Sesin Genliği, sarkaç, salınım hareketi
Belli zaman dilimleri içinde belirli bir hareketin tekrarlanması olayına salınım hareketi denir.
Resimdeki sarkaç önce bir yönde, sonra bu yönün zıttı yönde hareket etmektedir. Sarkacın denge konumundan (0 konumundan ) itibaren bir yönde ulaşabildiği en büyük uzaklığa genlik denir.
Sesin Frekansı:
Meydana gelen titreşim sayısı bir saniyede ne kadar fazla olursa o kadar ses dalgası oluşur. Birim zamanda oluşan titreşim sayısına frekans denir. Frekansın birimi hertz olarak adlandırılmış olup Hz sembolü ile gösterilir.
Birim zamandaki salınım sayısı arttıkça frekans artar, azaldıkça frekans azalır. Ses
frekansının artması bir saniyede oluşan titreşim sayısının artmasıyla gerçekleşir. Farklı
diyapozonlara lastik tokmakla vurduğumuzda diyapozonun frekansı ne kadar büyükse
o kadar ince ses, frekansı ne kadar küçükse oluşan ses aynı oranda kalın ses olur.
Sesin frekansı arttıkça ses inceleşir, azaldıkça ses kalınlaşır. ince sesi kalın sesten ayıran bu
özelliğe sesin yüksekliği denir. Dolayısıyla sesin yüksekliği sesin frekansına bağlıdır.
Sesin frekansı titreşim yapan maddenin boy ve ebatlarına bağlı olarak değiştiği gibi
maddenin cinsine de bağlı olarak farklılık gösterir. Örneğin boy ve kalınlıkları eşit
titreşim hareketi yapan çelik ve bakır tellerin ürettikleri seslerin frekansları birbirinden
farklıdır. Tabiatta çok değişik frekans değerlerinde ses üretilmekte iken bizler fizyolojik
yapımız gereği olarak ancak 20 Hz ile 20 000 Hz frekans değerleri arasındaki sesleri
duyabiliriz. Ürettiğimiz sesler de bu frekans bandındaki seslerdir. Yani insanlar çok
küçük ve çok büyük frekanslı sesleri duyamaz. insan kulağının işitemeyeceği kadar yüksek
frekanslı ses dalgalarına ultrason dalgaları denir.
Ultrason dalgaları adı verilen ses dalgaları frekansları 20 000 Hz-150 000 Hz arasında olan ve işitilemeyen seslerdir
Ses şiddeti:
Ses şiddeti, üretilen sesin kuvvetli (şiddetli) ya da hafif olmasıdır. Sesin şiddeti
genlik ile doğru orantılıdır. Ses dalgasının genliği arttıkça sesin şiddeti artar, genliği azaldıkça sesin şiddeti azalır. Ses dalgalarında genlik ne kadar büyük olursa sesin şiddeti de o kadar büyük olur. Ses şiddetine gürlük de denir. Sesin şiddeti genlik değeri ile orantılıdır. Ses dalgasının genliği arttıkça sesin şiddeti artar, genliği azaldıkça sesin şiddeti azalır. Örneğin iş makineleri otomobillere göre daha büyük genlikte ses ürettiğinden iş makinelerinden çıkan ses bizleri daha fazla rahatsız eder.
Ses şiddeti, ses kaynağına olan uzaklık ile ters orantılıdır. Ses kaynağından uzaklaştıkça ses dalgalarının taşıdıkları enerji azalacağından sesin şiddeti de azalacak, böylece belli bir uzaklığa ulaştığımızda sesi duymak da güçleşecek, belli bir uzaklık değerinden sonra ses hiç duyulamaz hâle gelecektir. Seslerin işitme sağlığımıza zararlı olup olmadığı, bir sesi duyup duyamamamız,
ses düzeyi denilen bir büyüklükle ilgilidir. Ses düzeyini ölçmek için kullanılan birim
desibel olup dB sembolü ile gösterilir.
İnsan kulağının algılayabileceği en düşük ses şiddeti işitme eşiğidir. Birçok insanın duyabildiği en düşük ses düzeyi olan işitme eşiği sıfır desibel olarak kabul edilir. Sıfır desibel sessizlik değil işitilmeyecek kadar düşük ses şiddetidir. Fısıltı yaklaşık 20 - 30 dB şiddetindedir ve zor işitilir. Uluslararası Standartlar Örgütünün ortaya koyduğu rahatsızlık duyma noktasının başlangıcı yaklaşık 60 dB’dir. 70 desibel ve üzeri sesler gürültü sınırına ulaşır. Normal bir konuşma şiddeti olan 60 dB’in üstü insana rahatsızlık verir. Kulağımızın yanında patlayan bir balon veya havalanan bir jet uçağının ses şiddeti yaklaşık 160 dB’i bulur. Bu da gürültü sınırının bir hayli üstündedir. Bu yüzden, ses düzeyi 60 dB’den büyük olan ortamlarda uzun süre kalındığında işitme sorunları ile karşılaşılabilir. 120 dB’lik bir ses, duyma organımız olan kulaklarımızda hasara neden olabilir. Böyle bir ses, 30 dB’lik bir gazete hışırtısının yaklaşık 1 milyar katıdır.
