Peygamberler, göstermiş oldukları mucizelerle hem davalarını ispat etmişler, hem de maddi terakkinin rehberi olmuşlardır.
Hz. Nuhun (a.s.) gemisi de bir kudret mucizesidir. Bilindiği üzere Cenabı Hak, Hz. Nuhu (a.s.) putperest olan kavmini imana davet etmesi için peygamberlikle vazifeli kılmış, ancak kavminin bunu kabul etmemesi üzerine bir gemi yapmasını emretmişti. Daha önce hiçbir gemi yapılmamış olduğundan, bu ilk gemiyi yapmak Hz. Nuh için çok zordu. Ancak Cenabı Hak, ona nasıl yapacağını vahyetti ve Hz. Cebraili de “yardımcı” olarak gönderdi.
Hz. Nuh, Cebrailin (a.s.) ve kendisine inanan müminlerin yardımıyla iki veya dört yıl içinde geminin yapımını tamamladı.
Hz. Nuhun (a.s.) yaptığı bu geminin büyüklüğü hakkında çeşitli rivayetler vardır. Doğrusu, Hz. Nuha inanan seksen müminle, bunların ihtiyaç maddelerini ve orada mevcut olan hayvanlardan birer çift alabilecek büyüklükte olduğudur.
Ama bu gemi için asıl mühim olan husus, onun alelade yelkenli bir gemi olmayıp, buharlı bir vapur olduğudur. Asrımız müfessirlerinden Elmalılı Hamdi Yazır, “nihayet emrimiz geldiği ve tennur feveran ettiği vakit” (Hud Sûresi, 40) mealindeki ayet-i kerimede geçen “tennur” ve “feveran” kelimelerinden hareketle, bu geminin buharlı olduğunu söylemektedir.