3. Sınıf İngilizce - Wheel of Fortune - Konu Anlatımı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
What is this?
ile yakındaki tekil nesnenin ne olduğu öğrenilir.

What is this? (Bu ne?)    It's a lemon. (O bir limon.)
What is this? (Bu ne?) It's a banana. (O bir muz.)
What is this? (Bu ne?) It's an orange. (O bir limon.)
What is this? (Bu ne?) It's a pencil. (O bir kurşun kalem.)
What is this? (Bu ne?) It's a book. (O bir kitap.)
What is this? (Bu ne?) It's a desk. (O bir sıra.)

What colour?
ile nesnenin rengi sorulur.

What colour is a lemon? (Limon ne renktir?)
It's yellow.   (O sarıdır.)

What colour is an orange?    (Portakal ne renktir?)
It's orange. (O portakal rengidir.)

What colour is an apple? (Elma ne renktir?)
It's red.    (O kırmızıdır.)

How many?
ile nesnelerin kaç tane olduğu öğrenilir.

How many chickens are there? (Kaç tane tavuk var?)
There are twelve chickens.    (On iki tane tavuk var.)

How many pencils are there?  (Kaç tane kurşun kalem var?)
There are ten pencils.  (On tane kurşun kalem var.)

How many desks are there? (Kaç tane sıra var?)
There are twenty desks. (Yirmi tane sıra var.)

How many scissors are there? (Kaç tane makas var?)
There are fifteen scissors.  (On beş tane makas var.)

Imperatives (Emir Cümleleri)
Yapılması istenilen eylemleri bildirir.
Cümlenin başında veya sonunda please (lütfen) eki varsa, yapı request (rica cümlesi)dir.

Count, again! (Yeniden say!)   
Count, again, please! (Yeniden say, lütfen!)

Stop there! (Orada dur!)
Stop there, please! (Lütfen, orada dur!)

Look at the board! (Yazı tahtasına bak!)
Look at the board, please! (Yazı tahtasına bak, lütfen!)

Spell the ball! (Ball kelimesini hecele!)
Spell the ball, please! (Lütfen, ball kelimesini hecele!)

Spin the wheel! (Çarkı çevir!)
Spin the wheel, please! (Çarkı çevir, lütfen!)

Stop, wait! (Dur, bekle!)
Stop, wait, please! (Lütfen, dur, bekle!)

Tell me the truth! (Bana gerçeği anlat!)
Tell me the truth, please! (Bana gerçeği anlat, lütfen!)

Colour number 12! (Numara on ikiyi boya!)
Colour number 12, please! (Lütfen, numara on ikiyi boya!)

Let's
öneri ve teklif belirten yapılarda kullanılır.

Let's look at the questions!   (Sorulara bakalım!)
Let's do it! (Bunu yapalım!)
Let's play a game! (Oyun oynayalım!)
Let's start! (Başlayalım!)
Let's count the numbers! (Sayıları sayalım!)
Let's spin the wheel! (Çarkı çevirelim!)

Can;
kolayca yapılabilen ve yaparken güçlük çekilmeyen eylemleri anlatır.
I can colour number 10. (On numarayı boyayabilirim.)

I can see 15 bags.  (On beş çantayı görebilirim.)
I can spin the wheel. (Çarkı çevirebilirim.)
I can wait.    (Bekleyebilirim.)
I can play a game. (Oyun oynayabilirim.)
I can do it. (Bunu yapabilirim.)

Bir hareketin yapılması için izin isterken de can kullanılır.

Can I ask a question?   (Soru sorabilir miyim?)
Can I answer?    (Cevap verebilir miyim?)
Can I look at the questions? (Sorulara bakabilir miyim?)
Can I say it? (Onu söyleyebilir miyim?)
Can I colour it?    (Onu boyayabilir miyim?)
Can I spin the wheel?    (Çemberi çevirebilir miyim?)

Eylemin yapılmasına izin verirken, Yes veya Yes, you can (Evet, yapabilirsin.) denir.