Ergenlik Dönemi - Konu Anlatımı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
Ergenlik Dönemi - Konu Anlatımı
« : 24 Eylül 2016, 12:16:25 »
Ortaokul ve lise dönemleri içerisine giren 13-21 yaş grubu ergen olarak kabul edilmektedir.

Ergenlik dönemindeki kız çocuk:

Ergenlik dönemine giren kız çocuklarında bazı değişiklikler görülür. Ergenlik dönemindeki kız çocuğunda ikincil değişiklikler oluşur. Bu değişiklikler sonucu ergenlik dönemindeki kız çocukların vücutlarında keskin çizgiler kaybolmaya, kollar, bacaklar ve diğer organları bir kadındaki gibi biçimlenmeye başlar. Koltuk altları ve cinsel bölgelerde kıllanma olur. Yüzlerde sivilceler oluşabilir, ikincil değişikliklerin yanında meydana gelen asıl değişiklikler yumurta hücresinin olgunlaşması ve buna bağlı olarak meydana gelen âdet kanamalarının başlamasıdır.Âdet kanamaları 3-5 gün kadar sürer.

Ergenlik dönemindeki erkek çocuk:

Ergenlik dönemine erkekler kızlara göre daha geç girer. Ancak kızlara göre ergenlik dönemi daha uzun bir dönemi kapsar. Ergenlik dönemindeki erkeklerde bazı değişiklikler görülür. Bunlar; yüzde sivilcelerin meydana gelmesi, sakal ve bıyıkların çıkması, sesin kalınlaşması, koltuk altlan ve cinsel bölgelerin kıllanması, boydaki hızlı artış, kasların gelişmesi vb.leridir.
Ergenlik dönemindeki tipik değişikliklerden olan sesin kalınlaşması ses tellerinin uzamasından kaynaklanır. Sesin kalınlaşması bazen belirsiz bazen de konuşma ahenginde düzensizlik yapacak biçimde olabilir.

Ergenlik dönemindeki kızlarda görülen değişiklikler

•Boyda uzama meydana gelir.
• Kiloda artış görülür.
• Koltuk altı ve cinsel bölgelerde kıllanmalar olur.
• Vücut hatları biçimlenir ve göğüs belirmeye başlar.
• Kas gücü zayıf olup kaslardaki artış yavaştır.
• İlk âdet kanaması görülür.
• Deri ince ve narindir.
• Boyda uzama meydana gelir.

Ergenlik dönemindeki  erkeklerde görülen değişiklikler

• Kiloda artış görülür.
• Koltuk altı ve cinsel bölgelerde kıllanmalar olur.
• Testis, skrotum ve cinsel organ büyür.
• Kas gücünde artış olur. Kaslardaki artış kızlara göre daha hızlıdır.
• Gırtlak gelişerek önde belirgin bir duruma gelir. Buna bağlı olarak ses kalınlaşır.
• İlk meni gelir.
• Derinin kalınlaşması kızlara göre daha fazladır.
5. Ergenlik Döneminde Görülen Sorunlar

Ergenlikte Fiziksel Gelişim

Beden şekli ve oranlarındaki önemli değişiklikler, ergenlikteki fiziksel büyümenin karakteristiğidir. Ergenlikte kız ve erkeklerde şekil açısından farklılıklar giderek artar.
Erkek ergen şekli; dümdüz uzanan bacaklar, dar kalça, geniş omuzlarla karakterize olurken, kızlarda; eğimli olarak uzanan bacaklar, geniş kalçalar ve dar omuzlardır. Ağırlık artışı boy uzamasına paralel gelişim gösterir. Bu dönemde boy uzaması ergenliğin habercisidir. Ağırlık artışı kas ve kemiklerin büyümesiyle gerçekleşir.
                                   
Ergenlikte Zihinsel Gelişim

12 yaş ve üzerisi zihinsel gelişim çerçevesinde varsayımlar kurabilir, mantıksal sonuçlar çıkarabilir ve karmaşık sorunları sistemli biçimde çözebilir. Bu dönem gençleri kendi görüşlerini haklı gösterebilecek düşünce kurallarını ve mantık yollarını bulmaya başlarlar.

Ergenlikte Duygusal Gelişim

Ergenlik dönemi dengesiz ve düzensiz bir evredir. Bu evre "gence hiçbirşey anlatılamadığı için, anlatma çabasının yoğun olduğu bir dönem" olarak açıklanabilir. Dönem, bir çelişkiler dönemidir. Yalnızlıktan duyulan hazzın yanı sıra bir gruba katılma özlemi, yetişkini hor görme ama ona dayanma; endişe ve umutsuzluğa karşın geleceğe coşkuyla yöneliş bu çelişkilerin en belirginleridir. Bu evrede duyguların şiddet kazandığı görülür. Bunlar sinirlilik, öfke, bağırma, herşeye karşı gelme gibi özelliklerdir.

