Tarihte bilinen ilk Türk devletidir. ( M.Ö 220 - M.S 216)
Büyük Hun İmparatorluğu ya da Asya Hun İmparatorluğu (Çince: 東匈奴, anlamı: Doğu Hiung-nu), MÖ 220'de yaşamış eski Türkçede Kun, Çince Hiung-nu, batı dillerinde Hun adıyla geçen Türk devleti.
Hun İmparatorluğu'nu Türk boyları kurmuş, yönetmiş; Türk kültürü devlete şeklini vermiştir.
Hiung-nu adına ilk olarak MÖ 318 yılında Çin ile yapılan Kuzey Şansi Savaşı'nda ve bunun sonucunda yapılan anlaşmada rastlanmaktadır. Hiung-nular günümüzün Moğolistan bölgesinde; Çin'in kuzeybatısında yaşamlarını sürdürmekteydiler. Bilinen ilk imparatorları Teoman'dır. En büyük imparatorları ise, Mete'dir. Çinliler önüne geçemedikleri Hiung-nu'ların saldırılarının ardından MÖ 214 yılında Çin Seddi'ni inşa etmek zorunda kalmıştır. Bu yapı günümüzde halen bir dünya harikası olarak kabul edilmektedir. Ming Hanedanı döneminde de yenilenen büyük duvarın birçok kısmı sağlamlığı ile günümüzde hala ayakta kalmıştır. Doğu Hiung-nular en parlak dönemini Mete zamanında yaşamıştır.
Kuruluşu hakkında kesin bilgiler yoktur. MÖ 220 yılında Teoman tarafından kurulduğu kabul edilir. Teoman'dan sonra devleti büyük bir imparatorluk haline getiren Mete'dir. Mete, İpek Yolu'na egemen olmak için Çin ile savaşmıştır. MÖ 200 yıllarında Çin'i yenilgiye uğratarak vergiye bağlamıştır. MÖ 187 yılında başında Ka-o-ti'nin bulunduğu Çin İmparatorluk Ordusu'nu, Pa-i-Teng Seferi'nde on tümenden oluşan (yüz bin kişiye tekabül eder) disiplinli ve düzenli ordusuyla yenilgiye uğratmıştır. Bu Çin ordusunun sayısının bazı kaynaklarda iki yüz bin bazı kaynaklarda ise otuz beş tümen yani üç yüz elli bin olduğu yazmaktadır. Mete devrinde Sibirya, Çin Denizi, Japon Denizi ve Hazar Denizi arasında kalan tüm topraklara hakim olunmuştur.
Mete'nin Çin'i topraklarına bağlamayıp, vergi almak suretiyle yönetmesi sebebi, Çin yerleşik hayatı ve siyasi etkisinden uzak durma olarak yorumlanır. Bunun yanında Çin'in kalabalık nüfusu altında Hunluk özelliklerini kaybetmek istememiştir.
Büyük Hun Devleti hakkında kısa özet bilgiBüyük Hun Devleti ( M.Ö 220 - M.S 216)
Türkler'in Orta Asya’da kurduğu ilk devlettir.
Tarihte bilinen ilk Türk devletidir.
Bilinen ilk hükümdarları Teoman’dır.
Hunlar Orhun ve Selenga ırmakları ile Ötüken bölgesinde yaşamışlardır.
Teoman zamanında Çinliler Türklerin Çin’i işgal etmesini engellemek için “Çin Seddini” yapmışlardır.
Mete Han döneminde Hunlar en parlak dönemini yaşamışlardır.
M.S 48 yılında Hunlar Çinliler'in Hun Beylerini birbirine düşürmesi sonucunda Kuzey Hunları ve Güney Hunları olmak üzere ikiye bölündüler.
Kuzey Hunları 150 yılında Hazar Denizi ve Karadeniz’in kuzeyinden Tuna ırmağına kadar ilerleyerek Kavimler Göçüne neden oldular.
Kuzey Hunlar IV.yüzyılın sonlarına doğru Avrupa Hun Devletini kurdular.
Güney Hunları ise 216 yılında Çin esaretine girdiler.
Devlet YönetimiÇin kaynaklarında Hun (Hiung-nu) devletinin yöneticileri Tanhu (Şanyu) olarak anılmaktadır. Bu kelimenin kumandan, kağan, han ya da imparator gibi bir anlamı olduğu tahmin edilir.
Tanhu sözcüğü bir unvan olarak "sonsuz genişlik" anlamına gelmektedir. Hükümdarlık da kut anlayışı egemendi. Hükümdarlığın tanrıdan geldiği görüşü vardı. Ülke, töre hükümlerine göre yönetilirdi. Tanhunun görevi; ülkede dirliği sağlamak, adaleti gerçekleştirmek, orduyu komuta etmek, meclisi yönetmek olarak sıralanabilir.Hükümdarın eşine "ka-tun" (hatun) denirdi ve hatun yönetimde söz sahibiydi. Hükümdarlık babadan oğula geçmektedir. Ülke oğullar arasında doğu, batı ve merkez olarak miras bırakılmaktaydı. Doğu, Güneş'in doğduğu yön olması dolayısıyla Türkler'de kutsal görülürdü ve ülkenin doğusunu yönetmek üstünlük belirtisiydi. Ülkenin batısını yöneten tanhu doğudaki tanhuya bağlı idi.
Ordu Ordu ücretli değildi.
Ordunun temeli atlı askerlere dayanırdı.
Ordu tümen sistemine göre teşkilatlanmıştır. (Onluk sisteme göre)
Kullanılan savaş araçları ok ve yaydı. Yakın dövüşte kılıç ve kargı kullanılırdı.
KültürHunlar kendi belgelerini bırakmadığı için arkeolojik deliller dışında Çin kaynaklarına bakılmaktan başka çare yoktur.
Hiung-nular'ın özelliklerinden birkaç örnek:
Reisi vefat edince, yerine oturan oğlunun kendi anası dışındaki babasının kadınlarını alması.
Ancak bu özellikler sadece Hunlar'da değil, diğer göçebe kabileler için de geçerlidir. Ayrıca bunların Çin medeniyetinin ahlak anlayışı ve mantığına aykırı olduğu için Çin kaynaklarında Hunlar'ın gelenek ve göreneklerinden bahsedilirken eleştiri içerikli cümleler kullanılmıştır.
Hunlar'ın dini, Şamanizm ve Tengricilik olup, yılda üç kez büyük ayinî bayram düzenleniyordu.[kaynak belirtilmeli]
Arkeolojik kazıların sonucuyla Hunlar'ın başkentinin Ulan Batur'un kuzeyinde bulunan Noin-Ula Kurganı'nında olduğu saptanmıştır.[kaynak belirtilmeli] Kurganlarından kazılan Hunlar'ın giysilerinde eski Türk kültürünün etkisi tespit edilmiştir.