Sesin şiddeti neyle ölçülür?
Ses düzeyi, desibelmetre aracı ile ölçülür. Ses düzeyini belirlemek için kullanılan ilk birim bel dir. Bu ad, telefonu icat eden Alexandre Graham Bell (Aleksandır Graham Bel)’in onuruna verilmiştir. Ancak ses düzeylerinen verilen değerler pratik uygulamalar için çok büyük olduğundan bel birimi onda bir
oranında azaltılarak elde edilen desibel adı verilen biriminin kullanılmasına geçilmiştir.
Aynı sesin çeşitli müzik aletlerinden çıktığı zaman gösterdiği farklılığa sesin tınısı denir. Tını, sesin farklılığını ifade ederek kaynağının cinsini belirlemeye yarayan bir ses özelliğidir.
Aynı notayı çalan farklı müzik aletlerinin ürettiği ses dalgalarının frekansları aynıdır. Fakat ses kaynakları farklı olduğu için yani müzik aletlerinde ses üretmek için farklı malzemeler kullanıldığı için sesler farklı olarak algılanır.
- Sesler arasındaki tını farkı, renk farkıdır. Ses, kendine özgü olan bu rengi, taşıyıcı bir titreşimin (asal dalganın) üzerine ğoranlığ olarak, yan titreşimlerin binmesiyle oluşan karmaşık titreşimlerin sonucunda kazanır. Frekansı oluşturan saniyedeki periyot sayısı ne kadar fazla olursa ses o kadar tiz, periyot sayısı ne kadar az olursa o
kadar bas olur.
- Akordeon, keman ve şütten oluşan bir müzik grubu içinde müzik aletlerini kullanan müzisyenler aynı notayı (tonu) çalsalar da bu enstrümanların seslerinin farklılığının temel nedeni tınılarındaki farklılıktır.
- Tını, aynı yükseklikte ve aynı şiddete farklı müzik aletlerine ait sesleri kulağımızın ayırt etme özelliği olup aynı frekansta ses üreten farklı kaynakların ürettikleri seslerin farklı olarak algılanmasıdır.
Müzik aletlerinden belirli frekanslarda farklı sesler oluşur. Bu farklı seslere nota denir. Notalardan çıkan seslerden bazıları ince (tiz), bazıları ise kalın (pes) dır. Telli çalgılardaki tellerin kalınlık, gerginlik veya uzunluk gibi niceliklerin değişimi telin titreşiminde oluşan farklılığa, titreşim hareketindeki farklılık ise tellerdeki titreşim nedeniyle oluşan sesin frekansının da değişmesine neden olur. Buna göre gergin bir telin titreşimi ile oluşan sesin frekansı;
- Telin boyu ile ters orantılı ( Telin boyu arttıkça, frekansı azalır yani ses kalınlaşır.),
- Telin kalınlığı ile ters orantılı (Telin kalınlığı arttıkça, frekansı azalır yani ses kalınlaşır.),
- Telin gerginliği ile doğru orantılı (Telin gerginliği arttıkça, frekansı da artar yani ses incelir.),
- Telin cinsine bağlı,
- Titreşim yapılan ortamın sıcaklığına bağlı (Sıcaklık tellerin boylarını ve gerginliğini etkileyeceğinden sesin frekansını da etkiler.) olarak değişir.
Vurmalı müzik aletleri
Vurmalı müzik aletlerinde kullanılan derinin kalınlığı, gerginliği ve yüzey alanı değiştirilerek oluşan titreşim hareketindeki değişimlere bağlı olarak değişik frekanslarda ve farklı yükseklikte, yani farklı kalınlık ya da incelikte ses dalgaları üretilir.Vurmalı bir müzik aletinde üretilen sesin frekansı;
- Kullanılan derinin gerginliği ile doğru orantılı (Kullanılan derinin gerginliği arttıkça sesin frekansı ve yüksekliği artar, ses ince yani tiz ses çıkar.),
- Kullanılan derinin yüzey genişliği ile ters orantılı (Kullanılan derinin yüzey genişliği arttıkça sesin frekansı ve yüksekliği azalır, ses kalın yani pes çıkar.),
- Kullanılan derinin kalınlığı ile ters orantılı (Kullanılan derinin kalınlığı arttıkça sesin frekansı ve yüksekliği azalır, ses kalın yani pes çıkar.) olarak değişir.