Kanuni grev ve kanuni lokavt kararı
S sendikasının almayı düşündüğü grev kararı sizce yasal mı? Değilse yasal olması için geçirilmesi gerekli yasal zorunluluk nedir?
S sendikasının almayı düşündüğü grev kararı yasal değildir. Çünkü 2822 sayılı Yasa’nın 25. maddesine göre grevin yasal grev olabilmesi için yasada belirtilen yöntem ve biçimlere uygun olarak yapılması gerekmektedir. S işçi sendikasının, İşveren İ’ye derhal ertesi gün greve başlayacaklarını bildirmesi bu yasal zorunlulukları yerine getirmeden gerçekleştiği için düşünülen grev kararını kanuni olmaktan çıkarmaktadır. S işçi sendikasının bu kararı almadan önce geçmesi gereken yasal zorunluluklar 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 27. Maddesinde açıkça belirtilmiştir.
Kanuni grev ve kanuni lokavt kararı:
“Madde 27 - Bir veya birden çok işyerinde veya bir işletmede, bu yerlere ilişkin 21 inci maddedeki uyuşmazlığın çözülemediğini 23 üncü madde uyarınca belirten tutanağın tebliğinden itibaren altı işgünü geçmeden grev kararı alınamaz. Birinci fıkrada öngörülen sürenin geçmesinden sonra kanuni grev kararı altı işgünü içinde uyuşmazlığın tarafı işçi sendikasınca alınabilir. Bu süre içinde grev kararı alınmazsa veya grev yasaklarında Yüksek Hakem Kuruluna başvurulmazsa yetki belgesinin hükmü kalmaz. Uyuşmazlığın tarafı olan işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren, işçi sendikasının almış olduğu grev kararının kendisine tebliğinden itibaren altı işgünü içinde lokavt kararı alabilir. Grev kararı uyuşmazlığın kapsamındaki işyerlerinin bir kısmı için alınmış olsa dahi lokavt kararı o uyuşmazlığın kapsamındaki başka işyerleri için de alınabilir. “
“Madde 28 - 27 nci madde uyarınca alınan grev ve lokavt kararları, karar tarihinden itibaren altı işgünü içinde karşı tarafa tebliğ edilmek üzere notere ve kararın birer örneği görevli makama tevdi edilir. Grev ve lokavt kararı işyerinde veya işyerlerinde kararı alan tarafça derhal ilân edilir. “
Uyuşmazlığın anlaşma yoluyla çözümü konusunda barışçıl yolların denenmiş olması
Yasaya göre uyuşmazlıklarda greve karar verebilmek için barışçı yolların denenmiş olması gerekir. Bunun için de, toplu görüşme ve arabuluculuk aşamaları aşılmalıdır. Greve başvurmadan önce tarafların uyuşmazlığı barışçı yollardan geçirme zorunluluğu, başka ülkelerin mevzuatında da kabul edilmiştir.
Uyuşmazlığın tespiti:
Madde 21 - (Değişik birinci fıkra: 3/6/1986 - 3299/6 md.) Toplu görüşme için tespit edilen yer, gün ve saatte taraflardan biri toplantıya gelmezse veya toplantıya geldiği halde görüşmeye başlamazsa ya da toplu görüşmeye başlandıktan sonra taraflardan biri toplantıya devam etmezse, toplantıya gelen taraf, durumu görevli makama altı iş günü içerisinde yazı ile bildirir.
Toplu görüşmenin başlamasından itibaren altmış gün içinde taraflar anlaşamadıklarını bir tutanak ile tespit ederlerse veya toplu görüşmenin başlamasından itibaren altmışıncı günün sonunda anlaşmaya varamamışlarsa, taraflardan biri durumu görevli makama yazıyla bildirir.
Arabuluculuk
Madde 22 - (Değişik: 3/6/1986 - 3299/7 md.)
(Ek: 27/5/1988 - 3451/4. md.) 21 inci maddenin birinci fıkrasına göre düzenlenen yazıyı alan makam, yazıyı düzenleyen tarafın talebini göz önüne alarak otuz veya altmış günün geçmesini beklemeksizin aşağıdaki hükümler uyarınca arabuluculuk işlemlerini başlatır.
Toplu görüşmenin başladığı tarihten itibaren otuz gün geçmesine rağmen anlaşma sağlanamamışsa, taraflardan her biri görüşmelere 59 uncu maddeye göre düzenlenen Resmî listeden bir arabulucunun katılmasını görevli makamdan isteyebilir. Başvuruyu alan görevli makam arabulucu tayini için tarafları altı iş günü içinde toplantıya çağırır. Taraflardan biri bu toplantıya katılmazsa veya toplantıda arabulucu tayini hususunda aralarında anlaşma sağlanamazsa, görevli makam, Resmî listeden bir arabulucuyu taraflardan en az birinin huzurunda ad çekmek suretiyle tespit eder. Arabulucu tayini yoluna gidilmiş ve anlaşma sağlanamamışsa, uyuşmazlığın tespiti bakımından altmış günlük sürenin geçmesi beklenilmez ve ayrıca Resmî arabulucu tayin edilmez. Bu takdirde arabulucunun düzenleyip görevli makama tevdi edeceği tutanak, 23 üncü maddede belirtilen Resmî arabulucu tutanağı mahiyetindedir.
Birinci fıkraya göre arabulucu tayini yoluna gidilmemiş ve toplu görüşmenin başladığı tarihten itibaren altmış gün geçmesine rağmen anlaşma sağlanamamışsa, görevli makam başvuru üzerine veya re'sen altı işgünü içinde 15 inci maddede öngörülen mahkemeye başvurmak suretiyle Resmî listeden bir arabulucunun tayinini talep eder.
Resmî arabulucunun görevi mahkemece kendisine yapılacak duyurudan itibaren başlar.
27. maddede sözü edilen tutanak 23. Maddede belirtilen tutanaktır. İşte bu tutanağın tebliğinden itibaren altı işgünü geçtikten sonra grev kararı alınabilecektir. Böyle bir grev kararı alma yasağı süresinin konmasının nedeni, tarafların konuyu bir kez daha aralarında düşünmelerini, gerekiyorsa birbirleriyle temas kurmalarını sağlama amacına yönelik olabilir.
Grev kararı alma yasağı süresinin geçmesinden sonra, yasal grev kararı altı işgünü içinde uyuşmazlığın tarafı sendikaca alınacaktır. Böylece 27. maddenin 2. Fıkrasında, bu kez de grev kararının alınması belirli bir süreyle sınırlanmıştır. Grev kararı, altı iş günlük grev kararı alma süresinin geçmesinden sonra altı iş günlük süre içinde alınmaz ise veya grev yasaklarında bu süre içinde Yüksek Hakem Kurulu’na başvurulmaz ise, yetki belgesinin hükmü kalmaz. Diğer bir deyişle, yetkili sendikanın bu durumda yalnız grev yapma hakkı değil toplu iş sözleşmesi yapma hakkı da düşmektedir.
Ayrıca kanunun 28. maddesine göre yukarıda izah ettiğimiz şekilde alınan grev kararı, karar tarihinden itibaren altı iş günü içinde karşı tarafa tebliğ edilmek üzere notere ve kararın birer örneği görevli makama tevdi edilir. Grev ve lokavt kararı işyerinde veya işyerlerinde kararı alan tarafça derhal ilan edilir.
S işçi sendikası ise bu koşulları sağlamadan grev kararını İşveren İ’ye bildirdiği için almış olduğu gev kararı yasal olmayacaktır.