Paragrafın Ana Düşüncesi (Ana Fikri)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
Paragrafın Ana Düşüncesi (Ana Fikri)
« : 17 Şubat 2015, 14:33:26 »
Yazar veya şairler bir konu aracılığı ile belirli bir anlatım yöntemini kullanarak okuyucuya bir mesaj ulaştırır. Parçada okuyucuya verilmek istenen asıl düşünceye ana düşünce denir. Bir parçanın yazılmasının amacı ana düşüncedir, parçanın konusu da parçanın yazımı için araç niteliğindedir.

Ana düşüncenin bazı özellikleri:
» Ana düşünce bir yargı bildirir.
» Parça okunduğunda herkesin vardığı ortak düşüncedir.
» Parçayı kapsar nitelikte genel bir yargıdır.
» Parça tek cümle ile özetlenecek olsa bu ana düşünce cümlesi olur.

Bir parçada ana düşünceyi bulmak için şu yolu izleyebiliriz:
» Öncelikle konu bulunmalıdır.
» Yazarın konuyu ele alış amacının ana düşünceyi oluşturduğu unutulmamalıdır.
» Parçadaki bağlayıcı kavramlar varsa belirlenmeli; çünkü “kısacası, sonuçta, oysa, bence, özetle, aslında” gibi ifadelerden sonra ana düşünce gelebilir.
» Örnek verilmişse örnekten önceki yargının ana düşünceyi verebileceği hatırdan çıkarılmamalıdır.

İyi bir paragrafta ana düşünce bir cümle şeklinde parçanın başında, sonunda veya herhangi bir ye­rinde verilir. Paragraftaki diğer cümleler ise ana dü­şünceyi açıklayıcı ya da destekleyici nitelikte olur.

Ana düşünce, bazen de yazının bütününe sindirilmiş durumdadır. Bu durumda ana düşünce paragraf yorumlanarak, anlatılanlardan hareketle bulunur.

Bu bilgiler göz önüne alınarak ana düşünce bulu­nurken parçada şu sorulara cevap aranmalıdır:

– Yazar bu parçayı hangi amaçla yazmıştır?
– Bize ne anlatmak istemektedir?

Bu sorulara cevap aranırken karşımıza çıkacak dü­şünceleri, kendi görüşümüze göre değerlendirmemeliyiz. Parçada bizim kabul etmediğimiz, hatta tam tersini düşündüğümüz bir fikir işleniyor olabilir. Yazılanlar­dan hareketle ve yazara göre doğrular bulunmalıdır.

NOT 1:
Parçanın ana düşüncesi, parçanın bütününü kapsar. Ana düşünce bulunurken sınırlamaya ve kapsayıcılığa dikkat edilmelidir. Ana düşünce olarak belirlenecek ifade parçanın tamamını kap­sayıcı nitelikte olmalıdır. Çünkü parçanın bir kıs­mını karşılayan düşünce ana düşünce olamaz.

Örnek
» “Türk milletini şiirsiz düşünemeyiz. O, asırlar boyu şiirle düşünmüş, şiirle konuşmuştur. Kahramanlık­larını şiirle ifade etmiş; üzüntülerini, sevinçlerini şiir­le dile getirmiştir. Analar, çocuklarını şiirle avutmuş, şiirle uyutmuştur. Ölenlerin arkasından şiirle ağlanmıştır. Sözün özü, Türk milleti şiir zevki olan ve şiire yatkın bir millettir.”

Bu parçanın ana fikrini bulmak oldukça kolay. Çünkü yazar parçanın bütününde anlattıkları­nı “sözün özü” diyerek son cümlede özetlemiştir. Bu cümleden yola çıkarak bu parçada “Şiirin mille­timizin hayatında önemli bir yeri olduğu” düşünce­sinin vurgulandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Eğer biz bu parçanın ana düşüncesi için “Şiir, insan yaşamında önemlidir.” belirlemesini yapmış olsay­dık hata ederdik. Çünkü bu düşünce parçada anlatılandan daha ge­nel bir yargıdır. Oysa parçada şiirin bütün insanlar için önemi değil, sadece Türk insanının yaşamında­ki yeri anlatılmış.
Eğer bu parçanın ana düşüncesi olarak “Türk mil­leti kahramanlıklarını şiirle ifade etmiştir.” belirleme­sini yapsaydık, yine hata yapmış olurduk. Çünkü bu sefer de ana düşünceyi oldukça daraltmış olurduk. Parçada, Türk milletinin kahramanlıklarını şiirle ifa­de ettiği anlatılmıştır; ama bu düşünce Türk milleti­nin yaşamında şiirin yerini anlatmak için kullanılmış yardımcı düşüncelerden sadece biridir. Yani parça­yı kapsayıcı nitelikte değildir. Dolayısıyla bu belirle­me de ana düşünce olamaz.

NOT 2:
Ana düşünce bazen de parçanın girişinde yani ilk cümlede verilebilir.

Örnek
» “Oyun, çocukların ruhsal eğitiminde önemli bir yer tutar ve gelişmelerini sağlar. Oyundan ve oyuncak­lardan mahrum bazı çocukların, gelecekte asık yüzlü, somurtkan ve çekilmez kişiler oldukları görül­müştür. Oyunlar, aşırı olmadığı sürece, çocuklar için vazgeçilmez eğlence kaynaklarıdır.”

