İTÜ öğretim üyesi Prof. Haluk Eyidoğan, Atatürk Barajı’ndaki su seviyesi azalmasının 4 milyar 85 milyon tonluk yük değişimi yarattığını, bunun da çevrede depremlere yol açtığını söyledi
3 Eylül 2008’de meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki depremin ve sonraki yedi artçının merkez üssünün Atatürk Barajı olduğu ortaya çıktı. Ancak kayıt cihazı olmadığı için barajın gövdesinde ne olduğu bilenemiyor.
Bu konuda bilimsel bir rapor hazırlayan İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan şu bilgileri verdi:
“Bu kadar muazzam yük azaldığında, barajın tabanı ve çevresindeki üst kabuk bölgesinde önemli gerilme değişimleri olması normaldir. Ancak bu gerilme değişimleri, göl havzasında 3 Eylül 2008 tarihinde 5 büyüklüğünde bir deprem ve art sarsıntılarını tetiklemiştir.
Yağışların artmasıyla birlikte su düzeyi yükselecek, dolayısıyla baraj çevresindeki mikro-deprem etkinliği yeniden artabilecektir. Su yükünün önemli düzeylerde artması ve eksilmesinin sürmesi halinde Atatürk Barajı civarında depremsellik etkinlikleri de sürecektir. Bu etkinlik sırasında 5 ile 6 büyüklükleri arasında deprem oluşması durumunda rahatsız edici sonuçlar ortaya çıkabilir.”
Atatürk Barajı’nda yoğunlaşan mikrodeprem aktivitesinin Kandilli Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi (KDAE-UDİM) tarafından verilen dış merkez haritalarında açıkça gözlendiğini anlatan Eyidoğan şöyle devam etti:
‘DAF ile ilgisi yok’
“Bu aktivitenin Doğu Anadolu Fayı (DAF) ile ilgili olmadığı açıktır. Bu aktivite yukarıda tartışılan Bozova Fayı ile ilişkili olabilir mi? Bu sorunun cevabı bu mikrodeprem aktivitesinin zaman ve mekandaki dağılımını inceleyerek anlaşılabilir.”
En büyük baraj
Atatürk Barajı’nın Türkiye’nin en büyük barajı olduğunu belirten Prof. Eyidoğan, bu konuda da şu bilgileri verdi: “Bu baraj 1992’den beri su tutmaya başlamıştır. Dünyanın diğer büyük barajlarında gözlendiği gibi su düzeyi yükselirken, büyük olasılıkla birçok mikro-deprem yaratmıştır. Bunlar yakın deprem istasyonları ile izlenebilmiş olsa, bölgedeki faylarla ilişkileri daha doğru olarak ortaya çıkacaktır.”
‘Gövde kaydı yok’
Prof. Eyidoğan, Uluslararası Büyük Barajlar Komisyonu (ICOLD) sınıfındaki Atatürk Barajı’nın gövdesinden kuvvetli hareket kaydı bilgileri alınamadığını belirterek şunlara dikkat çekti:
“Gerekçesi mali nedenlerle ilgili olmayan ve barajlarımızın hayatiyeti ve geleceği hakkında bilgilerimizi artıracak bu tür bilgilerden bizi mahrum eden anlayışı takdirlerinize bırakıyorum.”