YABANCI GÖZÜYLE TÜRKLER
İspanyol Yazar’ın Anlattıkları
1552’de Türklere esir düşen İspanyol yazar Pedro, 3 yıl İstanbul’da kalır ve buradaki günlük hayatı, bilimi, adalet sistemini, en şaşaalı dönemi titizlikle kaleme alır. 1557 yılındaki bu yazılar, 20. yüzyılın başında bir İspanyol bilim adamı tarafından; “Kânunî Devrinde İstanbul” ismiyle de basılır. İşte bu eserden bazı bölümleri sizler için derledik.
“… Benim gezdiğim yerler dünyanın üçte birine yaklaşır. Hiçbir ülkede Türklerden daha faziletli insanlara rastlamadım. Türkler, Rum ve Ermenilerden daha bilgili oldukları gibi, okuma-yazma bilenleri de çoktur. Türk zenginleri, bizimkilerden daha cömerttirler. Kasabalarda ve tenha yollar üzerinde
Yolcular için kervansaraylar yaptırır, yollar açtırır, çeşmeler inşa ettirir, helâlar kurdururlar. Türkler, yalnız insanlara değil hayvanlara da iyilik etmeyi sevap sayarlar.
Bazı Avrupalılar; “Türkler zalimdir, cimridir, barbardır...” diye akıllarına geleni uydururlar. İnanın bunların hepsi yalandır.
Türk’ün adaleti; Hıristiyan, Yahudi, Müslüman herkese eşit olarak tatbik olunur. Burada bulunduğum 3 yıl boyunca bir tek cinayet olması sadece adalet sistemi değil, onların hayat tarzlarıyla da alâkalıdır. Mahkemelerinde, bizde olduğu gibi iltimas mektupları geçmez. Adaletlerinin en iyi tarafı, dâvâların kısa sürmesidir. Bir dâvâ 30 gün uzadı mı, çok uzun sürmüş sayılır. Adaleti tatbik etmek Türklere düşsün, biz de adaletin sade lâfıyla geçinelim!..
Türklerin sofra adabı da görülmeye değerdir. Yemeği bitiren; “Allaha çok şükür!” deyip kalkar, boşalan yerine başkası çöküp oturur. Bir evde, konakta, toplulukta herkes aynı yemeği yer. Artan yemekler, kedilere, köpeklere, kuşlara verilir, israf edilmez.
Türklerin bize haklı olarak yönelttikleri tenkitlerin başlıcası, kirli oluşumuzdur. İspanya’da ömrü boyunca iki defadan fazla yıkanmış hiçbir kadın ve erkek yoktur. Türk hamamlarında çok su harcanır. Dünyada İstanbul kadar çeşmesi olan hiçbir şehir yoktur. Her sokakta muhakkak bir çeşmeye rastlanır.
İstanbul’u; Roma, Venedik, Milano, Napoli, Paris ve Lyon ile kıyaslamaya girişmek, pek büyük bir yanlış olur. Hepsini bir araya toplasak, gene bir İstanbul kadar olamaz. Bu hükme, esaslı incelemelerde bulunduktan sonra vardım...