Elam Mnelam

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Elam Mnelam
« Yanıtla #25 : 16 Mayıs 2009, 18:00:17 »
Bir yıldız...

Öylesine duruyor semasında. Arada kırpıyor parlayan gözlerini, kayıp gideceği güne kadar notlar düşüyor anı defterine...

Anılarda kaybolacak belkide. Gördüğü masumluklara duyduğu özlemi anlatacak kendi dilince.

Geçmişi savuracak belkide... Kayarken uzattığı gelin kuşağı edasında kuyruğu, sarkarken arkasında...


Öylesine duruyor şimdilik semasında. İçimizdenbiridir blkide geçmişine özlem duyan semanın altında...

Yerle gök arası yüreklere sığmayan bir başkaldırışla devam ediyor parlarken yakmaya,avutmaya... Kendini, bizi...

Bir yıldız...

Öylesine karalıyor anı defterine, görüp bildiklerini, anılarında bıraksada sevdiklerini.

Elam E. Doğan

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Elam Mnelam
« Yanıtla #26 : 16 Mayıs 2009, 18:19:55 »
Bir kırmızı bisikleti vardı her çocuğun büyümeden önce.

Bir kırmızı bisikleti vardı gerçekte olmasa bile hayalinde.

Onunla geçerdi yüksek dağları,

Onunla aşardı tozlu yolları,

Kimi zaman takılıp öperdi kaldırımları,

İleride nice susuşlara kapanacak olan dudakları.

 

Ağlardı her çocuk büyümeden önce,

Açılırdı son çığrışlar kırmızı bisikletiyle,

Bir kornası vardı ki duyulurdu iki sokak öteden,

Dört tekerleği vardı ki yuvarlanırdı hep tepeden.

 

Bir kırmızı bisikleti vardı her büyüğün küçükken.

Kimisinde kurdeleler asılı rengarenk,

Kimisinde misketlerle dolu bir sepet.

 

Bir kırmızı bisikleti vardı büyük küçük herkesin hayalinde.

Hayallerini toprağa gömmeyi öğrenmeden önce.

 

Elam E. Doğan

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Elam Mnelam
« Yanıtla #27 : 23 Mayıs 2009, 18:30:20 »
...

Üç nokta koyuyorum...
Hep sonrasında birşeyleri belli ettiğinden...
Ölümde bir üç noktadır biliyorum,
Allah'ın emri olduğundan.
Yaşıyorum ama ölüme sonlanıyorum,
Bahsetmemek gerek hayatın götürdüğünden...

Üç nokta koyuyorum...
İsteyen istediği kadar noktalasın.
Bende üç nokta var...
Üçüde bir sonrakini devşiren,
sonuncusu sonsuzluğu devşiren...

Üç nokta...
Say bak gör ne çabuk bitiyor
Ömür gibi...
Ölüm gibi...

ELam Mnelam

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Elam Mnelam
« Yanıtla #28 : 12 Haziran 2009, 22:06:25 »
Git/me     

Bir anlık kızgınlıkla mı söylenmişti bu kelime, dışavurumu da bir anlık mıydı? Yoksa gerçekten kastedilerek mi söylenmişti? Ya da söyleyenler bunun sonrasında neyi umarak söylemişlerdi? Gerçekten git’sin miydi giden?

Yoksa sadece canını yakmak için mi söylenmişti…
   

Peki ya sonrasındaki pişmanlık?

Ya kelimeye kalkansız yakalanan kişi… Kırılan kalbini onaramadan bohçasını vurup sırtına gitmeye koyulursa? İki tarafında canı yanarsa… Canlar yanmasa… Olmaz mıydı?

Kalan ne yapmalı o zaman. Gitmelere sebep olan kendisiyken? Nedir bu gururun büyüklüğü, göğüs kabartışı. Sevgide gurur olmalı mı? Sevdiğinden daha büyük bir duygu varsa kalbin saklandığı kafeste bu nasıl sevgi olur? Sevgi denilen şey ne zamandır ikinci planda var olur? Yaradan sevdiği için yaratmadı mı bizleri, nasıl öncesine sevgiden öte şeyler koyabiliriz hayatımızda?

