Söze “KADİP”i tanıtarak başlayalım. KADİP, Kültürlerarası Diyalog Platformu’nun kısa adıdır. Onursal başkanlığını Fethullah Gülen’in yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile beraber ve aynı paralelde çalışır.
KADİP’in Yönetimi Kurulu’nu yarı yarıya gayr-i müslimler teşkil ediyor. Yönetim Kurulu’nda şu isimler var.
Prof. Suat YILDIRIM: Yönetim Kurulu Başkanı. (Gülen’in en yakınlarından)
Kudret ALTINDAĞ: Genel Sekreter.
Prof. Ali ERBAŞ: Diyanet Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü.
Ali Erkan KAVAKLI: Akit Gazetesi yazarı.
Prof. Bekir KARLIĞA: Eski KADİP Başkanı, Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi Başkanı. Erdoğan’ın başbakanlık baş danışmanı.
Cemal UŞŞAK: Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı. AKP hükümetinin seçtiği Âkil Adamlar’dan. Abdullah Öcalan’ı kastederek, “Aradan bu kadar zaman geçmiş, hâlâ bazıları bebek katili diyorlar. Buna ne lüzum var” diyen zat. Kanal 7’de bir programda, “Dün Güney Kore’den geldim. Orada önceleri Hristiyanlar yüzde 15 idi, şimdi yüzde 25 olmuşlar. Benim buna memnun olmam icap etmez mi?” diyen zat.
Dositeous ANAGNASTOPULOS: İstanbul Rum Patrikliği Basın Sözcüsü.
Erdinç ÇEKİÇ: Roman Dernekleri Federasyonu (EDROM) Başkanı.
Prof. İlyas ÜZÜM: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi.
Kadriye ERDEMLİ: Eski İstanbul Müftü Yardımcısı.
Kenan ALTINIŞIK: Süryani Kadim Metropoliti Özel Kalemi.
Louis PELATRE: Latin Katolik Cemaati Ruhani Reisi.
Metin TARHAN: Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı.
Prof. Niyazi ÖKTEM: Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesi. “Noel Baba bir Anadolu ereni. Onu Müslüman çocuklarına tanıtmalıyız” diyen kişi.
Dr. Ali Arif ÖZZEYBEK: Meffert İmplant Enstitüsü Başkanı.
Prof. Ömer Faruk HARMAN: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi. Cankurtaran’daki Armada Oteli’nde, şimdiki İnciller hakkında, “Kur’anla kaynakları aynı” diyen zat.
İzak KOLMAN: Türk Musevileri Hahambaşılığı Müşaviri.
Yusuf ALTINTAŞ: Türkiye Musevi Cemaati Hahambaşı Genel Sekreteri.
Zaven BIÇAKÇI: Ermeni Kilisesi papazı.
Zeki BASATEMİR: Süryani Katolik Cemaati Mütevelli Heyeti.
* * *
24 Şubat 1942’de Struma isimli yolcu gemisi, İstanbul/Şile açıklarında bir Sovyet denizaltısı tarafından batırılmış, 768 Yahudi ölmüştü. Siyonistler yıllarca bu olayda Türkiye Cumhuriyeti’ni sorumlu tuttular.
İşte ölen o Yahudiler için, KADİP’in 2014 Ocak ayında bir anma programı yapacağı haberini okuduk.
Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisinde Yahudiler’in şehit ettiği 9 vatandaşımız hakkında sesini çıkarmayan KADİP’in, 1942’de ölen Yahudiler’i unutmayıp anmak istemesi, Dinlerarası Diyalog’un güzel(!) meyvelerinden mi acaba?
Madem “Hem nalına hem mıhına” demişler, öyleyse terazili olsun işin bir de diğer yüzüne bakalım:
AKP “Cemaat” ile mücadele halinde ya. “Biz onlardan geri mi kalacağız” denilmek istendiği için mi bilinmez, ölen o Yahudiler için hükümet de bir anma programı düzenledi.
Törene, hükümeti temsilen Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ve İstanbul Valisi Vasip Şahin de katıldı. Haliyle, Türkiye Mûsevîleri Hahambaşı İsak Haleva, Türk Mûsevî Cemaati Başkan Vekili Moris Levi ve çok sayıda Mûsevî vatandaş da, gazete ve televizyonlarda pek fazla yer almayan o törendeydi.
Yahudiler’i anma programı, Türkiye’de ilk defa ve AKP zamanında yapılmış oldu.
Hani son sırada dilimize “Paralelciler” sözü yerleşti ya.
Bu konuda her iki taraf da Yahudiler’i anma gayretine girdiğine göre, ikisi birbirine paralel olmuyor mu?
Değerli okuyucular, cumartesi günkü yazımızda inşallah başka enteresan bir meseleyi ele alacağız…
Ali Eren Hocaefendi