Peygamberimizin ailesinde israftan kaçınılırdı. İsraf, bir insanın, malını cömertlik sınırlarını aşarak, aşırı bir şekilde harcaması demektir. Allah, cimriliği yasakladığı gibi israfı da yasaklamış ve şöyle buyurmuştur:
“Elini boynuna bağlı kılma (cimri olma) ve büsbütün de onu açıp israf etme ki, sonra kınanmış olursun ve eli boş açıkta kalırsın” (İsra 26-29)
“Yeyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez” (Araf 31)
Pegamberimizin ileri yaşında Müslümanlar bolluk ve refaha kavuşmuşlardı. Arabistan yarımadası Müslümanların hakimiyetinde ve Peygamberimizin kontrolü altındaydı. Bununla birlikte Peygamberimiz ve ailesi hiçbir zaman kendileri için saraylar kurdurmamış, özel yemekler yememiş, özel kıyafetler içinde yaşamamışlardır. Sıradan bir insan hangi şartlarda yaşıyorsa Peygamberimiz ve ailesi de aynı durumda yaşamıştır.
Peygamberimiz ve ailesinin sade bir yaşam sürmesinin nedeni, gerçek değerli olan şeyin inançlar ve güzel davranışlar olduğuna inanmaları, kullanılan eşyanın yaşamımızı kolaylaştıran birer araç olduğunu düşünmeleridir. Peygamberimiz insanlara giydikleri elbiselere, içinde oturdukları eve, bindikleri araçlara ve yediklere yemeklere göre değer vermez, inançlarına ve yaptıkları güzel davranışlara göre değer verirdi. Allah katında da değerli olan insanların inançları ve salih amelleridir.