Hayata tutunun. Denemekten vazgeçmeyin...

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı mariye

  • mariye
  • ***
  • Join Date: Kas 2008
  • Yer: kıbrıs lefkoşe
  • 123
  • +33/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Hayata tutunun. Denemekten vazgeçmeyin...
« : 30 Ocak 2009, 21:10:44 »


  En büyük kusurlarımızdan biri de ne biliyor musunuz, denemeyi fazla sevmiyoruz. Bir, iki teşebbüsten sonra bıkıyor, işin peşini bırakıyoruz. Halbuki Edison’un ampulü 999 deneyden sonra yanmıştı. (yirmi bin diyenler de var) Nasreddin Hoca örneği bile var önümüzde: Göle maya çalması komiklik yapma arzusundan değil, bize örnek oluşturma arzusundan kaynaklandı. Muhtemelen: “Denemekten asla vaz geçmeyin, hatta en olmadık işleri bile deneyerek görün” demeye getirdi. Olumlu teşebbüslerde ihlâs, ısrar ve sabır gerekir. Kel akbabalar kemik iliği yemeyi çok severler. Fakat gaga yapıları kemiği kırıp içindeki iliğe ulaşacak güç ve şekilde değildir: Bununla birlikte, hiç bir kel akbaba, kendine kemik iliği ziyafeti çekmekten asla vazgeçmemiştir. Güçlükleri nasıl aşar, problemi nasıl çözer biliyor musunuz?.. İliğini yemek istediği kemiği gagasına alıp yükseklere çıkar.

   Sert kayaların üzerine gelince gagasındaki kemiği bırakır. Kemik hızla düşüp kayalara çarpar. Eğer parçalanmışsa, kel akbaba, çok sevdiği ziyafete konar. Ama bazı kemikler çok serttir ve kel akbabanın bu işlemi üç, hatta beş kez tekrarlamasını gerektirmektedir... Hiç çekinmeden, umudunu yitirmeden işlemi tekrarlar. Sonunda, çok sevdiği iliğe ulaşır, armağanını alır. Su üzerinde bazı hayvanlar kolayca yüzebilir, ama kolay kolay hiç bir hayvan yürüyemez. Su kertenkelesi ise su üzerinde kolayca yürüyebilir. Ama bunun için saniyede yirmi adım atması ve büyük bir efor harcaması lâzımdır. Su kertenkelesi büyük bir efor sarfedip saniyede yirmi adım atar ve su üzerinde yürür. Bu ne demektir biliyor musunuz?.. Saniyede yirmi adım atacak kadar kendini geliştiren her canlı (insan dahil) su üzerinde yürüyebilir. Öyleyse vaz geçmek yok... Umutsuzluğa düşmek yok... Yorulmak yok… Bıkmak, yılmak, yıkılmak, yada kaçmak yok. Bıkan ve kaçan kaybeder.

  Bununla birlikte insanız: Zaman zaman bıkkınlık, yorgunluk, yılgınlık olabiliyor... Hayatta bunlar da var... Gün gelir bıkarsınız: Başarısızlıktan, yenilmekten, incinmekten, kırılmaktan, kızmaktan, çalışmaktan, üretmekten.. Hatta bazen başarmaktan, bazen de yaşamaktan bıkarsınız! Sizi bunaltmak, ezmek, yıkmak için tüm dünya işbirliği yapmış da üzerinize abanmış gibi gelir. Koskoca evrende tek başınıza kaldığınızı sanırsınız. Sizi dinleyen, dinleseler bile sizi anlayan kimse kalmamıştır sanki; kötü olursunuz... Kör bir kuyuya düşer yüreğiniz, kör ve karanlık bir kuyuya; öylesine bitmiş, tükenmiş, incinmiş, yıkılmış hissedersiniz kendinizi... En kötüsü çırpınmak gelmez içinizden, çırpınıp kurtulmak gelmez. Sadece korktuğunuzu, ürktüğünüzü ve sadece kaçmak, kurtulmak istediğinizi düşünürsünüz. İki yol kalır karşınızda: Ya şartlara teslim olup çürüyeceksiniz, ya da direnip o yıkılış anını dirilişe çevireceksiniz. Zaten asıl diriliş anı, yıkılış anıdır!.. Yıkıldığı yerde dirilmesini bilmeyenler (fert, millet ya da devlet) yüzüstü sürünmeye mahkûmdurlar. Şartları lehine çevirmeye çalışmayan, hayata teslim olur. Hayata teslim olan biter! Bakın ki, Peygamberler ve başarılı tarihi şahsiyetler şartlara teslim olmuşlar mı?.. Hayata zaman zaman Hz. Yusuf, Hz. Yunus, Hz. İbrahim, Hz. Hacer, Hz Musa, Hz. İsa gibi bakın...

  Bizimkinden çok daha zor şartlara bile teslim olmamışlardı. Hz. İbrahim Nemrud’u, Hz. Yusuf yalnızlığı (onu çekemeyen kardeşleri tarafından kuyuya atılmıştı) ve karanlığı, (yedi yılı Mısır zindanlarında geçti) Hz. Yunus imkânsızlığı (balık tarafından yutulmuşluğunu hatırlayalım) Hz. Musa Firavun’u, Hz. İsa Roma despotlarını, Hz. Hacer çölü geçmişti. Hayata onlar gibi bakın... Olumsuz şartları abartacağınıza imanınızı ve imkânınızı abartıp, olumsuzlukları aşmaya çalışın... Şartlara teslim olacağınıza, direnmeyi deneyin! Bilin ki, direnme gücü kendi içinizdedir. Hedefe kilitlenir, emeğinizi ve yüreğinizi seferber eder, yılgınlığa düşmez de şartları zorlarsanız, beyniniz pozitif enerji üretimiyle sizi destekleyecektir. Allah da direncinizi “kavli dua” sayıp, sizi başarıyla mükâfatlandıracaktır... Zor zamanlarda aynanın karşısına geçip ne kadar güçlü olduğunuzu telkin edin kendinize. Ayrıca diz çökün, aczinizi-fakrınızı ifade ile (Allah önünde) dua edin, Allah’ın yardımını dileyin.

             Yavuz Bahadıroğlu

Çevrimdışı kardelen

  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Hatay / İskenderun
  • 3198
  • +238/-0
  • Cinsiyet: Bay
Hayata tutunun. Denemekten vazgeçmeyin...
« Yanıtla #1 : 30 Ocak 2009, 21:19:12 »
Olumsuz şartları abartacağınıza imanınızı ve imkânınızı abartıp, olumsuzlukları aşmaya çalışın...   okk

Pes etmek yok yola devam...  tşkk mariye
103

Çevrimdışı falcon42

  • falcon42
  • ****
  • Join Date: Oca 2009
  • Yer: Konya
  • 693
  • +137/-0
  • Cinsiyet: Bay
Hayata tutunun. Denemekten vazgeçmeyin...
« Yanıtla #2 : 30 Ocak 2009, 21:29:16 »
  aarroo paylaşım için  tşkk