Kaliteli yaşam yolcuları

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Kaliteli yaşam yolcuları
« : 13 Nisan 2009, 06:00:07 »
KALİTELİ YAŞAM YOLCULARI

Geleceğe umutla bakabiliyor muyuz?
Umutla bakabilmeyi istiyor muyuz?
Bunu gerçekten istiyor muyuz? İstiyorsak, Ne yapmalı?
 Niçin yapmalı? Nasıl yapmalı? Ne zaman yapmalı?
Bu sorular üzerine düşünmeli, yanıtlar bulmalı, tekrar düşünmeli ve tekrar yeniden yanıtlar bulmalıyız.
Geleceğe umutla bakabilmenin yolu kaliteli bir yaşamı arzulamak ve kendimizi kaliteli yaşama hazırlamak ve
buna hakkımız olduğuna kendimizi inandırmaktan ve kaliteyi yaşam biçimi haline getirmekten geçiyor.

"Kalite", tutarlı insan, bilinçli yaşam demektir.
"Kaliteli yaşam" paranın elde ettikleriyle sağlanamaz.
"Kaliteli yaşam", duyguların açıklanmasının kalitesi demektir. "Kaliteli yaşam", düşüncelerin kalitesi demektir.
Düşünebilmek, düşüncelerini geliştirebilmek, düşüncelerini paylaşabilmek, düşüncelerini savunabilmek demektir.
"Kaliteli yaşam", kendi hayatını yönetebilmek demektir. Kendi iradesiyle,
 kendi seçimiyle, kendi yönlendirmesiyle yaşamı başarmak demektir.

Kişinin bireysel kalitesini arttırması, toplumsal kalitenin de artmasını sağlayacaktır.
Toplumsal kalitenin artmış olması kişinin bu dünyada kendisine,
diğerlerine ve yaşamına bir anlam bulmasını sağlayacaktır.

Yaşamı daha değerli ve daha anlamlı algılayabilen kişi eylemlerinde,
düşüncelerinde tutarlı ve üretme çabası içinde olacaktır.
Olumlu sonuçlar üretebilmek için olumlu hazırlıkların içine girecektir.
Kaliteli yolculuğa çıkan bir kişinin;

- Okuması
- Gezmesi
- Kendini geliştirecek yeni insanlar tanıması
- Notlar alabilmesi
- Not aldıklarını yazıya dökebilmesi
- Kendini geliştirecek etkinliklere katılması
- Gönüllü çalışmaların içine katılması
- Düşünmesi
- Paylaşmayı becerebilmesi gerekmektedir.

OKUMAK

Okuma becerilerinin geliştirilmesi gerekir.
Neyi okuyacağız, nasıl okuyacağız, niçin okuyacağız?
Hangi hızla okuyacağız?
Okuduklarımızdan notlar alıp, önemli gördüğümüz kısımların altlarını renkli kalemlerle işaretleyip
daha sonraki okumalarımızda hızlı okumamızı sağlayabiliriz.
Doğru ve hızlı okuma tekniklerini kullanırsak daha kısa zamanda daha çok bilgiye ulaşabiliriz.
Çok hızlı okuma kurslarına katılabileceğimiz gibi bu konudaki yayınları da okuyarak
Orada dile getirilen noktaları uygulayarak okuma hız ve kapasitemizi artırabiliriz.

Roz TOWNSEND Okuma zenginliği adlı kitapta daha iyi okuma becerisinin yaşamda
kullanmak zorunda olduğumuz bilgileri hemen anlama ve yanıtlama yeteneğimizi geliştireceğini ileri sürer.
Yazara göre daha iyi okuma becerisinin kazanılması:

- Verimliliğimizi artırır,
- Bize zaman kazandırır,
- Olumsuz duygulardan, örneğin hayal kırıklığından korur,
- Başkalarıyla ilişkilerimizi güçlendirir,
- İş yapma perspektifimizi geliştirir.

GEZMEK

Hep aynı yerde olursak başka hiçbir yeri görme şansımız olmaz.
Oysa her yeni yer, hem doğal örüntü, hem insan zenginliği ile bize birçok şey katabilir.
Canlılar içinde hareket etme yeteneğine, yer değiştirebilme özelliğine sahip olduğumuz için ne mutlu bize.
Değişik amaçlarla da olsa insanlar yeni yerler keşfederler.
Her yeni keşif bize yeni bir şeyler katar.

NOTLAR ALMAK

Gerek okuduklarımızdan, gerek gezdiğimiz yerlerde karşılaştığımız olaylar,
kişiler, söylenenler hakkında notlar almayı sürekli kullandığımız bir beceri haline getirebiliriz.
Düzenli notlar alınması halinde not alınan şeyin hatırlanması, olaylar ve
olgular hakkında doğru ilişkinin kurulması sağlanabilir.
Sürekli olarak hafızamıza güvenmek yerine, hafızamıza güvenmekle birlikte notlar almak
bize pek çok şeyi sağlayabilir.

