8. Sınıf İngilizce 1. Dönem 1. Quız Soruları ve Cevapları

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay



CEVAP ANAHTARI:

Haftanın Günleri:
Pazartesi:   Monday   Mandey   
Salı:       Tuesday   Tuzdey   
Çarşamba:   Wednesday    Venizdey   
Perşembe:   Thursday   Thörzdey   
Cuma:   Friday   Fraydey   
Cumartesi:   Saturday   Seturdey   
Pazar:    Sunday   sandey 

Kelimeler:
Trendy: son moda, modaya uygun
Energetic: enerjik
Fun: Eğlenceli
Loud: yüksek sesli, gürültülü
Boring: sıkıcı
Unbearable: çekilmez, dayanılmaz
Exciting: heyecan verici
İnteresting: ilginç, ilgi çekici
Unusual: olağandışı, alışılmadık
ridiculous: gülünç

Question Words:
How do they go to school.  - By bus. (Nasıl okula gidiyorsun? - otobüsle)
How are you today? - I'm fine tank you. (Bugün nasılsınız? - iyimim. Teşekkürler)
Where is your coat? - in the bedroom. ((Senin palton nerede? - yatak odasında)
Where is she at the moment? - at home. (O şu anda nerede? - evde)
When is your birthday? - in september. (Doğum günün ne zaman? -  Eylülde)
How old Mr. bean? - 55 years old. (Bay Bean kaç yaşındadır? - 55 yaşında.)
Who is that woman? She is our sport teacher. (O kadın kimdir? - O bizim spor öğretmenidir.)
Why are you excited? - Because, I have birhday today. (Neden heyecanlıın. Çünkü bugün doğum günüm.)
How many apples do you have? - Three apples. (Kaç tane elma var? 3 elma var.)
Where are the children? - İn the swimming pool. (Çocuklar nerede? - yüzme havuzunda)
What is Rita doing? - She is watching TV now. (Rita ne yapıyor? - O şimdi televizyon seyrediyor.)
How much does your car cost. - 2000 $ dollars. (Senin arabanın maliyeti ne kadar? - 2000 dolar)
What time is it? - İt is nine o'clock. (Saat kaç? - Saat dokuz.)
Why are the kids sad? - Because, they are sleepy? (Neden çocuklar üzgün? - Çünkü, Onlar uykulu.)
What time is the party? - at 5 o'clock. (Parti ne zaman? - ssat 5'te.)

Cümle Yapma:
I do my homework everyday. (Ev ödevimi her gün yaparım)
john likes big cities. (john büyük şehirleri seviyor.)
My brother works in a bank. (Kardeşim bankada çalışıyor.)
I have my breakfast every morning. (Ben kahvaltımı her sabah yaparım.)
My cat with me plays always.
I always play with me my cat. (Ben her zaman kedimle oynarım.)

Olumsuz şekil yapma:
I like ice-cream. (Dondurma severim.)
I Don't Like ice cream.

It rains o lot here in winter ( Kışın çok yağmur yağar.)
It doesn't rains o lot here in winter.

My uncle plays the guitar well. (Amcam iyi gitar çalar.)
My Uncle doesn't  plays the guitar well.

They know my phone number. (Onlar benim telefon numaramı biliyor.)
They doesn't know my phone number.

He has a red car. (Onun kırmızı bir arabası var.)
He hasn't a red car.

İngilizce yazalım:
Mary asla elma yemez. -  Mary never eats apples.
Sen her pazar yüzer misin? -  Are you swim every Sunday?
Senin kız kardeşin Türkiye'de mi çalışır? -  Is your sister work in Turkey?
Baban her gün Ankara'ya gider mi? -  Your father go to Ankara the every day.
Mark nadiren İzmir'e uçar.  Mark files izmir the rarely.

Sıralama:
1 - 4 - 5 - 2 - 3

İngilizce Kelime yaz:
Fren: Brake
Oturak: Seat
Tekerlek: Wheel
Zincir: Chain
Vites: Gear

Türkçe kelime yaz:
to boil : kaynatmak
to grill : ızgarada pişirmek
to fry : (yağda) kızartmak
to slice : dilimlemek
to add : katmak, ilave etmek
to peel : soymak
to chop : doğramak
to spread : yaymak, sürmek
pepper : biber
fish : balık
chicken : tavuk
mushroom : mantar
onion : soğan
eggplant : patlıcan
carrot : havuç