Ayşe Reşad

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Ayşe Reşad
« Yanıtla #10 : 25 Şubat 2009, 22:26:41 »
ARAFAT MEYDANINDAN

Lebbeyk Allahumme lebbeyk!..
Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk!..
İnnel hamde vennîmete leke velmulk!.. Lâ şerîke lek!.

Arafat Meydanı...

Burası mekânların en güzeli.. Mekânların en ulvîsi..
Tüm dünya müslümanlarını aynı anda kucaklayan,
Tek tek yürek çırpınışlarından, ilâhi bir koro oluşturan,
Zaman üstü mekân..

İbrahim Aleyhisselâm’ın duasına “Amin” diyen,
Allah’ın çağrısına icâbet eden sevgili kulları,

Bugün burada;
Bir akıl
Bir yürek
Bir ses
Bir bilek olmak için toplanmışlar..

Zulme “hayır!” dedikleri için..
Tâğutlara baş eğmedikleri için,
Gönüller dolusu “Lebbeyk” diyorlar..

Lebbeyk Allahumme lebbeyk!
Allah’ım emrindeyim!
Allah’ım emrine âmâdeyim!

Bu çoşkuyu, bu heyecanı, bu ulvî tabloyu anlatmak mümkün değil..
Yürekler hissediyor ancak.. Yaşamak gerek ancak..

Evet, yaşanılası güzelliklerin hepsi burada..
İnsanlar, sanki yeni bir dirilişin çoşkusunda, heyecanındalar..

Sanki dün, her türlü dünya telâşesiyle, dünya malıyla meşgul olanlar, makamında oturup emir yağdıranlar, çarşı-pazar dolaşanlar, bunlar değil..

Bunlar kutsîler ordusu..
Bembeyaz giysileriyle sanki ruhlar âlemini andırıyorlar..
Rahman’ın buyruğuyla toplanmışlar;

Lebbeyk Allahumme lebbeyk!
Sana geldim Ya Rabbî!.. Giydiğim ihrâmımla; maddeten ve mânen dünyanın tüm zînetlerini bıraktım, yüreğimi gözyaşlarıyla akladım, sana geldim! Kapına geldim Ey Yüceler Yücesi!..

Hüzünlerimi, anlık sevinçlerimi, hırslarımı, hiç bitmeyen, hiç doymayan nefsî arzularımı bıraktım sana geldim, Ey Merhametlilerin en Merhametlisi!..

Sen her zaman benimlesin, bense;Senden gayrı herşeyle olmanın ezici burukluğu, pişmanlığı, gözyaşlarıyla, işte şimdi Seninleyim,
Ey Şefkatlilerin en Şefkatlisi!..

Lebbeyk Allahumme Lebbeyk..
Lebbeyke ve sa’deyk vel hayru kulluhu biyedeyk,
nestağfiruke ve netûbu ileyk..

Biz ki, burada, Kur’an soluklarıyla yeniden dirildik..
Bir daha asla uyutulmamaya and içerek uyandık..
Bizi bağışla Allah’ım!..

Biz ki, ahd-u peymânımızı yenilemeye geldik..
Dünya kirlerinden silkinip, Sana tam kul olmaya geldik..
Bizi bağışla Allah’ım..
Kendi ellerimizle ateşe attığımız çocuklarımız için!..Ağlamayan gözlerimiz, ürpermeyen kalplerimiz, maddeye kilitlenmiş beyinlerimiz için..Bizleri bağışla Yâ Rabbi,

Rahat yataklarımızda, kurulu sofralarımızda, aklımıza bile getirmediğimiz, dünyanın her köşesinde sindirilmeye çalışılan, mazlum müslümanlar için!.. Bizleri bağışla Allah’ım.

“Hiç olmazsa dua edin!” diye haykıran, çığlıkları göklere ulaşan mazlum kardeşlerimiz için, Filistin için, Gazze için bizleri bağışla Allah’ım.

Bize verdiğin cennetleri bir bir tükettiğimiz için bizi bağışla ya Rabbi!

Ömür sermayesini HİÇ e yatırıp hebâ ettik, affet!

Affet Allah’ım!.. Kapına geldik, sonsuz merhametine sığındık!