Bu parçanın bütününde “oyun ve oyuncağın, çocu­ğun ruhsal gelişimi için gerekli olduğu” düşüncesi işlenmiştir.
Yazar bu ana düşünceyi zaten ilk cümlede “Oyun, çocukların ruhi eğitiminde önemli bir yer tutar ve gelişmelerini sağlar.” sözleriyle vermiştir. Daha sonraki cümlelerde ise bu düşüncesini açık­layıcı ve destekleyici açıklamaları sıralamıştır. De­mek ki bu parçanın ana düşüncesi ilk cümlededir.

NOT 3:
Ana düşünce, bazı parçalarda son cümlede bu­lunabilir.

Örnek
» “Kişilerin tek başlarına bir güçleri yoktur; çabaları­nın sonucu, dünyanın genel tablosu içinde pek fark edilmez. Hayatta işler, genel bir iş bölümüne göre yürütülür. Bu iş bölümünde tek adamın payı bir yağmur damlası kadardır. Gene de her damla, taş­kını artırır; her el insanlığın mutluluğuna ya da sefa­letine bir şeyler katar.”

Yazar bu parçada asıl mesajını son cümlede ver­miştir. Bu parçanın ana düşüncesi: “Gene de her damla, taşkını artırır; her el insanlığın mutluluğuna ya da se­faletine bir şeyler katar.” cümlesinde gizlidir. Biz bu cümleden “Dünyanın iyi veya kötü oluşunda her ferdin payı vardır.” sonucunu çıkarabiliriz. Bu yargı ana düşüncedir.

NOT 4:
Ana düşünce bazen yazının içinde bir cümle ola­rak geçmez. Ana düşünce parçanın bütününde olabilir. Okuyucu, bütün parçayı değerlendirerek ana düşünceye kendisi ulaşır.

Örnek
» “El halısında desen, göz değmesin diye nazar bon­cuğu; serilen eve bolluk getirsin diye bereket ağa­cı; birlik ve beraberlik, dirlik ve düzen getirsin diye zincir hâline getirilmiş halkalar şeklinde gösterilir.”

Bu parçanın konusu “halı desenleri”dir. Ancak par­çanın ana düşüncesi doğrudan verilmemiştir. Bunu biz bulacağız. Yazar parçada halı desenlerinin anlamlarından bahsediyor ve örnekler veriyor. Öyleyse bu yazının amacı “Halıdaki desenlerin ken­dine özgü anlamları vardır.” düşüncesini okuyucuy­la paylaşmaktır, diyebiliriz.

NOT 5:
Bazı parçalarda asıl mesajı dolaylı olarak verilir. Bu yapılırken karşılaştırma ve benzetme yapılır. Bu tip parçalarda ana düşünce parçada bir cüm­le olarak geçmez. Ana düşünce, parçanın bütü­nüne sindirilmiş biçimdedir ve okuyucunun bul­ması amaçlanır.

Örnek
» “Şimdi bir heykeltıraş düşününüz. Gevşek ve çürük bir zemin üzerine güzel, mükemmel bir heykel yap­maktadır. Bu heykeli bir an için herkes beğenebilir. Fakat zemin çürük olduğundan bu heykel yaşaya­maz. Harçlarla ne kadar kuvvetli dayanak yapılırsa yapılsın yıkılır. Çünkü zemini gevşektir.”

Yazar, parçada bir olay anlatmakla söze başlamış. Bu olay çürük bir zemine yapılan bir heykelle ilgilidir. Yazar sonra da bu olayla ilgili hükmünü vermiştir: “Sağlam zemine inşa edilmemiş eserler mükem­mel de olsa ayakta duramaz.” Yazar aslında bunu anlatmak istemiyor. Bu olayı hikâye ederek okuyu­cunun bir genellemeye ulaşmasını istiyor. Bu genelleme “Her iş önce sağlam bir temele dayanmalı­dır.” düşüncesidir. Parçanın ana düşüncesi de budur.

NOT 6:
Bazen de parçada anlatılanlar seçeneklerde bir atasözüyle karşılanır. Parçada anlatılanları o ata­sözü kapsar.
Bu sorularda metin, aslında bir atasözünün açıkla­masıdır. Dolayısıyla seçeneklerde ana düşünce ola­rak bir atasözü yer alır. Sorular çözülürken atasözü bilgisi gerekir.

Örnek
» “Hayat riskler üzerine kurulu. Riske katlanmayı gö­ze alamayan, büyük sıçramalar yapamıyor. Büyük sıçramayı göze alanlar ise düşme riskini de kabul etmek zorunda kalıyor.”

Bu parçayla ilgili “Paragraftaki düşünceye uygun atasözü aşağıdakilerin hangisidir?” şeklindeki bir soruya cevap olarak “Korkak bezirgan ne kâr eder ne zarar.” atasözünü verebiliriz ve bu atasözü de parçanın ana düşüncesi olur.

NOT 7:
Bazı şiirlerin de ana düşüncesi vardır. Bu ana dü­şünceler atasözü ile de ifade edilebilir.

Örnek
» “Her canlıya Hak, lâyık olan cevheri verdi.
Tırtıl iki diş bulsa eğer, ormanı yerdi.
Şayet kediler, haftada bir gün uçabilse,
Dünyada bütün serçelerin nesli biterdi.”

Bu şiirin ana düşüncesi ilk mısradadır. Şair sonraki mısralarda ise ilk mısrada verdiği ana düşünceyi ör­neklerle açıklamaya çalışmıştır. Öyleyse ilk cümleden yola çıkarak bu cümlenin ana düşüncesi olarak “Allah, her canlıyı kendine özgü yeteneklerle donatmıştır.” diyebiliriz.