Balıkesir hakkında bilgiler

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Balıkesir hakkında bilgiler
« : 04 Haziran 2009, 22:42:43 »


Balıkesir'in tarihi

Balıkesir İli’nin kapladığı bölge eski çağ tarihinde Misya (Mysia-Mysi) diye analırdı. Misyalılar bir çok kavimle birlikte, Balkanlardan Anadolu’ya gelerek bu bölgeye yerleşmişlerdir. Buraya kendi adlarını vermişler, ancak bağımsız bir devlet kuramamışlardır.

Hititler Eski Krallık zamanında (MÖ. 1660-1490), ülkelerini kıyılara kadar genişletmiş, bu arada Balikesir Bölgesini (Mysia) de ele geçirmişlerdir.

Mysia Bölgesi Hititlerden sonra sırasıyla Friglerin, Lidyalıların, İranlıların, Büyük İskenderin, Bergama Krallığının ve Romalıların egemenliği altına girmiştir. Mysialılar, Yunanlılarla Truvalılar arasında olan meşhur savaşlarda Truvalılar tarafını tutmuşlardır.

Bölge, VII. Yüzyıldan itibaren müslümanlar tarafından tanınmaya başlandı. İstanbul’u iki defa kuşatan islam orduları Mysia’dan geçtiler. 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Selçuklu Türkleri Anadolu’ya hakim olmaya başladılar. Batı Anadolu’da Bizansın zararına savaşmakta olan Selçuklu Uç Beylerinden birçoğu bağımsız beylikler kurdular. Bunlardan Kalemşah Beyin oğlu Karesi Bey’de Mysia ve dolaylarında Karesi Beyliğini kurarak Balıkesir’i kendisine merkez yaptı.

Daha sonra Osmanlıların egemenliğine giren Karesi (Balıkesir), merkezi Kütahya olan Anadolu Beylerbeyliğine bağlı bir sancak merkezi idi. Karesi Sancağı, Marmara kıyılarına yakın yerlerde doğu taraftaki bir kısım topraklar hariç, hemen hemen şimdiki il topraklarını kapsamaktaydı.

Karesi Sancağı, 1818 yılında, yeni teşkil edilen Hüdavendigar (Bursa) Vilayetine bağlandı. Karesi 1845 tarihinde Manisa ile birleşti, merkezi Manisa olan ayrı bir vilayet kuruldu. 1880 yılında Biga Balıkesir’e katılarak “Karesi Vilayeti” teşkil edildi.

Karesi Vilayeti, II. Meşrutiyetin ilanini müteakip, müstakil mutasarriflik haline getirildi. 1923 yılında bütün sancaklar vilayet haline getirilince Karesi de vilayet oldu.

1926 yılında, bir kanunla, Karesi deyimi kaldırılarak “Balıkesir” sözü aynı zamanda Vilayetinde adı oldu. Şehrin adının (Eski Hisar) ya da rivayeti göre Bal’ı Kesir (balıçok)den geldiği söylenmektedir.

Milli Mücadele yıllarında İzmir’in Yunanlılar tarafından işgaline ilk tepki 16 Mayıs 1919 günü Balıkesir’den gelmiş, Red-i İlhak Cemiyeti kurulmuştur.

18 Mayıs 1919 tarihinde Alacamescit’te toplanan 41 kişilik heyet Atatürk’ün tarihi Amasya Genelgesi ile; “Milletin istiklalini yine Milletin azm-i kararı kurtaracaktır.” uyarısına uymak suretiyle Balıkesir Kongresi yapılarak ilk protestoyu çekmişlerdir.

Yunan ilerlemesine karşi ilk mukavemet 28 Mayis 1919’da Ayvalik’ta olmuştur.

30 Haziran 1920’de işgal edilen Balıkesir 6 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtarıldı.

Tarihi Eserler

Saat Kulesi:
Saat Kulesi 1829 yılında Girit’li Mehmet Paşa tarafından İstanbul Galata Kulesi’nin benzeri olarak silindir şeklinde yaptırılmış idi. 1897 yılındaki deprem nedeniyle yıkılınca, 1901 yılında bugünkü şekliyle yeniden yaptırılmıştır. Kare prizma şeklindeki bina, beyaz kesme taş ile yapılmış ve kabartma işçiliklerle de süslü hale getirilmiştir.En üst kat kubbe ile örtülmüş ve büyük bir çan eklenmiştir. Buranın hemen altındaki katta ise dört yöne de birer saat konmuştur.

Şadırvan: Saat kulesinin yakınında yer almaktadır. 1908 yılında Ömer Ali Bey zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Pembe granitten yedi sütuna oturan soğan şeklinde bir kubbe bulunmaktadır. Kemerlerle bağlı sütunların üzerinden yatay bir silme ve saçak yer almaktadır.