Şu mekânda, gözyaşlarıyla arınmış olarak,
Ahd-u peymânımızı yeniliyor, yeniden bîat ediyoruz:

Nefsimizin en ince kusurlarına bile vâkıf olan senin huzurunda,
Nefis putlarını tek tek taşlayacak,
Ellerimizde diriliş meş’aleleriyle, yurdumuza döneceğiz,
Tek tek ışıtmak için yürekleri..

Sımsıkı senin ipine sarılacak,
Hepimiz tek vücut, tek ses, tek yürek, tek kuvvet olacağız..

Ne olur affet Allah’ım! Kendine kul kabul et!
Emânetini kabzetmek zamanına kadar
Bizleri emanette emin kıl!
 
Hac Günlüğümden- Arafat 2002

Efendim bayramınızı tebrik ediyorum, hayırlar getire inşaAllah..
Kurbanınız, KURB-anınız ola..

muhabbetle

Ayşe Reşad

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Ayşe Reşad
« Yanıtla #11 : 25 Şubat 2009, 22:29:45 »
Ben hep seninleyim sen nerdesin kiminlesin?

Hiç dikkatinizi çekti mi sizin de; Bizi en çok seven, en şefkatli, en cömert, en bekleyenimiz.. Bize bizden yakın, hiç terketmeyenimiz O, Allah subhanehu ve teala kullarıyla buluşmak için hep vesileler yaratmış?..
 
Sarmış adeta tüm zamanı esmasıyla..Bin çeşit vesile icad etmiş ki uyanalım, koşalım kucağına..Bekliyor iştiyakla hep bizleri.
 
Bakın şöyle zaman dilimlerine, boş bir an göremezsiniz hiç..Cuma günündeki duaların kabul olduğu o "giz"li vakit, her gece dünya semasına inip, kucağını açıp bekleyen, 4 haram aydaki katlanan ameller-ibadetler, 3 aylar ve kutlu geceler, ramazan, şevval oruçları, hac ayları..
 
Esmasını sarmış zamana-vakitlere, bekliyor bizleri..
Gelin affedeyim..Gelin rızk vereyim..Gelin..Gelin!
 
Ve çağları kuşatan bir nida: Nerdesin?!
Ey kulum ben hep seninleyim, sen nerdesin?! Kiminlesin?!
 
Her yeni günle, ayla, saatlerle sunulan fırsatlar zinciri..
 
Gel temizlen! Sileyim önceni..Sıfırdan başla hayata.
Üstelik de geçmiş günahlarını sevaplara çevireyim!
 
Sadece bir gayret bizden, bir meyil, bir hicret O'na doğru.
Bekliyor iştiyakla hep O..

 Hadi zamana adres bırak, sende kalsın istiyorsan!
 
Efendim, işte şimdi zamanlara adres bırakma vakitleri.. Kameri ayların son ayı Zilhicce'ye girmek üzereyiz; 29 Kasım 1 Zilhicce..Zilhicce dört haram aydan bir tanesi hem de hac ayı malum.. Kur'an'da "Ve leyalin aşr" "On geceye yemin olsun ki.." diye Rabbimizce işaret edilen, hadislerle de Efendimiz aleyhisselam tarafından müjdelenen kutlu zaman dilimi..
 
10 gün sadece..Ama değerlendirilirse bir ömre bedel! Öylesine faziletli.
Rahmetin sağanak sağanak indiği zaman-üstü, çok özel 10 gün..
 
Bugünlerde uyanık olmak, olabildiğince Rahmetten istifade etmek lazım, aman dikkat edelim..Ne yapalım peki?
 
Önce efendim, sevapların arttığı, günahların silindiği bu günlere, sadık bir tevbe ile başlamalı..Hani ayette geçiyor ya: “Tûbû ilAllahî tevbeten nasûha” "Ey  iman edenler Allah'a nasuh bir tevbeyle tevbe edin"
 
Öyle işte, dönmemecesine bir geri dönüş, herbir günahtan.

 Sonra “Sayılı günlerde Allah’ı zikredin -tekbir alın- ”Bakara-203 Emrince -ki bu 10 gün kastedilir alimlerimizin beyanıyla- bol bol zikretmeli.. Hadiste: "Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin" buyrulmuş.. Musned-1/257
 
Malum:Tesbih subhanAllah; Tahmid, elhamdulillah; tehlil,
lâ ilâhe illâllah; Tekbir ise Allahu ekber demektir.
 