Sevdiğin canını yakmış çok mu? Sen seviyorsan yetmez mi. Zaten seviliyorsan canın yanmaz ki, en azından yakılmamak için çalışılır, en azından yüreğin yanmamak için sabreder. Bekler. Eğer bekleyemeyecek kadar sabırsızsa içte bir yerler, henüz olgunlaşamamış demektir yürek tohumlarınız. Filizlenmeye hazır demek değildir.

Ya giden ne yapmalı. İstememekteyken karşısındaki. Söz bırakmamışken kendisine. Savunmaz dilekçesi yırtıp atmışken üç harflik bir kelimeyle… Gerçekten mi kast etmiştir yoksa başka bir sebeple midir “git” diyişi… Düşüncelere boğulup yol bulamazken… Ne yapmalı gitmekle mahkûm edilen… İstenmediğim yerde durmam diyerek çekip gitmeli mi, yoksa gururunu ezip kalmayı mı seçmeli… En azından denemeli mi? Her hata bir ikinci şansı hak eder düsturuyla hareket etmeli mi?

“Geçti istemem gelmeni…” diyordu şair. Nasıl geçip gider? Giden ne? Madem istenmiyor neden şiirler yazılıyor gidene… Aslında dönsen ne güzel olur denmiyor mu aynı zamanda? O halde nedir bu inadın anlamı? Gerçek “aşk” değil mi o zaman yaşanan? Zira aşk öyle kolay mı geçip gidecek kadar? Boşuna mı tüm o sevgili efsaneleri? Efsane her şeyden üstün olduğu için efsaneleşmemiş midir? Her şeyin en güzeli olduğu için dillere dolanmamış mıdır? Aşk başlı efsaneyken, geçti demek, istememek, yine “git” demek, fikre uygun düşmüyor… Düşemiyor…

“Git”, “Kal”… İkisi de üç harf tek hece… İnsanoğlu yakalamayı başarmış yine benzerliğini ikisi arasında. Anlamlar dağları denizleri aşsa da. “Git" ve bir ömür pişmanlıkla yoğrulsun dursun iki yürek, “kal” ve yeni bir başlangıca ömür kursun iki yürek. Birbirine zıt iki kavram… Ama bunlar hayatı yaşanılır kılan. Gidişlerin hüznü, pişmanlığı insanı büyüten ve kalışların mutluluğu insanı yaşatmaya devam eden.

İşte bu yüzden git, demeyeceğim…

Kal…

Ne olursa olsun. Dayanır ömrüm sabretmeye de, ağlamaya da, kırıklara da… Yeter ki kaçıp geldiğimde gitmemiş birini bulabileyim orada… Yeter ki kaçıp gelebilsin orada ki bana da.

Elam E. Doğan

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Ynt: Elam Mnelam
« Yanıtla #29 : 07 Temmuz 2009, 18:37:42 »


Sen benim Kaf dağımsın yar


Masalların içine attım kendimi
Kah şah oldum padişahlara
KAh gökkuşağından indirdim cücelerimi
Getirsinler diye hazinemi bana.

Güzel oldum, ulaştırmak için yolları sana.
Tozlarını silkeledim bin diye halılara,
Umutlarımı doldurdum kirli lambalara,
Avucunla okşayıp dilekte bulun diye yaradana.

Birincisi dua, genişlesin ufkumuz
İkincisi inanç, ferahlatsın coşkumuz.
Üçüncüsü ibadet, doğruya çıksın yolumuz
Bunlar olsun azık da, başlasın yolculuğumuz.

Ne ninniler sussun ne de türküler.
Yaralı yürek hep sevdiğini diller
Sevgili duymasa da bülbüller dinler
Kan kırmızı boyanır bembeyaz güller.

Sen benim Kaf dağımsın yar!
Ne bir bahçesin ne de bir ocak.
Sen benim Kaf dağımsın yar!
Uçmak için anka misali açılıyor kucak.

Elam E. Doğan