Yağcıbedir halısı

Yağcıbedir Halıları Yörük aşiretinin örf, adetleri ve geçmişlerini yansıtan bir sanat eseridir.Yağcıbedir halıları Sındırgı ve Bigadi.ilçeleri ve merkezi köylerde yaygın olarak dokunmaktadır. Çok ince yün ipliklerden dokunur. Atkısı ve çözgüsünde yün iplik kullanılır. dm2 1400-1600 düğüm bulunur. 1cm' sinde 30-35 ilme bulunur. İlme düğümleri Türk Düğümüm (Gördes) çok sağlam atıldığından halıların ömrü çok uzundur. Bu gün Sındırgı ve bigadiç yöresinde 10.000- 10.500 civarında tezgahta yılda 300.000 adet çeşitli ebatlarda Yağcıbedir Halısı dokunmaktadır. Yağcıbedir'in ipi kök boyalarla boyanır, boyaları solmaz. Yağcıbedir Halılarında dört ana renk hakimdir. Lacivert (gök), Kırmızı (Al), Koyu Kırmızı (Nariç), Beyaz (Ak) tır. Halılar kullanıldıkça renkler daha güzelleşir ve değer kazanır. Halıların 150-200 yıl ömrü bulunmaktadır. Otantik özelliğe sahiptir. Yağcıbedir Yörük Halkı yaşantısını dokuduğu halısına motife etmiştir. Halıdaki her motifin bir anlamı bulunmaktadır. Sevinç ve üzüntülerini motif dokuduğu halıya işlemiştir. İlçemiz köylerinde genelde her köyde halı dokuma çalışmaları vardır. Ağırlıklı olarak Karakaya- Eğridere- Eşmedere- Çakıllı- Alakır- gölcük ve Danaçayır köylerinde Yağcıbedir halısı dokunmaktadır. Sındırgı tipi Yağcıbedir Halıları üç grupta toplanır. Karagöz- Heybesulu- Yedielli gibi isimleri almışlardır.

Balıkesir Adı

Tarihçilere göre Balıkesir adı, Bizans imparatoru Hadrianus'un av partilerinde kullanmak için yaptır dığı Paleo Kastro (Eski Hisar) sözcüğünden kaynak lanmaktadır. Tarihi bir gerçekliği de bulunan bu ad, daha sonra halk etimolojisi sayesinde değişik riva yet ve yorumlara da konu teşkil etmiştir.Bu riva yetlerden birkaçı kısaca şöyledir: Balıkesir adı daha çok bal, balık, kesir ve hisar keli meleri üzerinde yapılan oynamalarla izah edilmek tedir. Bir rivayete göre Balıkesir'in adı eskiden Balık Hisar şeklindeymiş. Buradaki. balık sözü Eski Türk çe'de şehir, kale veya saray anlamı taşımaktaymış. Kale Şehri anlamını veren bu rivayete göre bu ad, XI. yüzyıldan sonra kullanılmaz olmuştur. Gerçek ten de Orta Asya'da Beşbalık gibi bazı Uygur devri ne ait yer isimlerinde balık kelimesinin şehir anla mında kullanıldığı dikkati çekmektedir.

Diğer bir rivayete göre ise Balıkesir adı, balı kesir, yani balıçok, bol anlamındaki söz .grubundan gel mektedir. Buna göre Balıkesir'in balının bol ve lez zetli oluşu bu adı almasına sebep olmuştur.

Başka bir rivayet ise Balıkesir'in ilk kurulduğu yıllar da buraya gelen bir yabancının iyi muamele görme mesi üzerine. balı keser, yani hatır, gönül tanımaz adını verdiği 'şeklindedir. Buna göre bal, Arapça'da hatır, gönül anlamını taşımaktadır.

Bunların dışında bölgede bir süre hakim olan İran Hükümdarı Balı Kisra veya civardaki Yılanlı Dağ'ın eski adı olan Balcea yada Pelecas'ın Balıkesir adı nın ilk şekli olduğu ileri sürülmektedir. Fakat bunlar uzak ihtimaller olarak değerlendirilmektedir.
Bütün bu rivayetler içinde en kabul edileni, buraya yerleşen Türk oymaklarının Orta Asya hatıralarını canlı tutmak için koymuş olabilecekleri Balık Hisar adıdır.
Balıkesir dışında tarihte daha çok anılan bir adı daha vardır. Bu ad yörede bir süre hakim olan Karesioğulları Beyliği'nin kurucusu Karasi Bey'den kaynaklanan Karesi adıdır. İlin gerek beylik, ge rekse Osmanlı Sancaklığı döneminde daha çok bu adla anılmıştır. Bir rivayete göre de Karesi beyinin oturduğu kaleye Beylik Hisar adı verildiği için bu ad değişerek bugünkü Balıkesir şeklini almış olduğu söylenmektedir