YENİ İNSANLAR TANIMAK

Her yeni insan bizim için bir zenginlik kaynağı olabilir. Belki
duymuşsunuzdur yabancı bir özdeyiş var:
"RİGHT TIME, RIGHT PLACE, RIGHT PERSON"
yani doğru zamanda, doğru yerde ve doğru kişiyle beraber olabilmenin öneminden bahseder.
Kimin doğru kişi olduğunu bilseydik direkt olarak ona gidebilirdik.
O halde yeni insanlarla tanıştıktan sonra bilgi birikimimiz insanları tanıma yeteneğimiz ve
sezgilerimizle insanları tanıyabilir, kendi ortak yaşantı ve gözlemlerimizle kişi hakkında da
daha detaylı ve tutarlı bilgi edinebiliriz.
Kendimizi geliştirecek yeni kişilerle tanışmak ve dengeli, sağlıklı bir duygusal ve
kültürel alış-verişe geçilmesi gerekmektedir.

YAZMA EYLEMİ

Hafızanın bireysel ve toplumsal anlamda zayıflığının önüne geçebilmek için
yazma eylemine geçilmesi gerekmektedir. Yazmak konuşmak kadar kolay değildir, bu doğru.
Ancak konuşma gibi yazma da geliştirilebilir.
Bireysel gözlemlerimiz, okuduklarımız, dinlediklerimiz ve
düşündüklerimiz bize yazma sırasında gerekli olacaktır.
Düşüncelerin yazıya dökülmesi hem bunların kalıcılaşmasını,
hem daha sonraki adımlarımızda bakabileceğimiz notlar olmasını
hem de daha da derinleşmeyi sağlar.

KENDİMİZİ GELİŞTİRECEK ETKİNLİKLERE KATILMAK

Her türlü etkinliğe katılmak bize bir şey katar.
Her türlü etkinlik bize bir şeyler katarsa da, zaman ve kendi bireysel amaçlarımız doğrultusunda
ister istemez seçici olmak durumundayız. Konferanslar, paneller, kurslar, sergiler, dinletiler,
toplu etkinlikler, resitaller, seminerler bize büyük bir bilgi birikimi sağlamanın yanı sıra
hem kişiler arası ilişkileri geliştirmemize hizmet ederken hem de olgunlaşmamıza yardım eder.

GÖNÜLLÜ ÇALIŞMALARA KATILMAK

Gönüllü çalışmalara katılarak kendimize daha çok yardım edebiliriz.
Kendimizi daha değerli hissetme, işe yarama, yeni dostluklar kurma,
kendimizi geliştirme açısından gönüllü çalışmalara
katılım bizim oldukça yararımızadır.

DÜŞÜNMEK

Düşünmek ciddi bir eylemdir. Kişi düşünceleri boyutunda büyüktür.
Düşüncelerini ifade edebilmek, paylaşabilmek ve eyleme geçebilmek kişinin geliştirebileceği şeylerdendir.
DESCARTES " Düşünüyorum, o halde varım" demiştir.
CHARLES KETTERING ise "Eğer birisi onu
düşünmeseydi, başka birisi onun yapılabileceğine inanmasaydı,
 başka biri de yapmasaydı dünyada göklere değecek hiçbir şey olmazdı" diyor.
Bulunulan "an" içerisinde saçma gibi gelebilen birçok düşünce
zaman içerinse eyleme geçirebileceğimiz olağan bir düşünce haline gelebilir.
Zaten unutmamamız gereken şeylerden biri de yanlış düşünce olmadığı,
sadece "farklı" düşünce olduğunu kabul etmemiz gerektiğidir.

PAYLAŞMAYI BECEREBİLMEK

Duygularımızı, düşüncelerimizi bir yandan geliştirirken bir yandan da paylaşmayı becerebilmeliyiz.
Paylaşmak insani bir eylemdir. İnsanın paylaşabileceği kişilere sahip olması insana haz ve mutluluk verir.
HENRY FORD:
 " Bir araya gelmek başlangıçtır, bir arada durabilmek ilerlemedir, birlikte çalışmak başarıdır." der.
Paylaşılamayan duygu ve düşünceler bize zamanla sıkıntı verebilir.
Kişiler arası iletişim, dayanışma ve yardımlaşma için paylaşım esastır.
Duygu ve düşüncelerimizi insanlarla olduğu kadar elimize kalem alarak defterimizle de paylaşmak olanaklıdır.

Sonuç olarak kişisel kalitemiz varoluşumuzu simgeler ve olacaklarımız hakkında bize ışık tutar.
Kendimizi sürekli geliştirirken, çevremizi de geliştireceğimizin farkına varmalıyız.
Yeni, yaratıcı ve olumlu bakış açılarının eyleme geçmekle birlikte bizi geliştireceğinin farkına varmamız gerekir.
Yazının başında da dediğimiz gibi bugünü yaşamak, geleceği planlamak ve geçmişten ders almamız gerekiyor.

Kaliteli yaşam yolculuğuna çıkmış olanlara bir selam, binlerce selam...