Eğer biz; "SubhanAllahi velhamdulillahi ve lâilâheillâllahu vAllahuekber" der ve "Vela havle vela quvvete illa billahilaliyyilazim" ilave edersek hepsini toplamış oluruz..
 
Bu 10 günde zikir ve tekbirleri sesli yapmak lazım..Hz. Ömer radıyAllahu anh bu sayılı günlerde, çarşıda-pazarda sesli olarak zikrederek dolaşırmış hep..Bizler de her fırsatta sesli yapalım ki yanımızdakiler de duysun, uyanışlara vesile olsun, örnek olalım inşaAllah..
 
Tekbirler iki çeşit bugünlerde efendim, birisi bu yukarıda dediğim; 1 Zilhicce'den bayrama kadar, her vakitte yapılabilecek olan mutlak tekbir..
 
Diğeriyse Arefe günü sabah namazından başlayarak, bayramın 4. günü ikindi namazında sona erecek olan mukayyed tekbir  ki buna biz teşrik tekbiri diyoruz, vaciptir. Her farz namazın sonunda bir kez: "Allahuekber Allahuekber Lâilâhe illâ'llâhu va'llâhuekber Allahuekber ve li'llâhi'lhamd" diyoruz unutmayalım inşaAllah..
 
Biz hanımlarla şöyle bir şey düşündük unutmamak için ;) Herkes evinde, namaz kıldığı yere "Teşrik Tekbirlerini Unutma!" diye bir kağıda kocaman yazıp asacak :) Çocuklara, bu  notun altına altına söylenecek tekbirleri de yazabilirsiniz, akılda olsun ;)

Yine efendim, bu 9 günde oruç tutmak çok faziletli.. Bakın hadise: "Allah'a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce'nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir Gecesine denktir.” Tirmizi
 
Efendimiz aleyhisselam  bu 9 günü oruçlu geçirirmiş hep.. O'na benzeyelim elden geldiğince inşaAllah.. Hiç tutamayanlar aman Arafe Günü orucunu kaçırmasınlar! Hadisin müjdesiyle arefe orucu, geçen senenin ve gelecek senenin günahlarına keffarettir..
 
Asla ihmal etmemeli, çocuklarımızı da alıştırmalı daha küçük yaştan.. Hem de iftarda onların sevdiği yiyecekleri yapıp, hoşlarına gidecek hediyeler alarak onları onurlandırmalı, ileriye hoş hatıralar bırakmalı ;)

 "Günlerden hiçbiri yoktur ki onlarda yapılan bir iş,  Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan işten daha faziletli ve yüce, Allah’a daha sevimli olsun.."  Tirmizi
 
Efendim, bu 10 günde iyi amelleri arttırmak lazım.. Aklımıza gelecek, ihlasla yapılmış, başkasına faydası dokunacak her iyi iş buna dahil..Birisinin işini halletmek, gayrına hizmet etmek, sadaka vermek, hediyeleşmek, Kur'an öğrenmek-öğretmek, iyiliği emretmek, birisinin gönlünü almak vb.. dedim ya aklınıza-yüreğinize ne gelirse ;) Unutmayalım ki katlanıyor her iyi iş, her ibadet bugünlerde.
 
Normal işlerimizi bile niyetlerle hayra çevirebiliriz, istersek..Başlarken; "senin rızan için ya Rab" der, niyet edersek adetlerimiz dahi ibadetlere döner.. Bakın hatta merdiven inip-çıkarken bile zikrederek, bu mecburi eylemi ibadet haline dönüştürebiliriz :) Yine durakta-sırada beklerken, otobüste-arabada giderken vb ;)

 Yine bu 10 günde rahmet bol olduğundan, nefse "zor" gelen şeyler, Rabbin izniyle kolaylaşır..İşte nefse baş eğdirmenin, nefse söz geçirmenin kolay olduğu bu zamanda, yapmak isteyip de yapamadığımız bir hayırlı işe "Bismillah" deyip başlamalı hemen;) Görün bakın Rabbim nasıl kolay edecek zorları bu iklimde.. Dargınların barışması mesela, kolay olur bu sağanak altında..Ne olur ihmal etmeyelim.. Fırsattır nefse inat, barışalım, barıştıralım, sılay-ı rahim yapalım inşaAllah..
 
