Elam Mnelam

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Elam Mnelam
« Yanıtla #20 : 01 Nisan 2009, 22:41:13 »
Gİtmek,




Nereye olursa olsun.

Bir gün unutulacağımı bile bile veda ederek.
Dönmemek, olsa tek amaç ve bitirmek,
Yummak gözlerini hayata...

Hatalarına son vererek.
En büyük yeminine and içerek,
Susmak neşelenen zamana...

Boğazımda düğümlenen acıyı çözerek.
Yürüdüğüm yollara zehrini dökerek,
Hep böyle acı veriyorsa bilmek,

Gitmek gerek.
Nereye olursa olsun...

Elam Mnelam
14 Aralık,2008,Pazar

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Elam Mnelam
« Yanıtla #21 : 11 Nisan 2009, 22:49:16 »
Hayatın Anlamı

Hayatın anlamı buymuş işte...
Bilmesen de sonunu yollar yapmakmış yoluna...
Kendi yolunu bulmakmış hayatta...

İstasyonun olmasada duracak,
Durağın olmasada inecek...

Bir yol bulmakmış kendine...
Seni kendinde yürütecek..

Elam E. Doğan
Nisan-2009

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Elam Mnelam
« Yanıtla #22 : 11 Nisan 2009, 23:54:33 »
Adı “güzel” kendi “güzel” Muhammed (s.a.v.)

“Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denli dutuşan odlara kılmaz çare su” (*)

(Ey göz! Gönlümdeki ateşlere gözyaşımdan su saçma, ki bu kadar çok tutuşan ateşlere su fayda vermez.)

Fayda olur musun ya rasulAllah?

Sıkışıp kalan ruha uzatıp da elini, serinleten bir su olur musun? Girer misin her türlü halimize su misali. Onun gibi alır mısın şeklimizi… Ya da suyu sana mı benzetmeli… Bir şeyleri tersine çevirip bizler mi suyun haline bürünmeli?

O zaman berraklaşır mı kararan simalarımız. Silinir mi kalbimize dokunan kara lekeler? Yağmura karışır mı artık gözyaşları… Yağmur onlara karışırken önceden şimdi yağmur olur mu gözyaşı?
Bir zerre kadar katık olur mu O’nun rahmetine?

Efendim faydalanır mı bizden seninle diğerleri? Öğrenir mi hayattaki gerçekleri? Biz seninle bir olabilir miyiz? Bütünken, gonca halinden “gül” olabilir miyiz?

Sabah’ın nurunda konar mıyız çisem çisem yapraklarına? Hisseder miyiz o “güzel” kokunu. Adı “güzel” kendi “güzel” Muhammed (s.a.v.) biz seni sevebilir miyiz layığınca? Hasret dediğimiz sana olsa her şeyde, kırılsa dünya hâkimin kaleminde, dünya bayram günü olsa gelsen de…

Korkmasak kendimizden, korkmasak sevgimizden… Yürekten sevsek korkmayız belki geleceklerden. Sevememenin açlığı bizi ürküten, aynalarda bile yüzümüze yüz çeviren. Parça parça dağılmış sevgi dediğimiz, dediğimizin adı sevgi değilken. Giydiğimiz elbise yaşamak, gerçek yaşayan “sen” üzülmeyesin bizleri böyle görmekten…

Düğümü çözülse gözü bağlayan bantların. Görmekle bakmayı ayırt edebilse ümmetinden saydıkların. Dua olsa, duamdır desek her şey de O’na… Sen gösterdin dönüp baksak “sana”, tutarsın değil mi elimizden, “Gel kardeşim!” diyerek yüreğimizden? Tutarsın değil mi efendim “sana” derin bir özlem duyarken kalbimizden… Duyup da fark edemezken hissettiklerimizi, o derece bitkisel hayata düşmüşken…

“Seccaden kumlardı, devirlerden diyarlardan.
Gelip göklerde buluşan ezanların vardı.” (**)

Şimdi her şey elimizin altında, ezan memleketimizin her yanında, dünyada parça parça… Senin kumdan diyarların varken bizlerin kaliteli seccadeleri önümüzde yol bulmakta… Davan için sen incitilirken şimdi davan yer bulamamakta, ama üzülme efendim kimsenin hakkı kimsede kalmamakta… Muhakkak sevgine layık olacak ümmetin, hakkını bulacak sevgililerin. Seni sevmeyi öğrenecek, sevdikçe sevdirecek sevdiklerin.