Ergenlikte Sosyal Gelişim

Bu dönemde genç; çabuk kurulan ve bozulan ilişkiler, kolay etkilenme, toplum içinde sivrilme, ilgi çekme ve rol sahibi olma çabası içindedir. Toplumda saygınlık kazanmaya ve statü sahibi olmaya gereksinme duyar. Toplumsal uyum geniş ölçüde bu gereksinimin karşılanmasına bağlıdır.
Gencin bu dönemde ailesiyle, arkadaşlarıyla ve öğretmenleriyle olan ilişkileri de önemlidir. özdeşleşme içine girerek aile bireylerine, çevredeki kişilere, düşüncelere genişleyen alanda, gencin benimsediği düşünce, davranış, tutum ve eylemleri oluşur. Gencin bu dönemde arkadaş ilişkileri çerçevesinde, ait olduğu grup önem kazanır ve grup normlarına uymada çaba harcar.

Ergenlikte Cinsel Gelişim
Ergenlikte ortaya çıkan bütün biyokimyasal değişimlerin önemli etkilerinden biri, cinsel dürtülerdeki ve duygulardaki artıştır. Birçok ergen için bu yeni keşfedilen duygular şaşkınlık ve kaygı kaynağı olabilir. Bu dönemde kız nasıl kız gibi davranması gerektiğini erkek de nasıl erkek gibi davranması gerektiğini öğrenecek, kendisiyle ilgili cinsel kimlik geliştirip bunu kabul edecektir. Aynı zamanda cinsel olgunlaşma ve cinsel dürtüleri denetim altına alma, cinselliğe karşı sağlıklı tutum geliştirme, karşıt cinsle olan ilişkilerinde saygılı-ölçülü olabilmeyi öğrenecektir.

Ergenlik Dönemindeki Kimlik Gelişimi
Büyüyen ve gelişen genç bir yandan rolünün belirsiz oluşu ile ilgilenmeye başlar. Bu ilgi onu artık kendi kimliğini bulma işine itecektir. "Başkalarının gözünde nasıl göründüğü" ile "kendini nasıl hissettiğini" karşılaştırır. Bu kimlik arayışı en önemli sorunlardan biridir. Dengeli bir kimliğin sağlanması, bireyin "kendinde bütünlük görme yeteneğine" ve "tutarlı yaşantı biçimleri geliştirebilmesine" bağlıdır. Bu kimlik arayışı sırasında yaşıt grupları ve grup liderleri genç için önem kazanır. Gençler kendilerini birarada tutmak için grup liderleri ile aşırı özdeşleşebilirler. Bu gencin kendi bireyselliğinin gözle görülür şekilde kaybına kadar gidebilir.

Ergenlik çağında, gencin kendi kimliğini bulmasında 4 boyut önemli olmaktadır.

1- Kimliğin içsel olması,
2- Genç tarafından yapılandırılması,
3- Dinamikliği
4- Gencin yeteneklerini, inançlarını ve yaşantılarını kapsamasıdır.

Bu şekilde genç kendi özelliklerinin o kadar farkında olur ve kuvvetli-zayıf yönlerini görüp gerçek kimliğine ulaşır.
Ergenlik döneminin başlarında, aşık olmanın cinsel olmadığı düşünülmektedir. Genç, kendi kimliği konusunda açıklığa kavuşmak gereksinimi ile aşık olduğu kimseye karşı kırıcı davrandığı da görülebilir.
Ergenler; zevkleri ve davranışları farklı olanlara karşı farklı bir tutum geliştirebilirler.

