İslâm âlimlerinin meşhûrlarından ve tasavvuf büyüklerinden.
İsmi, Muhammed bin Abdullah es-Senhâcî’dir. Künyesi Ebû Abdullah, lakabı Şerefüddîn’dir. Busayrî diye meşhûr olmuştur. Aslen Mağripli olup, dedeleri Mısır’da yerleşmişti. 1211 (H.607) veya 1213 senesinde Mısır’ın Busayr şehrinde doğdu. 1295 (H. 695) senesinde İskenderiyye’de vefât etti. Kabri İskenderiyye’de sâhile yakın, kendi adıyla anılan câminin içindedir.
Busayrî, Ebü’l-Abbâs-ı Mürsî hazretlerinin, o da, Ebü’l-Hasan-ı Şâzilî’nin talebesidir. Hadîs ilminde derin bir âlim olup, hattâtlıkta pek mâhir, bilhassa şiirde ifâdesi çok tatlı ve derin mânâlıydı. Dinleyenlere çok tesirli olurdu. Metânet ve mahâreti pek fazla olup, evliyâlık yolunda çok yüksek derecelerin sâhibiydi. Başta Resûlullah efendimize (sallAllahü aleyhi ve sellem) olmak üzere Eshâb-ı kirâma ve evliyâ-i kirâma muhabbeti, sevgisi ve bağlılığı fazlaydı. Peygamber efendimize sevgisini, Mudâriye, Hemziyye ve Kasîde-i Bürde adıyla meşhûr kasîdeleriyle ifâde etmiştir.
İmâm-ı Busayrî, hayâtının sonlarında felç hastalığına yakalandı. Vücudunun yarısı hareketsiz kaldı. Bu hâldeyken, kâinâtın efendisi, insanların en üstünü hazret-i Muhammed’i öven meşhûr kasîdesini yazdı. Aynı kasîdeyi rüyâsında Resûlullah’a okudu. Kasîde, Peygamber efendimizin çok hoşuna gitti. Sırtından mübârek hırkasını (paltosunu) çıkarıp Busayrî’ye giydirdi. Vücudunun felçli olan yerlerini mübârek elleriyle sıvadı. Bu rüyâdan hemen sonra uyanan Busayrî, bedeninin sağlam olduğunu, hırka-i saâdetin de sırtında bulunduğunu gördü. Bunun için bu kasîdeye, hırka, palto anlamına gelen Kasîde-i Bürde denildi.
Bu kasîde pek meşhûr olup, bütün âlimlerin ve evliyânın iltifâtına kavuştu. Hastalara okununca iyi oldukları, okunan yerlerin dertlerden, belâlardan emîn oldukları görüldü. Faydalanmak için inanma ve hâlis niyetle okumak lâzımdır.
Eserleri:
1) Kasîde-i Bürde adıyla bilinen El-Kevâkib-üd-Dürriyye fî Medh-i Hayr-il-Beriyye’dir.
Hemziyye ile birlikte çeşitli dillerde doksandan fazla şerhleri vardır. Kasîde-i Bürde 10 kısımdam meydana gelir:
Birinci kısım: Resûlullah’a olan sevginin kıymetini bildirmektedir.
İkinci kısım: İnsanların nefsinin kötülüğünü anlatmaktadır.
Üçüncü kısım: Resûlullah’ı övmektedir.
Dördüncü kısım: Resûlullah’ın dünyâya gelişini anlatmaktadır.
Beşinci kısım: Resûlullah’ın duâlarının hemen kabul olduğunu bildirmektedir.
Altıncı kısım: Kur’ân-ı kerîm övülmektedir.
Yedinci kısım: Resûlullah’ın Mîracındaki incelikleri bildirmektedir.
Sekizinci kısım: Resûlullah’ın cihatlarını anlatmaktadır.
Dokuzuncu kısım: Allahü teâlâdan af, mağfiret ve Resûlullah’tan şefâat istemektedir.
Onuncu kısım: Resûlullah’ın derecesinin yüksekliği bildirilmektedir.
2) El-Kasîdet-ül-Hemziyye fî Medh-in-Nebeviyye, 3) Dîvân-ül-Busayrî, 4) Zuhr-ül-Me’âd fî Vezni Bânet Sü’âd, 5) El-Muhrec vel-Merdûd alen-Nasârâ vel-Yehûd, 6) El-Kasîdet-ül-Mudâriyye fis-Salâti alâ Hayr-il-Beriyye.