞULU ZÂYİÂTDIR. YİTİKLER, YOK OLANLAR, KAYBOLANLAR ' 

Zevâid (zevait)
Vakıfta gelirin dağıtılmasından sonra geri kalan 

Zeval
Son; bitim; nihayet; yok olma 

Zevciyyet
Kocalık,karılık; karı-kocalık; eşlik 

zeyil name
Ek yazı, bir belgenin eki ve açıklaması niteliğindeki yazı. 

Zikretmek
Anmak; anılmak; bildirmek; belirtmek 

zillyetlik
Sahibi olsun ya da olmasın, bir malı elinde bulunduran veya kullanan kişi. 

Zilyet
Bir şeyi fiilen elinde bulunduran kişi; bir şeyde tasarrufta bulunan kişi; elmen 

Zilyetlik
Bir şey üzerinde fiili hakimiyet veya bi eşyayı fiili hakimiyet ve kudret alanı içinde bulundurma demektir. 

Zimmet
Temellük mal edinme. Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara veya para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para veya eşya. Bir kimsenin yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü   

zımmi red
"1.belirli bi süre içerisinde, cevap vermesi ya da işlem tesis etmesi beklenen tarafın, eylemsiz kalması durumunda, olumsuz karşılık verdiği varsayımının kabul gördüğü hukuksal terim. 

Zımnî
Üstü kapalı; açık olmayan 

Zımnî
Bir kimsenin bilerek ve isteyerek, asıl iradesiyle uyuşmayan bir beyanda bulunması 

Zımnında
Dolayısıyla; için; olarak 

Zinhar
Sakın, asla 

Ziya
Kaybetme; yitme 

Ziyade
Fazla; çok; aşırı 

Zuhulen
sehven, yanlışlıkla, hata sonucu   Mustafa DİNÇ

Zuhur
Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma. 

Zuhur etmek
Ortaya çıkmak; doğmak 

Zürriyet
Bireyin neslinden gelenler   

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Hukuk Sözlüğü
« Yanıtla #27 : 22 Ağustos 2013, 09:37:28 »
- Â -

Âdab
Edeb'in çoğuludur. Terbiye, güzel ahlak, iyi davranış. Usul, Erkan, Tarz   

Âhir
Son; sondaki; en son; en sondaki 

Âkideyn
Her akitte akdi yapan iki taraf 

Âkidîn
Sözleşenler; sözleşme yapanlar 

Âkit
Bir işi karşılıklı olarak kararlaştırıp üstlerine alan taraflardan her biri; sözleşme veya mukavele yapan 

Âmil
Yapan; etken; etmen; sebep; faktör 

Âmir
Emreden; buyuran; bir memurun vazife bakımından büyüğü; bir fiili yapmaya veya yapmamaya zorlayan, buna gücü yeten 

Âmm
Genel; umumi; herkese ait 

Âmme hükmî şahsiyeti
Kamu tüzel kişiliği 

Ânif'ül-beyan
Az önce beyan olunan, bildirilen 

Âra
Reyler; oylar 

Âri
Boş; çıplak; soyut; arınmış; yüksüz 

Âriyet
Ödünç; eğreti; ödünç sözleşmesi 

Âtî
Gelecek; gelen (kişi veya şey); gelecek zaman; istikbal 

Âzâ
Uzuvlar; üyeler; organlar 

Âzâde
Serbest; hür; özgür 


Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Hukuk Sözlüğü
« Yanıtla #28 : 22 Ağustos 2013, 09:38:14 »
-  Î -

Îrâd
Gelir; gelir getiren yapı; söyleme, getirme