Balıkesir Bengisi

Balıkesir'in Türkiye'de değil, bütün dünyada tanınması ünlü Bengi oyunu sayesindedir. Bundan dolayıdır ki Balıkesir'de Bengi'nin ve bu oyunu adeta şiir gibi oynayan Bengicilerin çok özel bir önemi vardır. Kelime anlamı "sonu olmayan, ebedi" demek olan benginin izlerini İslamiyet öncesi Göktürkler dönemine kadar götürmek mümkündür. Türk tarihinin ilk yazılı kaynakları olan Orhun Kitabeleri, Göktürkler tarafından ebedi taş anlamında "Bengü Taş" olarak adlandırılmıştır. Bengi kelimesiyle ilgili olarak bir de rivayet vardır. Bu rivayete göre Türkler Orta Asya'dan Anadolu'ya gelirken düşmanlarıyla mücadele ederek, savaşarak vuruşa vuruşa gelmişler. Bu mücadele esnasında öldürdükleri düşmanın başında durur ve "BENĞİ!.." diye nara atarlarmış. Bu durum bir gelenek halinde, yiğitlik gösterisi olan ünlü bengi oyununda sürdürülmüştür.

Balıkesir'de düğünlerin, erfene sohbetlerinin ve Akpınar eğlencelerinin baş oyunu olan ve sadece Bengi oyunu Atatürk tarafından da çok beğenilmiştir. 24 Haziran 1934'te Atatürk'ü karşılayanlar arasında Bengi Ekibi de vardı. İran Şahı Rıza Pehlevi ile beraber, İzmir üzerinden Balıkesir'e gelen Atatürk, tren istasyonunda Tevfik Güngörmüş, Ahmet Atagün ve Necip Şengül'ün de içinde bulunduğu Bengi Ekibinin oyunuyla karşılanıyor. Ekibi ve oyunu beğendiği için huzurunda birkaç defa oynatıyor ve takdirlerini belirtiyor. Atatürk'ün emriyle gezinin devamına da katılan ekip Balıkesir Belediyesi'nin tahsis ettiği araçla Çanakkale'ye gitmiş ve birkaç defa bengi oynamıştır. Bu gezi sonunda kendilerine 300 lira verilmek suretiyle Pamukçu'ya gönderilirler.

Aynı yıl daha sonraki bir tarihte ekip, Ali Hikmet Paşa'nın davetlisi olarak Küçük Çiftlik Parkı'nda gösteri yapmak üzere İstanbul'a gider. Pamukçu ekibinin İstanbul'da olduğunu duyan Atatürk, bütün oyuncuları Dolmabahçe Sarayı'na davet eder. Bengi Ekibi'nin Yurtdışı Etkinlikleri: 1957'de kurulan Pamukçu Halk Oyunları Derneği Bengi Ekibi'nin ilk yurtdışı seyahati, Dr. Fazıl Küçük'ün davetiyle 1958 yılında Kıbrısa gerçekleşti. Uçakla Lefkoşe'ye inen Bengi Ekibi, Bursa Kılıç-Kalkan Ekibiyle beraber 19 Mayıs bayramını kutlarlar. Her iki ekip de Kıbrıslı Türklerin büyük takdir ve hayranlığını kazanırlar.

1958 yılının Haziran ayında Akdeniz Vapuru'yla İstanbul'dan Marsilya'ya oradan da otobüsle Nis'e giderek Nis ve Kan Festivali'ne katılırlar. Daha sonra Brüksel'e geçen ekip, burada tertiplenen "Türk Gecesi"nde başarı ile ülkemizi temsil ederler. Brüksel'e Bengi Ekibi ile beraber Bursa Kılıç-Kalkan, Silifke Ekipleri ve Çorum'dan meşhur zurnacı Niyazi katılır.

Brüksel'deki programdan sonra İtalya'ya geçen ekip Emperia şehrindeki askeri bayrama katılarak bütün Avrupa'ya sesimizi duyurur.

4-14 Kasım 1968 tarihleri arasında Monako'da düzenlenen "Dünya Turizm Cemiyetleri" kuruluşunun 70. yılına iştirak eden Bengi Ekibi Prens Rainer ve Prenses Grace Kelly'in takdirlerini kazanırlar. Turizm Bakanlığı'nın izni ile katıldıkları ve büyük başarılar kazandıkları milletlerarası etkinliklerin sonuncusu, 1973 yılında gerçekleşen ve Tunus'ta düzenlenen Akdeniz Oyunları'dır. Türkiye'yi bütün Avrupa ekipleri arasında başarıyla temsil eden Bengi Ekibi burada 35 gün kalmıştır.

