Okunuşu:
Allâhumme eğınniy alâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibâdetik.
Anlamı:
Allahım seni zikretmemi, sana şükretmemi ve güzel bir şekilde kulluk etmemi arttır,
kolaylaştır
Bilgi:
Bize göre çok değerli olan bu duâyı bütün zikir formüllerimizin ilk sırasında yerleştiririz.
Bu duâyı bize Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Muâz bin Cebel vasıtasıyla öğretiyor.
Muâz bin Cebel radıyallâhu anh Resûl-i Ekrem’in yakın ashâbından ve çok sevdiği
zâtlardan biri, şöyle anlatıyor olayı:
118
-Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bir gün elimi tutup bana şöyle dedi:
- Yâ Muâz. Vallâhi seni çok seviyorum!.. Sana bir şeyler tavsiye edeyim; onları her
namazın sonunda (selâm vermeden) oku. Kesinlikle terketme!.. Şöyle dersin:
- Allahım, seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzel bir şekilde kulluk etmek
için bana yardım et!..
Efendimiz aleyhis-selâm’ın sevgisini bu şekilde yeminle takviye ederek ifâde ettiği bir
zâta öğrettiği duâ ne derece önemlidir, bunu takdirinize bırakıyorum.
Okunuşu:
Allâhumme elhımniy rüşdiy ve eızniy şerre nefsiy.
Anlamı:
Allah’ım bana rüşdümü İLHAM et nefsimin şer olacak davranışlarından sana
sığınırım.
119
Bilgi:
İmran bin Husayn radıyallâhu anh müslüman olduktan sonra gelip Rasûlullah sallallâhu
aleyhi ve selleme sordu.
-Müslüman olursam bana (çok faydalı olacak) iki kelime öğreteceğini vaad etmiştin yâ
Rasûlullah..?
-"Şöyle duâ et yâ Husayn. Allâh’ım bana rüşdümü ilham et, nefsimin şer olacak
davranışlarından sana sığınırım"
İşte bu hadîs-i şerîfteki işaret üzere, biz genellikle günlük zikirler arasında günde üç yüz
defa bu duânın yapılmasını çok faydalı buluruz ve dostlarımıza tavsiye ederiz!..
Okunuşu:
Allâhumme inniy es’elûke hubbeke ve hubbe men yuhıbbuke.
Anlamı:
120
Allah’ım senden aşkını, seni sevenleri sevmeyi dilerim
Bilgi:
Ebû Derda Hazret-i Rasûlullah’ın Dâvud peygamber için -İnsanların en çok ibâdet
edeniydi- dedikten sonra şöyle anlatıyor:
-Dâvud’un duâsında sözü şuydu:
Allah’ım senden seni sevmeyi, seni seveni sevmeyi, senin sevgini ulaştıracak ameli
sevmeyi dilerim. Allah’ım, sevgini bana nefsimden, ailemden ve soğuk sudan daha
sevgili kıl!..
Kezâ yukarıda görülen duâ da başta gördüğünüz tavsiyelerimiz, duâ listemiz içinde yer
alan bir duâdır. Daha ne diyelim ki!..
121
Okunuşu:
Allâhumme inna neseluke min hayri ma seeleke minhu nebiyyuke Muhammed
sallallâhu aleyhi ve sellem ve neuzü bike min şerri ma esteaze minhu nebiyyuke
sallallâhu aleyhi ve sellem ve ente MÜSTEAN!..
Anlamı:
Allah’ım Nebîn Muhammed aleyhis-selâm hayırdan neler istemişse senden ben de
onları isterim; şerden nelerden sığınmışsa sana, ben de onlardan sana sığınırım.
MÜSTEAN (yardım istenilen - yardım eden) sensin!.
Bilgi:
-Ebû Umame radıyallâhu anh anlatıyor:
-Bir gün Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem uzun bir duâ etti ki, bundan hiç bir şey
ezberliyemedik. Bunun üzerine dedik:
-Yâ Rasûlullah öyle uzun bir duâ ile duâ ettiniz ki, biz bundan bir şey ezberliyemedik..?
