Beylerbeyi Sarayı - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Beylerbeyi Sarayı - Ansiklopedik Bilgi
« : 05 Ağustos 2014, 09:38:56 »
İstanbul Boğazında, Beylerbeyi’nde yaptırılan muhteşem saray.


Beylerbeyi Sarayı, İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Beylerbeyi semtinde bulunan ve Sultan Abdülaziz tarafından 1861-1865 yıllarında mimar Sarkis Balyan'a yaptırılan saraydır.

Sarayın bulunduğu yerde daha önceleri Birinci Ahmed Handan kalma bir ahşap saray vardı. Harab olan bu sarayın yerine, İkinci Mahmud Han yeni bir saray yaptırdı. Bu saray çıkan bir yangında tamamen yok olduğundan, yerine Sultan Abdülaziz tarafından yeni bir saray yaptırıldı. Baştanbaşa beyaz mermerden olan bu sarayı 1865 yılında Mimar Serkiz (Balyan) kalfa yaptı. Abdülaziz Han Beylerbeyi Camiinde Cuma namazını kıldıktan sonra merasimle buraya girmişti.

Sarayın boğaza bakan tarafı çok sade, iç kısımlar ise akıllara durgunluk verecek şekilde süslüdür. Saray, Rönesans ve Barok üslubuna göre mermer ve küfeki taşlarıyla yapılmıştır. Sarayın üç tarafında mermer merdivenli üç kapısı vardır. Sarayda 6 büyük salon ve 24 oda bulunmaktadır. Binanın içinde ve ortasında on altı mermer sütunlu büyük bir havuz yer alır. Bu havuzun karşısında zarif bir çifte merdivenle üst kata çıkılır. Boğaziçi tarafında da mermer merdivenli bir kapı vardır. Odaları, salonları, tavanları yaldızlı nakışlar ve yazılarla tezyin edilmiştir. Havuzların ve üst kattaki hamamın mermerleri dantela gibi örülü nefis eserlerdir. Bahçesi ise setler şeklinde olup, her setin boğaz görünüşü başka ve çok güzeldir. Burada muhtelif cins hayvanların bulunduğu bir hayvanat bahçesi yapılmıştır.

Abdülaziz Han, yazları ekseri burada otururdu. Yabancı devlet adamlarını kabul ettiği salondaki koltuklarının yanında sırtını okşadığı çok heybetli bir aslan da bulunurdu. Heybetli görünüşü ile Sultan Aziz ve hemen yanındaki aslanı görenler gayri ihtiyari titrerlerdi. Fransa İmparatoriçesi Öjeni, Avusturya İmparatoru Fransuva Josef ve İran Şahı Nasirüddin, İstanbul’a geldikleri zaman oturmaları için bu saray tahsis edilmiştir.

Saray padişahların yanı sıra bugüne kadar birçok ünlü ismi ağırlamıştır. 2. Abdülhamid Balkan Savaşlarından sonra güvenlik nedeniyle Selanik’teki Alatini Köşkü’nden alınıp Beylerbeyi Sarayı’na getirilmiş ve hayatının geri kalan kısmını bu sarayda geçirmiştir. Sarayın ilk önemli yabancı konuğu ise 3. Napolyon’un karısı Eugénie olmuştur. Sarayın diğer önemli konukları ise Karadağ Kralı Nikola, İran Şahı Nasrüddin ile Ayastefanos Anlaşmasını imzalamak için İstanbul’a gelen Gran Dük Nikola ve Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph’tir. Cumhuriyet döneminde ise Atatürk’ün davetlisi olarak 1934 yılında İstanbul’a gelen İran Şahı Rıza Pehlevi bu sarayda konuk edilmiştir. 1936 yılında ise Balkan Oyunları Festivali bu sarayda düzenlenmiş ve Mustafa Kemal Atatürk o geceyi Beylerbeyi Sarayı’nda geçirmiştir.

Beylerbeyi Sarayı, 1909 yılında mimar Vedat Tek tarafından onarılmıştır. Cumhuriyet döneminde ise saraya gereken ilgi gösterilmemiştir. Boğaziçi Köprüsü’nün sarayın yakınına yapılması sarayın bütünlüğün bozulmasına neden olmuştur. Ayrıca sarayın büyük bahçesinin bir kısmı Karayollarına bir kısmı Deniz Astsubay Okulu’na verilmiştir. Gerek Boğaziçi Köprüsü’nün yapımı gerekse çeşitli kurumlarca kullanılan yapıları sarayın orijinalliğinin bozulmasına sebep vermiştir.

Saray günümüzde Pazartesi ve Perşembe günleri hariç ziyaretçilere açık bir müzedir.