Yabancı devlet başkanlarından, ABD Başkanı Eisenhower'ın, Fransa Devlet Başkanı De Gaulle'ün ve Prens Hasan'ın karşılama törenlerinde hazır bulunan ekip, ayrıca üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın, Başbakan Adnan Menderes'in ve Başbakan Süleyman Demirel'in huzurunda da oynamışlardır.



Balıkesir Coğrafya

Balıkesir, Marmara ve Ege sahillerinde eşsiz kıyıları, kaplıcaları, şifalı içme suları, ormanları, mazisindeki haklı ve şerefli gururuyla yurdumuzun tarihi ve doğal zenginlikleri ile dolu güzel köşelerinden biridir.

Balıkesir, Güney Marmara’da yer almakta, hem Marmara, hem de Ege Bölgesinde toprakları bulunmaktadır. Doğusunda Bursa, Kütahya, güneyinde İzmir, Manisa, batıda Ege Denizi, Çanakkale, kuzeyinde Marmara Denizi ile çevrilidir.

İlin yüzölçümü 14.292km2 olup, alan büyüklüğü bakımından ülke genelinde 13'ncü sıradadır. 39-40 kuzey enlemleri ile 26-28 doğu boylamları arasında yer almaktadır. Rakımı 139 metredir.

Marmara Denizi ve Ege Denizine bir çok ilçesi ve sahili bulunan Balıkesir’in merkez ilçe dahil 19 ilçesi, 52 belediyesi ve 909 köyü vardır.
                                                                                      asss
                                                                                         You are not allowed to view links. Register or Login



Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Balıkesir (10)
« Yanıtla #1 : 04 Haziran 2009, 22:44:17 »
Balıkesir Mutfağı

Balıkesir Kaymaklısı

Malzemeler :1 kg Un, 300 gr tereyağı,6 yumurta,700 gr kaymak, 2 kg. şeker ve üstüne gelinceye kadar su.

Yapılışı :Un hamur tahtasında elenir, ortası açılır. Tereyağı ve süt konup karıştırılır. Yoğrulur. Dinlendirildikten sonra on iki parçaya bölünüp yağlı bir tepsiye konulur. Her yufkanın kırılmaması için elle su serpilir, diğer 6 yufkada diğer yağlı tepsiye yerleştirilir. Fırında veya mangalda pişirilir. Alt kısımları kızarınca iki tepside ateşten indirilir. Birinci tepsideki yufkaların üst yufkası üzerine bolca kaymak yayılır. Kümeler halinde de konulabilir. Diğer tepsideki yufkaların alttaki kızarmış tarafı üste gelmek üzere birinci tepsideki kaymakların üzerine kapatılır. Ilık halde reçel şurupları koyulduğunda şerbet soğuk hamur üzerine gezdirilerek dökülür, kapak katılır. Soğuduktan sonra servis yapılır.


Börülce

Sallama yada sıyırma olarak da tabir edilen haşlama salatasıdır. Zeytinyağı ile koruk suyu dövülmüş sarımsakla karıştırılır. Haşlanmış börülcenin üzerine bu karışım ilave edilerek servis yapılır


Düğün Çorbası

Malzemeler :Yarım su bardağı,haşlanmış nohut,1 çorba kaşığı tereyağı,3 diş sarımsak,2 adet yumurta(sarıları kullanılacak),yarım su bardağı un,yarım su bardağı arpa şehriye.
Yapılışı :Et suyuna şehriyeler atılarak pişirilir.İki yumurta sarısı ve un yarım su bardağı su ile kıvamlı hale gelecek şekilde çırpılarak kaynayan şehriyeli et suyuna yedirilir.Haşlanmış nohut ve dövülmüş sarımsak ilave edilerek çorba pişmeye bırakılır.Çorbanın içindeki arpa şehriyeler piştikten sonra ayrı bir kapta kızdırılan tereyağı tabağa alınan çorbanın üzerine gezdirilir.


Höşmerim tatlısı

Balikesir'in O muhtesem yaylalarında koyun otlatan bir çoban, sabahleyin yaylaya çıkarken, çadirda kalan MELEK adında genç eşine," Bu gün canım çok tatlı istiyor, akşam sofrada bir tatlı olsun" der. Eşini çok seven köylü güzeli, nasıl bir tatlı hazırlayacağını düşünürken, süzekte asılı duran peyniri görür. Bakir bir kaba boşaltıp içine birkaç yumurta, biraz mısır unu, birazda şeker ilave ederek bir tatlı hazırlar. Aksam yemeğinin ardından bu tatlıyı eşine sunar. Çoban bir kaşık alır, yedikçe hoşuna gider ve " ne hoş olmus meleğim" diyerek yemeye devam eder. Bu tatli zamanla Balikesir yöresinde ünlenerek yayiılır ve "Ne hoş olmuş meleğim" ifadesi tatliya Höşmelim ismini verir.