Bunun üzerine buyurdu ki, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
-Size bütün bu duâyı toplayan bir şey göstereyim mi?.. Şöyle duâ edersiniz:
122
"Allah’ım Rasûlün Muhammed’in hayırdan dilediklerinin aynısını ben de dilerim;
Rasûlün Muhammed’in şerden sığındığı şeylerden biz de sana sığınıyoruz. Yardım
istenecek sensin. Varış sanadır. Kuvvet ve kudret ancak Allâh iledir".
Bütün istekleri ve de sığınılacak şeyleri içine alan en özlü duâyı yukarıdaki şekilde gene
Efendimiz Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bize öğretiyor. Artık bu duâyı da
etmeyene diyecek söz yok!..
Okunuşu:
Yâ mukallibel kulûb sebbit kalbiy alâ diynike.
Anlamı:
Ey kalbleri dilediği tarafa döndüren, kalbimi dinin üzere sabitle!..
Bilgi:
Ümmü Seleme radıyallâhu anhaya soruldu:
123
- Ey müminlerin annesi, senin yanında olduğu zaman Peygamberin en çok duâsı ne idi?..
Efendimiz’in kutlu zevcesi Ümmü Seleme radıyallâhu anha anlattı:
- Resûl-i Ekrem’in en çok yaptığı duâ şu idi:
Ey kalbleri çeviren, kalbimi dinin üzerine sâbit kıl!..
Bunun üzerine sordum:
- Senin duânın en çoğu, neden, Ey kalbleri çeviren kalbimi dinin üzerine sâbit kıl,
duâsıdır?..
Resûl-i Ekrem buyurdu ki:
- Yâ Ümmü Seleme, gerçek şu ki, kalbi Allâh’ın iki parmağı arasında olmayan insan
yoktur. Dilediğini sebât ettirir, dilediğini de kaydırır."
Yükselen burcu ya da ayı, ikizler, yay, başak ve balık olanlara bu dua kesinlikle
tavsiye edilir.
124
Okunuşu:
Allâhumme innâ nec’âluke fiy nuhurihim ve neuzü bike min şurûrihim.
Anlamı:
Allâhım, senin, onların karşısına çıkmanı ister; onların şerlerinden sana sığınırız.
Bilgi:
Efendimiz, Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem’in öğretmekte olduğu bu duâ son
derece önemli ve üzerinde dikkatle durulması zorunlu bir niyâzdır!.. Niçin bu böyle.?
İnsanın, karşılaştığı tehlikeli olaylara ya da kişilere karşı, kendi beşerî imkânları ile
mücadele vermesi son derece doğaldır.
Allah’tan yardım isteyip O’na yönelmesi de doğaldır.Ancak bu duâda bir incelik vardır ki,
125
ona çok dikkat etmek gerekmektedir. Efendimiz bu duâ ile, kendilerinin yerine, ilâhî
güçlerin karşılık vermesi için niyâzda bulunuyor. Bu ilâhî güç, dışarıdan o kişiler üzerine
karşı çıkabileceği gibi, kendilerinden de zuhur edebilir.
Nitekim böyle bir duruma işaret şu âyet-i kerîmenin ışığında olayı anlamaya çalışırsak,
meseleyi çok daha kolaylıkla çözeriz:
"Attığın zaman sen atmadın, AllahATTI"!.. (8-17)
İşte aynı şekilde, Allah’ın karşı çıkması için niyâz ediliyor burada da. Bu konuyu daha
fazla açmak istemiyorum. Arzu eden anlamaya gayret göstersin!..
Bilgi:
Efendimiz, Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem’in öğretmekte olduğu bu duâ son
derece önemli ve üzerinde dikkatle durulması zorunlu bir niyâzdır!.. Niçin bu böyle.?