Bu, gencin kimlik kaybı tehdidine karşı bilinçdışı savunmadır. Bu dönemde genç yine duygularını inceler, nasıl bir kişi olduğu ve ne olmak istediği konularında kafa yorar. Bu, kimlik duygusunun oluşması çabalarıdır. Kendini aşağı görmekle yüceltmek arasında gider gelir. Adını, yüzünü, duruşunu beğenmez çünkü; fiziksel bakımdan nasıl göründüğü kimlik kavramı ile ilişkilidir ve genç, için kimlik kavramı iniş çıkış içindedir. Genç kendine yakışacak kimlik duygusu içindedir. "Ben kimim, neyim, ne olacağım sorularıyla uğraşıp kendi kişiliğine çeki düzen vermeye çalışan ve kimlik duygusunu oluşturan genç, çocukluk dönemlerini yeniden yaşar. Kendi kimliğine kavuşabilmesi için önce anne-baba etkisinden kurtulmaya çalışır. Anne-baba artık gözlerinde hep haklı kişiler değillerdir. Onları eleştirir. Sanki anne-babadan öğrenecek şeyleri kalmamıştır. Kişinin kimliğini açık seçik bulması, başkalarına ne denli bağımlı olursa olsun, kendini diğerlerinden ayrı bir varlık, birey olarak algılamasına, kendini bir "bütünlük" içinde görmesine, "ben varım" demesine bağlıdır.
Kimlik duygusunun cinsel, toplumsal ve mesleksel ögeleri vardır. Cinsel yönden; kendi cinsel yapısını, yeterlilik ve gücünü düşünce ve eylemde başkalarıyla karşılaştırır. Kendini sınar yarışmaya kalkar. Kendi cinsel yapı ve yeterliliğini kabullenmesiyle bu duygu oluşur.

Toplumsal yönden; kendini toplum içinde yer arayan genç, geçici bir sürede olsa belli grup ve kahramanlaştırdığı kişilerle aşırı özdeşim kurar. Genç tutucu ve acımasız olabilir. Bir yandan arkadaşlarının aşırı bağlılığını, sadaketini dener ve gerçek dostluğu arar. Mesleksel yönden; bir meslek kazanmak için eğitim ve hazırlıklara girmek önem taşır. Mesleksel kimliğin kazanılması için sağlanan eğitim ve iş olanakları ile ilgili sorunlar gencin bocalamasının en belirgin yanıdır.
Bu dönemde genç, kimlik bunalımı ve kimlik karmaşası ile karşı karşıya olabilecektir. Uzmanlar, kimlik bunalımının normal pek çok gençte bulunabileceğine işaret etmektedirler. Bu bunalım, gencin duygusal bağlılıklara giriştiği veya meslek seçimlerinde karar vermek zorunda kaldığı durumda ortaya çıkmaktadır.
Kimlik bunalımı ile kimlik karmaşasını ayırmak gerekmektedir. Bunalım, her gencin kimlik duygusunu kazanabilmesi için bilinçli ya da bilinç dışı verdiği savaşımdır. Karmaşa ise; bu bunalımın ağırlaşması, geçici de olsa uyumun ağır şekilde bozulmasıdır. Kimlik karmaşası çeşitli şekilde kendini gösterir. Bazen genç içine kapanır, ilişkileri yüzeyde sürdürerek insanlardan kaçabilir. Eskisi gibi dikkatini toplayamaz, o zamana kadar başarılıyken artık çalışma yeteneğini yitirebilir. Yön ve amacını saptamayabilir. Kimlik karmaşasına giren bu gençlerde benlik sınırları iyi çizilmemiştir. Bu nedenle yakın insan ilişkileri onları ürkütür, benliklerini yitiriyormuş duygusuna kapılır. Düzenli yaşam onlara sıkıcı gelir. Başkalarına benzemekten nefret ederler ama bir kimse olmayı da beceremezler.
Bu yazılanlardan çıkarılan sonuç, kimlik gelişiminin yaşam boyu süren bir gelişim olmasına karşın en önemli dönüm noktasının ergenlik dönemi olduğudur. Bu dönemden önceki bütün dönemlere ait sağlıklı ve sağlıksız gelişmeler artık son olarak ortaya dökülmekte, buna göre gencin kimliği şekillenmektedir. Gerek bu dönemin gerek önceki dönemlerin sağlıklı gelişmesi halinde genç kendi kimliğini bulmakta ve yetişkinliğe adım atmaktadır. çocukluktan gelen sağlıksız gelişime ek olarak bu dönemin de sağlıksız gelişimi halinde genç, kişiliğini bulamamış olarak ileri yaşlara geçer.

Erinlik (ERGENLıK öNCESı)
Gençlik olarak adlandırılan kesim içinde; ortaokul, lise, yükseköğretim yer alır. Kızlar erkeklere oranla iki yıl önce erinliğe girdiklerinden kızlar için ortaokul yılları ergenliğin ilk, lise yılları da ergenliğin son yılları olarak; erkekler için ortaokul son, lisenin ilk iki sınıfı ergenliğin ilk yılları içinde yer almaktadır. Ortaokulun ilk yılları "Erinlik (Ergenlik öncesi) Dönemi" olarak adlandırılmaktadır. Erinlikte birey ne çocuktur ne de gençtir. Bu nedenle ona "yeniyetme" denilmektedir.