Alm. Differenzierung (f), Fr. Différenciation (f), İng. Differentiation.
Canlının tipik hayâtî birimlerinden biri, onların şekil olarak değişmeleri.
Bilgin Sinnot farklılaşmayı, biyolojide en önemli problemlerin temeli saymaktadır. Canlılarda şekil olarak bu değişme olaylarının ortaya çıkışı, birçok biyokimyâsal, biyofiziksel nitelikteki, metabolik reaksiyonların hepsini içine alır.
Basitçe, büyüme dediğimizde bir canlının şekillenmesi kastedilir.Halbuki esâsında farklılaşma büyüme ve gelişmeyi içine alır. En basit bir düşünce ile büyüme, hacimce artış, farklılaşma ise yapı özelliğinde bir değişme demektir. Ceninin gelişimi sırasında önceleri özelliksiz olan hücrelerden zaman geçtikçe değişik ödev yapacak hücrelerin gelişmesi farklılaşmadır. Bu olaylar canlılarda rastgele değil, plânlı olarak ve açıkça değilse bile içten gelen bir berâberlik ve bağımlılık hâlinde devâm eder. Ancak bu sâyededir ki, basit bir hücreden, karmaşık, çok hücreli organizmalardaki çeşitli şekillenmeler meydana gelir.
Hücre protoplazmasında meydana gelen bir artışa paralel olarak derhâl, hücre, doku, organ ve hattâ canlı bireydeki cansız maddelerde de bir artış ortaya çıkar. Bu tür artışlarda, hücre, doku, organ veya organizmada bir hacim ve ağırlık artışına sebeb olur. Bunun için de bütün canlı organizmalarda büyüme; hacim, şekil ve kütle olarak değişimleri ortaya koyar. Bu değişimler netîcesinde büyüme olarak târif edilen olay canlıda gözle görünür hâle ulaşmış olur. Meydana gelen hacim ve ağırlık artışı, canlının hayâtı boyunca sürekliliğini korur. Bunun için büyümeyi bir çok araştırıcı, basit bir ağırlık ve hacim artışının ötesinde, büyüme ile iç içe yürüyen farklılaşma ve gelişmeyi de kapsayan kompleks olaylar serisi olarak târif eder.Halbuki bir yumurta hücresinin döllenmesini tâkip eden farklılaşma ve özelleşme, başlangıçta bir hacim ve ağırlık artışı (büyüme) olarak pek belirmez. Onun için farklılaşma ile gelişmeyi; basit bir bağlantının belirtileri ötesinde, iç içe gizli ve karmaşık bir bağıntıyla birbirlerini tamamlayan, doğuran ve netîcelendiren olaylar zinciri şeklinde düşünmek doğru olur. Bunu da organik bir gelişmede meydana gelen olaylar serisi içinde analize tâbi tutmak gerekir. Bu sebeplerden ötürü araştırıcılar, son yıllarda bu târifleri dikkate alarak büyüme ve farklılaşmayı içine alan gelişim terimini kullanmakta olup, bu olayı kabaca organel, hücre, organ ve organizma düzeyinde başkalaşma olarak açıklarlar.
Günümüzde birçok biyolojik kaynaklar, gelişme ile farklılaşmayı aynı mânâda kullanırlar. Buna göre, döllenme ile başlayıp ergin bir ferdin meydana gelmesi ile sonuçlanan olayların hepsine gelişme ve farklılaşma denir. Döllenmiş bir hücre olan zigot birbirini tâkip eden hızlı mitoz bölünmelerle bir hücre kümesi meydana getirir. Aynı genetik yapıya sâhip olan bu hücrelerin farklılaşarak ayrı ayrı doku ve organ sistemlerinin meydana gelmesi boyolojide şaşırtıcı olaylardandır.Topluiğne başı büyüklüğündeki bir insan zigotundan embriyonun meydana gelişi ve bunun da akıl almaz şekilde düzenli farklılaşmalardan sonra yavru olarak doğması, Allahü teâlânın kudretini göstermektedir.
İnsanın bedeni, organları devamlı değişiyor. Bir insanın çeşitli yaşlardaki bedenleri başka başkadır.Kırk yaşındaki insanın eti, yağı, derisi, kemikleri başkadır.Çocukluğunda bulunanlar başkadır. Fakat o, hep aynı insandır.Çünkü insan, rûh demektir. Beden değişiyor ise de, rûh değişmez. İnsanın parmak izi de hiç değişmez. Hiçbir insanın parmak izi, başkasının parmak izine benzemez. Bir insanın parmak uçlarındaki çizgilerin şekli doğmadan önce, rûh, bedene taalluk ettiği sıralarda teşekkül eder. İnsan ölüp çürüyünceye kadar hiç değişmez. Beş bin yıllık mumyalarda aynen kaldıkları görülmüştür.