İş Yaşamında Kadın Olmak ve Kariyer Seçmek

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Aşık-ı sadık

  • ****
  • Join Date: Kas 2008
  • Yer: İzmir
  • 840
  • +230/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Âşîk-ı sâdık
İş Yaşamında Kadın Olmak ve Kariyer Seçmek
« : 10 Mart 2009, 22:53:32 »
İş Yaşamında Kadın Olmak ve Kariyer Seçmek


Prof. Dr. İsmet S. Barutçugil
Genel Müdür
RCBA DOOR

Son 20 yıl içinde iş dünyasının yaşadığı belki de en büyük devrim kadınların çok yoğun bir biçimde iş yaşamına girmesidir. Endüstri toplumunun çalışan prototipini erkekler oluştururken içinde bulunduğumuz bilgi toplumunda kadınlar ön plana çıkmaktadırlar. İş hayatında ağırlığın endüstriyel üretimden bilgi ve hizmet sektörlerine kayması pek çok işin tanımını, organizasyonların yapısını ve işleyişini değiştirmiştir. Bilgisayar, iletişim, finans, sağlık ve eğitim sektörlerinin öne çıkmasıyla iş tanımlarında bilgiye dayalı yetkinlikler üzerinde daha çok durulmaya başlanmıştır. Eğitimleri ve uygun yetkinlikleri nedeniyle bilgi çağının yarattığı bu yeni mesleklerin pek çoğunu kadınlar ele geçirmiştir.

Daha önceki yıllarda, özellikle aile şirketlerinde "soyadı" ayrıcalığını kullanarak üst düzey yönetime gelebilen kadınların giderek daha da artan "nitelik" ve "eğitim" düzeyleri nedeniyle şirketlerin orta ve üst düzey yönetim basamaklarına çıktıkları görülmektedir.

Türkiye'de de 1980'lerden başlayarak kadınların çalışma hayatına girmeleri ve önemli roller üstlenmeye başlamaları, dünyadaki gelişmelere paralellik göstermiş ve hatta çoğu ülkeden daha çarpıcı bir biçimde gerçekleşmiştir.

Yeni Ekonomi, Yeni İşler ve Yeni Tarzlar

Küreselleşen dünyada iletişim ve ulaşım teknolojilerinin gelişmesi ve çalışma yerleri, iş ortamları ve iş saatleri gibi kavramlardaki değişimler kadınlar için çeşitli fırsatlar yaratmıştır. Telefon, internet, hızlı ve ucuz ulaşım olanakları, bilgi ve bölge farklarını ortadan kaldırarak kadınların özgüvenlerini artırmış, ihtiyaç duydukları bilgilere daha kolay ulaşmalarını sağlayarak istedikleri işleri bulmalarını sağlamıştır.

Bu gelişmeler, kadının evden çalışmasına, daha esnek çalışma saatlerine veya part-time iş yapmasına izin vermektedir. Yeni ekonominin mesleklerinde örneğin bilgi teknolojilerinde iyi eğitim almış kadınlar için iş bulmak daha kolay olmaktadır. Günümüzde, çalışandan bir işe girip, bütün hayatı boyunca ya da uzun yıllar o işte çalışması artık beklenmiyor ve istenmiyor. Sözleşmeli olarak, geçici sürelerde, part-time veya evden çalışma yaygınlaşıyor.

Günümüzün temel bir gerçeği olan küreselleşme sonucunda uluslararası faaliyetler, kültürlerarası etkileşim, stratejik yönetim, farklı uluslardan insanların birarada çalışması, ortak girişimler, stratejik birleşme ve satın almalar giderek artmaktadır. Bu durumda farklılıkların yönetimi daha büyük bir önem kazanmaktadır. Farklılıkları artan çalışanların etkin yönetimi, üstün iletişim ve etkileşim yetenekleri gerektirmektedir. Kadınların bu yeteneklerinin erkeklerden daha üstün oldukları konusunda görüşler ağır basmaktadır.

İçinde bulunduğumuz iletişim ve bilgi çağında, etkili yöneticinin rolü eğitmen, rehber, akıl hocası ve insan potansiyelinin şefkatli koruyucusu olma yönünde gelişmektedir. İnsan ilişkilerine dayalı bu kişisel özellikler, toplumsal rollerin dağılımında daha çok kadınlar tarafından üstlenilmiş ya da onlara verilmiştir. Bu nedenle, birçok organizasyon, kadınların yönetim yeteneklerinden daha fazla yararlanmaları gerektiğini açıklıkla görmektedir.

Kadın Yöneticiler Geliyor

Çalışan kadın sayısının katlanarak artması, çalışan nüfusun giderek daha büyük bir oranını kadınların oluşturması, bir çok ülkede çalışan kadınların sayısının çalışmayan kadınları geçmesi 21. yüzyılın açık gerçekleridir. Evli ve çocuklu kadınların geleneksel ev kadınlığı rolü artık geride kalmıştır. Evli olmak ve anne olmak iş yaşamına girmemenin ve çalışmamanın bir nedeni olmaktan çoktan çıkmıştır. Yapılan araştırmalar ve istatistikler, birçok Batı ülkesinde, evli ya da çocuklu olmasına bakılmaksızın çalışan kadınların toplam işgücü içindeki oranının erkeklerden fazla olduğunu ortaya koymaktadır.