İnsanın, karşılaştığı tehlikeli olaylara ya da kişilere karşı, kendi beşerî imkânları ile
mücadele vermesi son derece doğaldır.
Allah’tan yardım isteyip O’na yönelmesi de doğaldır.Ancak bu duâda bir incelik vardır ki,
ona çok dikkat etmek gerekmektedir. Efendimiz bu duâ ile, kendilerinin yerine, ilâhî
güçlerin karşılık vermesi için niyâzda bulunuyor. Bu ilâhî güç, dışarıdan o kişiler üzerine
karşı çıkabileceği gibi, kendilerinden de zuhur edebilir.
126
Nitekim böyle bir duruma işaret şu âyet-i kerîmenin ışığında olayı anlamaya çalışırsak,
meseleyi çok daha kolaylıkla çözeriz:
"Attığın zaman sen atmadın, AllahATTI"!.. (8-17)
İşte aynı şekilde, Allâh’ın karşı çıkması için niyâz ediliyor burada da. Bu konuyu daha
fazla açmak istemiyorum. Arzu eden anlamaya gayret göstersin!..
Okunuşu:
Allâhumme ahricniy min zulûmatil vehmi ve ekrimniy binûril fehmi
Anlamı:
Allah’ım VEHİM karanlığından beni çıkart ve nurunla anlayış ikrâm et!..
Bilgi:
Tasavvuf yolundakilerin bileceği gibi, insan için en büyük belâ "VEHİM" hükmü altında
127
kalmaktır. Allâh’tan insanı ayrı düşüren en büyük perde "VEHİM" perdesidir.
"VEHİM" perdesi kalkıp, Allâh Nûru ile anlayış ikrâm olan kişi derhal Allâha erer, YAKÎN
sahiplerinden olur!.. Bunun, ne derece büyük bir nimet olduğunu, ancak bu nimete
ermişler bilebilir!..
Şayet, dünyada yaşarken "VEHİM"den kurtulup "YAKÎN"e ermek istiyorsanız, mutlaka,
en az günde yüz defa bu duâya devam ediniz.
Okunuşu:
Rabbiy zidniy ilmen ve fehmen ve iymanen ve yakıynen sadıka.
Anlamı:
Rabbim ilmimi, anlayışımı, imanımı ve sıdk üzere yakînimi çoğalt!.
Bilgi:
128
Bu duâ çok önemli bir kaç hususu içine alan geniş kapsamlı bir metindir.
Kur’ân-ı Kerîm’de Rasûlullah aleyhi’s-selâm’a emir verilmiştir, İlmimi arttır diye duâ et,
şeklinde.
Hadîs-i şerîflerde ise anlayışın, imânın ve sıdk üzere yakînin artması talebedilmektedir.
İmânın artması çok önemlidir. Çünkü, iman ne derece artarsa, beşer şartlanmasıyla
bloke olmuş aklın kavrayıp kabul edemediği şeyler o nisbette iman yollu kabullenilmeye
başlar ve neticesinde de o şeylere vukûf meydana gelir. Bu konuda "AKIL ve İMAN"
isimli ses kasetimizde çok tafsilâtlı bilgi vardır. Nereye kadar akılla ve nereden sonra
imanla gidileceği hususunu oradan tetkik edebilirsiniz.
Yakîn’e gelince.
Bir "yakîn" vardır ki sonunda "küfür" yani gerçeği örtmek vardır.
Bir "yakîn" vardır ki, neticesi "sıdk" üzere "vuslat"tır!..
"Yakîn", kişide "Allâh BAKÎ"dir hükmünün yaşanmasıdır!..
Allâh kolaylaştıra!..
Hiç değilse günde yüz defa bu duâya devam edenler çok büyük faydalarını birkaç ay
içinde görürler.
129
Okunuşu:
Enzelallâhu aleykel kitâbe vel hikmete ve âllemeke mâ lem tekûn tâ’lem.
Anlamı:
Allahsana kitabı ve hikmeti inzâl etti ve bilmediklerini öğretti.
