Şifeyi çözün bakalım - Suçlu kim?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kardelen

  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Hatay / İskenderun
  • 3198
  • +238/-0
  • Cinsiyet: Bay
Şifeyi çözün bakalım - Suçlu kim?
« : 29 Mayıs 2016, 16:39:41 »
Candan hanım, anahtarıyla komşusu Dilek hanımın dairesinin kapısını açtı.
Kapının aralığından içeriye doğru seslendi.
Ses gelmeyince daireye girip odaları dolaşmaya başladı.
Yatak odasına geldiğinde Dilek hanımı kafası kanlar içinde baygın şekilde yerde yatarken gördü.
Candan hanım hemen ambulansa haber verdi.
10 dakika sonra saat  10 da olay yerine gelen ambulanstaki görevliler
Dilek hanımı hızlı bir şekilde araca bindirip hastaneye ulaştırdılar.     
Dilek hanım ameliyatın ardından yoğun bakıma alındı.

Ambulanstan sonra olay yerine gelen polis ekipleri incelemelere başladılar.
Polis Dilek hanım hakkında şu bilgileri edindi:
Dilek hanım 20 yaşlarının sonundaydı. Çok küçük yaşta anne ve babasını trafik kazasında kaybetmişti.
Geçen yıl eşinden boşanan Dilek hanım yaklaşık bir yıldır bu dairede oturuyordu.
Geçimini ailesinden miras olarak kalan 2 dükkanın kirasıyla sağlamaktaydı.

Polisler daha sonra Candan hanım ile görüşme yaptılar.
- Dilek hanımla ne zaman tanıştınız?
- Dilek benim üniversiteden arkadaşımdır. Geçen yıl eşinden boşandıktan sonra kendisine ev bakıyordu.
Bende alt katımdaki o zaman kiralık olan bu daireyi ona söyledim. Yaklaşıkbir yıldır burada kalıyor.
- En son ne zaman görüştünüz?
- Memurluk sınavı başvuru ücretini yatırmak üzere bugün beraber bankaya gitmek için dün akşamdan sözleşmiştik. Sabah 9 gibi zili çaldım. Kapıyı  biraz geçte olsa açtı. Kapıyı çok fazla aralamadan bana hasta olduğunu gelemeyeceğini söyleyip onun sınav parasınıda yatırmamı rica etti.
- Peki ne zaman ve niye anahtarınızla evine girdiniz?
- Sabah kapıdayken kimlik numarasını alıp bankaya  gittim. Ancak bankada kimlik numarasının yanlış olduğunu öğrenince bankadeyken Dileği telefonla bir kaç kez aradım. Ama telefona cevap vermedi.
Dönüşte dairesine uğradım zili defalarca çaldım ama kapıyı açmadı. Bende merakettiğimden bendekiyedek anahtarıyla dairesine girdim.
- Sabah kapıda başka birşey konuştunuz mu?
- Bir ihtiyacı olup olmadığını sordum. Bir şey istememdiğini ama dün ders çalışırken kafasına bir sorutakıldığını söyleyip bana bir soru sordu. Sorusu biraz garip gelmişti açıkcası.
- Soru neydi?
- Mehmet Akif Ersoy'un Safahat kitabında yer almayan eserlerden birisi hangisidir? Diye sordu.
Bende cevap olarak istiklal marşı olması gerek dedim. Ondan sonrada vedalaştık zaten.
- Soru neden garip geldi ki?
- Çünkü Dilek bu konularda çok bilgilidir. Üniversitedeki tez konusuda Mehmet Akif Ersoy'un eserleri üzerineydi.
- hımmmm Size verdiği kimlik numarası yanınızda mı?
- Evet telefonuma kaydetmiştim.
- Bilmiyorum sizin için ipucu olur mu ama numarayı söylerken çok yavaştı. Sayıları garip bir şekilde kodlayarak söyledi.
- Lütfen size kodladığı şekilde söyleyin.
- Tabi söyleyeyim.
- bir - beş, iki - on, bir - üç, bir - altı, beş - üç
- Sizinle tekrar iletişime geçebiliriz. Lütfen telefonunuz açık olsun.

Polisler Dilek hanımın telefonunda yaptıkları incelemede cevapsız aramalarda ve görüşülen kişiler listesinde
beş kişinin ismini tespit ettiler.

Bu kişler:
1. Dilek hanımın eski eşi Osman bey
2. Dilek hanımın kuzeni Murat bey
3. Dilek hanımın eski arkadaşlarından Gizem hanım
4. Dilek hanımın boşanma avukatı olan Metin bey
5. En son olarakta cevapsız aralamalarda ismi olan Candan hanım

Elde ettiği bilgileri değerlendiren polisler suçluyu tespit ettiler.
Peki sizce suçlu kim?
 

CEVAP:
Polisler, Dilek hanımın kimlik numarası olarak söylediği sayıların bir anlam ifade ettiğini biliyorlardı.
Verdiği sayıların anlamını çözdüler.

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!

Bir, beş,  aslında İstiklal marşındaki 1. satır 5. harf anlamına geliyordu.
İki, on,  2. satır 10. harf
Bir, üç,  1. satır 3. harf
Bir, altı  1. satır 6. harf
Beş, üç,  5. satır 3. harf

1. harf m'yi
2. harf u'yu
3. harf r'yi
4. harf a'yı
5. harf t'yi

işaret ediyordu. Bunun üzerine Polisler Murat'ı sorgulamaya aldıklar. Uzun sorgulamalar ardınan Murat suçunu itiraf edip olayların nasıl gerçekleştiğini anlattı.

Murat: "Olay günü Dileğin evine gidip kapısının önünde kendisinden borç para istedim. Vermeyi kabul etmeyince elimdeki silahı göstererek zorla içeriye girdim. Odalarda değerli bir şeyler arıyordum ki kapı çaldı. Dileğe kapıyı açmasını ama en ufak bir yanlış hareketinde hem kendisini hemde gelen kişiyi öldüreceğimi söyleyip yüzünü görebileceğim şekilde kapının yanında durdum. Gelen kişiyle biraz konuştular. Kapıyı çalan kişi gittikten sonra ise bana senin gibi kumarbaza verecek param yok dedi. Bende o anlık sinirle kafasına silahın kabzasıyla vurdum.  Kanlar içinde yere düştüğünü görünce korkup kaçtım.