Bilirkişi - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Bilirkişi - Ansiklopedik Bilgi
« : 06 Ağustos 2014, 16:19:13 »
Alm. Experte, Fr. Expert, İng. Expert.

İhtisas sahibi olduğu konuda bilgisine başvurulan kimse.

Bilirkişi, hakim veya savcının hukuki bilgisi dışında, çözümü uzmanlık, özel veya teknik bilgi gerektiren durumlarda başvurulan, o konunun uzmanı kişilere hukuk dilinde verilen addır.

Bilirkişiler konunun uzmanı şahıslar olabileceği gibi, o konu ile ilgili kurumlar da olabilir. Örneğin Adli Tıp Kurumu kendi konusunda en önemli bilirkişilik kurumudur. Sahte para konusundaki davalarda Merkez Bankası bilirkişilik kurumudur.

Daha çok adli konularda, kesin kanaat sahibi olabilmek için bilirkişilerin görüşleri alınır. Çok ince, hassas konularda bilirkişiye başvurulabileceği gibi, sahibi bilinmeyen bir tarla, arsanın tesbiti için en yaşlı köylü bir vatandaşa da bilirkişi olarak başvurulur.

Durumlar
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 63.maddesine göre "Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re'sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir. Ancak hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözülmesi olanaklı konularda bilirkişi dinlenemez."

HUMK.m.275 uyarınca, ancak, “çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde” bilirkişiye başvurulabilecektir. CMUK’a göre de, “çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin rey ve mütalaasının alınmasına karar verilir” (m.66). Bir başka ifadeyle “hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda” bilirkişiye başvurulamaz (HUMK.m.275, CMUK.m.66).

Delil olma özelliği:
Bilirkişilik Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'da deliller bölümünde düzenlenmiştir. Yani bilirkişilerin beyanları ve bilirkişi raporları hukuk davalarında delil olma özelliğine sahiptir. Öbür taraftan bilirkişi görüşleri ve beyanları takdiri delillerdir. Senet ve ikrar gibi kesin delillerde olduğunun aksine, bazı istisnalar dışında, bir davada bilirkişiden görüş alan hakim, hükmünü bilirkişinin görüşü doğrultusunda vermek zorunda olmayıp, gerekçesini göstererek o görüşün aksine bir karar verebilir.

Bu gün Türkiye'de kanunda öngörülmediği halde çoğu kez yapılan ve daima eleştirilere maruz kalan bir husus, bilirikişilerin görüş bildirmekle kalmayıp, hüküm verici beyanlarda bulunmalarıdır. (Taraflardan birinin haklı olup olmadığı, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği gibi..)