Bilgi:
Rasûl-i Ekrem efendimiz aleyhi’s-selâm’a gelen bu âyet-i şayet günde üç yüz defa
okumağa devam edersek, ilim ve sistemi kavrama yeteneğimizin şaşılacak ölçüde
gelişmeye başladığını hayretle farkederiz.
130
Okunuşu:
Allemel insane ma lem yâ’lem
Anlamı:
İnsana bilmediklerini öğretti
Bilgi:
Bu âyet-i kerîmeyi dahi günde üçyüz defa okuyanlar denenmiştir ki kısa zamanda büyük
gelişme göstermişlerdir. Unutmayın Allâh’a yakîn ilimle elde edilir!..
131
Okunuşu:
Ve kezâlike evhaynâ ileyke ruhan min emrina; ma künte tedriy melkitabu ve lel
imanu ve lâkin ceâlnahu nura, nehdiy bihi men neşâu min ibadina; ve inneke
letehdiy ilâ sıratın müstakıyma.
Anlamı:
İşte sana buyruğumuzla Ruh’u gönderdik. Sen kitab nedir, iman nedir bilmezdin
önceleri. Biz O’nu, kullarımızdan dilediğimizi hidayete ulaştırıcı nur eyledik.
Şüphesiz ki sen de sıratı mustakıyme hidayet edersin.
Bilgi:
Ruhaniyetin güçlenmesi, basîretin keskinleşmesi, verilenlerin daha iyi
değerlendirilebilmesi ve çevreye daha yararlı olunabilmesi için okunması tavsiye edilen
132
bir âyettir, bu yazdığımız âyet.
Şartları elverişli olanın, bir yetiştirici kontrolunda, elinden geliyorsa oruçlu olarak günde
1000 (bin) defa olmak üzere kırk veya seksen gün devam edilmesi tavsiye
olunmaktadır. Biz, zamanında hayli nimetine kavuştuk. Dileyene tavsiyemizdir.
Okunuşu:
Kemâ erselnâ fiykum resûlen minkum yetlû aleykum âyâtina ve yüzekkiykum ve
yuallimukumul kitabe vel hikmete ve yuallimukum ma lem tekûnu tâ’lemun.
Anlamı:
Size İÇİNİZDEN bir RESÛL irsâl eyledik ki sizi arındırıyor (temizliyor), size kitab
ve hikmeti öğretiyor, bilemediklerinizi bildiriyor.
133
Bilgi:
Bakara sûresinin bu âyetini (151) yukarıda vermiş olduğum âyet-i kerîme ile birlikte
bana öğreten, Abdülkerîm Ceylî hazretleridir. Bunlara devam ile sayısız faydalar hasıl
oldu. "KİTABI OKUMADA", hikmete ermede, hiç aklıma gelmeyecek olan şeylerin
sırlarına ermemde Takdiri Huda ile âyetlere devam etmenin çok büyük faydalarını
gördüm!..
Biz fanîyiz, kısa bir süre sonra aranızdan ayrılır gideriz; ama isteriz ki biz de nîcelerinin
hayra hikmete ermesine vesile olalım, ardımızdan üç ihlâs bir fatiha ile, "Allâh râzı olsun
" diyenlerimiz olsun!
Bu sebeble, çok istifâde ettiğim bu âyetleri burada sizlere açıklıyorum. Arzu edenler bu
âyetlere günde yüz defa devam ederler!. Veya daha alâsı, önce birini günde bin defa ve
oruçlu olarak kırk veya seksen gün devam ederler; sonra onu günde yüz defaya
düşürüp ikincisini gene günde bin defa olarak kırk veya seksen gün yaparlar; sonra da
her ikisine günde yüzer defa olarak devam ederler.
Kesinlikle bilelim ki bu âyetler Kur’ân-ı Kerîm’deki en değerli mücevherlerden ikisidir!..
Allahkolaylaştıra!..
KAYNAK: - DuaveZikir Kitabı