Rabbim'den hayırlar getirmesini diliyorum hepimiz için..
 
Uzun oldu yine ;) Özür ve muhabbet ile efendim
 
Ayşe Reşad
 

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Ayşe Reşad
« Yanıtla #12 : 25 Şubat 2009, 22:39:26 »
Her baktığımda ilk kez görüyormuşum gibi.."

                     "Kim ki Kabe'ye gitmek nasip olsa Huda rahmet eder,
                             Her kişi hanesine sevdiğini davet eder."


Mekke'ye girmek üzereyiz..İşte ilk Harem sınırı, o dev Kur'an'ın altından geçiyoruz..
Ruhum kanatlanıyor, tüm hislerim ayakta..Zikri, salavatları arttırıyorum. Burnumun direği sızlıyor, gözlerim doluyor yine: "Ya Rab! Diyorum ayırma beni buradan, mahrum etme senden n'oolur!" "Ya Rab her daim gelemesem de, istediğim her an gelebilme ihtimalini alma benden ne olur.."
 
Gözyaşlarım tesbihim, damla damla zikirdeyiz Lebbeyk!..
 
İşte geçtik sınırı..Artık kucağındayım ya Kerim! Evindeyim yine işte ya Veduud!..
 
Bu sınır zaman tüneli adeta..Geçince boyut değiştiriyor insan. Az önceki sen, sen değilsin. Her amelin katlanıyor, kanatlanıyor aşkla..Sınır dışındaki namaz ile, "lailaheilAllah(c.c.)" ile, salavatlarla, her iyi ve kötü amellerle buradaki bir değil..
Bu "bilmek" le bağlanıyorum..
 
Ve kokusu geliyor "aşk"ın..O dayanılmaz, o hep ruhumda tuttuğum, o muhteşem, o hiç tarif edilmez koku, meftun olduğum..Lebbeyk!
 
İşte göründü Aşkın Mihrabı..Nur içinde Nur, o azamet o ihtişam..
 
Dalga dalga büyüyor aşk..Cezbeye tutulmuşlar sanki, akıyor insanlar..Hep bir Yön'e; O'na..Irk ırk, renk renk, ülke ülke, her yaştan yürek yürek akıyorlar..
 
Lebbeyk Allahumme lebbeyk!
 
Nurdan kocaman bir mıknatıs sanki, çekiyor pervaneleri..Aşkın gücü bu elbet, Allahuekber!
 
"Ben"lerinden soyunmaya, varolmaya, yanmaya koşuyorlar.. Koşan ayaklar değil, yürekler vAllah(c.c.)i..Öyle muhteşem bir tablo ki, seyrine doyum olmaz. Ve yaşanır sadece, asla anlatılmaz.
 
Sesleri geliyor dalga dalga: Lebbeyk Allahumme lebbeyk!
 
Karışıyorum pervanelerin arasına..Bismillahi Allahuekber! Haydi yanmaya..
 
Ruhumda hep tuttuğum o koku ziyadeleşiyor..İşte işte "en yakın"dayım..
 
İşte karşımda o hiç bakmaya doyamadığım, gözümü-ruhumu almadığım, o en çok özlediğim, en hasret olduğum, o muhteşem efsunlu güzellik..Aşkın menbaı.
 
Gözlerim-yüreğim boşalıyor tesbih tesbih..Sanki daha o gün burada değildim..Sanki hiç sarılıp koklamadım, hiç söyleşmedim kucağında..Sanki ilk görüyorum..Her varışımda hep ilkleri yaşadığım, yetim yüreğimi sarmalayan ana kucağım..
 
Lebbeyk ey kimsesizler kimsesi!
 
Ey gariplerin Sahibi lebbeyk!
 
Sar beni hadi! Onar tek tek kırıklarımı..Tut yüreğimi! Sakın bırakma..
 
Ben  hiçbirşeyi böyle özlemedim..
Hiç böyle hasret olmadım..
Hiç korkmadım böylesine kaybetmekten..
Hiç.
 
Sar beni ana kucağım, onar tek tek kırıklarımı n'oolur..Lebbeyk Allahumme lebbeyk!
 