Keşkek

Malzemeler :Etli kuzu kemiği(2 kaburga göğsü), 500 gr. keşkeklik buğday,250 gr. tereyağı, 1 kaşık salça,yeteri kadar tuz.

Yapılışı :Keşkeklik buğday bir gün önceden yıkanır ve haşlanır.Bir kabın tabanına etli kuzu kemiği dizilir ve üzerine de buğday konulur.Buğdayların üzerine çıkacak kadar sıcak su ilave edilerek pişirilir.Ara sıra keşkek karıştırılır.Buğdaylar ezilinceye kadar ara ara sıcak su da ekleyerek yemek pişirilir.Etin piştiği de anlaşıldıktan sonra kemikler yemekten çıkarılıp kemikleri ayıklanıp yemeğin içine konulur. Yemek tahta bir kaşık ile dövülerek merhem haline getirilir. Sonradan eritilmiş kızgın tereyağı,karabiber ve kırmızı biber ve salça ilave edilerek ikram edilir.Yemeğin özelliği ,etin belli olmayacak kadar dövülmüş olmasıdır


Kurtdere mantısı

börek hamurundan yufka açılır gayet inceolacak.yufka uzunlamasına paralel 4-5 parçaya ayrılır,bir köşesine tavuk eti konularak gül böreği gibi sarılır.fırında kızardıktan sonra üzerine tavuk suyu dökülerek ocakta çektirilir.biraz dinlendikten sonra afiyetle yenir(kurtdere köyüne hastır)


Sura

Malzemeler :1 adet kuzu veya oğlak eti ön kolu,150 gr. kuzu ciğeri,yarım su bardağı zeytin yağı,2 su bardağı pirinç,1 çorba kaşığı çam fıstığı,1 adet kuru soğan,1 çorba kaşığı kuş üzümü,yarım çay kaşığı yeni bahar, yarım çay kaşığı karabiber,yarım çay kaşığı tarçın,2 ye4mek kaşığı tuz,1 yemek kaşığı domates salçası.
Yapılışı aha çok kurban bayramlarında yapılan ve özel günlerde tercih edilen bir yemektir. Kuzu ön kolu kaburga tarafından bıçakla açılır içine önceden hazırlanmış iç pilav doldurulur. Bu bölüm iğne iplikle dikilir. Bir kapta sulandırılan salça etin üzerine sürülür. Pişirme kabına su da eklenerek et pişirilir.


Tirit

Özel olarak pişirilen pideler küçük küçük kesilerek tabaklara konulur. Üzerine dökülen et suyu ile yumuşatılarak kabartılır. Daha sonra üzerine et eklenen yemek karabiber ve maydanoz ile süslenerek servis yapılır.


Zerde

Malzemeler :1 su bardağı pirinç,2,5 su bardağı şeker,50 gr. kızamık şekeri,2 yemek kaşığı gül suyu,3-5 adet karanfil,Yarım çay kaşığı tarçın.
Yapılışı u ile pirinç kaynatılır. Kaynadıktan sonra şekeri ve gülsuyu ilave edilerek pişirilir. İkram edileceği zaman Kızamık şekeri (veya kımızı loğusa şekeri) ve tarçın ile süslenir.

Balıkesir Kaplıcaları

BALYA-ILICA KAPLICASI

Balıkesir-Bandırma yolunun 13.kilometresinden Şamlı'ya ayrılan yola 22km uzaklıktadır. Suyunda sodyum, kalsiyum, klor, sülfat vardır. Suyun sıcaklığı 61,5C'dir.

Romatizma, siyatik, kireçlenme, bazı cilt ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir. Konaklama imkanı vardır



BİGADİÇ-HİSARKÖY (ASARKÖY) KAPLICASI

Bigadiç'e 23km uzaklıktadır. Sodyum bikarbonatlı, sülfatlı, karbondioksitli, sülfürlü, magnezyum ve arseniklidir. Suyun sıcaklığı 75C, 59C, 31C'dir. Romatizma, nevralji, kadın hastalıkları, nevritlilerde ve cilt hastalıklarında faydalıdır.


