Her canlının sahip olduğu yaşam süresine ömür denir.
Bu yaşam serüveni ecelle noktalanır. Yeryüzü ölümlerle hüzünlenirken diğer taraftan doğumlarla neşelenir.
Bir tohum tanesi uygun iklim şartlarında fidan olur. Gelişerek çiçek açıp meyve veren ağaç olur. Zaman geçer sararıp kuruyarak toprak olur. Dünya hayatı Allah’ın evrende yarattığı ilahî düzen ve ölçü içerisinde sürüp gider.
Kur’an-ı Kerim’de geçen, “Allah’ın izni olmadan hiçbir kişi ölmez. (Ölüm) Belirli bir süreye göre yazılmıştır...” (Âl-i İmrân suresi, 145. ayet.) ayeti hayatın ve ölümün Allah’ın elinde olduğunu bildirir.
Varlıkların sonlu olması yasası gereğince her insanın da ömrü bir gün son bulacaktır. Allah bu konuda şöyle buyurur: “Her can, ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.” (Ankebût suresi, 57. ayet.)
İnsan için belirlenen ömür bittiğinde ecel gelir ve ölüm olayı gerçekleşir.
Bu durum bir ayette şöyle açıklanır: “O (Allah), sizi bir çamurdan yaratan, sonra size bir ecel, (bir ömür süresi) tayin edendir…” (En’âm suresi, 2. ayet.)
Dünyada yaşayan varlıkların kendilerine biçilmiş birer tabii ömrü olduğu gibi uçsuz bucaksız evrenin de bir sonu vardır. Kur’an, evreni oluşturan varlıkların da sonlu olduğuna şöyle işaret eder: “…
(Güneş ve aydan) her biri, belirlenmiş bir süreye kadar hareketlerini sürdürürler…” (Fâtır suresi, 13. ayet.)