Orta Sibirya'nın biraz güneyinde yer alan dünyanın en derin gölü.
Sibirya'nın güneyinde, Irkutsk Oblast ve Buryatya arasında yer alır. İrkutsk şehrinin yakınında bulunan göl, "Sibirya'nın Mavi Gözü" diye adlandırılır.
Dünyada sadece Ladoga Gölü ve Baykal'da tatlı su fokları yaşamaktadır. Dünyadaki içme suyunun yaklaşık %20'si buradadır.
Rusya, gölün araştırılması için göle özel denizaltı yapmıştır. Derinliği 1,5 km dir. Gölde sadece buraya özel endemik balık türleri yaşamaktadır. Göl, kendine özgü bir ekosistem oluşturmuştur.
Büyüklük bakımından dünyada sekizinci sıradadır. Yüzölçümü 31.500 km2, uzunluğu 640 km, genişliği 30 ile 100 km arasında değişir. En derin yeri 1741 metredir ki, bu derinliğin 1286 metresi deniz seviyesinden aşağıda bulunmaktadır. Gölün üzerinde uzandığı derin çukur, tektonik olup, kırılma ile meydana geldiği söylenmektedir. Yüzeyi deniz seviyesinden 486 m yukarıdadır. Türkçe sayılan Baykal kelimesi, "zengin göl" anlamındadır. Göl kıyıları Türkler tarafından çok eskilerden beri iskan edilmiş, ihtimalen,Bayırkular (Türk boyu) burada oturmuştur. Ayrıca Tatarcada (Bayakhal= Büyük deniz) anlamındadır. Ruslar da buraya Sviatoj More, yani Kutsal Deniz derler. Çünkü bu bölgede oturan Baryatlar (Moğol asıllı yerliler) göldeki Olhon Adasında dini dörenler yaparlardı. Olhon Adasında yapılan kazılarda Türkçe abideler bulunmuştur. Moğollar buraya onuncu yüzyıldan sonra gelmişlerdir.
Baykal Gölünün suları, duruluğu ve hafifliği ile ün salmıştır. Bazıları oldukça büyük olan 336 akarsu, gölü beslemektedir. Bunların arasında en büyükleri, kuzey tarafından göle dökülen Yukarı Angara Irmağı ile, 1100 km boyunca Hangay Dağlarının sularını toplayıp gelen ve güneydoğu tarafından göle dökülen Selenga Irmağıdır. Gölün ayağı (ağzı) ise Yenisey Irmağının sol kolu olan Angara'dır. Ruslar, Angara Nehri üzerine 1956 yılında; Irkutsk yakınında büyük bir hidroelektrik santralı yapmışlardır. Gölde en büyüğü Olhon Adası olmak üzere 18 ada vardır. Gölün meydana gelişini etkileyen tektonik olaylar, zaman zaman bugün de devam etmektedir.
Baykal Gölünün batı kıyıları dik, doğu kıyıları özellikle kayalık ve sarptır. Ama doğu kıyılarında kıyı kordonu ile sıralanan bir kıyı ovası da vardır. İklim bakımından gölün güney ve orta kısmında senelik ortalama olarak düşük bir sıcaklık görülür. En yüksek sıcaklık Eylül ayında olur. Pek nadir olarak senede 10 dereceyi bulur. Göl, çevre iklimini de etkilediğinden, yazın serin, kışın daha soğuk olmasını önleyici tesiri vardır. Her yıl aralık ayı sonuna doğru gölün yüzeyi donmaya başlar ve buz tutar. Mayısa kadar buzlarla kaplanmış olarak kalır. Ama bu durum ulaşıma engel olmaz. Yaz aylarında küçük gemilerle yapılan ulaşım, kışın da buz üzerinde kızaklarla yapılır.
Baykal Gölü, hayvan ve bitki bakımından ekonomik zenginliğe sahiptir. Yapılan tespitlere göre; içinde 1700 çeşit bitki ve hayvan yaşamaktadır. Bunlardan 1083 çeşidi dünyanın başka hiç bir yerinde bulunmamaktadır. Bu sayılan 1700 çeşitten 773 tanesi bitki cinsinden, 210 tanesi tek hücreli hayvanlardan, 710 tanesi de diğer hayvanların cinsindendir.
Baykal Gölünde bazı balıkların tutulması sınırlı olmakla beraber, balıkçılık yine de çok önemlidir. Özellikle mersin balığı avlanması yasaktır. Senelik yakalanan 100.000 ton balığın yarısını alabalık çeşidi meydana getirir. Alabalığın ekonomik değeri düşünülecek olursa, gölün balıkçılık bakımından önemi anlaşılmış olur. Ayrıca gölde salla bilhassa kereste taşımacılığı yapılır. Gölün sığınak limanlarının olmayışı ve fırtınaların sık görülmesi, göl kenarı sakinlerini bu tür taşımacılığa zorlamıştır. Gölde bazı limanlar arasında buharlı gemiler de işlemektedir. Diğer taraftan Sibirya'yı baştanbaşa kateden demiryolu, Baykal Gölünün güney sahillerini dolaşır.
BAYKAL GÖLÜNÜN SIRRI ORTAYA ÇIKTIRusya'da Baykal Gölü üzerinde her kış oluşan kocaman yuvarlak buz kütlelerinin nasıl oluştuğu bilim insanlarını tam 128 yıldır meşgul ediyordu. Ancak yedi yıllık bir çalışma gerçeği ortaya çıkardı.
Yuvarlak buzları ilk defa 1882 yılında bir Rus bilim insanı fark etti. Yuvarlak buz kütlelerinin nasıl oluştuğunu araştırmaya başlayan Rus bilim insanı, o günkü bilgiyle bir sonuca ulaşamadı ve bu durumu "gizemli bir olay" olarak nitelendirdi.
Bu olaydan 121 yıl sonra bu defa 2003 yılında Baykal Gölü'nün uydu fotoğraflarında aynı yuvarlak buz kütlelerine rastlandı. Kilometrelerce yuvarlak buz kütleleri oluşmuştu.
Rus bilim insanları, buzun nasıl oluştuğunu anlamak için bir daha kolları sıvadı. Bu defa çalışmalar 7 yıl sürdü. Uzun süren çalışmalar sonrası buz kütlelerinin yuvarlak şekilde oluşmasına gölün altında bulunan doğalgaz kaynaklarının neden olduğu ortaya çıktı.
Kış aylarında suyla karışan gaz, sıcak buhar oluşturuyor ve bu da yuvarlak dalgalara neden oluyor. Bu yuvarlak dalgalar yukarıya doğru çıktığında iyice soğuyarak buz kütlesine dönüşüyor.