EDREMİT-DERMAN KAPLICASI

Edremit ilçesinin Bostancı köyündedir. Edremit-Ayvalık, Havran-Edremit yollarının kesiştiği yerdedir. Edremit'e 10km uzaklıktadır. Suyun sıcaklığı 56C'dir. Romatizma, artrit, kadın hastalıklarına iyi gelir. Konaklama imkanı vardır


EDREMİT-GÜRE KAPLICASI

Edremit ilçesine bağlı Güre Kasabası sınırları içindedir. Kaplıca mahallinin denizden yüksekliği 3 metre olup, denizden uzaklığı 300 metre kadardır. Ege Bölgesinde, Truva'dan Bergama'ya kadar uzanan turistik bölgenin merkezinde, Edremit'in 12km batısında, Kazdağı'nın yamaçlarında zeytinlikler arası Akçay'a 3km kadar uzaklıktaki Güre Kaplıcaları bir sağlık ve dinlenme yeridir.

Bu kaplıcanın orjinal olan bölümlerinin ilk çağ Roma hamamı özellikleri taşıdığı görülmektedir. Radyoaktif özelliği vardır. Suyun sıcaklığı 64C'dir. Romatizma, kadın hastalıkları, cilt hastalıkları, guatr, kireçlenme, sedef, böbrek taş ve kumları ile karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Ulaşım ve konaklama tesisleri yönünden oldukça kolay ve rahattır


GÖNEN EKŞIDERE GENÇLIK IÇMESI

Gönen'e 13km uzaklıktaki dağ ılıcasının 100m ilerisindedir. Gençlik suyu sülfat klorürlü sodyum, kalsiyum ve oligo¤¤¤¤liktir. Suyun içinde en fazla radyoaktif olması gençlik suyu denilmesine neden olmuştur.


GÖNEN KAPLICALARI

Gönen ilçesi merkezindedir. Kaplıcanın bulunduğu yer 600m2’lik bir alanı kaplar. Suyun sıcaklığı yüksek olduğundan, banyo için açık havuzlarda soğutulmuş su kullanılır. Kaplıca suları en çok sodyum sülfat ve sodyum bikarbonat taşır. Banyo kürleriyle her çeşit romatizma, kadın hastalıkları, felç, sinirsel ve ruhsal hastalıklar, içme kürleriyle karaciğer ve safrayolları hastalıklarında etkin şifa sağlar


GÖNEN KAPLICASI

Gönen İlçesinde bulunan kaplıcanın çok eski bir tarihi vardır. Gönen Kaplıcası, Mısırlılar, Romalılar ve Bizanslılar zamanında işletilmiş ve o tarihlerde büyük bir şöhrete sahip olmuştur. Kaplıca yöresindeki kazılarda termalizm ile ilgili tarihi eserler çıkarılmıştır. Bu tarihi eserler kaplıca müzesinde saklanmaktadır.

Kaplıca Gönen ilçesinin içindedir ve bütün yıl çalışmaktadır. Tedavide kaplıca suyunun şifa veren bütün özelliklerinden yararlanilmasi bakimindan Gönen Kaplicalari eşsiz bir doga harikasidir. Doga, Gönen Kaplica sularina 275 metre derinlikte kaptaj yapmiş, atmosfer sularindan ayirmiştir. Bu durum kaplica suyunun dünyada pek az rastlanir bir şekilde yani saf, temiz, bozulmamiş ve özelliklerini yitirmemiş olarak elde edilmesini saglar.

Suyun sıcaklığı 73C’dir. Gönen Kaplıca sularından hem banyo yapılarak hem de içmek suretiyle yararlanılmaktadır. Su buharının solunması müzmin üst ve alt solunum yolları iltihaplarının; mineralli suyun içilmesi ile mide ve onikiparmak ülseri, hazımsızlık, safra kesesi tembelliği, kalın bağırsak spazmlarının; banyo uygulamaları her çeşit romatizma, kireçlenme, ruhsal sıkıntının neden olduğu ağrı ve huzursuzluk, kadın hastalıkları, karın ameliyatları ve ortopedik ameliyat sonrası nekahat dönemleri tedavisinde yararlıdır.

Gönen kaplıcalarında ulaşım, konaklama, alışveriş gibi her türlü imkan vardır.


PAMUKÇU KAPLICASI

Balıkesir'de 18km uzaklıktadır. Sıcak suyun sıcaklığı 67 C'dir. Sodyum sülfat klorürlü, hipertermal bir maden suyudur. Romatizmal hastalıklara, üst solunrum yolları rahatsızlıklarına, ¤¤¤¤bolik hastalıklara iyi gelmektedir.

BALPAŞ TERMAL TESISLERI

Balıkesir'e 10km uzaklıkta, Balıkesir-İzmir karayoluna 500metre mesafede bulunmaktadır.