"Kendisini selamlayan her kişiye, yarın ötelerde şahidlik edecek"
 
Hacerulesved'i selamlıyorum: "Şahid ol, bak burdayım..Çağırdı ve geldim. Ne olur yüreğinde tut beni de..Adımı sakla ötelere ne olur..
 
Bismillahi Allhuekber! Niyet ettim yanmaya ya Rab!
 
Dönüyoruz..
 
Pervaneler dönüyor Nur'un çevresinde..Herşey ama herşey dönüyor.Kainatın her zerresi cezbede lebbeyk! Hep akışta, zikirde her zerre ama hissetmiyoruz çoğu kez, duyamıyoruz. Ancak tavafa girince anlıyor, farkediyor insan o akışı, o cezbeyi..
 
Kainat kocaman bir zikirhaneymiş meğer ahh..
Ezelden ebede, canlı-cansız her zerre "lebbeyk" dermiş meğerse..
 
Kainatla beraber akmak, o halkaya dahil olmak ne muhteşem ya Rabbi! Ne saadet Allahım bu! Elhamdulillah.. Eşkurek ya Rab eşkurek.
 
Çokça "Ya Vedud" diyorum..Sonra salavatlar, sonra "Allahumme inneke Afuvvun tuhibbul afve fa'fu anni" sonra ne gelirse yüreğimden. Dönüyoruz..
 
"Tavaf sırasında Kabe'ye her bakışta 80 ecir var"
 
Zaten yüreğim-gözlerim hep O'nda.. Hiç ayırmıyorum ki..
 
"Her baktığımda ilk kez görüyormuşum gibi" Ve sanki sanki ölüyormuşum gibi..
 
Dönüyoruz.. Zerre zerre tüm kainat kolkola dönüyoruz lebbeyk!
 
İşte bir yakınlık anı, çok kısa özel bir an..O'nunla söyleşiyorum. Bambaşka bir alem, yine boyut mu değişti ne? Bir geçiş anı belki.. Dış dünyadan tüm sesler, tüm şekiller siliniyor..Sadece O ve ben..Ah ya Rab uzun, çook uzun sürse hiç bitmese ne olur ah..O "qurb anı"ndan içime yerleşen çok özel bir fotoğraf kalıyor ve tarifsiz bir lezzet.
 
Dönüyoruz..
 
Ya Rab! Diyorum, bak sana geldim, evindeyim..Nefsimin her meylettiğini bıraktım, misafirinim bak..Hani ben evime geleni, bir bardak su bile olsa boş çevirmem ya, ne olur sen de çevirme beni! Sana talibim. Sen çağırdın..demek ki vereceksin ya Kerim ya Vedudd lebbeyk!
 
Hac Günlüğüm'den Notlar-2007
 
Muhabbetle efendim
 

Ayşe Reşad
 

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Ayşe Reşad
« Yanıtla #13 : 08 Mart 2009, 23:24:42 »
Bugünler tam da bu sorunun vaktidir; Sevgimizi nasıl ifade edebiliriz?

Evet Resulullah aleyhissalatu ve sellem dir kastım?

Biliyoruz ki O, bize çok düşkündü ; Acaba biz de O'na düşkün müyüz?

"Yoluna ölürüm" diyoruz, ağlayıp, sızlıyoruz ya hep.."Seviyoruz" diyoruz ya..

O, bizden: O’nu her şeyden çok sevmemizi ama O'nun gibi de, davası ile arasına giren engelleri; canımızla, malımızla, her ne şekilde yapabiliyorsak aşmamızı istiyor..

Sadece kendi yolunda olmamızı istiyor! O'na benzememizi..

Seven sevdiğine benzer! Farkında mıyız?

Benziyor muyuz O'na? Düşkün müyüz biz de?

?

Evet sevgimizi nasıl ifade edebiliriz?



-Tabii ki O’nun izinden giderek!

-Peki nasıl olacak bu?

-Önce O’nu tanımalı, tanıtmalıyız..Çünkü tanımayan, bilmeyen sevemez..

Evet önce tanımalı O’nun izinde olmalıyız!

O kimleri sevmiş, kime “gel” demis, Kime “cennet” vaadetmiş bilmeliyiz tek tek..

