Âhiret Nedir?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sultane

  • Her sözüm...Her kelamım yüreğimden alıntıdır!
  • ****
  • Join Date: Ağu 2008
  • Yer: pc başından ...
  • 514
  • +43/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Âhiret Nedir?
« : 18 Mayıs 2009, 09:48:37 »
Âhiret Nedir?

İnsan, Yüce Allah’ın her şeyi hizmetine ver­diği en de­ğerli varlıktır. Öyleyse insan yalnızca yaşayıp, eğlenip so­nunda da yok olmak için ya­ratılmamıştır. Kur’ân-ı Kerim’de “İnsan kendi­sinin başıboş, bırakılacağını mı sanıyor?” (Kı­yamet Sûresi: 36) buyuruluyor. Bu da insanın bir amaç için yaratıldığını gösteriyor.

Yine Kur’ân-ı Kerimin belirttiğine göre, “Kim zerre ağır­lığınca bir iyilik yapmışsa, onun karşılığını görecek. Kim de zerre ağırlı­ğınca kötülük yapmışsa cezasını görecektir.” (Zilzâl Sûresi: 7-8) Bu da, insanın dünyada iken her yaptı­ğının hesabını göreceğini kanıt­lıyor.

İslam’a göre, bu dünya bir imtihan salo­nudur. İyi ve kötü insanların birbirinden ayrıl­ması için bu dünyada sı­navdan geçiriliyorlar. Dünya hayatından sonra apayrı ve sonsuz bir hayat başlayacak. İşte Âhiret, bu sonsuz haya­tın adıdır.

Her insan, doğar, büyür, iyi veya kötü bir hayat yaşar ve sonunda ölür. Dünyamız da tıp­kı bir insan gibi ölümlü­dür. Bir gün gelecek dünyanın ömrü son bulacak, bütün evren bir anda yok olacaktır. Biz buna Kıyamet diyoruz. Daha sonra Yüce Allah, sonsuz kudretiyle yeni bir âlem kuracak. Bu yeni âlemde insanlar dünyadayken yaptıkları­nın hesabını verip, iyi­lik ve kötülüklerinin karşılığını göre­cekler. Âhirete iman, öldükten sonra dirileceğimize, dünya­dayken yaptıklarımızdan sorguya çekile­ceğimize ve so­nunda ceza veya mükâfat göre­ceğimize inanmaktır.

Her insan eceli gelince ölür. Ölüm insanın yok olup gitmesi demek değildir. Yalnızca ru­hun bedenden ayrılması ve sonsuz bir âleme göçmesidir.

İnsanın ölümüyle bedenden ayrılan ruh, Âhiret âlemi­nin başlangıcı olan kabir hayatını yaşar. Kabirde Münker ve Nekir adında iki melek insana birtakım önemli sorular so­rarlar. Bu soruların başlıcaları: “Rabbin kim? Dinin ne? Peygamberin Kim? Kitabın ne?”dir. Dünyadayken iman edip iyi işler yapanlar bu sorulara doğru cevaplar verirler. İmânı tam olmayanlar ise, bu sorulara doğru cevap vere­mezler. Sevgili Peygamberimiz, kabirde insan­ların bu farklı durumunu şöyle belirtmektedir: “Mezar, her insan için -dünyadaki durumuna göre- ya Cennet bahçelerinden bir bahçe veya Cehennem çukurlarından bir çukurdur.” Bun­dan anlaşılıyor ki, her insan durumuna uygun olarak kabir hayatını yaşayacaktır.

Kıyametin kopma zamanı gelince İsrafil ad­lı melek Sûr adı verilen bir âlete üfleyecek. Böylece bütün evren altüst olup, bütün canlılar ölecek. İsrafil’in ikinci kez Sûr’a üfleme­siyle yepyeni bir dünya kurulacak ve bütün ölüler dirilecek. Mahşer adı verilen büyük bir mey­danda toplanacaklar. İnsanların dünyada yaptıkları her şey bir sayfa içerisinde kendilerine verilecek. Büyük bir mahkeme kurulacak. İn­sanlar yargılanacak. Ömrünü ne yolda tüketti­ği, bildiğiyle neler yaptığı, malını nasıl ka­zanıp nereye harcadığı, vücu­dunu hangi yol­larda yıprattığı sorulacak. Bu mahkemede, hiçbir şeyi inkâr etmek mümkün değil. Çünkü, insanın eli, ayağı, gözü, kulağı, hatta günah iş­lediği yerler dile gelecek, yaptıklarına tanıklık edecekler. Birbirleri hakkında insanla­rın tanık­lığına da baş vurulacak. Arkasından insan­ların yaptıkları iyi ve kötü işler, nasıl olduğu­nu kesin olarak bi­lemediğimiz bir terazide tar­tılacak. İyilikleri ağır gelenler Cenneti, kötü­lükleri ağır gelenler ise Cehennemi hakede­cek. Bu teraziye Mizan adı verilir.

Bundan sonra, Cehennemin üzerinde, nasıl olduğunu Allah’tan başka kimsenin tam olarak bilemediği bir köprü kurulacak. İnsanlar iyilik­lerine göre farklı biçimlerde Sırat denilen bu köprüden geçecekler. Bazıları şimşek hızıyla geçip Cennete girecekler. Kötü insanlar, Sıratı geçemeye­cek ve Cehenneme düşecekler.

Alıntı