Adı “güzel” kendi “güzel” Muhammed (s.a.v.),
Sensin âlemlere rahmet,
Sensin vesile Rabbimizden merhamet,
Sensin duamızın başlangıcı ve sonu,
Seni andıkça kıymetlenir insanoğlu,
Seni anlattıkça kaybolur hayat yorgunluğu,
Seni sevdikçe yükselir mertebe,
Seni sevdikçe çare bulunur her derde,
Seni sevdikçe belki gelirsin bizi de ziyarete…
Adı “güzel” kendi “güzel” Muhammed (s.a.v.),
Sensin âlemlere rahmet,
Sanadır gönüldeki muhabbet,
Sanadır açmaya niyetlenen her yeni demet,
Seninledir rabbimizden medet…
Seninledir ulaşılacak ebediyet…


Elam E. Doğan
-2009-

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Elam Mnelam
« Yanıtla #23 : 11 Nisan 2009, 23:55:27 »
Gelsen! Gelsek Sana!

"Açan çiçeklere meyve
Verilmiyor Muhammedsiz..."(*)

Ruha konuyor açılırsa çiçekler, huzur buluyor dünyaya dalmış buruk yürekler. Mutluluğun uzağından geçip yanına yaklaşmaya korkan yürekler. Iraklarda kalıyor her şey ufka bakan gözler doluyor. Dolsa da ne çare çaresi yok boşalmıyor. Yorgun, kırgın gözler dalıyor.

"Haktan gelen derde deva
Bulunmuyor Muhammedsiz..."(*)

Efendim sen güllerin şahı. Çaresizlerin yüreğindeki ah’ı. Sen efendim Hakka ulaştıran kapı...
Uymaya korkan nefislerin tek duvarı çarptığı, sevginin kelebekleştirdiği hafif kanatları, sen ey efendim gönül padişahı...

"Son nefeste iman ile
Ölünmüyor Muhammedsiz..."(*)

Bir uzak bir yakın bize ölüm. Salâvattır ortağımız çağırırken bizi ölüm. Gözyaşı ortağıdır yaralanmışlığımızın... Kabullenişler zorlar bedeni, alışkanlıklar sarmalar kederi, seher vakti açılırken rüya kemeri, konuşturur her varlık içindeki dili... Aslında hep anlatırmış bizi dinlendirdikleri. Bir adım ötede bekler ummadıklarımız, karışır sakinken arayıştaki yaşamımız... Efendim biter detektifliğimiz casusluğunda boğulduğumuz ömrün içinde seninle, gelişinle...

Gelsen! Gelsek sana... Arkaya bakmadan koşa koşa. Bilsek ki akmıyor yürekten gözyaşı boşa.
Gelsen! Gelsek sana... Bıraksak geride günah dolu heybemizi... Sırtlansak sünnet ile süslenen yaşam hikmetimizi... Ve sürdürebilsek Allah için hizmetimizi...
Gelsen! Gelsek sana... Titrese yüreğimiz ama korkudan değil sevgiden. Özlemin bitişinden... Özlem ah o özlemin... Titreten şimdi benliğimizi. Gelecek yüzümüzü saklayamama korkusu ve gerçeği...
Gelsen! Gelsek sana... Olmasa da yüzüm bakmaya... Olmasa da...
Gelsen! Gelsek sana... Son nefeste de olsa...

Uzak ama sadece fikri belki de... Sen sever kollarsın ümmetini... Sana sevgi dolu kırgın yürek bizimkisi, korkak ürkek yok ki artık beklentisi, içinde kopanlar artık kırıklar değil ümit serpintisi...

Gelsen! Gelsek sana... Gelebilsek...
Kabul eder misin suçlu bizleri? Dinler misin acıya katık olan sözlerimizi...
Gelsen! Gelsek sana... Gelebilsek...


Elam E.Doğan
19 temmuz,2008,cumartesi

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Elam Mnelam
« Yanıtla #24 : 21 Nisan 2009, 21:26:58 »
Bazen

Bazen çekip gitsek uzaklara...
Arkamızdan bizi arayanlarolur mu ki?
Bizi özleyenler...
Merak edenler...

Ölmeden evvel ölsek,
Arkamızdan yas tutan bir yürek olur mu ki?
Bizi anarak,
Gözünde yaş büyüterek...

Bazen umut...
Öyle işte...
Boşverin...

Elam!