Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan'ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş,
ancak;
"Siz Kadir gecesini Ramazan'ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız" buyurmuştur.
(Buhari, Müslim).
Başka bir hadiste ise İbn Ömer (r.a) şöyle nakletmiştir: Sahabelerden bazı kimselere, rüyalarında, Kadir gecesinin, (Ramazan'ın) son yedi günü içinde olduğu gösterildi. Resulullah (s.a.v) onlara: "
Görüyorum ki rüyalarınız Ramazanın son yedi günü hakkında birbirine uygun düşmüştür.
Artık kim Kadir gecesini aramaya kalkışırsa, onu Ramazan'ın son yedisinde arasın", buyurmuştur.
(Buhari, Müslim).
Gizli Olmasının Sebebi
İslam kaynaklarında belirtildiğine göre Allah Teala bir takım hikmetlere dayanarak Kadir gecesini ve onun dışında daha bazı şeyleri de gizli tutmuştur. Bunlar:
Cuma günü içerisinde duanın kabul olacağı saat; beş vakit içerisinde Salât-i vusta;
ilahi isimler içerisinde İsm-i Azam; bütün taatlar ve ibadetler içerisinde rizay-i ilahi; zaman içerisinde kıyamet ve hayat içerisinde ölümdür. Bunların gizli tutulmasından maksat (Allah'u alem) müminlerin uyanık, dikkatli ve devamlı Allah'a ibadet ve taat içerisinde olmalarını sağlamaktır. Müminler bu geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli,
ibadet ve taatle değerlendirmelidir. Ebu Hureyre (r.a)'ın rivayet etmiş olduğu hadisi şerifte
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah'tan bekleyerek ibadet ve
taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır"
(Buhari).