Behlül-i Dana - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Behlül-i Dana - Ansiklopedik Bilgi
« : 26 Temmuz 2014, 18:47:37 »
Abbasi halifelerinden Harun Reşid zamanında yaşamış meczub (Allah aşkıyla kendinden geçmiş olan) ve veli bir zat.

Asıl adı Ebu Vüheyb bin Amr Sayrafi'dir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Kufeli olduğu halde Bağdat'ta yaşamış ve 805 (H. 190)te vefat etmiştir. Harun Reşid'in kardeşi olduğuna dair rivayetler varsa da bunun aslı yoktur. Herkese ders olacak hikmetli sözleri çok meşhurdur. Tahsili fazla olmadığı halde Harun Reşid'e devamlı nasihat ederdi.

Kendisinden sonra gelen alimler tarafından kitaplara geçirilen nasihatlarından bazıları:

Bir gün halife Harun Reşid ona; "Çok zamandır seninle görüşmek istiyordum." deyince, Behlül; "Ben böyle arzu duymadım." diye cevap verdi. Buna rağmen Harun Reşid kendisine yine nasihat istedi. "Ne nasihatı istiyorsun? Şu saraya bak, bir de kabirlere bak! Bunlardan ibret almayan nelerden nasihat alır? Halin ne olacak, ey müminlerin emiri! Yarın cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıkacaksın. Büyük küçük yaptığın her şeyden sual olunacaksın. Bunlara nasıl cevap vereceksin, iyi düşün! Bu hesap zamanında aç ve susuz olacaksın, çıplak bulunacaksın. Oradakiler sana bakıp gülecekler. Perişan halin orada meydana çıkacak. Bunları düşün başka nasihatı ne yapacaksın?" dedi. Adaleti ile meşhur olan Harun Reşid onun nasihatlerinden çok istifade etmiştir.

Bir gün halka doğru yolu göstermek için söylediği sözlerden rahatsız olanlar, Harun Reşid'e gidip; "Sultanım, bizim yaptıklarımızın ona ne zararı var? Bizi kendi halimize bıraksın. Sonra her koyun kendi bacağından asılır." gibi sözlerle şikayet ettiler. Bunun üzerine Harun Reşid, Behlül-i Dana'yı çağırtıp halkın istediğini bildirdi. Behlül-i Dana hiç sesini çıkarmadan sarayı terk etti. Birkaç koyun alıp kesti, bacaklarından mahallenin köşe başlarına astı. Bunu gören halk gülerek; "Deliden başka ne beklenir, yaptığı işler hep böyle zaten." diyorlardı. Aradan günler geçtikçe, asılan hayvanlar kokuyor, bundan ise bütün mahalle zarar görüyordu. Kokudan durulmaz hale gelince, aynı kişiler, Harun Reşid'e gidip durumu anlattılar. Behlül-i Dana'yı çağırtıp sorduğunda; "Bir kötünün herkese zararı olduğunu herhalde anladılar. Ben bir şey yapmadım, her koyunun kendi bacağından asıldığını onlara gösterdim." diye cevap verdi.

Harun Reşid'in vezirlerinden biri, Behlül Dânâ'ya latife yollu takılarak:
- "Müjde sana ey Behlül, Sultanımız seni, domuzlarla maymunlara çoban tayin etti" dediğinde, Behlül şu cevabı vermiş:
- Öyle ise kulaklarını aç da emirlerimi yerine getirmeye hazırlan.

Behlül Dânâ'ya biri sorar:
    - Oğlum öldü. Mezar taşına ne yazdırayım?
    Behlül Dânâ şu cevabı verir:
    - Şunu yazdır: "Dün altında olan çimenler bugün üstünde yeşerdi. Ey yolcu anla ki, şu toprak günahtan gayri her şeyi örter."