BİLİŞİM KARİYERLERİ
Geçtiğimiz 10 senelik döneme baktığımızda, Bilgi Teknolojileri istihdam sağlamada en fazla büyüme gösteren sektör olmuştur. Uzmanlar, kısa vadede iş imkanının ve kazancın en yüksek olacağını sektörlerin başında da Bilgi Teknelojileri sektörünü saymaktadırlar. Kamu ve özel sektörde başlanan e-dönüşüm projeleri, beraberinde yüksek hacimde Bilişim uzmanı ihtiyacını da getirmektedir.
Bilişim işgücünün toplam işgücü içindeki yerine baktığımızda, bu oranın Avrupa’da 1995 yılında %2.7 iken 2005 yılında %5 olması beklendiğini görüyoruz. Bunda yeni açılan teknoloji firmalarının yanısıra diğer endüstrilerin bilişimi daha yoğun olarak kullanmasının da etkisi vardır. Özellikle mühendislik alanları ve hizmet sektörü son yıllardaki modernizasyon ve atılımlarının büyük bölümünü bilgi teknolojilerini kullanarak otomasyon sistemlere geçmelerine borçludurlar.
Olaya sayılarla yaklaştığımızda günümüzde Amerika’da yaklaşık 11 milyon, Avrupa’da da yaklaşık 10.5 milyon bilişim uzmanının çalıştığını görüyoruz. Bu bölgelerde hala kalifiye uzman sıkıntısı yaşanmaktadır. Örneğin Avrupa’daki açık 2003 yılında 1.5 milyonun üzerinde, Amerika’daki açık ise 600 bin olarak belirlenmiştir. Teknolojinin her zaman için hız ve verimlilikte artışı beraberinde getirdiği düşünüldüğünde, bu açıkların ülke ekonomilerine olan etkisi daha iyi anlaşılacaktır. Örneğin kalifiye bilişim uzman açığı dolayısıyla e-devlet uygulamalarına geçememenin Avrupa’ya senelik maliyeti senelik 100 Milyar Euro olarak açıklanmıştır. Bu rakam Avrupa’nın toplam GSMH’sinde %3’lük bir kayba tekabül etmektedir. Bu açığın 1998-2003 yılları arasında sadece İngiltere’ye maliyeti 30 Milyar Pound olmuştur.
Ülkeler bu ekonomik kaybı önelmek için farklı tedbirler almışlardır. Öncelikle, lisans eğitimini farklı dallarda almış kişileri de bilişime yönlendirmişlerdir. Örneğin Amerika’da Bilişim sektöründe çalışanlarının %54’i, İngiltere’de de %65’i lisans eğitimini bilgi teknolojilerinin dışındaki dallarda tamamlamışlar, ardından bu sektöre geçmişlerdir.
Bu ülkelerin aldıkları tedbirlerden bir diğeri de yurtdışından göçmenlik yoluyla eleman sağlamak olmuştur. Günümüzde Amerika’da 450.000 yabancı uyruklu, H1 B vizeli bilişim uzmanı çalışmaktadır. Benzer şekilde İngiltere, Avusturalya, Kanada ve Japonya’da, yabancı kalifiye işgücünü ülkelerine çekmektedirler. Almanya 2000 senesinde yürürlüğe koyduğu bilişim uzmanları için Yeşil Kart uygulamasında 20.000 yabancı IT uzmanının bilişimde çalıştırmayı hedeflemiştir.
Değişik kaynaklarca yapılan araştırmalar Türkiye’deki BT eleman açığının 120.000’in üzerinde olduğunu belirtiyorlar. Bu rakam reel açığı yansıtmasa da idealdeki açığı kesinlikle yansıtmaktadır. Ekonomik verilerimiz gözönüne alındığında bu sektörde çok daha fazla kişinin çalışıyor olması gerektiği görülmektedir. Açığın Türkiye’ye maliyeti ise yıllık 10 Milyar Euro dolaylarındadır.