Sonra neden onları bu kadar sevmiş ki Resul? Düşünmeliyiz..

O’nun tek gayesi neydi? Davası!

Dava neydi?

Tek tek yürekleri ısıtıp da, aklayıp da, O’na ulaştırmak

Ve O;

Davası için çalışanları,
Davaya omuz verenleri,
Davası için ölenleri..
Davaya küçücük bile olsa yardımı dokunanları seviyordu!

O kadar çok sahabe vardır ki siyerin kaydettiği, belki müslüman oluşundan çok az bir müddet sonra hatta bazıları bir kaç saat sonra, daha bir vakit bile namaz kılamadan şehid oluyorlar ama Resulullah onlara hep diyor ki:

 

“Cennette benim arkadaşlarımsınız!”

Hani bir sahabiye de; “Seni havzımın başında bekleyeceğim” demişti Saad'a radıyAllahu anh..Peki ne yapmıştı ki Saad?

Bu yüzü kara ama gönlü ak aziz sahabi’nin hikayesi çok vurucu..Yüzü kara bu genç sorar bir gün peygambere: “Yüzümün karalığı cennete girmeme engel mi ya resululAllah?” “asla” der Resul.. “Peki o zaman neden beni hor görüyorlar, kimse kızını vermiyor?”

O zaman Efendimiz kefil olur ve bir eve yollar kızlarını istemek için..Kızın anne babası razı olmazlar yine, ama kız “peygamberin emridir” diyerek kabul eder. Ashab’tan ev döşemek için gerekli para da bulunur..

Sevincinden uçacak haldedir Saad, hayal bile edemeyeceği bir eş, düğün için de gerekli parası vardır artık..İşte tam evlilik hazırlıkları için çarşıda olduğu bir sırada, tam da evleneceği o gecenin gündüzünde;

“Ey kendini Allah’a asker bilen Müslümanlar! Derhal atınıza binin, cihada yönelin”çağrısını duyar ve hiç tereddüt etmeden koşar, elindeki paranın tümüyle at, kılıç ve zırh alır ve orduyla savaşa katılır, şehid olur! RadıyAllahu anh

“İlla nefsim” yerine “illa sen ya Rabbi!” demiş ve bunu fiilen ispat etmiştir Saad..

Demek ki “O’nu seviyorum” demek kuru bir lafla olmaz..

Gözyaşlarıyla da olmaz..

Sadece salavat getirmekle de olmaz!

Yani yapmayalım mı bunları?

Yoo yapacağız tabii, ama gerçekten O’nun tarafından sevilmek istiyorsak kendimize sormalıyız;

Ben O’na benziyor muyum?

Davamı yüreklere ulaştırmak adına ne yaptım O’nun gibi,?

Davam için gerektiğinde canımı, malımı, evladımı herşeyimi terkettim mi-edebilir miyim?

O’nun gibi merhametli miyim?

Cömert miyim? Vefalı mıyım?

Sadık mıyım? Birleştirici miyim?

İnce ve latif miyim O’nun gibi?

İyi bir idareci miyim?

İyi , çalışkan bir öğrenci miyim?

iyi bir doktor,

iyi bir mühendis,

iyi bir neysem o muyum?

…….

Artık listeyi sonsuza kadar uzatabiliriz..

Çünkü O en Sevgili, herşeyde EN EN EN di..

Değilsem O’nun gibi…

“Seviyorum” demem neye yarar ki?

Seven sevdiğine benzer! Değilse tüm davası kuru bir iddiadır!

SallAllahu aleyhi ve sellem


Kutlu Doğum Mesajı:

O’na uyalım, O’nu örnek alalım ki O bizde hergün doğsun.

Yüreğimizi verelim O’na ki yarın orada bizimle olsun..

Bu duyguyla doğum günümüz, dirilişimiz kutlu olsun..

Tüm aleme hayırlar getirmesini niyaz ediyorum, muhabbetle efendim..


Ayşe Reşad

Çevrimdışı insanlar_alemi

  • ****
  • Join Date: Ara 2008
  • Yer: Avusturalya / Ankara
  • 503
  • +42/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • İnşAllah derse yakaran inşaa eder YARADAN...
Ayşe Reşad
« Yanıtla #14 : 09 Mart 2009, 01:30:41 »
 tşkk