Dünyada ve Türkiye'de kadın yönetici imajı henüz oluşmaktadır. Çok belirgin olduğu da söylenemez. Ancak, yola erkeklerden çok daha geç çıkan kadınların çok hızlı adımlarla arayı kapattıkları görülmektedir. Artık, bir erkek olmak iş yaşamında liderliğe giden yolda bir üstünlük sağlamamaktadır.

Bunun da ötesinde, kadınlar, bugün özellikle bilişim, finans, insan kaynakları, reklamcılık halkla ilişkiler ve müşteri hizmetleri gibi geleceği çok açık olan alanlarda yoğun bir şekilde çalışmaktadırlar. Bu alanlardaki gelişmeler çok daha hızlı yaşanmakta ve çok daha önemli sonuçlar doğurmaktadır. Açıkçası, zirveye giden en kestirme yollar bu alanlardan geçmektedir. Kadınlar da önlerine çıkabilecek görünür ya da görünmez engelleri aşacak donanımları ve gücü kazanarak kendilerini hazırlamaktadırlar.

Katılımı cesaretlendiren, güç ve bilgiyi paylaşan, işi heyecanlı ve zevkli bir hale getiren kadın yöneticiler, 2000'li yılların yeni yönetim anlayışını belirlemektedir. Amacı her şeyi kontrol etmek olan, emir vermeye dayalı, hiyerarşik yapı içinde katı kurallar uygulayan, çalışanların otomatik maaş artışları ile yetindiği, liderin rolünün emir vermek ve her şeyi bilen yönetici olduğu, bilginin kontrol altında tutulduğu geleneksel yönetim anlayışı yerini kadınların liderliğindeki yeni yönetim anlayışına bırakmaktadır. Kadınların getirdiği yeni yönetim anlayışında; amaç değişimi sağlamaktır. Hiyerarşik yapının yerine merkezde liderin olduğu ağ modeli bir organizasyon anlayışı yerleşmektedir. Çalışanlar performanslarına göre derecelendirilmekte ve ödüllendirilmektedir. Lider çalışanlara model olmakta, onları motive etmekte, yetkilendirmekte, yaratıcılığını artırmakta ve onların en iyiyi yapmalarını sağlamaktadır. Kadın liderler bu tarz yönetimde bilgiyi herkesle paylaşmakta, ortak çalışmayı benimsemekte ve onları açıklayıcı öğretme sistemi ile bilgilendirmektedir. Yeni modelde ceza yerini ödüle bırakmaktadır. Geleneksel yönetimde bilginin güç demek olduğu kapalı sistem ve liderlerin insanlara az zaman ayırdığı yönetim yerini bilginin paylaşıldığı açık sisteme ve liderlerin insanlara değer verip zaman ayırdığı modele bırakmaktadır.

Kariyer Seçimi

Günümüzde, kariyer seçiminin cinsiyetle önemli bir bağlantısı kalmamıştır. Bir dönemde erkeklerin egemenliğinde olan mühendislik, doktorluk, bankacılık, yöneticilik gibi mesleklerde artık giderek artan sayıda kadın çalışmaktadır. 10-20 yıl öncesine kadar, yalnızca daha az sosyal statü sağlayan, saygınlığı ve ücreti de daha az olan büro elemanı, mağaza satış elemanı, hemşirelik, öğretmenlik gibi bazı meslekler geleneksel kadın meslekleri olarak görülürdü.

Kadınların iş yaşamındaki başarısına ve yüksek saygınlığı olan mesleklerde çalışmasına toplumların koyduğu engeller birer birer aşılmaktadır. Daha fazla kadın iş yaşamına girdikçe kadın yöneticiler ve çalışanlarla ilgili konular gündeme daha fazla gelmektedir. Kadın ve erkek arasındaki eşitsizlikler de giderek azalmaktadır. Dahası, birçok Batı toplumunda meslek seçiminde ve işe almada cinsiyete dayalı ayırımcılık yasalarla engellenmektedir. Artık, kadın ya da erkek, birey olarak kendileri için en iyinin ne olduğunu dikkate alarak ve cinsiyetlerine göre kendileri için en "uygun" olanı seçmek zorunda kalmadan meslek ve iş tercihlerini yapmaktadırlar.

İş ile ilgili tercihlerde kişinin cinsiyetinden çok yaşı ve evlilik durumu belirleyici bir etken olmaktadır. Örneğin, bekar bir erkek, ücret düzeyine ve iş güvencesine evli ve çocuklu bir erkeğin verdiği kadar önem vermeyecektir. Benzer bir şekilde, 18-20 yaşındaki nişanlı bir genç kız da 30-35 yaşlarındaki bekar bir bayan kadar kariyere yönelik düşünmeyecektir.