Aslına bakılırsa, gençlerimizde bu alanda önlerindeki fırsatların farkındalar. Geçtiğimiz yıl yapılan bir araştırma, üniversite sınavina giren öğrencilerin % 10’unun bilgisayarla ilgili bölümlerde okumak istediğini göstermiştir. Bu, kabaca 150.000 kişi yapmaktadır. Ama ülkemizde bilgisayarla ilgili öğretim yapan hem 2 hem de 4 yıllık bölümlerin kontenjanlarını topladığımızda yıllık yalnızca 20.000 öğrenciye hizmet verilebildiğini görüyoruz. Senelik mezun adedi ise 15.000 civarında kalmaktadır. Bu rakam, sektördeki açığı doldurmaktan çok uzaktır.
Yurtdışındaki uygulamalara baktığımızda, bilişimde ara eleman problemini çözmek için ulusal çalışma grupları kurulmuştur. Bu gruplar, Çalışma Bakanlıkları ve İstatistik Enstitüleri ile ortak çalışma içinde sektördeki açığı ve en çok aranılan bilişim yeteneklerini araştırmaktadırlar. Ardından bu grupların elde ettikleri veriler doğrultusunda müfredat, sınav ve sertifikasyon standartları koyarak üniversitenin dışında bilişim eğitimini yaygınlaştırdıklarını görüyoruz. Japonya, İngiltere, Avusturalya, Kanada, Romanya, Kore, Hong Kong bu konuda ilk planda sayılabilecek ülkelerdendir.
Türkiye’deki eleman açığının bilişim yetilerine göre dağılımı konusunda Ankara Yüce Bilgi Akademisi’nde bir araştırma yapılmıştır. 20 aylık bir zaman için yayınlanan bilgi teknolojileri ile ilgili toplanmış ve yayınlanmıştır. Buna göre ülkemizde bilişim alanında % 44 oranla en fazla yazılım geliştiriciler ve programcılar aranmaktadır.
Bilişim Yetkinliği Nasıl Kazanılır?
Bilişim alanında yetkinlik kazanmanın üniversite eğitimi yanında başka yolları ve gerekleri de vardır. Yabancı dil bilgisinden sonra, sertifikasyonun en çok geçerli olduğu sektörün Bilgi Teknolojileri olduğu görülmektedir. Sertifikasyonlar belirli bir yetiyi ve ürünü kullanabilmenizi ölçen ürün sağlayıcı sertifikaları olabildiği gibi genel yetkinliğinizi gösteren kariyer sertifikaları da olabilir. Teknoloji her 18 ayda bir kendini yenilediği için üniversitelerin akademik eğitimleri bazen öğrencileri iş dünyasına hazırlamakta yetersiz kalabilmektedir. Bu noktada, özel kurumlardan alınacak eğitim ve sertifikasyonlar önemli olmaktadır. Son derece dinamik bir yapıya sahip olan bu sektörde çalışmaya başladıktan sonra da sürekli olarak kendini yenileme gereksinimi vardır. Pazara sunulan ve kullanılan her yeni platform, yazılım dili ve teknolojinin takip edilmesi gerekmektedir. Bu da ancak devamlı surette kurumsal eğitimler ya da kişinin kendi çabasıyla gerçekleşebilmektedir.
Bir diğer gerek de, teknik yetilerin yanısıra kişisel becerilerin de gelişmiş olmasıdır. Projelerin artık kurumsal bazda ve geniş ölçekli olduğu gözönüne alındığında, günümüzün bilişim uzmanlarının klasik kalıplardan çıkarak takım çalışmasına yatkın ve sosyal ilişkileri kuvvetli kişiler olması gerektiği görülmektedir. Bunun yanında bilişimcilerin müşteri ihtiyaçlarına duyarlı olması, genel işletme sezgisine sahip olması ve müşteriye danışmanlık çözümleri sunabilmesi beklenmektedir.