Kötü alışkanlıklara başlamada aile, arkadaş, çevre ve kişilik özelliklerinin her birinin ayrı ayrı etkisi vardır.
İlk eğitimi aldığımız yer ailedir. İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı orada öğrenmeye başlarız. Çocuklar, aile büyüklerini kendilerine örnek alır ve onlara benzemeye çalışırlar. Aile her açıdan çok önemli bir kurumdur. Aile içindeki geçimsizlik, sevgi yoksunluğu ve aile bağlarının zayıflığı çocukları aile içinde yalnızlığa iter ve mutsuz kılar. İçki, kumar, uyuşturucu ve sigara gibi kötü alışkanlıkların bulunduğu ortamlarda yetişen çocuklar kötü alışkanlıklardan etkilenmesi daha kolay olur.
Başkalarına özenme, kendini kanıtlama arzusu veya dışlanma kaygısı gibi duygular kötü alışkanlıklara başlamada önemli rol oynar. Bazı kişiler de sıkıntıya düştükleri veya morallerini bozacak bir olayla karşılaştıkları zaman dirençlerini kaybederler. Sorunlarını alkol, uyuşturucu veya sigara aracılığı ile çözmeye ve unutmaya çalışırlar. Bu durum, gerçeklerden kaçmak ve çözümü yanlış yerlerde aramaktır. Oysa kötü alışkanlıklar, içinde bulunulan durumu daha da kötüleştirir ve çıkmaza sokar.
Gazete, dergi, televizyon ve internet gibi kitle iletişim araçlarındaki birtakım görüntü, yazı ve reklamlar insanları kötü alışkanlıklara özendirebilir. Ayrıca arkadaş hatırına veya kendini kanıtlama adına “Bir defadan ne çıkar?” düşüncesi zamanla kötü alışkanlıkların başlamasına yol açmaktadır.