Büyük günâh, kebîre veya fısk, bir İslam dini terimi. Fısk işleyen kişiye, fâsık denir.
Kur'anda günah zenb, ism, hatıe, cürm ve cünah/harac gibi terimlerle ifade edilir.
Fâsık; İslam dini terminolojisinde günahkâr demektir. Fıkıhta farz sayılan emirleri yapmayan, günah olanları yapan, herhangi bir şekilde "büyük günah işleyen" veya "küçük günahta ısrar eden" kimselere denir. Namaz kılmayan, zînâ eden veya içki içen kişiler fâsık sayılırlar.
Mutezile gibi bazı İslami mezheplerde fasıklar müminler ve kafirler dışında üçüncü bir insan gurubu olarak tanımlanırlar. Bazı mezheplerde fasıklık olarak değerlendirilen eylemler diğerlerinde küfür olarak değerlendirilebilir.
İslam'da büyük günâhlar (kebâir) dini açıdan büyük ve temel kötü, uygunsuz davranışlara verilen isimdir. Büyük günâh teriminin geçtiği Kur'an ayetlerinden ikisi Nisâ suresi 31. ayet (4/31) ve Şûrâ suresi 37. ayet (42/37)'dir.
Büyük günâhlar dışında bir de küçük günâhlar terimi vardır. Küçük günahlarda ısrar edenler de fasık kabul edilirler.
Büyük günahlar
Büyük günâhların hangi günâhlar olduğu çeşitli ayet ve hadislere göre belirlenir. Farklı kişiler sayıları 7'den başlayarak 60-70 gibi rakamlara ulaşan büyük günah listeleri oluşturmuşlardır ve bu listeler birbirlerinden farklıdırlar. İlahiyatçı İhsan Eliaçık'a göre göre Kur'anda büyük günah deyimi çoğunlukla haksız mal edinme ile ilgili kullanılır.
Büyük günâh sayılan fiillerden bazıları şunlardır:
1. Allâh'a ortak koşmak (Şirk),
2. Adam öldürmek,
3. Nâmuslu kimseye iftira etmek,
4. Zina etmek,
5. Harpten kaçmak,
6. Sihir yapmak ve yaptırmak,
7. Yetim malı yemek,
8. Ana ve babanın, meşrû isteklerine karşı gelmek.
9. Harem-i şerifte günah işlemek.
10. Fâizcilik yapmak,
11. Hırsızlık yapmak,
12. İçki içmek.
Her ne kadar sayı itibâriyle büyük günahlar 12 ise de, ictihâden bu günahlardan biri kadar çirkin olan herhangi bir günah da büyük günahtır. Ayrıca devamlı yapılan küçük günahlar da büyük günah olur.
Hasan Arikan - Muhtasar Ilmihal
Fasık'ın hükmü
Büyük günah işleyen kişinin durumu, İslam İlimlerinden Kelâm'ın önemli konuları arasında yer alır. Farklı itikadî mezhepler bu konu hakkında değişik görüşler belirtmiştir.
Şeriat hukukunda belirli suçlar için had cezaları ve tanımı ve uygulaması hakimin takdirine bağlı olan tazir cezaları bulunur. Büyük günah sayılan eylem had cezası gerektirmiyor ise miktar ve uygulaması hakimin takdirine bağlı olan tazir cezaları bu eylemlere karşılık olarak uygulanabilir. Bu cezalar kınama, şahitliğinin reddi, sopa atma, hapis ve idam cezalarına kadar geniş bir yelpazede seyreder. Örneğin namaz kılmayarak fasıklık suçunu işleyen kişi tövbeye davet edilir ve hapsedilir. Kılmamakta ısrar ederse öldürülür. İçki içenler için ise bazı fıkhi mezhepler tarafından caydırma cezaları öngörülür.
İrtidat; Fıkhi mezheplerin buluştuğu ortak noktaya göre, büyük günahlardan olan ve en büyük günah sayılan "şirk" koşmanın küfür olduğu ve bu nedenle de bu günahı işleyen kişilerin din'den çıkacakları yani kâfir olacakları yönündedir. Ayrıca dini kavramlara, Allah'a, Peygamberlere, kabeye mizah, eleştiri, karikatürize etme gibi olaylar saygısızlık ve irtidat kapsamında değerlendirilir.
Şeriatçı ve selefi akımlar bu anlayışın günümüzdeki temsilcileri ve uygulayıcıları olarak varlığını sürdürmektedir.