Termal Kompleks 77.000 metrekare bir arsanın üzerinde inşa edilmektedir. Kür oteli, Kür merkezi ve günübirlik tesisleri olmak üzere yaklaşık toplam inşaat alanı 11.500 metrekaredir.

Toplam inşaat alani 7.250 metrekare olan otelin inşaatina başlanmiştir. Bina dört yildızlı ve 193 yatak kapasiteli olup, 6 katlıdır. 200 ve 300 kişilik olmak üzere, hareketli bölmeler ile ayrılmış ve iki bölümden oluşan klimalı restoran çok maksatlı kullanıma imkan verecektir. Restoran'ın yaz mevsimi için bahçe içinde olan açık teras kısmıda vardır. Oteldeki banyolarda termal su ve özel havalandırma sistemi olacaktır. Kür merkezinde ise özel banyoları, fizik tedavi birimleri, sualtı masajları, Türk hamamı, jimnastik salonu, çamur kürü, doktor ve hemşire odalari, laboratuvarlari bulunmaktadir.

Balpaş Termal Tesislerinde, Pamukçu termal suyunun faydali oldugu hastaliklar tedavi edilecektir.


SINDIRGI-EMENDERE KAPLICASI

Sındırgı ilçesine 8km uzaklıkta Ilıcalı köyündedir. Suyun ısısı 36C'dir. 91,6 eman radyoaktivite tespit edilmiştir. Gutlu hastalara, böbrek taşlarina, cilt ve mide hastaliklariyla sedefe iyi gelmektedir.


SINDIRGI-HİSARALAN KAPLICASI

Sındırgı ilçesine 20km Sındırgı-Simas asfaltına 500m uzaklıktaki Hisaralan köyündedir. Suyun ısısı 84-90C'dir. Radyoaktivite miktarı 2,6-4 emadır. Çok sıcak olan sular sodyum bikarbonatlı maden suyudur. Başta hareket sisteminin ağrılı hastalıkları olmak üzere romatizma, nevralji, nefrit ve kadın hastalıklarına iyi gelir.


SUSURLUK-KEPEKLER KAPLICASI

Susurluk-Bandırma asfaltı üzerinde, Susurluk ilçesine 20km uzaklıkta Kepekler köyündedir. Kaplıcanın ilk kez Cenevizliler tarafından işletildiği tespit edilmiştir. Kaplıcadan su ve çamur banyosu olarak faydalanılmaktadır. 45C sıcaklığında hafif kükürt kokulu tabii lezzetli mutedil bir sudur. Banyo tedavisi romatizma, nevralji, nefrit, polinefrit, felçler, ve ankilozlar ile kadın hastalıklarına; çamur tedavisi bütün romatizma çeşitleri, nevralji, nefrit, polinefrit, çocuk felçleri, kırık ve çıkıktan sonraki hareketsizliklerde tromatik arntiritlilerde ve kadın hastalıklarında tavsiye edilir

Balıkesir Mutfağı

Balıkesir Kaymaklısı

Malzemeler :1 kg Un, 300 gr tereyağı,6 yumurta,700 gr kaymak, 2 kg. şeker ve üstüne gelinceye kadar su.

Yapılışı :Un hamur tahtasında elenir, ortası açılır. Tereyağı ve süt konup karıştırılır. Yoğrulur. Dinlendirildikten sonra on iki parçaya bölünüp yağlı bir tepsiye konulur. Her yufkanın kırılmaması için elle su serpilir, diğer 6 yufkada diğer yağlı tepsiye yerleştirilir. Fırında veya mangalda pişirilir. Alt kısımları kızarınca iki tepside ateşten indirilir. Birinci tepsideki yufkaların üst yufkası üzerine bolca kaymak yayılır. Kümeler halinde de konulabilir. Diğer tepsideki yufkaların alttaki kızarmış tarafı üste gelmek üzere birinci tepsideki kaymakların üzerine kapatılır. Ilık halde reçel şurupları koyulduğunda şerbet soğuk hamur üzerine gezdirilerek dökülür, kapak katılır. Soğuduktan sonra servis yapılır.


Börülce

Sallama yada sıyırma olarak da tabir edilen haşlama salatasıdır. Zeytinyağı ile koruk suyu dövülmüş sarımsakla karıştırılır. Haşlanmış börülcenin üzerine bu karışım ilave edilerek servis yapılır


Düğün Çorbası

Malzemeler :Yarım su bardağı,haşlanmış nohut,1 çorba kaşığı tereyağı,3 diş sarımsak,2 adet yumurta(sarıları kullanılacak),yarım su bardağı un,yarım su bardağı arpa şehriye.
Yapılışı :Et suyuna şehriyeler atılarak pişirilir.İki yumurta sarısı ve un yarım su bardağı su ile kıvamlı hale gelecek şekilde çırpılarak kaynayan şehriyeli et suyuna yedirilir.Haşlanmış nohut ve dövülmüş sarımsak ilave edilerek çorba pişmeye bırakılır.Çorbanın içindeki arpa şehriyeler piştikten sonra ayrı bir kapta kızdırılan tereyağı tabağa alınan çorbanın üzerine gezdirilir.


