8. Sınıf İngilizce - Countable (sayılabilir) ve Uncountable (sayılamaz)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
EXPRESSING QUANTITY

İngilizcede kelimeler countable (sayılabilir) ve uncountable (sayılamaz) biçiminde ikiye ayrılır. Sayı ile ifade edemeyeceğimiz katı veya sıvı maddeler (yağ, süt, pirinç, su gibi), uncountable oldukları için miktar belirten food quantifiers olarak adlandırdığımız ifadelerle birlikte kullanılırlar: a tablespoon of sugar (bir yemek kaşığı şeker) gibi…

FOOD QUANTIFIERS

Yiyecek ve içeceklerin miktarını belirtirken kullanabileceğimiz bazı ifadeler şunlardır:

a glass of water: bir bardak su
a packet of pasta: bir paket makarna
a tablespoon of sugar: bir yemek kaşığı şeker
a bowl of rice: bir kase pirinç
a teaspoon of salt: bir çay kaşığı tuz
a carton of milk: bir kutu süt
a clove of garlic: bir diş sarımsak
a plate of cookies: bir tabak kurabiye
a cup of hot water: bir fincan sıcak su
a spoonful of sugar: bir kaşık şeker
a slice of bread: bir dilim ekmek
a head of lettuce: bir demet (baş) marul
a piece of cake: bir parça kek
a pinch of parsley: bir tutam maydanoz
a handful of lentils: bir avuç mercimek
a bunch of grapes: bir salkım üzüm
a kilo of flour: bir kilo un
a liter of water: bir litre su

Yemek tarifi yapılırken genellikle bu tür ifadeler kullanılır:

Put the slices of bread in an oven. (Ekmek dilimlerini bir fırına koyun.)
Put a liter of water into a pan. (Bir tencereye bir litre su koyun.)
Add two tablespoons of oil. (İki yemek kaşığı sıvı yağ ilave ediniz.)
Add a glass of rice. (Bir bardak pirinç ilave ediniz.)

QUANTIFIERS

İngilizcede sayı veya miktar belirtmek için kullanabileceğimiz diğer ifadeler şunlardır. Bu bölümde genel olarak 3. ünitede yer verilen quantifiers verilmiştir.

a few: birkaç                                                  a little: biraz, azıcık
(a few minutes: birkaç dakika)                      (a little salt: biraz tuz)

some: biraz, birkaç                                        lots of (a lot of): bir sürü, çok sayıda/miktarda
(some cheese: biraz peynir)                          (lots of local dishes: bir sürü yöresel yemek)

Bu ifadelerin cümle içerisinde kullanılışlarına bakınız:

Boil the water for a few minutes. (Suyu birkaç dakika kaynatınız.)
Put a little salt into the boiling water. (Kaynayan suya azıcık tuz kat.)
Add some cheese and fold it. (Biraz peynir ekle ve katla.)
I tried lots of local dishes. (Çok sayıda yöresel yemek denedim.)