Eğer bu varsayımlar doğruysa, genç bir erkek, zor veya sıkıcı bir işi evli ve çocuklu bir erkeğe göre daha az tercih edecektir. Genç bir kadın da orta yaşlı bir kadına oranla uzun dönemli ilerleme fırsatlarının olduğu bir işle daha az ilgilenecektir. Bu mantıkla gidersek, çalışan bir kadının tutumunu ve bunun sonucundaki davranışını, çalışma nedenlerine ve işinin yaşam amaçlarına katkısına dayalı olarak tahmin etmek mümkün olacaktır.

Örneğin, iş yaşamına yeni girmiş genç bir kadının genellikle kısa dönemli iş amaçları olacaktır. İyi ücret, çekici iş ortamı, yeni insanlarla tanışma fırsatları, sosyalleşme, tatil ve izinler ve dostça davranan bir patron onun iş tercihlerindeki kriterler listesinde üst sıralarda yer alacaktır.

Daha ileri düzeyde eğitim almış ve kadının toplumdaki rolü ile ilgili daha liberal görüşlere sahip bir başka genç kadın, kendisini entelektüel olarak zorlayacak ve birey olarak gerçek değerini kanıtlayabileceği işleri tercih edecek, kendisine böyle bir şansı verecek bir işi arayacaktır.

Gerçekte, bu kadınların her ikisinin de iş yaşamında yaşayacağı zorluklar olacaktır. Birincisi, olayın büyük resmini görememekte ve kendini işe adamamaktadır. İkincisi ise işine sürekli olarak dışarıdan ve eleştirel bir gözle bakmaktadır. Büyük olasılıkla kendisine verilen işleri ve talimatları düzenli olarak yerine getirmekte, fakat bir entelektüel olarak kimin fikrinin ve kararının alındığını ve benimsendiğini sorgulamaktadır. Bu arada, bu durumların bir yelpazenin iki ucunu temsil ettiğini, bir çok çalışan kadının aralarda bir yerlerde olduğunu belirtmek gerekir.

Diğer taraftan, çalışan bir eş (veya anne) öylesine aile sorumluluklarının baskısı altında olabilir ki iş onun için ihtiyaç duyduğu gelirin bir kaynağı olmaktan öte bir anlam taşımaz. Eğer bu durum söz konusu ise en büyük motive edici faktör para olacaktır. Onun beklentisi, iş gününün fiziksel ve duygusal olarak enerjisini tüketmemesi, ailesi için de zaman ve enerji bırakmasıdır. Bu yelpazenin diğer ucunda ise işi kendisi için en büyük ödüllendirici çaba olarak gören eşler ve anneler bulunmaktadır. Böyle bir kadın işinde entelektüel uyarıcı ortamlar arar, kendisine eşit davranılmasını ve yeteneklerini ortaya koyabileceği fırsatların verilmesini bekler.

Çalışan kadınların büyük çoğunluğu, şüphesiz hem işi hem aileyi ödüllendirici bulanlardır. Bunlar çalışmak zorunda olabilirler ya da olmayabilirler. Davranışları ne aşırı saldırgan ne de çok uysaldır. Bunlar, normal, bilinçli ve iyi yönetim davranışları karşısında nasıl tepki verecekleri önceden tahmin edilebilen ortalama çalışan kadın tanımına uygun insanlardır.

Evli ya da boşanmış, daha ileri yaşlarda ve işine bir süre ara verdikten sonra tekrar iş yaşamına dönen kadınlar yönetim açısından duyarlı bir grubu oluştururlar. Belirli bir uzmanlık alanında çalışırken çocuklarını yetiştirmek ya da evleri ile ilgilenmek için ayrılan kadınlar, geri döndüklerinde becerilerinin artık işe yaramadığını, bilgilerinin geçerliliğini yitirdiğini görebilirler. İş ortamının kişisel olmayan nitelikteki bir baskısına uyum sağlama ihtiyacını duyabilirler. Ancak, bu kadınlar daha düzenli, kararlı ve daha sabırlı olurlar. İşyerindeki erkek ya da kadın diğer birçok çalışandan daha az hırslı, ancak daha çalışkan ve dikkatli olurlar.

Bir çok organizasyonda çalışan kadınların önemli bir kısmı da işlerini tümüyle erkeklerin geleneksel olarak gördükleri gibi görürler. Bu kariyer kadınları işi, yalnızca bir gelir ve meslek olarak değil, fakat kendi yaşam-kariyer amaçlarını gerçekleştirecek bir yol olarak kabul ederler. Tipik olarak, kendilerini işe adamış, işinin uzmanı kişilerdir. Onların, yanınızda bir eleman olarak çalışması, aynı düzeyde iş arkadaşınız olması ya da sizin üstünüzde bir pozisyonda bulunması bir fark yaratmaz. Onlar, cinsiyetleri nedeniyle bir önyargı ile karşılaşmadan ya da kendilerine bir ayrıcalık tanınmadan yetkinlikleri düzeyinde performans gösterebilmeleri için fırsat sağlanmasını beklerler.