Höşmerim tatlısı

Balikesir'in O muhtesem yaylalarında koyun otlatan bir çoban, sabahleyin yaylaya çıkarken, çadirda kalan MELEK adında genç eşine," Bu gün canım çok tatlı istiyor, akşam sofrada bir tatlı olsun" der. Eşini çok seven köylü güzeli, nasıl bir tatlı hazırlayacağını düşünürken, süzekte asılı duran peyniri görür. Bakir bir kaba boşaltıp içine birkaç yumurta, biraz mısır unu, birazda şeker ilave ederek bir tatlı hazırlar. Aksam yemeğinin ardından bu tatlıyı eşine sunar. Çoban bir kaşık alır, yedikçe hoşuna gider ve " ne hoş olmus meleğim" diyerek yemeye devam eder. Bu tatli zamanla Balikesir yöresinde ünlenerek yayiılır ve "Ne hoş olmuş meleğim" ifadesi tatliya Höşmelim ismini verir.


Keşkek

Malzemeler :Etli kuzu kemiği(2 kaburga göğsü), 500 gr. keşkeklik buğday,250 gr. tereyağı, 1 kaşık salça,yeteri kadar tuz.

Yapılışı :Keşkeklik buğday bir gün önceden yıkanır ve haşlanır.Bir kabın tabanına etli kuzu kemiği dizilir ve üzerine de buğday konulur.Buğdayların üzerine çıkacak kadar sıcak su ilave edilerek pişirilir.Ara sıra keşkek karıştırılır.Buğdaylar ezilinceye kadar ara ara sıcak su da ekleyerek yemek pişirilir.Etin piştiği de anlaşıldıktan sonra kemikler yemekten çıkarılıp kemikleri ayıklanıp yemeğin içine konulur. Yemek tahta bir kaşık ile dövülerek merhem haline getirilir. Sonradan eritilmiş kızgın tereyağı,karabiber ve kırmızı biber ve salça ilave edilerek ikram edilir.Yemeğin özelliği ,etin belli olmayacak kadar dövülmüş olmasıdır


Kurtdere mantısı

börek hamurundan yufka açılır gayet inceolacak.yufka uzunlamasına paralel 4-5 parçaya ayrılır,bir köşesine tavuk eti konularak gül böreği gibi sarılır.fırında kızardıktan sonra üzerine tavuk suyu dökülerek ocakta çektirilir.biraz dinlendikten sonra afiyetle yenir(kurtdere köyüne hastır)


Sura

Malzemeler :1 adet kuzu veya oğlak eti ön kolu,150 gr. kuzu ciğeri,yarım su bardağı zeytin yağı,2 su bardağı pirinç,1 çorba kaşığı çam fıstığı,1 adet kuru soğan,1 çorba kaşığı kuş üzümü,yarım çay kaşığı yeni bahar, yarım çay kaşığı karabiber,yarım çay kaşığı tarçın,2 ye4mek kaşığı tuz,1 yemek kaşığı domates salçası.
Yapılışı aha çok kurban bayramlarında yapılan ve özel günlerde tercih edilen bir yemektir. Kuzu ön kolu kaburga tarafından bıçakla açılır içine önceden hazırlanmış iç pilav doldurulur. Bu bölüm iğne iplikle dikilir. Bir kapta sulandırılan salça etin üzerine sürülür. Pişirme kabına su da eklenerek et pişirilir.


Tirit

Özel olarak pişirilen pideler küçük küçük kesilerek tabaklara konulur. Üzerine dökülen et suyu ile yumuşatılarak kabartılır. Daha sonra üzerine et eklenen yemek karabiber ve maydanoz ile süslenerek servis yapılır.


Zerde

Malzemeler :1 su bardağı pirinç,2,5 su bardağı şeker,50 gr. kızamık şekeri,2 yemek kaşığı gül suyu,3-5 adet karanfil,Yarım çay kaşığı tarçın.
Yapılışı u ile pirinç kaynatılır. Kaynadıktan sonra şekeri ve gülsuyu ilave edilerek pişirilir. İkram edileceği zaman Kızamık şekeri (veya kımızı loğusa şekeri) ve tarçın ile süslenir.