İbrahim Havvas Hz'lerinin şu hatırası ne güzeldir:
İbrahim Havvas Hz'leri bir talebesi ile yola çıkar. Telebesine;
"Yol boyunca ikimizden birinin reis (başkan) olması gerekir.Kim başkan olursa yolda işlerin idaresi onun elinde olur," buyurdu.
Talebesi de ona:
"Reis siz olun efendim," dedi.
"Reis olursam benim sözlerime itiraz etmiyeceksin." Telebe saygı ile:
"Peki efendim," der.
Yolda herhangi bir yerde konaklayacakları zaman İbrahim Havvas Hz'leri talebesine "otur" der, kendisi işe koyulur. Kuyudan su çeker.
Ateş yakar. Yemek pişirirç Bulaşıkları yıkar.
Bütün hizmetleri bizzat kendisi görürç Talebe utancından renkten renge girer. Başkana bir şeyde diyemez.
Hatta yolda şiddetli bir yağmurda yağar.Sığınacak bir yer bulamazlar.
Oldukları yerde talebeyi oturtturur. Kendi paltosunu çıkarıp sabaha kadar
ayakta taelbesinin başına tutar. Hac'dan sonra yolculuğun sonunda İbrahim Havvas Hz'leri talebesine şöyle buyurur:
"Evladım; Reis olduğun zaman sana yaptığım gibi yaparsın. Reis başkalarınıa hizmet ettiren değil;
onlara hizmet edendir. Onların dünya ve ahireti için çalışan kimsedir. Reis başkalarından gelen sıkıntılara severek katlanan insandır" buyurdu.
903 (H. 291) yılında Rey Camiinde vefat etmişlerdir.
(Ruh'ul Beyandan Seçme 200 Hikaye kitabından)